6 Yıllık Uzun bir aradan sonra ...

[PoWeR_TeCH]

Merhaba tüm motosiklet sever dostlarım. Benim motosiklet sevdam 10 yıl öncesine 2005 yılında başladı. Yolda gördüğüm her motosikletli arkadaşı gözden kayboluncaya kadar seyreder, uzaktan bir egzoz sesi duyulmaya başlayınca kedi gibi kulak kesilir, hayran hayran dinlerdim.

2007 yazında halamın oğlunun 2005 model kırmızı YBR125'ini almamla birlikte motosikletle olan birlikteliğim başlamış oldu. Motosikletimi çok severek kullanıyordum. Ta ki 2009 yazında yaşamış olduğum ağır kazaya kadar...

Forumda o yıllarda takılan arkadaşlar konumu hatırlayacaktır:
http://www.motosiklet.net/forum/moto...-deger-mi.html

Bu kazadan sonra ilk başlarda yaşadığım travma beni çok derinden etkilemişti. Motosiklet gördüğümde göz yaşlarına boğuluyordum. Ailemin de sıcak bakmaması üzerine pert olan motosikleti elden çıkardım ve motosiklet hayatıma uzun bir ara verdim.

Bir yıl sonra kolumdaki platinler ameliyatla çıkarıldı ve tamamen sağlığıma kavuştum. Geçen yıllar yaşadığım travmayı da atlatmamı sağladı. Artık motosiklete binmekten korkmuyor, hatta arada arkadaşlarımın motosikletlerini kullanıyordum.

Yıllar geçti, üniversiteyi bitirdim, askere gittim, geldim ve 3 ay önce işe başladım.

Motosiklet sahibi olma isteği kafamda tekrar yer edinmeye başladı. CBR250, R25, 250SL modellerini araştırmaya başladım. ABS olması benim için en önemli kriterdi. Bu nedenle tek seçenek olarak 250SL kalıyordu. Ancak her ne kadar bu tarz motosikletleri sevsem de, motosikleti kullanırken yanımda eşya taşıyabilmek de benim için oldukça önemliydi. Topcase ile SS motosikletin görüntüsünün pek de hoş olmaması ve bazı arkadaşların topcase nedeniyle ceza yemesi nedeniyle birikim yapıp daha sonra araba alırım fikriyle motosiklet alma sevdamdan vazgeçtim.

Bu arada amcam motosiklet almak için araştırma yapıyordu, R25'i gözüne kestirmişti. Bir gün Ankara'ya yanıma geldi. Planımızda hiç yokken Yamaha R25'i görmek için Ankara Yamaha Bayisine gittik.

Bayi'de R25'i inceledik. Onun dışında XMAX modeli de dikkatimi çekti. Görünüş olarak baya heybetli duran motosikleti inceleme fırsatım oldu. Bagajının büyük olması, ABS seçeneği, üzerinde gelen michelin lastikler nedeniyle kafamda soru işaretleri oluşmaya başladı.

Birkaç gün sonra kendimi daha önce hakkında hiçbir bilgimin olmadığı ve aklımın ucundan bile geçmeyen XMAX'ı bilgisayarda araştırırken buldum. Maxi scooterların benim için biçilmiş kaftan olduğuna karar vermemden sonra ABS'li XMAX 250 almak için bayi arayışına girdim.

Düzce Yamaha Bayisi ile beyaz 2015 model XMAX için anlaştık ve 11 Nisan Cumartesi günü motosikletimin belgelerini teslim aldım.

Tabi ki henüz benim motosiklet aldığımdan hiç kimsenin haberi yok. İkametgah adresim Mersin olduğu için Pazartesi vekaletname ile beraber fatura ve belgeleri kargo ile gönderdim.

Akşam babamla telefonda havadan sudan konuşuyoruz. Yarın öğleden sonra vaktin var mı diye sordum. Neden dedi. Emniyete bi uğrayabilir misin dedim. Emniyette ne var dedi. Plaka ve ruhsat çıkarmak için dedim. Ben motosiklet aldım da...

