Bu tip motorların kendisinden çok kullanıcı profili biraz sıkıntılı ülkemizde. Şimdi herkes höykürmesin üstüne alınmasın, genel konuşuyorum. Hani örnek imaj şu memlekette; param var, sert adamım, şekilim, 50 yaşındayım ama 20 yaşında kız arkadaşımla gelirim kafeye, sizn kulağınızın sağlığı beni sallamaz, egsozumdan en az 120 desibel çıkmalı...v.s. v.s.
Motorların tarzından ziyade bu motorları kullananların girdikleri kafa veya guruplaşmalar ülkemizde daha değişik. Gerçi yanlışım yok ise Amerikada da bu tür guruplaşmalar mevcut. Bu benim hoşuma gitmiyor. Hatta bazen haberlerini okuyuoruz amerikada motorcu guruplar arasında çatışmalar oldu diye?
Tamam gurup gezileri yapmak gurupça dolaşmak güzel birşey ki zaten yakın arkadaşlarımla her hafta sonu yaptığımız şey bu, Fakat gurup içerisinde bir takım hiyerarşi oldumu ben koşarak uzaklaşıyorum. Bazı duyduğum ve komik bulduğum uygulamalar şunlar.
- Her gurubun bir başkanı olur ve en cafcaflı motor genellikle başkanın olur.
- Başkan söylediği 1. önceliğe sahiptir
- Gurupça Yola çıkılacağı zaman Başkan motorunu çalıştırmadan diğer gurup üyeleri motorlarını çalıştıramaz.
- Gurup başkanı daima en önde gider. Diğer gurup üyeleri nizami bir şekilde başkanı takip eder
- Gurup üyesiysen O yeleği giyeceksin.
- Ve duyduğuma göre bazı guruplarda başkan gurup üyelerinden birini motorların başında bekçi olarak bekletebiliyormuş
vs vs. Benim bildiğim kadarıyla motorsiklet sürmek özgürlüğü temsil ediyordu. Hani Özgürlük?
Birgün Cruser motor sürmeyi çok isterim ama asla bu tür guruplar bana göre değil.
Chopper ben de sevmem ama, motosiklette klasik görünüm çok hoşuma gidiyor. Triumph Thruxton, Bonneville Bobber, Moto Guzzi, Royal Enfield vs. Keza arabalarda da öyle, Son model bir araç getir yüzüne bakmam ama klasik bi Ford Mustang GT 68 getir erir giderim orada. Ruh var sanki eskilerde.
Yanlışları düzeltelim:Mucit23 adlı üyeden alıntı
- Her gurubun bir başkanı olur ve en cafcaflı motor genellikle başkanın olur.
- Başkan söylediği 1. önceliğe sahiptir
- Gurupça Yola çıkılacağı zaman Başkan motorunu çalıştırmadan diğer gurup üyeleri motorlarını çalıştıramaz.
- Gurup başkanı daima en önde gider. Diğer gurup üyeleri nizami bir şekilde başkanı takip eder
- Gurup üyesiysen O yeleği giyeceksin.
- Ve duyduğuma göre bazı guruplarda başkan gurup üyelerinden birini motorların başında bekçi olarak bekletebiliyormuş
Birgün Cruser motor sürmeyi çok isterim ama asla bu tür guruplar bana göre değil.
1. Grubun değil, kulübün başkanı olur. En cafcaflı onda olacak diye bir kaide yok. En cafcaflı motor en çok parası olanda olur.
2. Kulüp başkanı kurul kararını oylamaya sunar, son kritik karar kendisinindir.
3. Topluca yola çıkılacağı zaman Road Captain yani Yol Kaptanının direktiflerine uyulur.
4. Yol kaptanı akış düzenini ayarlar, en önde başkan olacak diye bir kaide yok. Fermuar düzeninde gidilir aksi belirtilmedikçe.
5. Yeleği bir takım forması gibi düşünün. Oyunun içinde formanızı giyersiniz. Motosikletle sürüş yaparken de benzeri kural uygulanır ve yeleği giyersiniz.
6. Genelde kulüp üyesi olmaya aday olanlardan yani Prospect'lerden seçilir bu kişi. Bir nevi sınav gibi de düşünebilirsiniz.
