Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
1. sayfa 12311 ... SonuncuSonuncu

Biten Bir Aşkın Ardından Giden Yolun Hikayesi..

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    yunusus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Nisan 2009
    Şehir
    Yamalo - Nenets
    Motosikleti
    R1200Rt - Planet (78)
    Her ne kadar 'yol bir yere gitmez' dese de şair, bazen gideceği tutar işte..

    Her birliktelikte olduğu gibi çok sevginin harmanlandığı belki kendine göre çok acıların çekildiği, uğruna emekler harcanmış, savaşlar verilmiş bir ilişkim vardı tam 7 yıldan bu yana..
    Bazı arkadaşlar/abiler bilir bir süre önce bu ilişki bitti nişan attık.. Düğüne ne kalmıştı halbuki..
    Hayırlısı.. demekki böyle olması gerekiyormuş..
    3 gün önce kafama esti yine ve hazırlıklara başladım. Belki gidip yüzüğü kafasına atmak için, belki kendisi her ne kadar istemesede hatta kendisi istiyor olsa bile bu saatten sonra olmayacağını bilmeme rağmen son bi kez görmek için belki karşımda görünce bu kez ben dönüp ayaklarına kapanacagim için.. Velhasılı sebebini benim bile belirleyemediğim bir şekilde yola düşmeyi kurdum kafadan..
    Istikamet Sakarya..
    Gidilecek rota planlanmadı
    Dönüş rotası planlanmadı
    Kıyafetler kurutemizlemeye verildi yarın yola çıkmadan önce alınacak..
    Rahat yol yapmak için iskenderuna gidip kahve eşliğinde motor değiştirildi..





    Eve geldim yatmadan hazirliklari tamamladim. Bu kadar kiyafetin bircogunu kullanmayacak olsamda alıyorum her seferinde niyeyse..



    Sabah annem beni kahvaltıya kaldırmaya geldiğinde manzarayı görünce kahvaltıda pek bi huzursuzdu. E haklı kadın daha nereye gideceğimi ne için gideceğimi bile bilmiyordu sabah odaya girene kadar. Gerçi söylediğim zaman da tepki gösterdi.. Madem gidecektin niye bu kadar bekledin diyerek.
    Sabah 8.30 kuru temizlemecinin önündeyim. Bir öğreniyorumki daha hazır bile değil kıyafetler. Verdikleri sözü yerine getirmedikleri için bağıra çağıra ıslak kıyafetleri alıp başka bir kuru temizlemeye kurutmak için gidiyorum.. bunlar hep zaman kaybı. Saat 11.00a yakın bitiyor işler.

    Çıktık yola.. hem biran önce bitmesini istediğim hemde neyle karşılaşacağımı kestiremediğim için aslında hiç bitmesini istemediğim gideceğim yere beni vardirmamasini istediğim o yola..
    Pozantı Ankara arası sürekli şiddetli rüzgar sebebiyle zaman zaman seyir hızım 90lara kadar düştü.


    Ve Ankara..



    Bu öykünün doğduğu topraklar.. Armada'nın önünde ilk buluşma.. Eryamanda birlikte tutulmuş her bi köşesine her eşyasina birlikte emek harcanmış bir ev. (Öyle ki ailem beni Elazığ'da üniversite okuyor sanırken benim okulu bırakıp ankaraya gidip düzen kurduğum ev ) ilişkimizde sancılı dönemler geçirdiğimiz bir zamanda Hataydaki işi gücü bırakıp sevdiceğimin gönlü olsun diye gidip yerleşip sıfırdan düzen kurduğum, sokaklarında çok başı boş gezdiğimiz şehir.. Sevmezdim seni, sevdiğimi elinde tutmasaydin ey Ankara..

    Siz hiç birine sarılıp geri bıraktığınızda içinizden bir parça kopuyor gibi oldumu? Aslında sarıldığınız kişi sizden bir parçaymış da sizden habersizce içinizden söküp almışlar gibi birine sarıldığınızda öylesine tamamlanmış hissettinizmi kendinizi?