Telefonda birkaç dakikalık bir sessizlik oldu... Alo? dedim. Babam buradayım dedi. İyi, hayırlı olsun ne diyeyim dedi. Ses tonu normal olarak gelmeye başlayınca rahatladım. Ama sindirmesi biraz zaman aldı. Perşembe günü plakam ve ruhsatım geldi.

Cumartesi gününe kadar sabırsızlıkla bekledim. 18 Nisan Cumartesi saat 12'de motosikleti teslim aldım ve yola çıktım. Düzce - Ankara arası git-gel 500 km, bir hafta içerisinde de 500 km daha yaptım. Ertesi hafta 1000 bakım için tekrar Düzce'nin yolunu tuttum. Rodaj süresince paralı otoyol yerine şehirler arası yolu kullandım ve motosikleti dinlendirmek amacıyla molalar vererek 70-80 km hızlarla yolu tamamladım. 1000 bakımdan sonra otoyola çıktım ve arkadaşlarla buluşmak üzere Kocaeli'ne geçtim. Ankara'ya dönüşte son 2 saat hava karardıktan sonra da yolda geçirdim. Geçen hafta da Mersin'e gittim.

Motosikletin 4000 bakımı geldi sayılır. Bir ayda 4000km yol yaptım. XMAX'ı almak ile ne kadar doğru bir kadar verdiğimi kullandığım her gün daha iyi anlıyorum. Kaskım, montum, eldivenim, sırt çantam her zaman motosikletimin bagajında duruyor. Bir yere gittiğimde, motosikletin yanında bir dakika içerisinde korumalarımı çıkarıp, bagaja koyup, sanki araba ile gelmiş gibi elim kolum serbest olarak gezebiliyorum.
Motosikleti alalı daha 1 ay olmamasına rağmen ABS en az 3 kez beni kazadan kurtardı. Trafikte ne kadar dikkatli olursak olalım her zaman bir yerlerden tehlike çıkabiliyor.

Hem şehir içinde hem de şehir dışında hız ve güç olarak bana her türlü yetiyor. 130-135 rahat yapabiliyor, rampa aşağı yollarda 145-147 gördüm ama bu hızlar hem konforsuz hem de limitlere yaklaştıkça kendimi güvenli hissetmiyorum. 120km sabit hızla neredeyse hiç titreşimsiz yol alabiliyorum. Mersin'e giderken yolda sadece benzin almak için durdum. 5 saatte yolculuğu tamamladım ve ne bir ağrı ne de bir yorgunluk belirtisi vardı.

Uzun bir aradan sonra motosiklete kavuşmanın içimdeki yansımaları nedeniyle uzun bir yazı oldu. Buraya kadar sabırla okuyan arkadaşlara teşekkür ederim.

Ankara ya da yakın illerde yapılacak olan organizasyonlara zamanım uyarsa katılmayı çok isterim.

İki tekere tekrar kavuşmanın tarif edilemez mutluluğunu yaşıyorum. Tüm motosiklet kullanan arkadaşlarım, tekeriniz düz bassın. Umarım motosiklet sahibi olmak isteyen herkes hayallerine kavuşur.

İyi akşamlar.

[RS383]

Öncelikle geçmiş olsun motosikletiniz de hayırlı olsun ne kadar geç olsa da ABS seçerek en iyisini yapmışsınız aslında motosikletlerin olmazsa olmazı olarak koyulmalı ABS can kurtaran bir teknoloji

[DusenAdam]

Hayırlı uğurlu olsun; kazasız belasız keyifli sürüşler dilerim...

[MD.Murat]

Kazanizi okudum da gercekten kotu durumda kalmissiniz o gece. Cok uzuldum. Bu kadar zaman sonra devam karari vermek cesaret ister tahmin ediyorum. Ancak bi kotu tecrubeniz muhtemelen su anda surusunuze ve dikkatinize pozitif etki ediuordur.
hayirli olsun diyorum..

[yüksel66]

Allah bir daha o günleri göstermesin, tekeriniz düz bassın