İşin özgürlük kısmı bireysel sürüştedir. Bir topluluğa dahil olacaksanız, o topluluk içindeki düzeni korumak adına kurallara uymalısınız. Bir kulüpteki herkes kafasına göre özgürce istediğini yaparsa o kulüp bir bütün olabilir mi ? Evet bireysel ve özgür sürüş isteyen kulüp üyesi olmasın. Kaldı ki çok değil 2 arkadaş bir yere sürüyorken bile özgür değilsiniz. Birbirinize ayak uydurmak durumundasınız. "Hacı sen dağ yolunu dolaş ben sahilden gitmek istiyorum sonra X noktasında buluşuruz" diyerek toplu sürüş mü olur ? Olmaz tabii. Ülkenin anayasası var, özgürlüğünüz kısıtlanmasın diye yasaya aykırı iş yapabiliyor musunuz ? (Biz yapamıyoruz ama bazı devlet büyükleri alenen yapıyor, orası ayrı konu...)
Hiyerarşi, özellikle de benden daha zeki olmadığını bildiğim insanların altında olmak, dayatılanı kabullenmek gibi durumlar benim lügatımda da yok. Bu şekilde düşünenler de kulüplere dahil olmasın zaten. Kulüpler de insanları zorla saçından sürükleyip bünyesine katmıyor sonuçta. Cruiser sürmek için bir kulübe dahil olmaya da gerek yok. Çok istiyorsanız alın, sürün. Kim size ne diyecek ?
En başta merak ettiğim cruiser tipi motosikletleri sevmeyen hayatında kaç kere cruisera binerek şehir dışında 20-30 km yol gitti?Daha önce denediniz mi?Sürdünüz mü?Bir şeyi denemeden kötüleyen tipleri açıkçası daha tadına bakmadan güzel bir yemeği yemek istemeyen küçük çocuklara benzetiyorum.
Ben fanatik bir cruiser sever değilim.Hoşuma giden,rahat bir motosiklet olduğu için kullanıyorum.Rahat oturuş pozisyonuna sahip naked,sport touring touring,adventure tarzı motosikletleri de aynı ölçüde seviyorum ve bir sonraki motosiklet olarak alabilirim.Mesela cross tipi motosiklet te severim sigorta fiyatları bu kadar uçmasaydı haftasonları dağ bayır gezmeye 2.motosiklet olarak cross ta düşünüyordum.Scooterların tipi hiç hoşuma gitmese de özellikle şehir içi pratik ve kullanışlı aletler,özellikle sele altı bagajlarına hastayım.2 yıl kadar da scooter kullandım.Süper Sport dediğimiz motosiklet aşırı derece rahatsız olsa da hızlanması,viraj alması insana ayrı bir zevk yaşatıyor.Her motosikletin kendine göre avantajları ve dezavantajları var,kullanım amacı var.Motosiklet alacak kullanıcı bunları göz önünde bulundurup tercihi ona göre yapıyor.Yani SS ile cruiserı karşılaştırmak Formula 1 arabası ile Mercedes S klass karşılaştırmak kadar saçma bir olay.
Bazıları havalı o yüzden tercih ediyorlar demiş.Bu forumda motosiklet alırken genel olarak tasarımına bakmayan,güzelliğine bakmayan,havalı bulmadığı motosikleti alan var mı?Güzellik ve tasarım kullanıcıların ilgisini çeken öncelikli faktördür.Ben tasarıma bakmam mantıklı seçim yaparım diyen adam %90 yalan atıyordur.Kimisine cross havalı gelir,kimisine SS kimisine de cruiser.İster bu forumda olsun ister günlük hayatta onlarca kişi benden motosiklet tavsiyesi istiyor.Adamlara diyorum 250 cc alacaksan şu şu mantıklı sebeplerden dolayı git Suzuki Inazuma al.İstisnasız Inazuma'nın tasarımı hoşuna giden bir kaç kişi hariç herkesin cevabı : "Ama bunun tipi çok çirkin,kaba bir tasarımı var."Hepimiz güzellik kavramımıza göre bize havalı gelen motosikletleri seçiyoruz.O yüzden birbirimizi kandırmayalım.
