Çok doğru söylemişsiniz hocamkaraca3 adlı üyeden alıntı
Artı gece için odun ve ateş yakmak
Mağlum kurtlar çakallar dağlarda cirit atıyor
Kamp deneyimi inanılmaz güzel bir deneyimdir bana göre. Geçen sene izmir gümüldür, Antalya olimpos , Aydın kuşadasına gitmiştim. Eğer kamp alanlarında kalırım dersen orada zaten güvenlikler var hiçbir sıkıntı olmaz. fakat tek başıma ormanda olayyım doğayı dinleyeyim dersende motoru çadırına mümkün olduğunca yakın koy. Ve çadırına bir kenardan bağla amaç çalınamaması değil birisi dokunduğunda hemen uyan yani. Ve yanında biber gazı , çakı gibi güvenlik araçları al. Eğer ki gideceğiniz yerde ayı, kurt gibi hayvanlar varsa onlar için özel biber gazı satılıyor onlardan mutlaka al. Ayrıca yemeklerini çadırından uzak biryere bağla, ama ilk kamp olarak kamp alanları veya şehire daha yakın vahşi hayvanlarla karşılaşmayacağınız biryer daha iyi olacaktır.
Çok sıkıntı etme orman içinde zaten kimsenin gelipte seni bulacağını düşünmüyorum kamp alanlarında da hiç sıkıntı yokBen toplamda 3 hafta yaptım ve bu tür hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadım. ve sana tavsiyem tek başına gitme mutlaka yanına kafa dengi birisini al.
Sorun olursa cevaplarım
Kesinlikle tek başına dağlık, ormanlık alanlara gitme.Ayı, kurt gibi yırtıcı hayvanlarla karşılaşma ihtimalin var.Arkadaşlar biber gazı önermiş ama bence dezavantajıda var bibergazının.Zira ayılar çok meraklı hayvanlardır ve doğanın en büyük yırtıcılarıdır.Allah korusun koku alıp Çadırınızın yakınına gelir ve yakın temas halinde size zarar verme ihtimali çok yüksek.Birde biber gazı sıkarsanız o korku ve panik ile ayı'nın sizi öldürme ihtimali çok yüksek.Ve kurtlarda sürü halinde geziyor onlar daha tehlikeli.Biraz uzun oldu ama dediğim gibi tek başınıza gitmeyin en az 2 kişi gidin ve yanınıza silah, tüfek almalısınız.Yırtıcı hayvanları ancak öyle uzaklaştırabilirsiniz.Öldürün maksadında söylemiyorum uzaklaştırmak, korkutmak amaçlı silah olmalı bence.İnsan kısmına girmiyorum zira insanoğlundan daha zararlı bir canlı yok.Ne yapacağı belli olmaz.
O kadar da korkulacak değil ama yine de temkinli olmak adına biraz korkmakta fayda olan bir aktivitedir tesis olmayan yerde kamp yapmak. Son 10 senedir eşimle beraber kamping tesislerinde, arkadaşlarla beraber de doğada olmak üzere 100'ün üzerinde kamp yaptım. Kamping alanlarında hiçbir sıkıntı yok, son derece konforlu bir şekilde kamp yapılıyor. Tesis olmayan yerde ise 5-10 kere kurt ulumaları, çakal çığlıkları, çeşitli hışırtı gürültü vs, dışarda bıraktığım ayakkabıları dişlenmiş bulmam, yine dışarda bıraktığım kitabın dişlenmiş ve pençeyle parçalanmış olması gibi şeyler geldi başıma ama beni rahatsız edecek, tehlikeye düşürecek bir şey yaşamadım. Söylediğiniz gibi insandan korkulur belki ama açıkçası böyle bir şeyin milyonda bir, o da "belki" olacağını düşünüyorum. Çadırcı adama pek kimse ilişmez diye de bir genelleme yapayım hatta.
