Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Kask Ne Kadar Sıklıkla Değiştirilmeli ?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #41

    Üyelik
    16 Kasım 2007
    Alıntı kalidor adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Kaskları ufak tefek düşmelerle çöpe atabileceğiniz malzemelerden yaptıklarını sanmıyorum. Bundan 3 ay önce ciddi bir kaza yaptım, kafamda Eminönü'den satın aldığım 20 ytl'lik kasklardan vardı. Kask yere çarpmama rağmen zarar görmemi engelledi. Şimdi üzerinde derin çizikler var ama atmaya kıyamıyorumDüşünün 20 ytl'lik bir kask bile bu kadar koruyabiliyorsa; 500 euro'luk kasklar 5 yıl kullanılıp atılabilecek kalitede olmamalı. Tabi ciddi darbeler alınmadıysa.
    Bir abimiz kaska verdiğiğiniz bedel kafanıza biçtiğiniz değeri gösterir derdi.
    Metin Koca
    Istanbul
    R1200GS ADV '08


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #42
    patriote - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ekim 2006
    Şehir
    Gurbet
    Motosikleti
    Var
    Değerli arkadaşlar,
    Sanmıyorum,
    Zannetmiyorum,
    Bilemem
    gibi kelimeler ekleyip,
    yorum yapmazsanız iyi olur.
    "Yere düşmeyle kaska bir şey olacağını sanmıyorum."
    cümlesiyle,
    "Yere düşmeyle kaska bir şey olmaz"
    cümlesi aynı anlama gelmez.
    Ama siz üstteki cümleyi kendi yorumunuzu katarak yazarsanız, alttaki gibi anlaşılır.

    Biliyorsanız buraya bildiğinizi yazın.
    Ama bilmiyorsanız, buraya yazacağınız yanlış bir yönlendirmenin, aramızdan bir arkadaşımızın ölümüne neden olabileceğini unutmayın.


    Gazete ve televizyonlarda,
    "Kaskı vardı ama öldü"
    başlıklı onlarca habere rastlamışsınızdır.
    Kask vardı ama neden korumadı?
    sorusu işte burada sorulmuş.
    Cevabı da verildi.


    Eğer kask darbeyi emme özelliğini yitirmişse, kafanızı korumaz, aksine darbeyi olduğu gibi kafatasına iletip, daha çok zarar verebilir.

    Bu hayati sonuçlar doğuracak bir konudur.
    Lütfen yorumlarınızı yaparken, buna dikkat edin.
    Bisnev99 bunu beğendi.

  3. #43

    Üyelik
    20 Ağustos 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 600F
    Alıntı attractive_boy adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    ya kask degistirmek sacmalik bence sonucta bi plastik ve ici sunger...
    havadaki isinlardan etkilense rengi solar yada bunun gibi seyler olur tutupta ericek degil ya..
    plastik ürünlerin tüm mekanik özellikleri kaybolsa bile renklerinin solmamasını sağlamak mümkündür. Zira renk olayı plastiğe katılan pigment ile alakalıdır. Rengin solması da o pigmentin "ışık haslığı" denilen özelliği ile alakalıdır. Plastiğin kendisi ile alakalı değildir. Yani parıl parıl parlayan bir kask sağlam kask anlamına gelmez.


    Alıntı navigator55 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    500- 600 euro luk 2 aylık bir kaskınızı koruma torbasına astınız ve yaya mobil yürürken düşürüüverdiniz ,heyecanla torbayı sıyırıp bakarken kalbiniz 180 atı
    yor,oda ne 10 cm lik çatlak çıplak gözle bile görülüyor,maalesef artık kaza
    yapınca sizi korumayacak bir aksesuarınız var.Kafesi olan bir arkadaşınıza hediye olmaktan başka bişeye yaramaz.
    Kasklarınız seçerken sadece marka model ve üzerindeki desene göre değil
    ciddi test sonuçlarına göre alın derim,gözünüzde büyüttüğünüz nice kaskın
    sonuçlarını görünce vay canına diyeceğinizden eminim,merak edenler için
    www.testberichte.de den sadece kaskınız değil aklınıza gelen her malın testine bakıverin.
    Plastiklerin "darbe dayanımı" denen bir özelliği vardır. Belli bir eşiğe kadar uyguladığınız darbe (enerji) plastik tarafından sömürülür ve plastiğe zarar vermez. O eşiği geçerseniz plastik çatlar, iş görmez. Kaskınızı yere düşürdüğünüzde artık o kask işe yaramaz anlamına gelmez. Zira çarpma açısı ve düşme yüksekliğine bağlı olarak kaska hiçbirşey olmamış da olabilir, mefta olmuş da olabilir. Şansınıza...
    Süleyman Deveci

  4. #44
    tkalfaoglu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Mayıs 2006
    Motosikleti
    Honda NC750S DCT
    Kask,

    • Kaza geçirince
    • Birkaç kez yere düşünce
    • 5 yılını doldurunca


    ..değişmesi lazımmış..
    -turgut
    ---
    Honda NC750S..... Honda VFR 2008... Hyosung GT250R

  5. #45
    alplion - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Mart 2005
    Şehir
    kütahya/merkez
    Motosikleti
    buell 1125R
    benim nolan n 61 var vede 4 sene fabrika garantili, fabrika 4 sene garanti verabiliyosa, ben kaskı en az 6 sene felan kullanırım.çok extreme kullanmadıktan sonra.

