bu hafta aynı gün (cuma) iki kaza haberi birden aldım. biri maalesef ölümlü bir kaza. hollandada yaşayan can dostum o.j. bukkum isimli profesyonel yarışçı arkadaşım trafikte sarhoş bir sürücünün kırmızı ışıkta beklerken arkadan gelip çarpması ve yaklaşık yirmi metre sürüklemesi sonucu hastaneye kaldırılmış iki gün komada kaldıktan sonra perşembe günü vefat etmiş. resmen yıkıldım. çünkü kendisi aynı zamanda güvenli sürüş dersi veren biriydi.ama görüyorsunuz ki trafik tek taraflı değil ve bir sorumsuz katilin sizi bulma şansı her zaman var. burada arkadaşımın hepimiz gibi motosiklet aşığı olmasından başka bir suçu yok.
diğer kaza ise sürücüsü kuzenim olan bir suzuki gsx-r 750 [/U]ile ilgili. artçısı olduğu halde menekşe gibi delik deşik bir yolda virajda arka lastiği kaydırma hastalığının kurbanı oldu. merak edecek bir şey yok. korumalı montu ve kaskı kafasında olduğu için sıyrık bile almadı. aynı şekilde artçısıda aynı şekilde iyi. motorda 650 ytl hasar var. ama tabiki bu hiç önemli değil.
benim anlatmak istediğim şu;
bu aralar motosiklet çok popüler. bunda çin malı makinalarında payı büyük. ucuz olmaları ve motosikletin kendine has avantajları ilgiyi arttırıyor. ama beraberinde sorunlarda geliyor. altına 90cc lik makina alan bile bir anda yarışçı kesiliyor. bu o makina üstündekinin seçimi. sonuçlar sadece onu ilgilendirse sorun yok. ama başta trafiğin diğer unsurları (yayalar, araçlar vb.) ve bizi her o iki tekerin üstüne çıktığımızda merakla bekleyen ailemizin bunda kusuru ne? lütfen özellikle şehir içinde yanlız olmadığınızı unutmayın. sevdiklerinizi ve sevdiği olan insanları unutmadan araçlarınızı güven içinde kullanın. zaten profesyonelleştikçe hız yapmaktan çok uygun vites geçişlerinden, motorun sesinden ve makinanın tepkilerinden daha çok zevk aldığınızı fark edeceksiniz.
saygılarımla!