En başta dediğim gibi cruiser tercih etmemde ki öncelikli amaç : Çok rahat.Eğer gaza asılıp rüzgarı yemezseniz sizi hiç yormuyor hatta aksine sakin sakin giderken insanı dinlendiriyor bile.Adam gibi sürerseniz bütün gün sürün yine de yorulmazsınız.Karacabey'den Eskişehir'e gidiyorum sadece ve sadece sigara ve tuvalet için mola veriyorum.Yorulduğum için mola verdiğimi hiç hatırlamıyorum.Bir de Eskişehir'e vardığımda hiç dinlenmeden arkadaşlarla gece yarılarına kadar takılıyoruz.Başka bir motor olsa 240 km aralıksız geldikten sonra elim ayağım tutmaz 1-2 saat dinlenmeden dötümü kaldıramam.
Bir de olaya daha genel bakarsak cruiser dediğiniz alet bir malzeme,mal,nesne.Sevmeyebilirsin ama insan bir nesneye durup dururken neden böyle nefret besler anlamış değilim.
Ben şahsen bir motorcu olarak bütün motosiklet tarzlarını seviyorum.Hepsini denedim çünkü.Hepsi ayrı ayrı zevk veriyor.Param olsa her tarzdan bir motosikleti alır garajıma koyar sıra ile binerdim.
Not: Forumda cruiser böyle,Ss şöyle,scooter bilmem nasıl gibisinden açılan bilmem kaçıncı konu olduğundan artık kabak tadı verdi.O yüzden biraz fazla tepki verdiysem affola.
Ben de aynı soruyu SS kullananlar için soruyorum. Üstelik cruiser için doğru olmayan yakıt tüketimi fazlalığı SS'te R25 için bile gerçektir. Bunun dışında bir SS 10 yıl içinde çöp olur, 10 yıllık bir cruiser motoru ise anlamayana sıfır diye yutturabilirsiniz.
Hepsini geçtim, bence cruiser kullanıcıları motor kullanmanın keyfini en çok hisseden kullanıcı tipidir. Diğer yandan giydikleri asker pantolonu ile deri yelek kombinasyonuna gıcık mıyım ? Gıcığım. Saçı başı ağarmış adamlar bu kıyafetle kendilerini maskara ediyorlar.
Eskiden ben de anlam veremezdim cruiser, özellikle de chopper kullananlara. Aslında safkan chopper'lara hala tam anlam verdiğimi söyleyemem ama her malın bir alıcısı var elbet. Adamlar da çılgın custom projelerini seviyor işte, ne dersiniz. Bragging rights denilen bir olay var Amariga'da; sevdiğiniz şey için mantıklı olsun olmasın, uç noktalara gidip, sonra da bununla övünme durumu.
Velhasıl kelam, dün söylediğimi tekrar söyleyeyim; bırakın herkes istediği gibi takılsın. Bırakın herkes istediği gibi iyi hissetsin kendini. Size doğrudan/dolaylı zararı dokunmadıkça zevklere karışmanın bir anlamı yoktur.
30 yıldır, scooter, naked, enduro, touring, cruiser üzerinde 550.000 + km yapan biri olarak şunu söyleyebilirim; her birinin tavrı, tarzı, sürüş dinamiği, kültürü ayrı. Bize uzak olan bir tarzı neden gömmek gibi bir yaklaşım sergiliyoruz o kısmı da bana anlamlı gelmiyor. Anlamlı gelmeyen iki şey daha var :
1-Ben Türkiye'de kullanıcılarının üzerine yapışan g..ü kalkık algısını yüzünden HD tercih etmedim, etmem de..Ama HD kullanımını "USD özentisi" diyorsak, Honda/Suzuki/Kawasaki kullananlara Japon, BMW kullananlara Alman, Ducati/Aprilla kullananlara İtalyan, Kuba kullananlara Çin özentisi mi diyeceğiz ?
2- 50 yaşında cruser süren adamın genç sevgilisi olması kötü, supersport ya da başka tarz kullananların olması sempatik midir ?
İki teker iki tekerdir, keyifle sürün gitsin
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
gymkhana'daki adamlar bunu scooter hayabusa goldwing vs. motorlarla da yapıyor. Kullanıcı kabiliyeti bu aslında 
