4 Zamanlı dan 2 Zamanlıya Geçiş Mz 251 Sevdası
-
Uzun süredir yeni bir motosiklet arayışındaydım, heves güves aldığım ilk motorum olan kuba rx9'u çok seviyordum ancak gerek güç ve çekiş sıkıntıları, gerekse motorun ufaklığı beni mutsuz ediyordu. Letgo'da dolanırken karşıma 2000 model Simsiyah bir mz 251 çıktı biranda motorun şekli şemali çok hoşuma gitti ancak kendimi almamak için ikna etmeye çalışıyordum. Zira motor hem 21 yaşında hemde 2 zamanlıydı, bu motorların kronik arızası yüksek devirlerde motor kitlemek olduğu için almamak için kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Adama mesaj yazdım buluştuk motoru görünce aklım gitti, herif motoru garajda yatırmış durmuş fazla yaktığı içinde binmemiş ufak az yakan bir şeyler alacağım dedi. Takasa var mısın dedim benim motoru inceledi beğendi pazarlık yaptık takas ettik noterden sonra eve resmen uçarak gelmiştim. Motor çok devirli çok torkluydu.
1 buçuk aylık kullanımım sonucu kendimce bazı çıkarımlarım oldu onları paylaşmak istiyorum.
2 zamanlı motor özellikle enduro harici kullanımlarda gerçekten biraz gergin bir durum çünkü sık sık insanın kafasında yağ pompası tıkandı mı, yağ az mı geliyor, yağ çok mu oldu gibi sorular çıkıyor. Tork ve hız konusunda gerçekten tatminkar ve insanı mutlu ediyor özellikle kendi parasına kıyasla alınacak bir çok motora plaka okutuyor, 2 kişiyi bile yokuşlarda gayet rahat çekiyor. Parça konusunda kafamda biraz korkularım vardı ancak tek tıkla rahat rahat parça alabileceğim bir kaç site keşfedince bu sorunda kayboldu. Ancak sorunun büyüğünü sona sakladım! Aga bu motorun tamircisini bulmak bir mesele yaptırmak bir mesele çünkü eğer motorunuz benimki gibi eski ve orjinalse adamlar parçaları çalıp bu ölmüş bu işe yaramaz diye sağlam malı çalıyor ( Gerçi bu problem her motorda var ama neyse). Neticeye gelelim ve avantajlarından ve dezavantajlarından bahsedelim.
Avantajlar
Bakım masrafları özellikle mz, jawa, Izh gibi markalarda çok düşük zira motorun periyodik olarak değişecek bir tek şanzıman yağı var oda senede yada 6 ayda bir.
Düşük bütçeyle alınacak gidişi, torku ve sağlamlığıyla iyi bir motor.
Nostajik ve dikkat çeken motorlar yaşlılar ışıklarda sürekli benimde vardı çok severdim vs diyor, gençler abi bu ne kaçlık kaç model falan diye soruyorlar.
Ani hızlanması ve fren sistemi tatmin edici düzeyde.
Dezavantajlar
Bu motorlar ayyaş misali benzini içiyor, öyle ki bunu al pompacıyla kanka olursun o derece çok görüşeceksin.
Bujin sürekli yağlanacak, perte çıkacak. Bosch yada ngk buji alırsan kafan biraz daha rahat eder.
Motorda kullandığımız 2t yağ sık sık egzonun dolmasına sebep oluyor bu yüzden motor rahat gidemiyor.
Usta bulmak bir çile, iyi usta bulmak daha büyük bir çile.
Çıkarımlar
Bu motor garibanın dostu yada öğrenci motoru değil! Bunu alan adam benim gibi sık sık motoruyla hemhâl olamayan hafta sonları binen adam. Günlük kullanım için yakıtı takmayan adama uygun, zevk için binilecek şahane bir motor. Hastalığı çok riskli özellikle acemi adam için intihar gibi bir motor. Bilinçli bir sürücü bu motorla çok rahat eder ancak acemi adam bu motorla çok kötü şeyler yaşar. Ben usta bir sürücü kesinlikle değilim acemilik dönemlerimi biraz geride bıraktım motoru sürerken apaçilik yapmıyorum ve sakin kullanıyorum. Çıkarımlarımı nacizane ufacık tecrübelerimi sık sık bilgili forumdaşlarla paylaşmak bazı teknik tüyolar almak istiyorum. Her ne kusur işlediysek affola, iyi forumlar
Reklamlar
-
Ahh ahh ne yıllarım ne anılarım var o motor ile.. tam kanımızın deli aktığı yıllara eşlik etti kendisi. İkinci motor için imkanım olsa mutlaka alırım. Bildiğin deli çılgındır kendisi hatta bir dönem iki teker üstünde gitmeyi unutmuştuk sayesinde. Tek tekeri de çok keyiflidir.
-
bende de var bir tane. 1991 MZ ETZ 251 Kırmızı. ayağa kaldırmadım daha. yakında dirilteceğim inşallah. hep bir 2 zamanlı motosikletim olsun istemiştim. ilerleyen zamanda fırsat kollayıp Aprilia RS125 alasım var. bakalım nasip olur mu göreceğiz.
eskileri yaşatmanız ne güzel. tebrik ederim sizi.
-
-
Gaziantepte bol bol mz ve jawa kullanıcıları vardır,eskiden çok yarışları olurdu diye biliyorum,ha tabi eski ustalar artık yok orası doğru.
-
1994 yılında 1990 model alman üretim metal çamurluk olandan vardi ve ben 19 yaşındaydım.
Litrelik gibi gelirdi bana.. son hız değilde ara hızlanmasına bayılır,kompresöre bindirip iyice yavaşlayip durmaya yakin debriyaja basınca sallanan kafayla beraber çıkan tinn tiinnn tinnn sesine ölürdüm.
O günlere dönmek imkansız ama imkan olsa da birini yeniden alıp saklamak ayda bir de olsa binmek mükemmel olurdu...
O günleri hatırladım da duygulandım be... gözlerim doldu,burnumun direği sızladı ya...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)