Yine de size tavsiyem, ilk kamp için yalnız ve ıssız bir kampı tercih etmeyin. İlla tek başınıza olacaksa bir tesiste, illa doğada olacaksa bir iki arkadaşla deneyimleyin. Çadırı kuracağınız yerden tutun da alacağınız önlemlere, ihtiyacınız olacak ve unuttuğunuz malzemelere kadar birçok eksik olacaktır ilk başlarda. Bir-iki tecrübeden sonra her şey oturur zaten. Durmayın, çıkın, az korkun.
Garantiye almak istiyorsak gece bir kişi sıralı nöbet tutmak lazım ne olur ne olmaz
Ses bombası ve ateş yakarak önlem alınabilir
Göl kenarında kamp yapmamak lazım
Mümkünse su seviyesinden yüksek yerde çadırınızı kurun
Bir iş adamı gölde su seviyesi yükseldiğinden ailesiyle birlikte hayatını kaybetmişti
Araziye uy. Kamufle ol. Motosikletin üstünü uygun desende bir örtüyle ört. En azından aynaları kapat; yansıması ta uzaklardan belli olur.
Helikopterle üstünden geçseler görünmeyecekmiş gibi ol.
Aynı şekilde çadırın da şimdi cırt bir renk olmasın. Aldıysan da artık, onun da üstünü ört.
Seracıların kullandığı delikli branda türü malzeme var. Güzel kamuflaj sağlar. Araya dal püs püsürük de sıkıştırırsın.
Komandoya mı bağladık ne
Boş bir iki küçük konserve teneke kutuyu misinaya geçirip içine de 2-3 çakıl taşı atıp etraftaki bir iki ağaca gerebilirsin; takılan olursa ses yapar...
Aklıma bunlar geldi şimdilik, bilumum konuyla alakalı alakasız filmlerden falan aklımda kaldığı kadarıyla
Anayola veya en yakın yerleşim yerine yürüyerek makul bir sürede ulaşabileceğinden daha uzak bir mesafede olma; yani "içeriye" bir 10 km'den fazla girme derim...
Çıkışın "mümkün" olsun.
İyi eğlenceler.
Doğada kamp yapmanın da belli kuralları vardır, unutmayın ki bizler onların yaşam alanına giriyoruz bu durumda.
Belli başlı kurallara uyarsanız sıkıntı olmaz. Mesela;
yemek yediğiniz/yaptığınız alan ile çadırlar arasında mesafe olmalı,
Yemek yediğiniz ve üzerinize yemek kokusu sinmiş elbiseler ile çadıra girip yatmamalısınız,
hayvanların yürüyüş/su yolu üzerine kamp atmamalısınız,
kalan yiyecekleri poşetlere koyup ağaca asmalısınız,
daha da uzar bu liste aklıma gelenler bunlar.
Karaya çok uzak olmayan, yüzerek yada dandik bir havuz botu ile bile geçilebilecek, üzerinde yaşam yerleşim olmayan küçük adaları öneririm. (bazılarına denizin sığlığından faydalanarak yürüyerek geçmek bile mümkün)
Bu tarz adalarda kurt ayı vs. yaşamıyor olduğu için güvenlik olarak 1-0 önde başlanır.
Arkadaşlar sözüm meclisten dışarı ancak kamp söz konusu olduğunda iki ayaklı ayılar çok daha büyük sorun olabiliyor. Bu bahsettiğim ıssız adaların kara'dan görünmeyen kısımlarında kamp yapmak bu sıkıntıyı da bir nebze olsun azaltacaktır.
Böcek ve sürüngen konusunda önlem alındıktan sonra bu tarz adalarda pek ala kamp yapılabiliyor. (adanın sahibi olmaması yada askeri bir ada olmaması lazım)
Ege kıyılarında bu tarz adalar mevcuttur.
Ek olarak, avrupa birliğine tabi olan en yakın yerleşimde kamp yapmayı öneririm. Ege'den yunan adalarına geçerek orada kamp yapılabilir.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
