Motosiklet sürmek işkence olmaya başladı
-
30 Ağustos 2017, 08:48
#1
Arkadaşlar, motosiklete başladığımdan beri geçen birbuçuk yılın sonunda, motosiklet sürmek bana işkenceye dönüştü. Şöyle ki; bilhassa yazın olmak üzere, güzel havalarda binip, doğaya, köylere, yaylalara gitmek üzere sıfır-çinli 150 cc bir motor satın aldım. Sürüş geliştirme halinde yazın işe de motorla giderim diye düşünüyordum. Aldığım ilk zamanlarda biraz da acemi olmamın ve daha çok heveslenmemin neticesinde zevkle biniyor, sakin yerlerde sürüyordum. Zamanla sürüşüm gelişti. Bu arada yaşım 52 ve yeterli seviyede trafik bilgim ve şöförlüğüm var.
Ancak, geçen bu süre içerisinde motosiklet sürmekten artık zevk almıyorum. Sebebi ise kışın soğuk, yağmur, çamur sebebiyle süremiyorum. havalar ısınınca da ekipman, mont giy çıkar, kask tak-çıkar ter içinde kalıyorum. Güya motosiklete binip rüzgarı hissedeceğiz ama yok! montun içinde pişiyorum. Kışın hiç grip-soğukalgınlığı olmamama rağmen, yazın bu hastalıklara kalıyorum. Montu çıkarttığım zaman tişörtümde terden ıslanmamış yer kalmıyor. Haliyle sonra üşütüyor ve hasta oluyorum. Bir yere oturmaya gitsem sanki saunadan çıkmış gibi oluyorum. Tabi yedek kıyafet de taşımaya başladım, ama bu nedir ya!Ter yüzünden bu yaz işe bir defa motorla gelebildim.
Diğer yandan, ülkemizde trafik malum. Ben şahsen motora başlamadan önce de gördüğüm motosikletlileri trafikte kollayarak sürüş yapardım. Ama ben motora bindiğim vakit gördüm ki kimse motorluları iplemiyor. Bilhassa kalabalık trafik ve şehir içlerinde motor sürmekten çok korkuyor, tırsıyorum. Çoğu zaman sırf bu yüzden sürmek istesem de sonradan vazgeçiyor, arabaya yöneliyorum.
Bizim buralarda yayla çok. Oralara gideyim diyorum, sanki bütün şehir yaylalara taşınmış. Gidişi ayrı dert, dönüşü ayrı dert. Deniz tarafına gideyim diyorum. Yine aynı şekilde. "Ulan 50 yaşından sonra ne bok yemeye eski köye yeni adet getiriyorsun, motor ne, bin arabana nereye istersen git" diyorum kendi kendime ama ne çare ki aldık bir kere. Satmaya da içim razı gelmiyor. Benim gibi bu sorunları yaşayan var mı? Varsa ne yaptınız? Bana ne önerirsiniz?
Reklamlar
-
30 Ağustos 2017, 09:08
#2
Yazın file mont-tişortümde hiç ıslaklik gormedim daha, saçlar hafif terleyebiliyor-, kışın kışlık mont ve windstopper usutmuyor.Her güzelin bir kusuru vardır.
.
Daha da olmuyorsa, keyif almiyorsaniz motoru satin gitsin derim.
-
30 Ağustos 2017, 09:10
#3
Abi hangi marka mont ve kask kullanıyorsun?Bende öyle terliyordum daha kaliteli yazlık mont ve havalandırması iyi kask alınca sorunu çözdüm.
-
30 Ağustos 2017, 09:16
#4
Mevsimler artık normal değil, yazları çok sıcak geciyor ve motosiklet gercekten eziyet olmaya basladı. Fileli mont giymek bi nebze işe yarıyor, en azından durunca ter akıtmıyorsun. Yinede işe git gel haric hobi amaçlı kullanılıyorsa , akşam saatleri güzel oluyor binmek.
Mevsimlik motorcular ( benim gibi ) icin kış zaten mesele değil. Yağmur düşmeye başladığı andan itibaren motoru kaldırırım
Yinede soğumayın, binemeseniz bile alın elinize bez tozunu alın okşayın sevin
-
30 Ağustos 2017, 09:31
#5
kefkes adlı üyeden alıntı
Yazın file mont-tişortümde hiç ıslaklik gormedim daha, saçlar hafif terleyebiliyor-, kışın kışlık mont ve windstopper usutmuyor.Her güzelin bir kusuru vardır.
.
Daha da olmuyorsa, keyif almiyorsaniz motoru satin gitsin derim.
Biraz da kilo olduğu için bedenime uygun file mont bulamıyorum.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:25 ----------
RoofRoof adlı üyeden alıntı
Abi hangi marka mont ve kask kullanıyorsun?Bende öyle terliyordum daha kaliteli yazlık mont ve havalandırması iyi kask alınca sorunu çözdüm.
