Aslında hepimiz yapmak istemisizdir ama yemiyor.
https://instagram.com/p/BdBPUFCnsFK/
Aslında hepimiz yapmak istemisizdir ama yemiyor.
https://instagram.com/p/BdBPUFCnsFK/
Polisle ne derdiniz var anlamış değilim. Yaklaşık 19bin km kadar motosiklet kullanıyorum kaskimi takıyorum kırmızı ışıkta bekliyorum zorda kalmadıkça ve yakında polis varsa kaldırım kullanmıyorum hiç ceza yemedim. Yaklaşık 250 bin km de otomobil kullanmışligim var kemerimi takıp kurallara uyuyorum sadece plakama 1 adet radar cezam var sizi anlamıyorum.
Polisleri zerre kadar sevmesem de komik değil. Polis veya değil hiç fark etmez. El şakası nedir? Hele otoyolda motosiklet kullanan birine? Ahmaklık ve cehalet akıyor.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:48 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:40 ----------
Polislerle milletin alıp veremediği ceza yazmaları ile alakalı değil, hiç alakası yok.moonspell07 adlı üyeden alıntı
Polisleri neden sevmiyorsunuz ? Benim sevmediğim yönleri bence çoğu polis işini severek yapmıyor (bana göre). Haberlerde çok görüyorum. Şurada motosiklet hırsızlığı , burada şu motor çalındı vesaire. Bunlar çalınıyor , neredeyse her gün bir tanesi çalınıyor. Ama ne hikmetse çoğu bulunamıyor. Ya isteyerek takip etmiyorlar yada onlarında bu işten bir çıkarı var. Ben böyle düşünüyorum.
Remzidemir41 , polislerin işini sevmediği konuşun da hemfikiriz . Olay şu aslında benim 2 arkadaşım ogretmen olmak için atama beklediler .
Sonuç atanamadilar ve polis oldular . Her görüştüğüm de küfür ediyorlar sisteme . Adamların hedefi öğretmen olmaktı ama polis oldular kötü bir durum tabi .
Şimdi bu adamlar mesleğini nasıl sevsin ?
Polisleri neden sevmiyorsunuz sorusunu soruyor olman gündemden, yaşanan olaylardan haberinin olmadığını gösterir. Çok fazla televizyon izlediğini gösterir. Şu aptal kutusunu izlemeyi bırakın. Polisler (işini layığıyla yapan azınlığı tenzih ederim) onurunu para karşılığı hükümetlere (dünya genelinde) satmış insanlardır. Tüm dünyada sevilmezler yalnızca ülkemizde değil. ACAB diye bir slogan dahi vardır. Çünkü devletin silahıdır polis. Ama bu silahı suçu suçluyu engellemek için kullanmazlar, sesi çıkanın ümüğünü sıkmak için kullanırlar. Gezi parkı zamanı bir polisin söylediği cümleyi aynen aktarıyorum: "Maaşımı devlet veriyor tabii ki onun dediğini yapacağım, sen ver senin yanında olayım." Kendisine karanfil uzatılan, şiir okunan, şarkılar söylenen barışçıl insanlara jopla, plastik mermiyle, biber gazıyla karşılık veren, kula kulluk eden insanlardır. Bu dünya genelinde böyledir ama bazıları vardır ki tüm dünyaya ders verir nitelikte onurludurlar.
Yaklaşık 3 yıl önce bir kaza yaptım. Bende bir şey yoktu fakat eşimin ayağı çatladı, o ambulansla hastaneye gitti.
Ben karşı tarafla birlikte karakola gittim. İfade vermek için bekliyorum. Başka bir motorcu geldi karşıma oturdu.
İçeri çağırdılar verdik ifadeleri ben hastaneye gideceğim. Beni çağırdıkları sırada elimdeki eldivenleri oturduğum yere bırakmıştım, döndüğümde eldivenler yoktu.
Gittim kapıdaki polise dedim ki: Benim burada eldivenim vardı, gördünüz mü? Dememle birlikte odadan beni duyan iki polis daha geldi. Bunlar bana bağırıp çağırmaya başladılar. Sen bize ne demek istiyorsun? Biz hırsız mıyız! diye bağırırken bütün karakol başıma üşüştü.
Çalınmış, buradaydı ama yok diyorum, kamera kaydı falan yok mu izleyelim diyorum. Neredeyse suçlu ben olmuştum ve yaptığım kazadan değil de polise ifitra! atmaktan tutuklanacaktım belki de.
Neyse çok uzattım. O kargaşa içinde, bağırış çağırış eşliğinde ayrıldım karakoldan.
Beş parmağn beşi bir olmaz fakat polislere önyargılı bir bakış açım var.
Aklıma geldi anlattım. Bu da böyle bir anımdır.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