  6. #46

    Üyelik
    18 Kasım 2007
    Alıntı tugcetugce adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    tubicim 1 yıl cidden azmış...
    hayır masraflıda oluyo
    yılda bir kask değişiyosa ben hiç girmiyim bu işe

    ya da alman SS subaylarının deri kaskları vardı goggle ile kullanılan onlardan alıyım

  7. #47
    kalidor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Kasım 2007
    Şehir
    Atlanta / Peachtree
    Alıntı metinkoca adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir abimiz kaska verdiğiğiniz bedel kafanıza biçtiğiniz değeri gösterir derdi.
    İnsan kafasının zaten maddi bir değer olarak karşılığı olamaz Bu yüzden 20 ytl'lik kaskta taksan 500 Euroluk kaskta, kaza anında hayatta kalman ya da sakatlanmaman şansa kalmış arkadaş. Allah kazadan korusun hepimizi.

  8. #48
    kıllıtarkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Eylül 2006
    Şehir
    İstanbul/AVCILAR
    Motosikleti
    ALMAYACAĞIM!!!!!!!
    arkadaşlar çok teşekkürler yararlı şeyler öğrendim
    BU ALANA REKLAM ALINIR

  9. #49
    Arthas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Haziran 2006
    Şehir
    Ankara
    Alıntı kalidor adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İnsan kafasının zaten maddi bir değer olarak karşılığı olamaz Bu yüzden 20 ytl'lik kaskta taksan 500 Euroluk kaskta, kaza anında hayatta kalman ya da sakatlanmaman şansa kalmış arkadaş. Allah kazadan korusun hepimizi.
    Buradaki şans oranlarını sen belirliyosun ama, 20 ytl lik kask ta %5 yaşama şansın varken 500 euro luk kaskla %70 şansın oluyor. Öbür türlü olsaydı herkes 20 ytl lik kask alır şans için dua edip motora binerdi. Bazı arkadaşlarda ben inanmıyorum, 5 yılda nolur ki falan demişler. Bunlar bilimsel araştırmaların sonucunda söylenen şeyler. Sonuçta madde oksijenle temas ettikçe özelliğini yitiriyor. Hangi malı alıpta ömür boyu kullanabiliyoruz. Ne yazık ki millet olarak komplo teorilerine bayılıyoruz ve inanıyoruz. Bi arkadaşım bu 5 yıl konusuna şöyle bi teori geliştirmişti, kask üreticeleri bilerek 5 yıl konusunu çıkarmışlar ki insanlar 5 yılda bi kask değiştirsinler ve daha çok para kazansınlar. 5 yıl kısa bi süre değil bence gayet makul bi zaman kask değişimi için.
    Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri oluşuyorsa orada güneş batıyor demektir...

  10. #50
    mostwanted_57 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Ocak 2006
    Şehir
    İst./Bostancı
    Motosikleti
    Yamaha Xmax 250 ABS
    Alıntı hasanpinar0537 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    bence çok saçma......................
    Alıntı kalidor adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Kaskları ufak tefek düşmelerle çöpe atabileceğiniz malzemelerden yaptıklarını sanmıyorum. Bundan 3 ay önce ciddi bir kaza yaptım, kafamda Eminönü'den satın aldığım 20 ytl'lik kasklardan vardı. Kask yere çarpmama rağmen zarar görmemi engelledi. Şimdi üzerinde derin çizikler var ama atmaya kıyamıyorumDüşünün 20 ytl'lik bir kask bile bu kadar koruyabiliyorsa; 500 euro'luk kasklar 5 yıl kullanılıp atılabilecek kalitede olmamalı. Tabi ciddi darbeler alınmadıysa.
    Alıntı kalidor adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İnsan kafasının zaten maddi bir değer olarak karşılığı olamaz Bu yüzden 20 ytl'lik kaskta taksan 500 Euroluk kaskta, kaza anında hayatta kalman ya da sakatlanmaman şansa kalmış arkadaş. Allah kazadan korusun hepimizi.
    Arkadaşlar yapmayın.
    Reşat Arbaş'ın (Donald Duck) "MotosikletTeorisi" kitabını okumanızı tavsiye ederim.
    Bu kitabın büyük bir bölümü burada da var.
    http://www.motosiklet.net/forum/donald-duck/

    Bu konu ile ilgili olanı ise şu.
    http://www.motosiklet.net/forum/dona...durumlari.html


    Burada açıklama yapan arkadaşlara da teşekkürler.

  11. #51
    ErTech - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Eylül 2006
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    vaRRdı
    Alıntı tubis adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir kaç kişiden duydum.. Yıl da bir kask değiştirilmeli diye. Ben kaskımı alalı bir yıl oldu. Bi çiziği bile yok. Sadece camında ufak bi çizik var o kadar. Değiştirmek için ne sebebim olabilir ? Hayır, eldivenim yırtıldı mesela yenisini almam lazım. Ama kask bu yani, neden değiştireyim ki ?
    Bence kaza yapmadığın sürece değiştirmek çok mantıklı değil. zaten yıpranmaya başladığında kendini belli eder. Dünyanın parasını verip her sene değiştireceksek ne anlamı kaldı?
    ... yaşlı bir devrimci düşürmez hiç ağzından özgürlük kelimesini
    ve yatmadan önce bir bardak su yerine denize bırakır takma dişlerini ...
    ''Four wheels move the body. Two wheels move the Soul.''