    Ve Bolu..



    Dörtdivan tesislerinde duruyorum. Birlikte geldiğimizde oturduğumuz masaları tek tek hatırlıyor hiçbirine oturamıyorum.. Atıştırmalık birşeyler alıyor hayallere dalıyor yiyemiyorum..
    Tekrar yola çıkıyor Bolu dan Sakarya'ya kadar ara ara ıslanarak devam ediyor varıyorum gideceğim yere.
    Bir avmde durup aramaya çalışıyorum ama ne mümkün telefonundan engellemiş beni ve zaten geleceğimi bilmiyor. Mail atıyorum yerimi bildirip musaitsen gel diyorum. Cevap geliyor kısa ve öz 'değilim'. Bi daha ses çıkmıyor..
    Geceyi merkezde geçiriyor sabah tekrar mail atıyorum birkaç kez. Artık umudumu kaybederken cevap geliyor 'geleceğim benden haber bekle'.
    Merkezde açık hava bir çay ocağı-park tarzı biryere gidiyor oturuyorum ve bekleyiş başlıyor saat 10.00..



    Çay sigara eşliğinde sinir ve stres katsayısı artarak devam ediyor taaki saat 15.00 a kadar.
    Evet gelmişti, evet çok sinirlenmiştim ve bende kalan nişan yüzüğünü verip arkama bakmadan dönüp gidecektim.. Ama bunlar aklımın söyledikleriydi ya kalbim? Hiç hesaba katmışmıydım bana neler yaptıracağını?
    Daha görmeden anlamıştım geldiğini. Kendinden önce kokusu geldi kapladı tüm varlığımı.. Sanki cennetin kapılarını aralamışlar da misk-i amber kokusuyla sarhoş olmuşum gibi dindirdi ve sakinleştirdi bir anda beni.
    'Keşke motorla gelmeseydin' dedi beni düşünüyormuşcasına. Sesini duymaya bile hasret kalmışım o zaman anladım ve yüzünü gördüğümde hatırladım kendisini ne kadar çok sevmiş olduğumu..
    Hava bozduğu için motoru bırakıp arabayla gittik biryere oturduk konuştuk. Farkında bile değildim neler söylediğimin biran kendime dönüp baktığımda ikna etmeye çalışırken gördüm karşımdakini ama ne fayda çoktan yitirmiştik bazı şeyleri.
    Yinede dedim 'bir çıkar yol bulalım'
    'Öyle bir yol kalmadı' dedi
    'Bir yol açalım' dedim
    'Benim gücüm inancım kalmadı' dedi ve sustum..
    Özlemle hasretle öfkeyle nefretle..
    Sustum!
    Sustum!
    Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
    kendimle konuşuyorum şimdi yalnız...
    yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
    kimse duymuyor...
    sustum
    sustu dudağımdaki şarkı, gözlerimdeki şiir
    yaraları yalayan rüzgar
    sokaklarında kahrolduğum şehir
    gözlerim konuşuyor yalnız!
    sustum!
    bin ah sürüp dudaklarıma
    ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
    sustu benimle deniz,
    sustu deli dalgalar, sustu martılar...
    umutlarımı sarıp rüzgarlara
    uzaklara savuruyorum her gece
    yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne
    kimse görmüyor...
    saçı ağarmış hayaller
    nemli kirpiklerle
    bulutlandığında gözlerim
    gökte şimşek olup çakıyorum
    kimse görmüyor...
    Sustum!
    tuz basıp yaralarıma!
    sustum
    içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi
    yaslanıp yalnızlığın duvarına
    gül döküp kalabalıklara
    kimsesiz geziyorum gönül ülkemi her gece
    kimse bilmiyor...
    sustum!
    sustu benimle gök, sustu dağ, sustu toprak
    acılar konuşuyor şimdi yalnız
    yaralı gönlümün sızıları konuşuyor
    tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir
    atıyorum uçurumlardan
    kimse görmüyor
    sustum!
    saçlarını kokluyorum rüzgarların
    dudaklarından öpüyorum hayatı
    içimde incecik bir sevgi ürperiyor
    sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme
    gelmiyor beklediğim bahar
    yaralar merhem tutmuyor
    gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara
    mendil silmiyor
    yağmur dinmiyor
    sevdiğim bilmiyor
    sustum
    sustu benimle sarı sabır, sustu hasret, sustu zaman
    sustum
    yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata
    kimse duymuyor
    sustum!
    İçimdeki dalgalar kabardıkça volkanlar gibi
    sustum
    sustu dudaklarım, sustu gözyaşlarım
    sustu gözlerimdeki şiir
    gönlümdeki nehir
    bulutlar haykırdı isyanımı
    şimşekler haykırdı
    sadece ben duydum
    sadece ben
    ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat
    kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi
    yaralar merhem tutmuyor
    geceler avutmuyor
    ben sustum
    acılarım konuşuyor yalnız
    ben sustum!
    susmuyor yüreğimi kavuran kasırga
    pencereme vuran yağmur damlaları
    susmuyor her gece dışarda inleyen rüzgar
    gelmiyor bahar
    kuşlar sevinmiyor
    yıldızlar küs
    ay üzgün
    güneş doğmuyor
    acılar dinmiyor
    içimde binlerce şiir kanıyor her gece
    kimse bilmiyor
    sustum!
    sustu benimle sarı sabır, sustu hasret,
    sustu hayat
    sustu zaman
    acılar konuşuyor yalnız
    acılarım konuşuyor
    kimse duymuyor...
    duymuyor...
    duymu...
    duy...

