efendy06 adlı üyeden alıntı
Atmosferik benzinli motorlar son noktasına falan gelmedi. Çift eksantrikli motor tekolojisi halen tam manası ile kullanılabilir değil. Daha doğrusu Honda Vtec ve Alfa Romeo T-Spark'tan başka çift karakterli motor yapılmadı.
Şu sıralar, yurt dışı kaynaklardan takip ettiğim, ekstra sıkıştırma işine yöneldiler. Bunun için farklı sistemler deniyorlar. Daha düşük cc'de, turboyu da çıkartıp (çünkü turbo ekstra bakım maliyeti demek, ve özellikle 2. ve 3. sınıf ülkelerde tercih edilmiyor) atmosferik düşük cc motorla daha yüksek gücü daha az yakıtla üretmenin derdindeler. Halen 97 oktan yakıt için verimli sıkıştırma oranına sahip motorlar yok yollarda. O noktaya erişildiğinde, daha yüksek oktan ortaya çıkacaktır.
Benzinli motorların, ister atmosferik, ister turbo beslemeli, ister supercharged olsun, gelişiminde duraklama olması için, şu "zero emission" işinin biraz daha gelişmesi, günlük hayatta kullanılabilecek kadar kullanılabilir (menzil ve şarj süreci bakımından) ve aynı şekilde fiyatların da karşılanabilir (gidip sırf elektrikle çalıştığı için station bir toyota'ya güzel ve sıfır bir 5.20D parası vermem mesela) olması gerekiyor. Tabi sadece araç yetmez, yolda şarj işinin de çözülmesi lazım.
Hybrid motorlar ise, fazla ağır. Araçta bagaj da olmasını istiyorsanız, bineceğiniz aracın ebatı d segmentinden az olmamak zorunda. Zira, petrol yakıtlı motor, elektrik motoru, akü üniteleri falan, çok yer kaplıyor. Üstelik elektrik ünitesi 50 km hıza ulaşana kadar destekleyecek diye, kimse Reunault Fluance (satışı yapıldı, mesela Ankara Belediyesi aldı) marka araca 300 bin lira veripte kendine hususi otomobil olarak almaz.
Turbo dizel ayrı bir konu. Tamam yakıt anlamında tasarruflu. Ancak benim gibi yılda 10 bin km yapacak bir kullanıcı için, ilk alım maliyeti, işletme giderleri falan, atmosferik benzinliden ucuza gelmiyor yıllık bazda. Dinlediğin gürültü de cabası. Üstelik servislerin söylediği, halen "start & go" durumunda değiller. Çalıştır, bekle, gideceğin yere varınca, önce bekle, sonra stop et. Babam turbo dizele binerken ben benzinliye biniyordum. Yıllık ortalama benzer km yaptığımızda, hesaplayınca, aynı parayı harcamış oluyorduk. Hatta babam uzun vadede zararlı çıktı. Katalizör arızasının tetiklediği EGR ve Turbo arızası, ve bu üçlünün tetiklediği intercooler arızası (egzoz manifoldu yanma odasını boşaltamayınca kat dolu olduğu için, turbo aşırı yükleniyor, turbo intercooler'a yağ basıyor, egr nasıl bozuldu onu anlamadım) toplamda 6000 lira civarı bir masrafla onarıldı. Ben o paraya benzinli motorumu komple sıfırlardım (tam rektefe) ve hala cebimde para kalırdı. Benim birader avukat, orda duruşma burda bilmem ne, adam ayda 4-5 bin km'yi geçiyor çoğunlukla. Turbo dizel onun için çok ekonomik.
Benzinli, veya dizel, motorlardaki gelişmenin bitmesi için, artık arge yapılmaması için, önce gerçekten kullanılabilir ve sürdürülebilir düzeyde işleve ve maliyete sahip, fosil yakıta alternatif bir yakıt bulunmak zorunda.
Ben CNG'yi Elektriğe göre daha kullanılabilir buluyorum mesela. Hem ucuz, hem temiz, hem de bolca var. Ancak standart otomobillere uygulanabilirliğini incelemek, istasyonların CNG uyumlu olması için gereken dönüşümün maliyetini hesaplamak gerek.