Bu işin tam ortasiNikkfurie adlı üyeden alıntı
Asya pazarindaki
Honda cb-160-190r hornet
Yamaha fz160-fzS
17-18 hp
Karaduzen,hava sogutma,tamiri basit
150 ile 250cc arasinda.
İsin komik tarafi,
Bu markalar,tr piyasasina hala 10hp lik 125cc leri getirmekten bikmadilar.
Hee honda cb190 horneti getirse,kimse cb250 almaz
Hadi ehliyet mevzusuda bir yere kadar.
Cb125r
Mt125
Ee bunlarda 25-30k arasinda.
Kisaca ya 10 hp lik 125 alacaksin
Yada 27 hp lik 250 alacaksin.
Apache RTR 200 4v aldım 20 buçuk beygir yakıt 2.5 litre civarı. 42 yaşında hız merakı olmayan için biçilmiş kaftanlar. Düşük maliyetli keyif aracı olarak kullanıyorum. Yeni dominari da alabilirdim şehir içinde 40 beygire ihtiyacım olmadığını düşündüm bunun vergisi var yakıtı var ağırlığı var. Önce ihtiyacı iyi belirlemek lazim.
Esasinda %30-40 kullanici kitlesi,
40-55hp guc bandindaki motorlari hiz meraki icin almiyor.
Guvenli kaçiş,yol tutuş,fren,suspansiyon.vb.gibi durumlar icin aliyor.
Kisaca bilinçli bir kullanici için,sağ elcikteki fazladan güç herzaman iyidir.
Tuğrali doblonun bile 170km/h ile gittiğini,otobanda yeni nesil tirlarin 140km hizlarini hesap edersek.
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:19 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:06 ----------
Epeydir motor yok bende,
Ben sirami sana verdim,gayri bağlama sende..
Ben de sırf şehiriçine ağır gelmesin, şehirdışına da güçsüz kalmasın yani tek motorla motosiklet ihtiyacımı karşılasın ve aynı zamanda zevk de versin diye 36 beygir ile 250cc de alabileceğim en güçlü motoru seçtim. Daha önceleri 1000rr ve fz8' im falan vardı. Ona rağmen güç ve kullanışlılık açısından optimum dengeyi sağladığını düşünüyorum mt25 in. Bir ara yeni kasa Xmax 250' im de vardı. O zamanlar hep biraz daha güçlü olsa diyordum uzun yolda. Sonra cb250r alınca xmax250 ye göre bariz iyi geldi güç yeterliliği olarak. Mt25 de cb250r dan biraz daha iyi geldi performans olarak. Bence 250 cc sınır ise eğer; bu sınıfta beygir gücü en yüksek olan seçeneklere bakın.
250 cc hem şehir içi hemde şahit dışı için ideal aslında,ama bir müddet sonra insanın içinde bir kıpraşım oluşuyor bu durumun oluşmasında büyük cc’den bir motora binmek,forumlardaki görüşler ve insanoğlunun nefsi ister istemez etkili oluyor ve büyük cc ateşiyle yanıp tutuşuyor,burada önemli olan sihirli cümle bence ‘elimdeki motor benim ihtiyacıma cevap verebiliyormu’olmalıdır.örneğin 150 cc ile uzun yola çıktığımda kamyon ve otobüs sollayamıyordum ve zorlanıyordum.Dedim bu şekilde tehlikeye giriyorum böyle olmayacak deyip 250 cc ye geçtim şimdi sıkıntı yok fakat bi süre sonra belirttiğim sebeplerden içsel büyütme isteğim mevcut ama kendime sorduğumda 250 cc benim ihtiyaçlarıma cevap veriyor,vermediği bir gün ona göre değişim yapmak mantıklı olacaktır
Bana da bu pantolon ve sweatshirt yeter mesela 3-4 sene daha idare ederim, montunda dirseği söküldü bi yama yapar birkaç yıl daha giyerim,
Bu telefonda yeter, ekranı kırıldı bataryası cortladı ama arayan olursa cevap verebiliyor hala,
Ekipmanımda sökükler ve deformasyonlar var fakat iş görüyor hala oda yeter,
Mobilyam, televizyonum, tabağım çatalım, halılar bi hayli eskidi ama hepsi yeterde artar bile,
Ama tracerın süspansiyon yetmiyor artık fazla yumuşak ve virajda güvensizlik yaratıyor ona bi öhlins takım düşünüyorum. Çok pahalı namussuz bi süre biriktirmem gerekiyor.