    Ve geldi ayrılık vakti..



    Çıkardım kutusundan yüzükleri uzattım ve 'seç birini' dedim..
    Durdu karşımda öylece.. kendi yüzüğünü alıp taksa parmağına diye düşündüm. Sonrasında yaşanacak hayatı, düğünümüzü, evimizi hatta doğacak çocuklarımızı..
    'Sende kalsın' dedi..
    Bende kalmıştı zaten en ağır parça..
    Gözlerim doldu sesim çatallandı
    'Bir daha sana bu seçimi yaptırabilecekmiyim' dedim ses etmedi..
    Bir kez daha topladım gücümü ve tekrar söyledim 'seç birini'..
    Düşündü..
    Belki bir ömür geçti aradan belki bir asır.
    'Bak' dedim 'bak ne kadar güzel senin yüzüğün' gülmeye çalışarak, ağlamaklı..
    Uzattı elini ve aldı bana ait olan yüzüğü, bize ait olan hayatı, hayallerimi umutlarımı..
    'Böyle olması gerek' dedi
    'Dikkat et kendine yola çıkma bu havada' dedi
    'Hoşçakal' dedi..
    Sanki canlı canlı gömerlerken beni üzerime ilk toprağı kendisi attı. Daha fazla direnemedi gözyaşlarımız düştü toprağa, sarılırken son kez. Bizimle beraber ağladı gökyüzü yapmayın dercesine.
    'Hakkını helal et' dedim ve gitti..
    Kendi nefesim boğarken beni dayanamadı titreyen dizlerim bu yüke.. Şapka çıkarılacak gidişinin ardında diz çöküp kaldım öylece.. Taki yağan yağmur yüreğimi söndürene, kalbim diz çöktüğüm toprak kadar çoraklaşana kadar..
    Geceyi karasu'da deniz kenarında geçirdikten sonra vurdum kendimi yollara sadece yakıt ihtiyacı için durdum tabi birde ağlama kriziyle tanışma fırsatı bulduk tuz golünü geçerken..
    Erkek adam ağlamaz lafının yalan olduğunu nefesim hıçkırıklarımla kesilene kadar ağlarken anlattı hayat bana..