  12. #52

    Üyelik
    11 Temmuz 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    gönüller bir olsun da..
    baktım ama kaskın hiçbir yerinde üretim tarihi ile ilgili bir yazı da yokki..

  13. #53
    hedowich - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Eylül 2005
    Şehir
    izmir
    Motosikleti
    kymco vitality 50-ybr 125 -cbf 250 -fazer 600 S2
    ben nolan kaskımı 3 sene 24000km kusur,kullandım pegler fazla yumusamıstı ve kask kafama tam oturmuyordur,5 yılı beklemeden sattım kı raf omrunun dolmasına 1 sene vardı bence almadan once herkes raf omrune bakmalı ve kullanırkende 5 yıl dıye bır garantı yok eskısı kadar guvende hıssetmediğinizde değiştirin benim gibi
    Ride your way

  14. #54
    ozrace - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul-Çekmeköy
    Motosikleti
    = Kawasaki KLE 500
    benim kask 1 sene olmasına rahmen baya yıprandı.zaten askere gidiyorum gelince yeni motor ve yeni kask alıcam artık.benimde bildiğim kask ömrü 5 yıl
    ASİYİZ BİZ MOTORCUYUZ....

  15. #55
    motorcu48 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Temmuz 2007
    Şehir
    marmaris ve muğla
    Motosikleti
    İNAZUMA keyfiii :DD
    herkezin kask hakkında diğer bilmediklerini öğretecek mükemmel bir konu olduğunu düşündüğüm için konuyu hortlatıyorum

    nette biyerden alıntı olmuş tam bulamadım ancak benim alıntımda ise gerekli bilgiler var
    Neden Kaskın Raf Ömrü 5 yıldır ?

    Çünkü kaskın taşıyıcı özelliğini sağlayan-dış kuvvetlere karşı koyan dış kabuktur. Bu kabuk plastik (göstermelik kasklar) dışındaki hemen hemen tüm kasklarda elyaf malzeme ve bu malzemenin bir arada durmasını sağlayan bağlayıcı maddeden oluşur.

    Elyaf malzeme genelde cam elyafı yada karbon elyaf gibi liflerden oluşur bu malzemeler çok yüksek gerilmelere dayanıklı malzemelerdir bu malzemelerin bir arada durmasını ve bir forma girmesine ise genelde reçine diye adlandırılan bağlayıcı malzemeler ile sağlanır.
    Örneğin çoğunuzun bildiği epoksi (iki malzemeli; reçine+hızlandırıcı) yapıştırıcılar bir reçinedir.

    Bir kalıp üzerinde katmanlı olarak elyaf malzeme reçine ile yapıştırılarak kaskın kabuğu oluşturulur.
    Elyaf kask kalıbı üzerinde çok sayıda katman halinde oluşturulurken aynı zamanda aralarında boşluklar oluşmaması için basınç uygulanır.

    Kaskın kabuğunun malzemesinin zarar görmemesi için boya ve vernik ile kaplanır, estetik olarak süslenir.

    Bağlayıcı malzemeler sıvı halden katı hale geçerken geçirdikleri kimyasal reaksiyonlarına devam ederler bir süre sonra (5 yıl) bağlayıcı malzeme artık ilk baştaki mukavemet özelliklerini gösteremez.

    İŞTE O YÜZDEN HİÇ BİR DIŞ ETKENE MARUZ KALMASA DA KASKLAR 5 YIL SONRA İLK ZAMANLARINDAKİ GERİLİMLERİ TAŞIYAMAZ HALE GELİR BAŞKA BİR İFADE İLE ARTIK KORUYUCU ÖZELLİKLERİNİ YİTİRİRLER.

    Not: 5 yıl sonra da kask dış darbelere karşı koruma görevindedir dikkat ! ancak istenen değerlerde değildir. İstenen değerler güvenlik standartları olarak tanımlanan değerlerdir.

    Kask rafta iken yada kullanılırken onun ömrünü azaltan en önemli unsur güneş ışınlarıdır. Güneş ışınları derinlemesine bağlayıcıların kimyasal yapısının değişimine neden olurlar, özellikle ısıl etki ve UV ışınları en önemlisidir.

    Kaskı boyamayın, çıkartma yapıştırmayın, petrol türevi malzeme ile silmeyin, ekzos, motor gibi sıcak cisimlerden uzak tutun uyarılarının nedeni kabuğu koruyan boya ve cilayı dolayısıyla onun altındakini korumaya yöneliktir.



    Alıntıdır.

    Kask yere düştüğünde ne olur ?

    Kaskın genel formu küre olduğu için teması noktasaldır.
    Yani yere düştüğünde özellikle darbe belli bir noktada etkili olur. O yüzden kask testlerinde çivi gibi ucu sivri bir test malzemesini belli bir kuvvetle düşürülür.

