İstanbul Film Festivali kapsamında
EASY RIDER Reks 10 Perşembe. 16.00 / Atlas 16 Çarşamba. 19.00
gösterimde ,zamanında gösterilmemiş ama şimdi büyük ekranda 39 yıl sonra ,

önemli bir dönem film üzerine yazdıklarımı anımsayarak sizlerle paylaşmayı istedim,unutmadan 2 gösterimden birinde mutlaka olacağım:13:
Önerim ilk videoyu açarak filmin başlangıç görüntüleri ile castın ve STEPPENWOLF'un "BORN TO BE WİLD"müziği eşliğinde okumanız

Başlangıç!
[youtube]http://youtube.com/watch?v=V7tuUG6dLv4&&feature=dir[/youtube]

1969 yılında çekilmiş film.motosiklet tutkunları için efsaneleşmiştir.
Sonu umulmadık kötü biten, daha yeni delikanlılık evresine girerken izlediğim (o yıllarda filmler çevrildiği yada gösterime girdiğinden sonraki sezonlarda bize gelirdi:? )ve cruiseri tarzım olarak belirleyen,o ilk gençlik ve sosyalleşmeyle dünyayı değiştirebileceğimize inandığımız günlerde ,şimdilerde 'looser yitiren, kaybeden,belkide Oğuz Atay'a öykünerek 'Tutunamayanlar larla ,bizi tanıştıran kült film

Bu konuda Atilla Dorsay'ın 100 yılın 100 filmi kitabından alıntılarsak...
Easy Rider
Evet, Easy Rider... Günümüzün çılgın oyuncusu, modern sinemanın unutulmaz kötü adamı Dennis Hopper, o sıralarda 35. yaşını süren marjinal bir oyuncu ve yazardı. Sinemaya tam 20 yaşında başlamıştı. Üstüste Asi Gençlik, Devlerin Aşkı, Parmaklıklar Arkasında gibi ilginç fimlerde oynamış, ama bir yerlere gelememişti. 1968 yılının kaynayan Amerika'sında oturup bir öykü tasarladı Hopper... Sonra bunu oturup arkadaşları, genç oyuncu adayı Hery Fonda'nın oğlu Peter Fonda ve Terry Southern ile birlikte bir senaryoya dönüştürdüler. Öyküyü kimse finanse etmek istemedi, sonunda Peter Fonda'nın katkısı ve forsuyla bağımsız bir yapımcı bulundu ve film çekildi. Öylesine inanılmaz bir ilgi gördü ki, sinema tarihinde eşi-benzeri pek bulunmaz. Havayı önceden sezen Columbia şirketi, o ara hemen filmi bağlamış, dağıtımına almıştı. Önce ABD'de, sonra tüm dünyada insanlar filmin önünde kuyruk yapıyor, gençler filmden allak-bullak olmuş bir halde çıkıp ilk fırsatta yeniden görmeye koşuyorlar, ortalık altüst oluyordu. Bu marjinal ve bağımsız yapıma Amerikan Film Sanatları Akademisi bile ilgisiz kalamıyor ve film, en azından iki dalda Oscar adaylığı alıyordu. Easy Rider, sinemada zaman zaman görüldüğü gibi, kendi değerini aşıp büyük bir sosyal olaya dönüşmüştü.

Ne anlatıyordu film? İki avarenin o zamanlar çok moda olan ve "chopper" denen motosikletleriyle Amerika'yı boydan boya katetmeleri anlatılıyordu. Tam ve tipik Amerikan tarzı bir yol filmi... İki genç adamın, Bill (Dennis Hopper) ve Wyat'ın (Peter Fonda) başına gelenler, tam 1968-69'lar Amerika'sının bir panoramasıydı. New Orleans'daki caz festivaline doğru yola çıkmış bu iki marjinal, iki "hippie", film boyunca ülkelerinin gerçek yüzünü keşfediyorlardı. Filmin tanıtımındaki ünlü deyimle "ABD'yi aramaya çıkan, ancak onu hiçbir yerde bulamayanların öyküsü" idi bu... Film boyunca sanki iki Amerika, iki farklı ve çelişkili ülke yüzyüze geliyordu. Tüm gelenekselliği ve konformizmi içinde donup kalmış "derin Amerika", bu gençleri ve onların temsil ettiği her şeyi şüpheyle, giderek düşmanlıkla karşılıyordu: Farklı giyim-kuşam, uzun ve yağlı saçlar, özgürce takılmış ve erkeğe de yasaklanmamış mücevherler, deri giysiler ve motosiklet tutkunluğu, yeni tarz çılgın bir müzik, her yerde uyuşturucu, sınırsız ve özgür seks ve daha neler neler...