    Belki bana düşmez ama hayatınızda gerçekten sevdiğiniz bir insan varsa hadi kalkıp gidin yanına ve hiçbirşey söylemeden sarılın ona.. Dünya telaşesini, günlük işleri, belki monotonlaşan hayatınızı bi kenara bırakıp ne kadar sevdiğinizi hatırlayın ve hatırlatın sevdiğiniz insana.

    Yitip giden 1999.7 km



    biten bir aşk, bir ömür hikayesiydi benimkisi


    ve bitti..
    mahyo, ALp_Bayram, kovboy03 ve 173 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    DoLPHiN2306 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Eylül 2011
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    cbr250r-R6-ktmrc200-ktmduke390
    Abi okudum ne diyim kuracak cümle yok. Allah sabır versin sana. Şu kardeşinin tek ricası 1 hafta motor sürme lütfen. Sakinleyene kadar. Kafanı boşaltana kadar binme abi.
    MotoRR, adanalı, haydie ve 1 diğerleri bunu beğendiler..

  3. #3
    tuzsuzdeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Nisan 2014
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Yamaha MT-07
    Sen birşeyler paylaşmışsın, ben de sana faydası olacak birşeyler paylaşayım.
    Öncelikle bu kafada iken motosiklet kullanma tabii.

    Hayat sürekli devam eder. Sen olsan olmasan, veya o olsa ya da olmasa da devam eder.
    Klasik bir laf ama, güneş yine aynı yerden doğacak ve aynı yerden batacak. Bunu iyi düşün.
    Böyle durumlarda önemli olan, dersini alıp biran önce toparlayıp devam etmektir.
    Geçmişi düşünmenin sana, kazandığın tecrübeden başka bir faydası olmayacak. Hiç oralara takılma.
    Yarını düşünmek de şimdilik çok dolu bir iş değil. Kim bir saat sonra yaşayacağını biliyor ki ?

    Önemli olan bugündür.
    Fazla yalnız kalmamaya çalış. Rutin hayatından (kısa bir süre, motosiklet hariç) ödün verme. Dediğim gibi birkaç hafta yalnız kalmamaya çalış, arkadaşlarınla filan daha çok görüş. Fiziksel bir aktivite yapıyorsan (koşmak veya başka bir spor filan) ona biraz daha yüklen. Yapmıyorsan, bu vesile ile koş bence.

    Bu kadar uzun süreli bir ilişkiden çıkan bir insana "abi salla gitsin" denmez. Ancak hiçbirşeye de olduğundan daha fazla anlam yükleme.
    Kimse "bitsin" diye ilişkilere başlamıyor.
    Bu, ne ilk defa sizin yaşadığınız ne de son defa sizin yaşayacağınız bir şey.
    Dün ve bugün herkesin yaşadığı, ve yarın da yaşayacağı bir şey. O yüzden sadece senin başına gelmiş birşeymiş gibi düşünüp karamsarlığa kapılma.
    İnsan bir olay karşısında "ne hissedeceğini düşünüyorsa" o olay gerçekleştiğinde de onu hisseder.

    Bu gece onu düşünmekten uyuyamayacağım dersen, gerçekten uyuyamazsın. Önceden böyle şeyleri düşünme, yaşa ve gör. O kadar zor olmadığını yaşayarak göreceksin.

    Bir de şunu unutma, herkes en sevgi dolu ilişkiyi kendisinin yaşadığını zanneder, en büyük aşk acısını kendisinin çektiğini düşünür, sen sakın böyle düşünme.
    Öyle şeyler yaşayan öyle insanlar vardır ki, bizlerin yaşadığı onlara leblebi çekirdek gibi gelir.

    Bundan sonraki hayatın için, iyi şeyler ümid edersen, iyi şeyler bulursun.
    hayabusaxs, spil, Guts ve 15 diğerleri bunu beğendiler..