    Noktasal gerilim bağlayıcıda kılcal çatlaklar oluşturur. Tıpkı camdaki çizik gibi bir darbe anında kask üzerinde oluşan gerilim bu çatlak üzerinde toplanır (çünkü gerilimin homojen dağılımı o noktada kesintiye uğramaktadır) ve zayıf olan o çatlak üzerinde kırılma oluşur.

    Kaskın kabuk ile başımız arasında kalan köpük ise taşıyıcı özellikte değildir. Elinizle köpüğü ezebilir, kırabilirsiniz. Köpüğün görevi dıştan gelen darbenin başa aktarımında sönümleme görevinde olması ve aynı zamanda ısı izolasyonu sağlamaktır.

    Sünger ve kumaşların görevi ise başımıza daha iyi oturum sağlamak ve konfordur.

    Neden tam kapalı kask ?

    Kaza sonuçlarına göre açık kasklar (çenesiz) özellikle çene bölgesinde koruma sağlamadığını göstermiştir.
    Çenesi açılan kasklar, çenesiz kasklara göre daha güvenli olsalar da tam kapalı kasklara göre güvensizdir.

    Neden çene açılır kasklar daha az güvenlidir ?
    Çünkü en mükemmel açılır kapanır bağlantı bile kapalı tam kapalı kasktaki mukavemet özelliğinde olamaz.
    Sürekli olmayan bir geometride gerilimlerin dağılımında .... bundan sonrası kabuk sistemlerin taşıyıcılığına giriyor ..

    Motorsiklet Kask Performansı: Rezaleti Açığa Vuruyoruz

    Motorsiklet kask tasarımının, kask standartlarının ve gerçek kafa korumanın arkasındaki gerçekleri arama
    Fotograflar Jim Brown


    [IMG]

    Kaskınız ne kadar iyi? Bir sonraki kazanızda beyninizi gerçekten koruyacak mı?

    Bunlar basit sorular gibi görünebilir. Belki de sadece kaskınızın uyduğu yüce standartları ve kaska ödediğiniz yüksek ücreti söyleyerek yanıtlayabileceğinizi düşündüğünüz sorulara. Fakat gerçek yanıtlara ulaşmak, birazdan göreceğiniz gibi, hiç de kolay değil.

    Motorsiklet kask endüstrisini kasıp kavuran temel bir tartışma var. Bu tartışma, fiberglass güçlendirmeli, genişletilmiş polystyrene kabuğun içinde, olabilecek en iyi korumayı sağlayacak kaskın ne kadar sağlam ve sert olması gerektiği üzerine.

    Neden bu tartışma? Çünkü kask çok sert ise çoğunlukla karşılaşacağınız kazalarda beyninizi korumakta daha az başarılı olur. Ve çok yumuşaksa, yüksek enerjili, şiddetli kazalarda sizi koruyamayabilir. Hangisi doğru peki? Eh, işte "tartışma" dediğimiz de bu... Eğer başınızın nereye ve ne şiddetle çarpacağını biliyor olsaydınız o kazaya uygun kask alabilirdiniz. Yani, tahmin etmeniz gerekiyor.

    Bir kaskın beyninizi nasıl koruduğunu (ya da korumadığını) anlamak için, bu organınızın gerçekten ne kadar narin olduğunu bilmek yardımcı olacaktır. İnsan beyninin içeriği sıcak bir jöle gibidir. Öyle yapış yapıştır ki, bir patalojist beyni kadavradan çıkartırken, onu bir arada tutmak için bir çeşit tülbent hamak kullanmak zorunda kalır.

    Beyniniz temelde kafatasınızın içinde, bir çeşit omurilik sıvısının ("cervical-spinal fluid") ve "dura" adı verilen bir koruyucu kozanın içinde yüzer. Fakat eğer kafatasınız birden durursa -mesela sertçe birşeye vurduğunuzda olduğu gibi- beyin hareket etmeye devam eder, aynı Sir Isaac Newton'un dediği gibi. Sonra, kaftası içinde kendi çarpışmasını gerçekleştirir. Eğer bu çarpışma çok sert ise, beyin bir dizi yaralanma ile karşılaşabilir. Bunlar beyin dokusunun yırtılması, beyin içinde kanama, beyin ve dura arasında kana, dura ve kafatası arasında kanama gibi şeyler olabilir. Beyninizin yaralanmasından sonra daha fazla zarar da ortaya çıkabilir. Beyin ağır darbe aldıktan ve içinden yaralandıktan sonra, kanama ve yangı (iltihap) şişmesine neden olur. Beyin kafatasınızın içinde şişince gidebileceği başka yer yoktur. Böylece kafatasının içine daha çok bastırır ve bulabildiği her türlü boşluktan sızmaya çalışır (göz boşlukları, kafatasının altındaki açıklık vb). Bu sızmalar, çok yaşamsal bazı alanlarda ek tahribata neden olur.

    Bunların hiçbiri iyi şeyler değil.

    [IMG]Kask Tasarımcıları değişik standartlara uyum sağlamak için bir dizi farklı iç dolgu tasarımları yaratmışlardır. Vemar VSR diğer çoğundan daha sert EPS kullanır, fakat (ECE şartlarına göre) montajı yumuşatacak ve soğutmayı iyileştirecek kanalları vardır.