Lbc marka DÖRT MEVSİM KULLANIM İÇİN UYGUN olan mont kullanıyorum. İç astarı da çıkartmama rağmen terletiyor. Tabiki terlememin bir nedeni de biraz kilolu olmam. Ayrıca üç adet kaskım var. deneye deneye en havadarını buldum. Daha havadarı nazi tipi kask. Ama buna rağmen dediğim gibi.
-
30 Ağustos 2017, 09:38
#6
bican33 adlı üyeden alıntı
Biraz da kilo olduğu için bedenime uygun file mont bulamıyorum.
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:25 ----------
Lbc marka DÖRT MEVSİM KULLANIM İÇİN UYGUN olan mont kullanıyorum. İç astarı da çıkartmama rağmen terletiyor. Tabiki terlememin bir nedeni de biraz kilolu olmam. Ayrıca üç adet kaskım var. deneye deneye en havadarını buldum. Daha havadarı nazi tipi kask. Ama buna rağmen dediğim gibi.
Dört mevsim mont terletir zaten.4 mevsim montları önermiyor çoğu kişi.Yazlık fileli ve kışlık mont almak daha iyi.Biraz daha pahalıya geliyor ama yazın terleyip kışın üşümekten iyidir.
-
30 Ağustos 2017, 09:47
#7
Dostum 50 yaş nedir ya? Motorculuk için en mükemmel yastasin. 70-80-90'a kadar yolu var. Olgunsun, hızlı gideyim, hava atayım gibi egolar kalmamış, motoru sadece kendi keyfin için kullanıyorsun. Hayatı anlamışsın ve güvenliği ön planda tutuyorsun.
Senin yapacağın; o yayla dediğin sehirimsi yerlerden derhal uzaklaşıp kendine küçük patikalar, keçi yolları bulmak. En fazla 250 CC Enduronla sadece senin bildigin dere kenarlarında günübirlik kamplar yapmaya başla. Gonlunden geçeni yap, küçük hedefler belirle kendine. Keçi yollarından, hep en zor rotaları tercih ederek komşu bir şehre git ve dönüşünü karayolundan yap, dağlarda küçük göller ve derelerin genişlediği rahat kamp alanlari ara, Google Earth kullan, her haftasonu farklı bir lokasyon hedefle. Oranın köylüsü bile bilemesin gittiğin yerleri, o dağlar senin olsun.
Zaten anladığım kadarıyla sende yalnızlığı tercih ediyorsun. Kendine az ama kaliteli motosiklet kıyafeti ve kamp malzemesi topla.
İşin keyifli zamanına denk gelmişsin hacı, bırakmak neci?
-
30 Ağustos 2017, 09:59
#8
TUTITO adlı üyeden alıntı
Dostum 50 yaş nedir ya? Motorculuk için en mükemmel yastasin. 70-80-90'a kadar yolu var. Olgunsun, hızlı gideyim, hava atayım gibi egolar kalmamış, motoru sadece kendi keyfin için kullanıyorsun. Hayatı anlamışsın ve güvenliği ön planda tutuyorsun.
Senin yapacağın; o yayla dediğin sehirimsi yerlerden derhal uzaklaşıp kendine küçük patikalar, keçi yolları bulmak. En fazla 250 CC Enduronla sadece senin bildigin dere kenarlarında günübirlik kamplar yapmaya başla. Gonlunden geçeni yap, küçük hedefler belirle kendine. Keçi yollarından, hep en zor rotaları tercih ederek komşu bir şehre git ve dönüşünü karayolundan yap, dağlarda küçük göller ve derelerin genişlediği rahat kamp alanlari ara, Google Earth kullan, her haftasonu farklı bir lokasyon hedefle. Oranın köylüsü bile bilemesin gittiğin yerleri, o dağlar senin olsun.
Zaten anladığım kadarıyla sende yalnızlığı tercih ediyorsun. Kendine az ama kaliteli motosiklet kıyafeti ve kamp malzemesi topla.
İşin keyifli zamanına denk gelmişsin hacı, bırakmak neci?
Tam da bu işte! Tam bu amaç için almıştım motoru. ama, ama ... Olmuyor işte. Yapamıyorum. O dediğin yerlere gitmek için de bir süre kalabalık trafikte sürmem gerekiyor. korkuyorum, tırsıyorum. Yoksa oralara ulaştığımda sorun yok. Sorun ulaşana kadar geçecek yollarda...