  4. #4
    gokayugur - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Şubat 2008
    Şehir
    Çanakkale Merkez
    Motosikleti
    SYM Joyride 200
    Geçmiş olsun demekle geçecekse şayet geçmiş olsun o zaman be kardeşim... Yalnız yazıyı okurken bi ara en üstteki hazırlık fotosuna geri dönüp bir daha baktım. O gördüğüm silah ta neyin nesi bi ara işler bozulursa kullanmasa bari diye hemen yazının devamına döndüm. Allah gönlünü yüreğini ferahlatsın, acil şifa versin hayırlısı olsun hakkınızda... Dua dan başka ne gelir elimizden off offff..
    yunusus, yasdal, ellaksakir ve 1 diğerleri bunu beğendiler..

  5. #5
    motorcrus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2012
    Şehir
    mersin
    Motosikleti
    cıbır
    giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir.
    sana diceğim pek umurunda olmayacak,
    yaşandı bitti diyeceksin,önüne bakacaksın,
    senin ki kadar uzun olmasada biten ilişkinin ardından üzülmüştüm,
    neye üzüldüm,giden zamana boş koca bir hiç için geçmiş,
    ama deymezmiş bırak o üzülsün sen değil.
    ellaksakir bunu beğendi.

  6. #6
    jackonbir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Mayıs 2011
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    hondabeat > cbf150 > twsapache > cbf150 > NC700 >
    ilk paragraftan sonrasını okumadım.
    Ertugyigit, Panashira ve mobyby bunu beğendiler.

  7. #7
    kngsze - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Şubat 2014
    Şehir
    İstanbul/Üsküdar-Kadıköy
    Motosikleti
    Apache *11
    Alıntı motorcrus adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    giden gitmiştir gittiği gün bitmiştir.
    sana diceğim pek umurunda olmayacak,
    yaşandı bitti diyeceksin,önüne bakacaksın,
    senin ki kadar uzun olmasada biten ilişkinin ardından üzülmüştüm,
    neye üzüldüm,giden zamana boş koca bir hiç için geçmiş,
    ama deymezmiş bırak o üzülsün sen değil.
    Demekle olsa ne ala.

    Ayrıca neden geride bırakılsın ki ? Onca güzel anı,hem insan aklıyla değil ki kalbiyle sever.

    Takıntılı hale gelmemekte bence yarar var Allah her şeyi gönlünüze göre versin...

  8. #8
    TanImsIz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Temmuz 2006
    Şehir
    İstanbul / Kartal
    Motosikleti
    Aprilia Tuono V4
    İnsan buna bile yorum yaparken mantığı ile kalbi arasında kalıyor, ki yaşayanın halini nasıl anlayalım.. Ne denirki kardesim, nasip olmamıssa daha hayırlısı karşına çıkacağındandır diyip bi nebze moral vermeye çalısalım..

    Büyüklerin bi durumlar icin güzel bi sözü vardır ; çivi çiviyi söker.

  9. #9
    nabukat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Haziran 2012
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Honda CbR 125 R BlacK
    Abi nasil okdugum ne anladim ne igrendim bende bilmiyorum ama hickiriklar bogazima takildi yutkunamadim ve agladim. Ne diyecek sozum var sana nede baska bir teselli cumlem...
    yanakadam, halilom ve Maslak bunu beğendiler.

  10. #10
    mgokhan57 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Ağustos 2013
    Şehir
    Sinop
    Motosikleti
    Honda Forza 250 2022
    Allah sabır versin kardeşim, inan boğazım düğümlendi ve gözlerim doldu okurken. Aynı yollardan geçen biri olarak tek diyebileceğim zaman her şeyin ilacı. Biliyorum bir ömür boyu unutulmayacak, ama ileride başka biri ile evleneceksin. Böylece biraz daha az hatırlayacaksın. Sonra bir kızın olacak ve sen biraz daha az hatırlayacaksın. Ama unutamayacaksın. İçinde hep tatlı bir tebessüm olarak, çok güzel bir anı olarak kalacak.
    fearlesboyy, halilom, ellaksakir ve 4 diğerleri bunu beğendiler..