    Tüm bu korkunç şeylerin olmasını engellemek için kask takarız. Bunlar, eğer koruyacak kadar yeterli beynimiz varsa, modern ve tam kapalı (full-face) kasklardır.

    Bir motorsiklet kaskının iki ana parçası vardır. dış kabuk ve enerji yutan iç dolgusu. İç dolgu genişletilmiş polistrinden (expanded polystyrene) ya da EPS'den yapılmıştır. Bu madde bira soğutucuları, köpük kahve kapları ve paketleme materyalinde olanla aynı şeydir. Dış kabuk iki temel şeynide sunulur: bir reçine/fiber birleşimi (fiberglass, karbon fiber, kevlar) ya da kalıplanmış termoplastik (ABS ya da polykarbonat gibi - temel olarak vizörlerde ve F-16 siperliklerinde kullanılan madde).

    Kabuk birkaç nedenle vardır. İlk olarak, EPS'yi delmeye çalışan sivri nesnelere karşı korur, ki bu gerçek yaşamdaki kazalarda neredeyse hiç gerçekleşmez. İkinci olarak kabuk sürtmeye karşı korur, ki bu Daytona'daki oyunlara girerseniz iyi bir şeydir. Üçüncü olarak Troy Lee'ye üzerine ejderhalar çizmek için nefis, pürüzsüz bir yüzey sağlar. Sürücüler-ve kask pazarlamacıları- kabuğa ve malzemesine epey çok önem verirler. Fakat bir kazadaki enerjinin büyük bölümünü soğuran iç dolgudur.

    Kask yola ya da bir engele çarptığında dış kabuk hemen durur. İçeride, kafanız dolguya çarpana kadar hareket etmeye devam eder. Bu gerçekleşince, dolgunun görevi kafayı nazikçe durdurmaktır. Eğer beyninizin şu anda çalıştığı gibi çalışmaya devam etmesini istiyorsanız, olay budur.

    EPS'nin mükemmel yanı, ezilirken kestirilebilir bir oranda büyük enerji soğurmasıdır. Enerjiyi saklamaz ve bir yay gibi geriye yanstmaz. Bu kötü bir şey olurdu, çünkü o zaman kafanız geriye zıplar, beyniniz bir kere değil iki kere sarsılırdı. EPS gerçekte hareket eden kafanızın kinetik enerjisini soğurur ve köpük sıkışırken çok az miktarda ısı ortaya çıkar.

    [IMG]Schuberth S1 ECE standartına uymak için birbirine yapıştırılan beş ayrı köpük parça kullanır.


    Polikarbonat kasklarda kabuk da eğilirken eneji soğurur. Fiberglass kompozit kasklarda ise eğilir, kırılır ve tabakaları soyulur.

    Yumuşak beyninize uygulanan G kuvvetlerini en aza indirgemek için, kafanızı olabildiğince fazla bir mesafede yavaşlatmak istersiniz. Yani, ideal bir kask kocaman olmalı, içinde değerli kafanızı yastık üzerindeki nane gibi koruyacak 6 inç (15.24 cm) ya da daha fazla yumuşak, kabarık EPS içermelidir.

    Problem şu ki, kimse 2 ayak (61 cm) genişliğinde kask istemiyor, ama belki "Jack in the Box" reklamını dinliyorsanız faydalı olabilir. Böylece kask tasarımcıları aradaki farkı kapatmak için köpüğün kalınlığından kısıp, daha yoğun, sert EPS kullanıyorlar. Bu da tabii bir kaza anında beyninize uygulanan G-yükünü arttırıyor. Kaskın kafaya ne kadar G aktardığı, ne kadar sürede yaptığı, hangi tür kazalarda yaptığı gibi değişkenler de kask standartları tartışmasını bu kadar eğlenceli yapan şeyler.

    Standartlaştırılmış Standartlar

    [IMG]Çeşitli yüzey ve şekiller üzerine çarpışma vuruşlarının benzetimi için kasklar 5 kiloluk bir magnezyum kafa kalıbının üzerine monte edilirler ve kontrol edilir yükseklikten çeşitli test örslerinin üzerine düşürülürler. Gerçek yaşamda, kaskınız %85'den daha fazla durumda düz kaplamaya çarpar.


    ABD'de kask alımını olabildiğince kafa karıştırıcı yapmak için, bir yol motorsikleti kaskının uyabileceği en az dört standart vardır. Parasal giriş seviyesi FMVSS 218 denen DOT standartıdır ki burada satılan her yol kaskı yasal olarak bunu geçmelidir. ECE 22-05 denen Avrupa standartı 50'den fazla ülkede kabul görmektedir. Britanya'dan BSI 6658 Type A standartı vardır. Ve son olarak da Snell M2000/M2005 standartı, temelde ABD'de kullanılan gönüllü, özel bir standarttır. Yani burada yol amaçlı kullanılacak tüm kasklar DOT standartını karşılamak zorundadır ve diğerlerine uyarlar ya da uymayabilirler. Sadece her standartın yayımlanmış şartlarına bakarak şunu tahmin edebilirsiniz: Sadece DOT'a uyan bir kask "en yumuşak" koşulları yerine getirmektedir, ECE kaskoldukça yakındır, sonra BSI kask ve sonra da Snell kask gelmektedir.

