Merhaba;
İş yerine motor ile geliyordum ancak içeri otopark kullanımımız yasaklandı. bu nedenle sabah 8 aksam 6 direk güneşin altına park etmemiz gerekiyor.
havalar 45 derece, 2 saatlik bıraksam bile motor alev almış kadar ısınıyor, sabahtan aksama bıraksak bir problem olur diye düşünüyorum.
üstüne ince bir örtü sereyim dedim de yine sıcak yine sıcak.
Siz böyle durumlarda ne yapıyorsunuz?
Sıcaktan bir şey olacağını(benzin sızıntısı hariç) sanmıyorum.
Hem bizden de sıcak coğrafyalar var hem de zaten sürerken motor 100+ dereceleri görebiliyor.
Güneş ve dolayısıyla ultraviyole ışık boyaya zarar verebilir. İnce örtü de onun için çok işe yaramayabilir.
En temizi motorcular olarak birleşin ve şirkete derdinizi anlatın. Öyle saçma ayrımcılık olmaz deyin.
Baktınız kabul etmiyorlar, gecekondu çardak yapın
Sıcaktan ziyade UV ışınları boyaya, plastik aksama ve lastiklere çok zarar veriyor. Boya soluyor, plastik aksamlar hem soluyor, hem matlaşıyor hemde aşırı gevreyerek kırılgan hale geliyor. Lastikler ise aşırı sıcaktan dolayı ömrü çabuk tükeniyor ve sertleşip çatlamaya başlıyor. Tavsiyem ince de olsa pamuklu veya keten bir örtü ile üzerini örtün. Eğer hava almayan kumaşlar örteseniz hemden dolayı boyanın üzerindeki vernik pul pul dökülme yapar, metal aksamlar çabuk paslanır. En iyisi elbette kapalı bir yer ama ince bir örtü bile yukarıda anlatmaya çalıştığım olumsuzlukları öteleyecektir. Yani 1 sıfırdan büyüktür hesabı.
Güneşte kalan motorun boyası da sele derisi de zarar göecektir.
Bizim bu konuda en büyük rahatsızlığımız selenin aşırı ısınmasıysa bence konfor sele gibi bir şey alıp motoru park ettiğimizde söküp, yanımıza alıp akşam geri takmak da bir çözüm olabilir.
Evet olmaz ama olur.malum plastiğimiz çok fazla onlar en başta gevrer çatırdar boyası solar vs.kütüklerde plastik tuşlar solar renk atar beyazlar.antalyada yaşayan biri olarak bu detaylara dikkat ediyorum.yani günde 2 kere bazen motor çektiğim oluyor gölge gezdiriyorum.yazın kullanmadığın bir çarşaf dandirik kalın thy de vs dağıtılan battaniye tarzı şeyler atıyorum motorun üstüne+gölge.branda falan çok işe yaramicaktır aşırı kalınlardan lazım onuda yazın o sıcakta kullanması taşıması zor.hep eski motorlarda görüyorum bu yazdıklarımı genel olarak yenilerin hepsi taş gibi.burada bile bu sorunlar yoksa çok eskimesi lazım anca anca olur.ama işte insanın içi sızlıyor güneş altında heleki şu ekomomik ve bulnmaz hint kumaşı dönemde
Pozitiflerine odaklanalım. Motor kolay çalışır. İlk çalışmadan mütevellit yıpranma az olur. Yakıt sarfiyatı bir nebze azalır.
Hem güneş niye paslanmaya yol açsın? Bilakis varsa birikmiş nemi uzaklaştırarak paslanmayı önler.
Hem güneş altına park etmiş motosiklet, güneş altına parketmiş arabadan kat kat iyidir. Kask klimalı ortamda kaldıysa ne güzel.
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:04 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:01 ----------
Çözüme gelince, selenin üstüne biraz kolonya, ispirto, ya da olmadı su dökebilirsiniz. Tahminim buharlaşma ısısını alacaktır. Bina klimalıysa, seleyle toto arasına yanınızda bulundurduğunuz serin havluyu koyabilirsiniz.