  11. #11
    Seni unutmayacağız
    Nur içinde yat

    Üyelik
    24 Haziran 2011
    Öncelikle tüm samimiyetinizle böyle bir konuyu bizle paylaştığınız için teşekkürler.

    2006 yılında neredeyse aynı durumu yaşadım,sizi çok çok iyi anlıyorum. Burda size söyleneceklerin size herhangi bir etki edeceğini sanmıyorum. Teselli vermek acınıza olumlu hiç bir katkı yapamaz,yapmayacaktırda.

    Ama süreci benzer şekilde yaşamış biri olarak nacizane tavsiyem hayata farklı sebeblerle tutunmanız. Kendinizi mutlu edebilecek şeylere yönelmeniz sizi biraz daha olayları düşünmekten alıkoyacaktır.

    Bosverin desek,hayırlısı buymus desek yine de sizi teskin ve teselli etmeyecek. En azından birkaç aylık alışma sürecinde mümkün mertebe güçlü olmaya çalışın. Sonrası bi şekilde düzene giriyor.

    İnsan unutuyor mu derseniz,pek mümkün olmuyor. Yıllar geçsede silinmeyen bir iz mutlaka kalıyor.

    Allah size sabır ve güç versin,insallah hersey güzel olur....

  12. #12
    tuzsuzdeli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    15 Nisan 2014
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Yamaha MT-07
    Aslında unutulmuyor diye birşey de yok.
    Gayet de unutabiliyorsunuz.
    Daha ilginci, yaşadığınız o güzel şeylerin çok daha güzellerini de yaşayabiliyorsunuz.
    Siz yola "ömrümün sonuna kadar unutamayacağım" diye çıkarsanız işiniz zor.

    Dünya büyük ve her zaman bir insanın yaşadıklarının daha iyisi vardır. Önemli olan, onu bulmak için birşey yapıp yapmadığın.

  13. #13
    sahil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    16 Şubat 2007
    Şehir
    bursa
    Motosikleti
    kawasaki er5, yamaha xcity 250
    öncelikle geçmiş olsun diyorum ve sana bir nasihat yeni bir gün yeni bir hayat yeni bir aşk hayatın ne getireceğini bilemezsin önemli olan yaşıyor ve hayatta olman olaya evlendikten sonra mutluluk olarak bakma hayatın ne getirip ne götüreceğini yalnız allah bilir böylesi belkide senin için daha iyi hayata daha fazla sarıl yaşamın tadını çıkar baharın tadını çıkar senin sadece 1 gününü yaşamak isteyen o kadar çok insan varki sağlık en büyük nimet belki de bu söylediklerimi anlıyacaksın ama 50 li yaşlarda idrak edip ben neye üzülmüşüm kendimi yemişim diyeceksin ama gençlik birdaha gelmeyecek evet belki daha iyi bir sevgili gelecek ama garanti veriyorum gençlik birdaha gelmeyecek .