    Yüksek güçlü kask testi için çok az gönüllü bulunduğu için -ve 200 G gücünde çarpmaları içeren zor bir günün arkasından biraz şaşkın olacakları için - işlem için test donanımları kullanılır.

    Kasklar zemine bağlı test örsüne belli bir hızla çarpacak şekilde yerçekimi ivmesi kullanılarak düşürülürler. Düşme yüksekliğini ve kaskın içindeki magnezyum kafa kalıbının ağırlığını değiştirerek testin enerji seviyesi kolaylıkla değiştirilebilir ve kusursuz olarak yinelenebilir. Kask düşerken ya çelik bir ray ya da bir çift çelik kablo ile yönlendirilir. Bu yönlendirme sistemi düşüşü hafifçe yavaşlatacak bir sürünme ekler, yani test teknisyeninin başlangıç yüksekliğini buna uygun olarak arttırarak düzeltmesi gerekir.

    Kafa kalıbının içinde kafa kalıbının maruz kaldığı gücü kaydeden, dururken ne kadar G'nin ne kadar süreyle etkilediğini gösteren bir ivmeölçer vardır.

    Eğer bir dizi kaskı aynı koşullarla test ederseniz, hangisinin belli bir darbeyi ne kadar iyi soğuruğu hakkında iyi bir fikir elde edebilirsiniz. Ve tabii ki şunu anlamak önemlidir: Aynı tur zamanları, golf skorları ve evliliklerde olduğu gibi, kafanıza gelecek yüksek G kuvvetlerinden bahsediyorsak, daha düşük değer daha iyidir.
    çetin tarafında gönüllü

    Snell'e Giden Otobanda

    [IMG] İncelediğimiz tüm Snell/DOT kasklar çift yoğunluklu köpük dolgu içermekteler. Bu Scorpion dolgudaki köpüğün üst kapağı, dış kabul alanının ekstra sertliğini dengelemek için daha yumuşak yapılmıştır. Bazı üreticiler, Arai ve HJC dahil olmak üzere, iki değişik yoğunluktaki malzemenin kalıplanmasından oluşan tek dolgu kullanırlar.


    Bu tartışmanın katı, çetin tarafında Snell M2000/M2005 standartı vardır ki, her kaskın bir dizi sert, çok yüksek enerjili darbelere dayanıklı olmasını emreder.

    Snell Memorial Foundation (Snell Hatıra Vakfı) "kask güvenlik standartlarının araştrma, eğitim, test ve geliştirmesi"ne adanmış özel, kar amacı gütmeyen bir kuruluştur.

    Eğer gezegenin yüzeyinde hızlı bir şekilde hareket etmenin eğlenceli olduğunu düşünüyor ve beyninizi kullanmaktan zevk alıyorsanız, Snell Memorial Foundation'a innettar olmalısınız. SMF her alanda standartlar yaratmaya yardımcı olarak insanların kafalarını vurdukları neredeyse her alanda kafa korumadaki çıtayı yükseltti: bisiklet, binicilik, at yarışları, karting, mopet, skateboard, rollerblade, eğlence amaçlı kayak, kayak yarışları, ATV, snowboard, araba yarışları ve tabii ki motorsiklet.

    Fakat kask teknolojisi iyileştikçe ve kaza araştırmaları çoğaldıkça, bir çok kafa yaralanma uzmanı Snell M2000 and M2005 standartlarının, Hurt Raporu'nun ünlü ismi Dr. Harry Hurt'ün deyişiyle "birazcık fazla a little bit aşırı" olduğunu hissediyorlar.

    "Katil" - bir motorsiklet kaskının geçmesi gereken en sert Snell testi - bir portakal büyüklüğündeki paslanmaz çelikten yarıküre üzerine çift vuruşlu bir testtir. Birinci vuruş 150 jul kadar enerji seviyesindedir ki bu da 5 kilo ağırlığın yakaşık 10 ayak (3.05 m) yukarıdan düşmesi anlamına gelir - yani gayet yüksek enerji seviyeli bir çarpışma. İkinci vuruş, aynı noktaya 110 jul, ya da 8 ayak (2.44 m) yüksekliğe ayarlanmıştır. Testi geçebilmek için kaskın her iki vuruşta da içindeki kafa kalıbına ilettiği ivmenin 300 G'yi geçmemesi gerekir.

    Bunun gibi sert testler yıllar boyunca kaskların gelişimi için dürtü olmuştur. Fakat gerçek kazaların yüzde birinde sadece tek bir Snell vuruşu kadar yüksek olabildiği durumda, bunların cadde üzerinde herhangi bir uygulaması var mıdır? Ve iki vuruşlu yarıküre testi kadar kötü bir çarpışma hiç olmuş mudur?

    Dr. Jim Newman, gerçekte roket bilimci ve çok saygın bir kafa çarpma uzmanıdır -bir ara Snell Vakfı direktörlüğünü yapmıştır- olayı şu şekilde dile getiriyor: "Gerçekçi bir kask standartı yaratmak istiyorsanız, gidip kaskları çelik yarıkürelere vurmazsınız. Ve kuşkusuz bunu iki kere de yapmazsınız".