İki genç adam ve hapiste tanıdıkları kendine özgü avukat George Henson (Jack Nicholson), bu sevdikleri ve tanıdıklarını sandıkları ülkeyi değiştirmek istiyorlardı. Ülkeyi değiştirmek, Vietnam savaşını ve tüm savaşları durdurmak, yönetimi daha insancıl ve açık kılmak, sosyal eşitsizlikleri törpülemek, gençlere daha çok hak sağlamak, istedikleri müziği dinleyip istedikleri yaşamı sürmek için hoşgörü istemek ve beklemek gibi... Ama bu Amerika, onların istedikleri değişikliklere hiç hazır değildi. O derin Amerika'nın yanıtı sert, giderek ölümcül olacaktı...

(Atilla Dorsay, 100 Yılın 100 Filmi, Remzi Kitabevi)

Yönetmen: Dennis Hopper
Oyuncu : Peter Fonda
Dennis Hopper
Jack Nicholson
Antonio Mendoza
Phil Spector
Mac Mashourian
Warren Finnerty
Tita Colorado
Yapımcı Şirket : Columbia Tristar Pictures
Ülke : ABD
Yıl : 1969

Birde 2001 yılında yayınlanmış :roll:
Easy Rider Bir Özgürlük Şarkısı
Senaryo & Tanıklıklar

Çeviri:
Sungu Çapan, Yücel Göktürk, Ece Eraslan, Kıvılcım Yavuz
Yayına Hazırlayan: Ali Yıldızay, Merve Erol, Yücel Göktürk
Yazı: Wim Wenders, Dennis Hopper
Söyleşi: Tom Burke, Elizabeth Campbell
Yazı: Frederic Tuten
Türkçe (Orijinal Dili: İngilizce)
133 s. -- 3. Hamur -- Ciltsiz -- 14 x 19 cm
İstanbul, Şubat 2001
ISBN: 9789759391829
Roll Kitapları

"Sakın birine özgür olmadığını söyleme, seni öldürerek ya da sakat bırakarak bunun tersini ispat etmeye çalışacaktır"

Bılly(Dennis Hopper): "Yani 2.sınıf bir motele bile alınmıyoruz anlıyor musun, korkuyorlar bizden, ödleri patlıyor"
George(Jack Nicholson): "Senden korkmuyorlar, senin temsil ettiğin şeyden korkuyorlar"
Billy: "Ne temsili be moruk, onların gözünde saçtan başka bişeyi temsil etmiyoruz"
George: "Yoo, hayır... Onların gözünde sen, özgürlüğü temsil ediyorsun"
Billy: "Özgürlüğün ne mahzuru var birader, bütün mevzu bu."

Özgürlüğün olmayışına dair bir film
- Elizabeth Campbell (Peter Fonda'yla söyleşi)

Bir Amerikan Hamlet'i (veya Raskolnikof'u)
- Frederic Tuten-

Olan şu; Hopper, Hollywood'a eski moda sistemini neresine sokması gerektiğini söyledi, endüstri tarafından kara listeye alındı, peyote çiğnedi, esrar içti, Billy The Kid gibi giyindi, sütlükahverengi saçlarını taramadan saldı uzattı, Peter Fonda'yla tanıştı, perde dışında ve perdede beraber asit attılar, esaslı bir film çekebileceği konusunda ısrar etti ve "Easy Rider"la da haklı olduğunu kanıtladı; güneybatıyı motosiklet üzerinde kateden genç uyumsuzları anlatan etkileyici bir hikaye yazdı ve başrollerden birini üstlendi; filmi kendisi yönetti ve hemen ardından 1969 Cannes Film Festivali'nde yeni bir yönetmenin çektiği en iyi film ödülünü kazandı.
- Tom Burke-

"Easy Rider" özgürlük hakkında değil, özgürlüğün olmayışı hakkında. Kahramanlarım haklı değiller, hatalılar. Filmi bitirmek için yapabileceğim tek şey, karakterimi öldürmek. Ben de sonunda intihar ediyorum; Amerika'nın da bunu yaptığını söylemiş oluyorum.
- Peter Fonda-

"Easy Rider" güzel olduğu için politiktir; fotoğraflar güzel ve sakin olduğu için, müzik güzel olduğu için, Peter Fonda'nın hareketleri güzel olduğu için, Dennis Hopper'in yalnızca oynamadığı, aynı zamanda Los Angeles - New Orleans arasında bir film yaptığının anlaşıldığı için politiktir.
- Wim Wenders-
Son!

[youtube]0bwpqlX1n8c[/youtube]