  14. #14

    Üyelik
    23 Temmuz 2007
    Şehir
    ALANYA-ISPARTA
    Motosikleti
    BAJAJ DİSCOVER 125/HONDA SPACY ALPHA, SYM HD 200İ
    senin yaşadığın bu acıyı vakti zamanında 25-30 yıl önce ben de yaşamıştım.
    hayatın öğrettiği onca şeyden sonra ben olaylara sizlerden daha farklı pencereden bakabiliyorum.
    yazdıklarını sonuna kadar hatta çoğu paragrafı dönüp bir kaç kere okudum. daha yazının başın da eyvah bu karmakarışık duygularla motorla yola çıkarsa yolu da çok uzun Allah korusun diye hemen yola çıkıp çıkmadığını anlamaya çalıştım.
    aşk acısı başkadır, uzunca bir zaman yaşanmışlıklar, alışkanlıklar, beklentiler, hayaller kısacası her şey bir anda ters yüz olur. ağır olur erkek adama darbesi bilirim, kızlar için çok daha kolaydır hiç şüphen olmasın.
    ben bilindik şeyler yazmıyacağım, sadece diyeceğim ki; HER ŞEYİN DOĞRUSUNU VE GÜZELİNİ RABBİM BİLİR, O NE EYLERSE GÜZEL EYLER.
    her şerde bir hayır vardır, belki böylesi senin için daha hayırlı olacak ki nasip olmadı.veya bir sebepten tekrar barışacaksınız bu olaylarla da bir birinizin kıymetine daha iyi anlayacaksınız.
    siz siz olun hayatta her zaman konu ne olursa olsun, gönlünüzden ne kadar isterse istesin diliniz her zaman; rabbim benim için hayırlısı olanı nasip et deyin.
    demiştim ya 20 li yaşlarda benim de benzeri yaşanmışlıklarım oldu. uğruna zaman kaybetmeden hayata bir an önce atılmak için üniversiteyi terkedip döndüğüm insanla hiç nedensiz ayrılmıştık.
    hiç kimseye benzemez çok temiz ve saftı bizim sevgimiz. ondan sonra kimseyi sevmedim, kimseye o gözle bakmadım. bakmaya değer görmedim belki de.
    askerliğimi yaptım, işe girdim aradan yıllar geçti evlenmek gibi hiç bir düşüncem olmadı.
    sonrasın da ben de yaşanmış bir hikaye paylaşayım kıssadan hisse!