    Newman şu şekilde devam ediyor: "Son 30 yılda farkına vardık ki motorsikletlerden düşen insanlar asla kafalarını aynı noktadan iki kere vurmuyorlar. Şimdi bizim aynı nontadan iki kere gelecek darbeye dayanıklı olarak tasarlanmış kasklarımız var. Fakat bu şekilde, çok çok ciddi şekilde tek bir noktadan gelecek vuruşların enerjisini soğurma yeteneğinden taviz verdik."

    "Sonuçta, bir kaza durumunda tek bir noktadan vuruş olduğunda, iki şey olur: Bir, varolan enerji soğurucu materyaden tam olarak yararlanamazsınız. Ve iki, kafaya olması gerekenden daha yüksek bir G yükü bindirirsiniz. Snell'de yıllar boyunca olan şu ki, daha iyi kask olarak algılanan kaskı yaratmak için çarpışma enerjisini arttırdılar. Aslında ypmaları gereken, benim görüşümce, kabul edilebilir G gücünü azaltmaktı."

    "Görüşüme göre, Snell testlerinde 10 ayak düşüşünü sürdürmeli. Fakat üreticilere şunu demeli: 'Tamam, 300 G artık yeterli gelmiyor. Gelecek yıla 250'ye düşüreceksiniz. Ve sonraki yıl, 200. Ve sonraki yıl, 185."

    Marka Markayı Çekiyor

    Newman şu şekilde devam ediyor: "Snell etiketi bir pazarlama yutturmacası haline geldi. Bir üretici 60 cent harcayarak [Snell Vakfı'na ödeniyor] etiketi kaskına koyuyor ve fiyatını $30 ya da $40 arttırabiliyor. Hatta $60 ya da $100."

    "Snell etiketi ile ilişkilendirilmiş ve 'hey, bu daha iyi bir kask, bu yüzden çok daha fazla paraya değer' dedirten bu çekicilik, bu karizma, bu imaj var. Ve Snell'deki herkesin çok iyi niyetlerine rağmen, [gerçek kazalara ait] alan verisi ellerinde yoktu. Şu anda [standartı oluştururken] var. Ve veri oldukça uzun süredir ortalarda olmasına rağmen, bu noktada, onu dikkate almamayı tercih ettiler."

    http://www.motosikletforum.com/threa...mr%C3%BC.4632/
    Mustafa Kemal Atatürk

  16. #56
    scooboy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Şubat 2011
    Şehir
    istanbul(İzmirli)
    Motosikleti
    Yamaha xj6N 2013
    2007 yılında aldığım nolan n kaskımı hala takıyorum. Bir kaç kez yere düştü. verniği ve öncamı çatladı.
    Bir arkadaşımda nerdeyse babasından kalma bir shoei var. Hala kullanıyor. Mutlaka zamanla bi şeyler oluyordur ama bir düşünün hangi firma alın 20 sene kullanın der.
    Bence satış politikası bir kask düşüp çatlamadığı veya bir yere sertçe vurulmadığı takdirde uzun yıllar kullanılabilir.
    Unutmayın çağımız pazarlama ve dezenformasyon çağı bir malı satmak için artık hedef kitleyi ilk olarak korkutmak gerekiyor.(Bunu adını duymadığımız hastalıklardan koruyacağını söyledikleri ilaç markalarını sayfa sayfa ilan vererek de yapıyorlar ilaç firmaları)
    Sonuç olarak gaz yağı zincir temizlermi? temizlemezmi polemiğine dönmez bu konu umarım. (Ben gaz yağını denedim ve o-ring li zincirimi tertemiz yaptığı için gönül rahatlığıyla kullanıyorum)
    Şİmdi aklıma geldi ekleyeyim. İki ay önce 2.el aldığım arabayı teslim aldığım uyanık galerici bana 10 senelik lastikleri takıp kitlemiş.
    1 ay boyunca gezdim o lastiklerle kazık fren de yaptım ama o kadar fazla bi kabaklık veya yol tutmama yoktu lastiklerde 15 gün önce petlas lastiklerle değiştirirken usta gördüde yılını söyledi.)

