"Ananı da al git!"
Demeyeceğim tabii.
Ben o kadar seviyesiz değilim.
Annelerimiz bizim için her zaman endişelenir.
Hava soğuk üzerine hırka al.
Terli terli su içme.
Yine top oynadın dimi. Bak kıpkırmızı olmuşsun.
vs.vs.
vs.
Bu normal bir davranış biçimidir.
Motosikletler hiç kaza yapmasalar dahi annelerimiz bizim için endişeleneceklerdir.
En güzeli nedir biliyormusunuz?
Dünya da bizim için endişelenen bir insan olması.
Biz onları üzmemek için gereken tüm önlemleri alır, öyle bineriz bizi özgürlüğe uçuran makinalarımıza.
Şu gerçeği kabul etmeliyiz.
Motosiklet kullanmak riskli bir iştir.
Bir başka gerçekte şudur.
Ne kadar şuursuz olursa olsun.
İçinde ne kadar çok hayvan geni barındırırsa barındırsın,
hiç kimse kaza yapmak istemez.
Trafikte,
hayvan
maganda
öküz
diye nitelendirdiğimiz insanların da bir annesi var.
Ve onlar da çocukları için endişeleniyorlar.
Medeni ülkeler diye tanımladığımız ama bireysel olarak ele aldığımızda bizimle hemen hemen aynı seviyede toplumlar bu işi nasıl çözmüşler?
nasıl trafiği minimum riske indirmişler bakmak gerekiyor.
Doğru analiz ve yerinde önlemlerle bu gibi sorunları çözmek mümkün aslında.
Ama önce devletle halkı barıştırmak gerekiyor.
Toplum ne zaman devleti kendini söğüşleyen bir kurum olarak görmekten vazgeçer,
devlet ne zaman toplumu söğüşleyen bir devlet olmaktan çıkar,
yani hizmet departmanı haline gelirse,
o zaman bazı konuların nasıl kolaylıkla hallolduğuna bakar ve şaşarız.
Ama önce dürüst ve halk için çalışacak yöneticiler bulmamız gerekiyor.
Yani konu derin bir konu.
Hepimiz günlük hayatımızda çeşitli ulaşım araçlarını kullanıyoruz.
Otobüse biniyoruz.
Kamyonla eşya taşımamız gerekebiliyor.
Arkadaşlarımızla bir minibüse atlayıp gezmeye çıkıyoruz.
Otomobil kullanıyoruz.
Ve
motosiklet hatta bisiklet kullanıyoruz.
Tüm bunları yaptığımız halde, araç türleri arasında ayrımcılık, hatta fanatiklik yapıyoruz.
Önce eğitilmemiz gerekiyor.
Günlük yaşamımızın bir parçası araç kullanmak.
Ama hangi kriterlere göre?
Hangi seviye de?
Bizim milletimizin eşyaya karşı ilginç bir fanatikliği var maalesef.
Yarın üç beş kişinin olduğu bir ortamda buzdolabı muhabbeti açın, 5 dakka sonra şu marka iyi ben şunu kullanıyorum süper muhabbetine dönmezse olay,
ben de bir şey bilmiyormuşum demektir.
Şu anda üyesi olduğunuz forumda bile arama yapın.
Yarısı marka kavgası ile doludur.
Ps: Hepinize söz.
Yarın bir doktora görüneceğim.
Ben de bir problem var kesin..
Muhabbete nerden girdim. Nerden çıktım. Bazen yazdıklarıma ben bile şaşıyorum.