-
30 Ağustos 2017, 10:07
#9
-
30 Ağustos 2017, 11:03
#10
Motor sürmek hep böyleydi aslında. Farklı olarak diğer araç sürücüleri bu kadar kötü değildi, bir de bu kadar çok insan ve araç yoktu eskiden.Benim yaşım size yakın, yaşla ilgisi de büyük diye düşünüyorum.Beden gençliğe nazaran konforsuzluğa daha az tahammül edebiliyor.Şehir içinde trafik ve park yeri sorunu olmasa ben araba kullanırdım çünkü motosikletin artık fiyat ve az yakma gibi avantajları da pek kalmadı.Hobi olarak motor kullanmak başka bir şey.Ondan bu yaşta keyif alabilmeniz için çinli commuter değil büyük motorlardan almanız gerekir.Ufak ucuz motorla keyif alabilmek gençlik yıllarına mahsus, bunu da kabul etmek lazım.
-
30 Ağustos 2017, 11:32
#11
-
30 Ağustos 2017, 11:34
#12
Spor yapın. Trafik hariç diğer tüm sorunlarınızın çözüldüğünü göreceksiniz. Tecrübeyle sabittir.
-
30 Ağustos 2017, 12:14
#13
salihozturk adlı üyeden alıntı
Bu yaşta keyif alabilmeniz için çinli commuter değil büyük motorlardan almanız gerekir. Ufak ucuz motorla keyif alabilmek gençlik yıllarına mahsus, bunu da kabul etmek lazım.
Ben kendi açımdan bunu doğru bulmuyorum. Ama belki de senin icin (Bican33) bu doğru olabilir. Mantikli cunku. Dolayısıyla bu yorumuda dikkate almak lazım. Buna cevabı kendin vereceksin.
Ama büyük motorla dağda patikalarda nasıl gideceksin? Gitmeyeceksen gitme ama doğru motoru seçerek motorculuga devam et.
Çin malı Enduro icin Mondial RX3, butcen uygunsa oncelikle Honda CRF250 öneririm. Bu gibi motorlarla hala korkuyorum diyorsan ya eğitiminde eksiklik vardır yada psikolojik bir etki, eskiden kalan bir travma düşünülebilir. Her iki durumda da problemin üstüne gideceksin, başka yolu yok.
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:14 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:11 ----------
oggomoggo adlı üyeden alıntı
Spor yapın. Trafik hariç diğer tüm sorunlarınızın çözüldüğünü göreceksiniz. Tecrübeyle sabittir.
Kesinlikle bu oneriyide dikkate almak lazım.
-
30 Ağustos 2017, 12:40
#14
[QUOTE=TUTITO;4210309]Ben kendi açımdan bunu doğru bulmuyorum. Ama belki de senin icin (Bican33) bu doğru olabilir. Mantikli cunku. Dolayısıyla bu yorumuda dikkate almak lazım. Buna cevabı kendin vereceksin.
Ama büyük motorla dağda patikalarda nasıl gideceksin? Gitmeyeceksen gitme ama doğru motoru seçerek motorculuga devam et.
Çin malı Enduro icin Mondial RX3, butcen uygunsa oncelikle Honda CRF250 öneririm. Bu gibi motorlarla hala korkuyorum diyorsan ya eğitiminde eksiklik vardır yada psikolojik bir etki, eskiden kalan bir travma düşünülebilir. Her iki durumda da problemin üstüne gideceksin, başka yolu yok.[COLOR="Silver"]
Scooter sevmiyorum. Motorumla ilgili bir sıkıntı da yok. Vitesli motor tercihim. Hız meraklısı değilim. Ayrıca motorum 100-110 km hızları rahat yapıyor. Ama bu hızlar tercih ettiğim hızlar değil. Psikolojik bir etki veya travma da yok. Çevresel etkenler (diğer araç sürücüleri, yayalar, yolların durumu ve benzeri gibi) sorun. Hiç saygı yok. Kendimizi farkettirmek için, telefonla konuşan dalgın araba sürücüsüne dahi bir kere korna çalsak neredeyse inip saldıracak türden sürücüler var. Örnekleri bu forumda birçok kez yazıldı-gösterildi. En önemli sorun bu gibi durumlar.
-
30 Ağustos 2017, 12:47
#15
Para problemin yoksa yazlık ve kışlık ekipmanlarına (giyime) dikkat et.
Kışın giysinin içinde terlemeden kaynaklı, nem toplanması daha fazla üşütür.
Kışlık mont ve pantalon su geçirmez, nefes alabilir (goretex, reissa, sympatex gibi) giysiler olmalı.
4 mevsim mont üşütür, yazında terletir. Pişmanlıktır.
Yazın, fileli montlar var. Terletmez. Bunda da rakım sebebi ile üşüyebilirsin. Çoğunda yağmur için içlik var. İçliğini takıp sorunu çözersin.
Veya nefes alabilir, ince yağmurluk gibi bir şeyi üzerine giyebilirsin. Yine bir iç giysi giyilebilir.
Ben yazın fileli montla, çantada ince bir yağmurluk taşırım. Geceleri üşümemek için.
Ayaklarda da kışın aynı şekilde su geçirmez, soluyabilir ürünleri tercih etmek gerekir.
-
30 Ağustos 2017, 12:52
#16
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)