uzuuun zaman önce başımdan geçen bi olayı anlatim:
suzuki gsx r 1000'i aşağı şubeden yukarı şubeye götürüyorum,
ehliyet, ruhsat, plaka, kask yok
(kask niye yok: patronum 'hemen aşağı dükkana uğra, arabayı oraya biyere parket srad 1000'i al, yukarı getir, müşteri gelcek' dedi. kasklarım yukarı dükkandaydı, alacak fırsat olmadı)
egsoz açık, ciyak ciyak bağırıyor,
ışıklarda duruyorum, tam yeşil ışık yandı, harekete geçtim,
göbeğe geldiğimde 2 polis ellerini kaldırmış 'dur' diye bağırırken ben aralarından geçtim,
uzadım da uzadım
düşündüm ki ara sokaklardan gidim, kavşaklara haber verilmiştir,
ilk araya daldım, ordan başka bi araya, ordan başka bi araya derken
bi baktım karşıdan aşayiş geliyor, noolur noolmaz diye yine bi ara sokağa girdim, ilerde motoru parkedip caddeye koştum:
telefonla bi yerleri aramak için, zaman kazanmak için bu eylemi gerçekleştirdim.
tam telefonla konuşurken 2 polis aradan çıktı, 'gel buraya, kaçma' diye bağırdı.
ben de sinir stres, onlara bağırdım 'nereye kaçıyoz beee, kontur almaya geldim büfeye'
saçmala burcu saçmala
polisler 'tüm birimlerin dikkatine' diye anons çekmişler
adana beni arıyor
yoksa niye asayiş dur desin
sonuç:
trafik şube müdürünü de devreye sokmama rağmen, telsizden anons geçildiği için:
600 ytl ehliyet
222 ytl (ruhsat sahibine 'bana araç kullandırdığı için)
52 ytl (tehlikeli araç kullanmak) (bu kısım komple yalan, sadece dur ihtarına uymadım)
bu arada: plaka koltuğun altındaymış, ruhsat da yukarı işyerinde.
bu olayın üzerinden 2 hafta geçmeden,
bu kez kaçmicam diyip durdum, yalvar yaar, isim ver, şunu yap, bunu yap yırtamadım.
sonuç: sıfır gv 650 tescilsiz trafiğe çıkmaktan bağlandı
ertesi gün uydurma bi fatura ile çıkarttık, müdür 'kusura bakmayın' dedi
tabi bu olayların 2'si de işteyken oluyor.
suçum yok, emir kuluyum ben