  17. #57

    Üyelik
    23 Temmuz 2006
    5 yaş üstü kasklarınız alınır arkadaşlar. Özellikle Arai kasklarınızı sakın çöpe atmayın. Yazık çevre kirliliği. Her nerede iseniz, gelip kapınızdan alırım. Aynı gün içinde. Uçakla bile gelirim. Adresi söyleyin yeter. Benden önceki arkadaşın lastik konusunda yaşadıklarına benzer bir konu da ben anlatayım
    Sıfır aldığım arabamı motosiklet tercih ettiğimden pek kullanmadım. Araba yattı yani. 12 yıl boyunca da hiç lastik değiştirmeden bindim. En ufak bir yol tutuşu farkı olmadı. Servisi dinleseydim,4 yılda bir lastikleri de, triger kayışını da, bujileri de vs... her 4 yılda bir arabayı yenilemem gerekecekti. Derhal servisi bıraktım ve tüm bakımları kilometresi gelince yaptırdım. (Araç kullanma kılavuzunda önerilen kilometrelerde). Harcanan paraya yazık olduğu gibi çevre kirliliği cabası.
    Aynı aracın ekzosu delindi, götürdüm sanayiye hemen değiştirelim abi dedi. Yüklüce de para söyledi. Neyse o ara hem param yoktu hem de vaktim. Öyle kaldı. Bİrkaç ay sonra yolumuz Avrupa'ya düştü. Dedim bir de burda sorayım şu ekzodu,ucuzdur belki. Şu an net hatırlamıyorum ama adam neredeyse yarı fiyatını söyledi. Tamam dedim,değiştir hemen. Neyse çekti arabayı girdi altına. Bu kadar hasar için bu ekzos değiştirilmez dedi. Bu katalitik konvektörlü, son teknoloji ekzos, bunu tamir edicez dedi. Ben diyorum değiştir,adam diyor olmaz. Sonuçta adam ekzosu bir tamir etti,arabayı satana kadar ekzos sorunu yaşamadım. Bizde her şeyi hemen at,yenisini tak.
    Mexico bunu beğendi.

  18. #58
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    Her türlü plastik malzeme özellikle UV ve ısı altında havaya salınım yapıp esnekliğini kaybeder ama kaliteli bir kaskın materyalinin 5 senede kafayı koruyamıyacak derece bozulması aklıma çok yatmıyor doğrusu.

    Var mı herhangibir bir örneği, 5 senelik kaza geçirmemiş DOT yahut SNELL sertifikalı bir kaskın 5 sene sonra DOT yahut SNELL testinden kaldığı? Denenmiş mi bu? Okuyan bilen var mı?

    Yoksa hiç niyetim yok değiştirmeye söyleyeyim. On senelik kaskımın içini yıkayıp sorunsuz kullandım şimdiye kadar. Daha yeni sırf zevkine çok kaliteli bir kask aldım. 5 sene sonra bir daha aynı parayı verip yenisi almam için veri görmem lazım.

  19. #59
    ZümeR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ağustos 2015
    Şehir
    Dünya
    Motosikleti
    Me Te Doquz
    Kaska verdiğin para kafana verdiğin değer orantısı,
    Boyama, yapıştırma, kaplama,
    Aman gidondan düştü, değiştir,
    Lastik, can taşır, fabrika çıkışı sıfır lastik var baba..!! olmaz değiştir,
    Debriyaj teli,
    Kullandığın yakıt,
    Ekipman,
    Balatalar,
    Zincir vs.. bu liste uzar gider..

    Kısaca bu işler herkesin ekonomik düzeyine göre ve göreceli olarak işler..
    Bende isterim her gün farklı bir kask, montla dolaşmayı. Hatta benzin bitince motoru bırakıp, yenisine binmeyi..

    Yurt dışındaki aynı aracın 20 bin de ülkemizde ise 10 bin de yağ değiştirmesi gerektiğini yazan kullanım kılavuzlarının olduğu bir dönemde, Kaskın üzerinde Son kullanma tarihi bile yazsa ona itibar etmem ben. Görünen köy kılavuz istemez. Sağlamlığına kanaat getirdiğim müddetçe kullanırım.
    Şimdi hava koşulları, toz toprak, koşullar, koşullar diyecek bazıları.
    Evet o ülkelerin üstü branda ile kapalı değil mi, izole edilmişler tozdan topraktan. Hiç bir yan etki yok. Birilerinin inanmanızı istediği şeylere inanmaya devam edebilirsiniz, ben inanmıyorum.
    9 Yıldır opel kullanırım yağlarını araç söylediği zaman değil kendim kanaat getirdiğim zaman değiştirdim. Filtreleri kontrol ederim, motorumda yine öyle.
    Anahtar değmedi daha motorumada aracımada..
    Sıfır lastik aldım araca 2 yıl geçti garantisi bitti ve kılcal çatlaklar oluştu. Henüz 16 binde lastikler. Bunun üzerinde son kullanma tarihi 3 yıl sonra bile yazsa dediğim gibi görünen köy kılavuz istemez. Lastikler değişecek yanlış bir seçim yapmışız. Önceki lastiklerimi 4 yıl kullanmıştım.


    Motorumdaki yağın viskozitesi, rengi bile değişmemiş daha; kitapçık değiştir ki servisimiz para kazansın diyor.
    Bende "-hadi leeen..!!" diyorum.

  20. #60
    toseabul - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Eylül 2015
    bu seneden seneye kask degistirme olayı biraz pazarlama işine giriyor gibime geldi. kask üzerindeki fiberglass cam elyafından epoksi recine polyester vb gibi kimyasalardan meydana geldigi icin ömür olayının epey uzun olacagını düsünüyorum. örnek vermek gerekirse grenajlar ? yılda bir motorun grenajınımı degistiriyoruz ? ki kasktaki malzeme kat kat ondan daha saglam. bana biraz pazarlama işi gibi geldi. elinde 3-4 seneyi devirmiş kask varsa ve cöpe atmayı dusunan arkadasım varsa cekicle bi kırmaya calışsın bunu bir test etsin pls. ömürde degisiklik var mıy yok mu diye.


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler