Dün A1 ehliyet için sürücü kursuna yazılmaya gittim ve daha önceden sürüp surmedigimi sordular tabi ki bende hayır dedim ve adam aynen şunu dedi git bi yerden vitesli motor bul sür öğren biz sana öğretemeyiz motora iki kişi binsem senle yanlış bisi yapsan ben zarar gorucem sadece ben sana vitesi fln göstericem parkur yapicaksin sonrada direksiyon sınavına giriceksin dedi görevli adam bu nasıl iş böyle motosiklet eğitimi olur mu ki anlamadım
Düzgün motosiklet eğitimi veren sürücü kursu bulun. Malesef sürücü kurslarını çoğu motosiklet konusunda bilgisiz, motosiklet ehliyeti aldırdığını iddia edenlerin de çoğunda eğitmen diye bir iki apaçi var o kadar. Sen motosiklet sürmeyi öğren biz seni sınava sokarız kolaycılığına kaçıyorlar.Eren ilker adlı üyeden alıntı
Hangi şehirdesiniz bilmiyorum ama İstanbul'da bir kaç tane doğru düzgün motosiklet eğitimi veren sürücü kursu var, onları bulun.
Hepsini dolaşıp hepsiyle görüşün.
Hiç motosiklet sürmemiş bir kişiyi bile eğitebilecek kapasiteleri olması lazım. Öyle uyduruktan eğitim de değil, sınav parkurunu rahat rahat dönecek şekilde eğitebilmeleri lazım. Biz kendimiz öğreneceksek kurslar ne işe yarıyor öyle deyin onlara. Adı üstünde sürücü kursu, öğretecek olan onlar.
Motor öğretmek için niye arkanıza binecekmiş ki? Bunu diyenin motosiklet öğretme yeteneği bir yana kendisinin motosiklet sürmekten haberi olmadığına eminim.
Ben sürücü kursunda yaklaşık 4 haftasonu 125cc'den başlayıp 500cc'ye kadar motorlarda eğitim aldım hiç de kimse arkama binmedi. Kursun eğitim motosikletleri de her türlü koruma demirleri vb. önlemleri alınmış halde ve üzerimizde bütün ekipmanlar giyili halde kullandık, eğitmenler önce kendinizi koruyun motosikletlere bir zarar gelmez diye baştan söylüyorlardı zaten.
Şimdi de 7 yıllık motosiklet ehliyetim var, yaklaşık 10bin km yol yapmışımdır hala herhangi birini arkamda taşıyabileceğimi düşünmüyorum.
O kurstan uzak durun. Kurs değil dolandırıcı onlar.
Türkiye'de sürücü kursları konusu zincirleme trafik kazası gibi bir şey. Çarpık bir sistem var. Depremde yaşadığımız gibi ağır sonuçlar yaşamadan kimse neden bu yanlışlar yapılıyor diye sormayacak.
- Küçük yerleşim yerlerinde nitelikli eğitmen bulmak zor. Çünkü buralarda kurs öğrenci sayıları vs. nedenlerle kadrolu eğitmen yoktur. (Kadrolu olan bile asgari ücret alır) Eğer hobi olarak yapmıyorsa 2000 TL almak için aklı başında biri bu işi yapmaz. Bu komik ders ücretini M.E.B. belirler. Bu düşük egitici ücreti ile çalışacak bir enayi buldunuz diyelim. Çok nitelikli bir eğitici olmasını bekliyorsanız hayal gücünüz yüksek demektir. Her şeye rağmen sürücü kurslarının önemli bir kısmı yüksek kazanç elde edemez. Yakıt, tamirat, bakım, yedek parça masrafları ağırdır. Bakımlı düzgün motorlar ve yüksek nitelikli eğitmenlerle 12 ders sürüş eğitimi almak için bu günkü rakamların en az 3 katını ödemeniz gerekir. Küçük yerleşim yerlerinde sorun büyüktür. Buralarda sürücü kursu dışında eğitim alma imkanı da yoktur. Gerek konunun üstlenicisi olan M.E.B, gerekse yerel yönetimler bu sorunları hiç dert etmezler
Büyük şehirde olmadığına göre meseleyi kurstan öğrenmen mümkün değil. Uğraşmazlar, kendimden biliyorum...
İş başa düşüyor demektir bu. Bir bilenin size öğretmesi lazım. Zaten @espresso nun dediği gibi arkanıza oturup nasıl öğretecek, neyi öğretecek. Hiç bilmeyen biri artçılı kullanabilir mi? Tam saçmalık.
Bu iş anadoluda maalesef hâlâ tersten yapılıyor. Motor al, kaçak bin, düşe düşe öğren, sonra gel ehliyet al.
Başka çözüm yok gibi. Ben de size alabildiğiniz en küçük, hafif ve ucuz motorla bu işi öğrenmenizi salık veriyorum. Kullanan arkadaşınız yoksa bir motor ustasına gidin durumu anlatın yönlendirebilir diye düşünüyorum.
Forumda da Tokatlı bir arkadaş illaki vardır...
Türkiye'de motor ehliyeti veren kursların %90'ı bu şekildedir. İstanbul'da olsaydın alternatifin çok olurdu tabi. En azından bilindik akademiler ve hocalardan öğrenebilirdin. Ki benim başıma gelen seninkinden farksızdı. Seninkisi en azından dürüst olmuş. Benim başvurduğum kursta "motorlar çok az elimizde, uygun zaman için biz sizi ararız" demişlerdi. Sınav günü sınavdan 5 dakika önce bindirmeye çalıştılar (ki daha önce vitesli motosiklet deneyimim olmadığını söylemiştim). Sınav geldi çattı. Motor üstündeyken ilk hamlede motoru şahlandırdığımı hatırlıyorum, arkadan hocaların bağırmaları falan gittikçe uzaklaştı. Sonuç: İlk sınavdan kalmıştım. İkinci sınava kendi aldığım motosiklet ile hazırlanıp kendi kendime öğrenip öyle girmiştim ve geçmiştim. 2. sınav harcını ödememiştim ama adamların kendi hatasıydı. 11 sene önceden bahsediyorum. Demek ki hala değişmemiş durum.
Yerel yönetimler de bu konuda sorumluluk almalı. Gençlerin her bakımdan iyi yetişmesi yerel yönetimleri de ilgilendiriyor. Örneğin; motosiklet kapalı alan sınavı çoğunlukla okul bahçelerinde yapılır. Bu tek kelimeyle garabettir. Bir aday sürücü basketbol pota direğine çarpsa ne olur? (Bu her okulda var) Eğitim öğretim saatlerinde buralarda çalışma yapılamaz. Diğer saatlerde de okulunun bahçesinde basketbol vs. spor yapmak isteyen gençler sürücü kursu çalışması nedeniyle okulunun bahçesine giremez. Halbuki belediye bir trafik eğitim parkı açıp bunun içerisinde de bir motosiklet kapalı alan eğitim parkuru yapsa faydalı olmaz mı? Sürücü kursu direksiyon eğitimi ve direksiyon sınavı için böyle parklar açılmalıdır. Bu parklar kurslar haricinde bireysel kullanıma da bir düzen dahilinde açılmalıdır. Türkiye'de trafik eğitim parkları yok mudur? Vardır. Ama numunelik. Düşünen, eleştiren bireyler olmazsa hiç bir kurum ne çalışır ne de hesap verir. Bizler de aynı yakınmaları tekrarlar dururuz.
Bisiklet kullanmasını öğretmesilazım önce sonra da bisiklet öğretir gibi önce elinde yürütüyosun sonra debriyaj gaz frenleri vs öğreniyorsun gaz vrmeden yanında(arkanda değil
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