Arka frende yetmiyor ben daha perfonrmanslı kullandıkça daha iyi bir fren sistemi gereksinimi artıyor.
Hız tutkusu olmayan sabırlı, rahat ve uzun yolculukları seven biriyim. Fakat
250 cc. motosiklet uzun yolda bir süre sonra yetmedi. Sürekli yüksek devirde gitmek ve
120 km. hız yorucu oluyordu. Yüküm olduğu için rampalarda hız kaybı, sollamalarda
zorlanma vs. beni yüksek cc. ye mecbur kıldı.
700cc. de yolculuğun rahatlığı, keyfi, güven duygusu çok değişti.
Motosiklet biraz keyif işi biraz da lüks.- işi bu olanları tenzih ediyorum.
İş keyif olunca tabiiki yüksek cc, yüksek bg konuşuluyor. Kimi daha hızlı gitmek için, kimi daha çabuk hızlanabilmek için istiyor. Peki hızlanmak gerçekten çok önemli mi? Kamyonun, tuğralı doblonun yanından uzamak daha mı güvenli?
Bu sorular 250cc ve üzeri motorlarda konu olur sadece.
İlk motorum 108cc lik honda activa’ydı, nasıl kamyon-doblo sollarım diye bir gündemim hiç olmadı
50cc-100cc motorlarla dünyayı gezen var, emin olun yüksek cc den çok daha güvenli gidiyorlar yavaş oldukları için.
250cc kaşıntı sınırının başladığı yerdir, gidiyor gibi gitmiyor gibi... 125-150cc motoru olup 80-110km/h kullananlar için büyük konfor, 250cc nin ciğerini sökerek sürekli 120-140km/h gitmeye çalışanlar için eziyettir.
Geçen sene 250cc xmax ile 3 gün 1500km yunanistan ‘a gittim, ağırlıklı 80-110km/h nadiren 120-130km/h de gayet rahat ettim. 120km/h giden aracı sollamak eziyet, bu tür motorlar 120-130 un üzerine tek tek sayarak hızlanıyor.
Şu an 40BG lik bir D400 kullanıyorum, torku ve 100km h giderken üzerine hızlanması keyifli, gerekli mi? Bence hayır.
700 lük makine de daha keyiflidir, 900 lük makine ondan da iyidir derken olay yürür gider...
İnsanoğlu her zaman doyumsuz olmuştur. Kendinizi ve sınırlarınızı bildiğiniz sürece, elinizdeki motosiklet ne olursa olsun keyif almasını da bilebilirsiniz. Şehir içerisinde 125-150 cc bile yeterli olur. Özellikle yükünüz fazlaysa, arkaya takılan topcase müthiş bir rahatlık oluyor. 250 cc naked ve sport tarzı modellere topcase gitmiyor veya takılamıyor. Bu da şehir içerisindeki işlerinizi bazen zorlaştırabiliyor. Örneğim yeni model Mt-25'e topcase takılamadığı için günlük kullanım için uygun bir motosiklet değil. Bu konu biraz da kişinin zevki ve rengine göre de şekillenir. Ülkemizdeki ekonomi durumu da ortada olduğundan dolayı, yüksek cc sahibi olmak her yiğidin hakkı olmamaya başladı maalesef. Zamlar ve vergiler bu şekilde yükselmeye devam ettiği sürece de yüksek cc hayal olmaya devam edecek. 3 ay önce 32 bine aldığım motor şu an 36 bin oldu. Dolayısıyla satsam bile, yüksek cc sahibi olabilmek için fazladan bir 20-30 bin tl daha koymam gerekecek. Borca girmeden de böyle bir motorun sahibi olmam mümkün değil şu an için.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
