Selam Arkadaşlar;
Bugün sabah motorumu güzelce yıkattım, zinciri ve gerekli yerleri yağladım. Gazlamasam olmazdı; Polonezköy'e gitmeye karar verdim. (Kalkış noktası: Üsküdar)
Şile otoyolu üzerinden gitmek üzere yola çıktım. Navigasyon kullanmayı sevmeyen biri olduğumdan yol birazcık uzadı, yanlış yerlerden girdim.
Çekmeköy'e dönüp devam ettim. Özellikle Çekmeköy'den Polonezköy istikametine devam ederken, Kamyon ve tırlara dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca bu yol İstanbul'un genel trafiğine oranla rahat olduğu için, Eşine çoluğunua çocuğuna araç kullanmasını öğretmeye çalışan insanlarla dolu. Bu güzergahta; yeni kullanmayı öğrenen (3 kez stop ettirince bu kanıya vardım) bir bayan Kavşakta kırmızı ışıkta geçmek suretiyle önüme atlamış oldu. Güvenli mesafede durarak geçmesini bekledim. Daha sonra yanındaki oğlunun (sanırım) araç kullanmayı öğrettiği başka bir teyze de sola sinyal verip sağa dönerek bu yolun gerçekten tehlikeli olabileceğini düşündürdü..
Polonezköy'de gezimi tamamlayıp geri dönerken tam Polonezköy çıkışında Beykoz'a dönen bir yol ve tabelası bulunmayan bir yol daha var. Beykoz'a gidecek olmama rağmen "Motorcu özgürdür canım, biraz gezelim" diyerek diğer yola saptım. Yol bir süre bozuk sonrasında toz bile yok.. 1-2 araba denk geldi karşı taraftan ama sonra hiç araç gelmemeye başladı. İşkillendim ama "orman yolu, normaldir" dedim. Biraz ilerledim ve yolda 1-2 köpek gördüm. Onları geçtim 3-4 tane daha, sonra 6-7 tane daha (arada saldıranlar oluyor)... En sonunda yola yapıştırmışım güzel bir viraja girmiş, yatmış dönüyorum.. Viraj çıkışında gazı açarken 100-200 metre (belki yok o korkuyla artık
)ileride 100-200 başıboş köpek. Benim onları görmemle onların bana doğru koşmaya başlaması bir oldu E haklılar tabi, sanırım köpek çiftliğine gelmişim!. Düşmek pahasına nasıl bir fren yapıp U dönüşü yaptığımı hatırlamıyorum... O heyecanla 3. viteste kalkmayı denemişim Stop ettirdik. Yakalamalarına az bir mesafe kala çalıştırıp devam edebildim... Kaçış sırasında yolda bir motorcu kardeşimle karşılaştım o yöne gitmemesini önerdim.
Biraz uzunca bir yazı oldu kusura bakmayın. Sanırım hayatımın sonuna kadar unutamayacağım bir anı olduğu için hem sizlerle paylaşmak, hem de uyarmak istedim. Polonezköy'e yolunuz düşerse eğer; Panik biriyseniz, köpekten korkuyorsanız, Adrenalin sevmiyorsanız o yola girmemenizi tavsiye ederim. Bu saydıklarımın tam aksiyseniz deneyebilirsiniz
Bu arada: Telefonumun şarjı çok az kaldığı ve Fotoğraf makinam yanımda olmadığı için ne yazık ki bu geziden hiç fotoğraf yok :( bir daha ki sefere söz bol bol çekeceğim
)
Tekeriniz düz bassın