Eleştirip yanlışlarını söylemek başka, hakaret etmek başka. Adam yolsuzluk yapıyor dersin ispatın var mı? yok, bu sebeple laftan öteye gitmez. Biri çıkıp Atatürk'e yalancı, yolsuz veya sahtekar dese bu adamın yaptığı şerefsizlik değil midir? İyi ki kanunlar var yoksa herkese hakaret edeceksiniz.hasmet adlı üyeden alıntı
Dediğiniz kısım doğru. Mal ithal edip, ona değer katıp satmak tabii ki iyi birşey. Ama böyle birşey yapıyorsanız, hele de ürün parçalarının çoğu böyleyse milli ve yerli demeyeceksiniz. Dersiniz ki üretim yapıp satacağız, olay biter. Ama siz reklamı yerli ve milli kısmına yoğunlaştırıp, sonra da yerli ve milli diye sunduğunuz şeyin pilini şuradan, devresini buradan alıyoruz derseniz yukarıda yazdığım gibi tasviri çok görürsünüz.
Derseniz ki dünyada şu an gerçekten hiçbir ülke için yerli olan birşey yok, o da doğru. Ama o zaman da, madem öyle birşey yok, ne diye yerli ve milli deyip duruyorsunuz derim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:28 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:15 ----------
Yoksa mesela al Harley'i 10bine, markasını bile değiştirme, üç beş değişiklik yapıp 20bine sat dışarı, takdir ederim. Ama bana yerli ve milli deyip adı ve lansmanı dışında yerli ve milli olmayan bir şeyle karşıma çıkılırsa tiye alınması kaçınılmaz olur.
Yerli uçak var bir de.
Tavsiye için teşekkürler. Şimdilik plan öyle.
Estağfurullah, koyun ne demek. Yönetenleri sorgulayabilip icabında eleştirebilen insanlara koyun denemez bence. Yoksa belki, ama o da mecazi anlamda yahu. Yoksa herkes insan sonuçta.
Benim anlamadığım, "devlet büyüğü" nedir peki? Mesela şimdi iktidarda olanların hangisi büyük, hangisi değil? Mesela Egemen Bağış devlet büyüğü mü? Zamanında öyleydi de artık değil mi? Yoksa hâlâ öyle mi? Nasıl belirleniyor bu büyüklük küçüklük? Kişiye göre değişmiyordur herhalde değil mi? Objektif bir kriter vardır, herkesten farklı bir cevap gelmez. Açıklarsanız sevinirim.
neyse ki eleştirdiklerimiz kendini türk değil osmanlı ırkı gibi birşey sanıyor.
bu nedenle rahat rahat diyebiliriz
Hakarete gerek yok ta, saygı duyma konusuna gelince: Siyasi nüfusunu kullanıp kendine ve yakınlarına haksız kazanç sağlasa da saygı duymak zorunda mıyız? Siz böyle insanlara saygı duyuyor musunuz? Yoksa devlet başkanıyken bunları yapmak sorun değil mi?
Trollün biri çıkıyor 3.sayfadan itibaren konuyu saptırıyor,millete hakaret ediyor sonra suçlusu biz oluyor.Bu trollerin tam olarak amaç ve taktiği zaten bu;konuyu saptırmak,ortalığı bulandırmak,milleti sinirlendirmek,gizliden Cumhuriyet'e ve Atatürk'e laf sokmak.
Şimdi seçen ben, seçilen o iken (O, Erdoğan da olur, Kılıçdar da olur, Akşener de olur, farketmez) önce o bana saygı gösterecek ki benden saygı görsün. Erişkin biri olarak şahsımı değil, ülkeyi yönetsin diye seçiyorum, başımızın üstüne koymuyorum.
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:28 ----------
O anlamıştır da ben anlamadım. Kimmiş o?
Not: Herşeyde hükümet eleştiriliyor, istesek motor yaparız denmiş. Evet, belki motor yaparız. Ama kimse o işe girişmez, kar etmeyeceği için. Niye kar etmez? Maliyet, vergi yükü, vs. Peki bu ortamı kim sağlayacak? Bunu cevapladığınız zaman niye hükümetin eleştirildiğini bulursunuz. Yoksa motosikleti devletin üretecek hali yok, otomobili de. Devlet ortamı sağlar, girişimci üretir. Hükümet de arabayı biz yaptık demez, ekonomiyi geliştirdik, üretimi arttırdık der.
Forum coluk cocuga kalmadı, cahil trollere kalmasın diye uğraşıyoruz.
mis gibi cehalet. azıcık oku.
Anayasa 66. Madde. Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür. Türk babanın veya Türk ananın çocuğu Türktür.
Sen yine de bir soyağacını araştır, cok ilginç şeyler ile karşılaşabileceğine inanıyorum.
Keşke Yunan kazansaydı diyeni Türk mü saymak lazım, Yunan mı?
Hükümetin bir TC partisinden başka bir TC partisine geçmesini isteyen vatan haini, Yunan kazansaydı diyen ülkenin zirvesine danışman.
Yorum sizin.
Bence daha çok HONSUZUSAKIYAMA'yı andırıyor gibi.
---------- Mesajlar birleştirildi - 16:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 16:27 ----------
1950’li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye’ye. Küçük Amerika olacağız diye ilk heveslendiğimiz günler… Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. O zamanlarda bizde yol güzergahını belirleyecek alet yok, eleman yok.
Nafia mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından elemanlar şerit metre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış . Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş:
– Ne yapıyorlar böyle?
– Rampada yolun güzergahını belirliyorlar.
– Nasıl yani, anlayamadım?
– Eşek % 7 eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergahı belirliyoruz demişler. Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş:
– Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?
Yetkili cevap vermiş:
– Amerika’dan mühendis getirtiyoruz.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