Örtü örtün diyen arkadaslar olmuş. Geçmişte İki kere başıma gelen örtü vakası oldu, birinde motosikletim paslandı hic olmayacak yerleri, naylon örtü yüzünden,paslanana kadarfa neredeyse hic belli etmedi, birden paslandı, surekli naylon örtü sera etkisi yapmis nemi iceride hapsetmis, ozellikle yeni geldiginiz zaman isterine sicak motoru birakinca, sonradan cikip ortme vaktimde yoktu.
Bir diger olay kumaş örtü en tehlikelisi bu ,bu gafletede dustum, motosikletim yaniyordu, sicakta kumaşcok tehlikeli, dangalak birisinin attigi sigara yuzunden, sans eseri biri goruyor ve söndürüyor alevlenme buyumeden. Oyle tipler varki, yolda hizlica yururken sigaradan son nefesi cekio sagina soluna bakmadan agzindan cikardigi gibi firlatiyor bir tarafa, parmak hareketi ile firlatilan yanan izmarit 5 metre uçuyor saga sola.
Örtüsüz iki olay olmustu birisinde yine sigara atilmis, sele ustune gelmis orada sönmüş, selede iz yapmisti, delmemisti ama derin yanik oyugu vardı.
Bir diger olayda motosikletin ustune binmisler, muhtemelen cocuk falan foto cekil ek icin, motosikleti dusurmusler. Karburatorluydu o zamanki motosikletim, şamandira tahliyesinde benzin akmis yere. Oyle kurumuş benzin. Motosiklet yerde, iyiki bir sigara gelip yakmadi motoru.
Bu olaylar, insanlarin sık ve kalabalik gectigi iki yonlu bir caddede, isyerinin giris bahcesinin önünde oldu hep en guvenilirndedigim yerde, o zaman baska yere koyma imkani yoktu, en guvenilir orasiydi. Kamera falan yok, hakgetire tabikide.
1. 7-8 kişilik büyük ebatlı yüksek çadırlar var. Ucuz adi ancak motosiklete kapalı garaj gibi olur, onlardan alarak 2 motosikleti içine koyabilirsiniz. Yer müsaitse sabitleyin oraya sürekli sabit dursun.
2. Hepsiburada vs. bir internet mağazasından uygun fiyatlı branda alınır o kullanılır.
3. Eski model çalışmayan hurda bir panelvan alınır. Çekici ile işyerinin önüne getirilir. Panelvanın arkasına sokulur motosiklet.
4. Kapalı römork alınır. İşyerinin oraya sabitlenir. (zincirle bağlamak yada çeki demiri kilidi, lastik jant kilidi kullanılır.) Motosiklet römorka konulur.
Geçen gün öğlen işyerine döndüm. Hemen çıkacağım diye kapının önüne bıraktım. O ara telefonlar gelince çıkmaktan vazgeçtim.arndiol adlı üyeden alıntı
Saat 17:30 işyerini kapattım. Arabaya binip eve gideceğim. Bir baktım motor kapıda.
Garaja almak için,
Ayağımda tiril tiril incecik pantolonla üstüne oturup kebap olmam bir oldu.
Kavruluyordu sele yahu..
Sanırım motorla gitmekten vazgeçtim; eylül ekim gibi artık
20 bin calısan var; aracını sabit bırakanlar, plakaya ayrılmış özel alanlara koyanlar vs. kendımız ettık kendımız bulduk. arabalar yuzunden motorlar da kaynadı arada.
Bizim işyerinin kapalı otoparkına yalnızca yöneticilerin arabaları girebiliyor, anca onlra yer varmış koskoca holging gökdeleni olunca, çalışanlara belediyenin ispark alanında yer kiralamışlar plakaları bildirmişler onlar oraya parkediyor ama motorculara kıyak geçmişler, otoparkta her katta araba giremeyecek sutun arası gibi yerlere motosiklet park alanı tabelaları koymuşlar, oraya parkediyoruz rahat rahat. Her gün işe gitmediğim için benim için farketmiyor ama her gün gidenler için büyük rahatlık.Sanırım motorla gitmekten vazgeçtim; eylül ekim gibi artık
20 bin calısan var; aracını sabit bırakanlar, plakaya ayrılmış özel alanlara koyanlar vs. kendımız ettık kendımız bulduk. arabalar yuzunden motorlar da kaynadı arada.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