    rahmetli anacığımın son bir kaç yıldır "oğlum yaşın geldi geçiyor evlen artık serzenişlerini bile hiç ciddiye almamıştım ta ki umutsuz bir kanser illetine yakalandığını öğrenene kadar.
    o zamanlar ben antalyada çalışıyorum annem ıspartada haftada veya iki haftada bir hafta sonu geliyorum memlekete, çok kızlar bulmuşlardı bak oğlum diye. ben " tamam bir ara bakarız" deyip geçiştiriyorum hep.
    aradan uzunca bir süre geçiyor derken annem bir kız bulmuş "sen akşam antalyaya dönersin hazır buradayken şu kıza bakalım oğlum" ısrarında.
    bense şu işi de annemi çok kırmadan usulünce savuşturalım derdindeyim. zamanım olmadığı için bir ramazan günü gündüz kız bakmaya gidiyoruz, hepimiz oruçluyuz.
    ben hiç istemediğim halde sadece annem üzülmesin diye gitmek zorunda kalmış ve gitmeden de annemle pazarlık etmiştim. "ben bir cevap verinceye kadar soru sormak yok, cevabım olumsuz olursa da nedenini sormak yok. Allahın beğenip yarattığı kul için şuyunu buyunu beğenmedim dedirtme bana" demiştim.
    uzatmayalım baktığımız kızın evinden çıktık, annem gözümün içine bakıp benden bir cevap bekliyor ama ben hiç oralı olmuyor görmezden geliyorum. bir şeyler söyleyecek ama bir yandan da benden çekiniyor, derken dayanamadı anacığım "nasıl oğlum" dedi. ben yine duymamazlıktan geldim.
    tekrar sordu nasıl oğlum beğendin mi? ben "anne seninle ne konuşmuştuk, ben bir cevap verinceye kadar soru sormayacaktın".
    cevap "nesi var oğlum benim çok hoşuma gitti, kanım ısındı sen neyini beğenmedin"?
    içimden diyorum benim evlenmeye niyetim yok ki zaten sırf senin gönlün olsun diye geldim. ama bunu yüzüne söyleyemiyorum anam.
    o kısa sürede mantıklı bir cevapta bulamıyorum kafam karışık " boyu kısa" diyebiliyorum sadece.
    o ana kadar sessiz sakince konuşan benden çekinen anacığım birden sesini yükselterek " eeeee yetti artık devede de boy var ama kırk tanesini bir eşşek çekiyor" öenemli olan, boy güzellik değil kalp güzelliği, benim bu kıza çok kanım ısındı oğlum" deyince gayri ihtiyari sadece "tamam gidin isteyin" cümlesini söyleyebildim.
    daha sonradan öğrendik ki; bakmaya gittiğimiz kız da yeni mezun öğretmen ama yeterliklik sınavını kazanıp mesleğe başlayamadığı için, ben şimdi evlenmek istemiyorum, önce mesleğime başlayayım bir kaç yıl geçsin diye diretirmiş.
    yine sonradan kayınvalidem söylemişti kendi çevrelerinden "senin kızı o kadar isteyen oldu, zenginler de istedi hiç birisine vermediniz de bu gariban çocuğa nasıl verdiniz duyanlar hep şaşırdı" dediklerinde "bilmem ilk görüşte çocuğa kanım ısındı sevdim çocuğu" dedim demişti.
    ortadaki durum şu; hem ben hem kız "ben evlenmiyeceğim" diyoruz ve ciddi olarak o niyetteyiz. ne bana ne kıza bir baskı vs yok. benim açımdan maddi şartlar aleyhime derken sonrası ne mi oldu? hepimizin ağzı dili bağlandı, yelkenler suya indi.
    nasipmiş Rabbime sonsuz şükürler olsun o direten kız şimdi, eşim, aşım, elim, ayağım, başımın tacı, gönlümün sultanı, diğer yarım, çocuklarımın anası, her şeyim.
    26 yıldır ben gibi çok zor bir adamın kahrını çeker, hem çalıştı hem de birisi 25 diğeri 19 yaşında aslan gibi 2 evlat yetiştirdi.
    26 yılda beni, çocuklarını, evini bir defa olsun ihmal etmedi. bazen sabahın üçünde beşinde işe, balığa ava gidecek olsam beni bir defa kahvaltısız evden göndermedi. kendisi aşırı yoruldu, hastalandı, uykusuz kaldı ama evini ve öğrencilerini bir defa ihmal etmedi.
    konuşamıyacak yürüyemiyecek derecede hastalanmadan doktora gitmedi. gittiğinde doktor kesin dinlenmen gerekir kıpırdamıyacaksın demesine
    rağmen çocuklarım geri kalıyor diyerek sınıfını öğrencilerini bırakmadı.
    eğer bana geriye dönüp te yeryüzünden istediğini eş olarak seçme şansın var kimi seçmek istersin diye sorsalar cevabım aynı olurdu " rabbim zaten benim için seçmiş"
    şimdi ise içimden dua ederim rabbim benim canımı eşimden önce al onun yokluğunu bana yaşatma.
    çok uzun ve sıkıcı oldu biliyorum son diyeceğim yine aynı; bilemeyiz bizim kötü diye düşündüklerimiz belki de bizim için hayırlı olandır.
    hepinizin yolu açık, bahtı aydınlık olsun arkadaşlar, sağlıcakla kalın.
    wind16, ocyhy, feti_can ve 52 diğerleri bunu beğendiler..

  15. #15
    Mersin İl Temsilcisi yürekçe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ağustos 2006
    Şehir
    Bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam
    Motosikleti
    Cân ile hem cahan, dehr ile hem zaman
    çok fazla melankoli ve demagoji gördüm.
    kusurumna bakma, yazım şeklin hoş ama bu kadar çok acındırmasaydın aşkını.
    idama bile gülerek gitmek gerek, dik başına, vakur!....

    biliyorum;
    matarada su
    torbada ekmek
    kemerde kurşun değildir
    şiir
    ama yine de;
    matarasında suyu
    torbasında ekmeği
    kemerinde kurşunu kalmamışları ayakta tutabilir

    Hasan Hüseyin

    yani diyeceğim o ki,

    O, kendinde kalan sana ne yaparsa yapsın
    sen, sende kalana ne yapacağına karar ver

    her şey yürekçe olsun
    S6453, dockerengin, blue39 ve 12 diğerleri bunu beğendiler..

  16. #16
    PysLre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Kasım 2013
    Şehir
    Çanakkale
    Motosikleti
    Yamaha R25-2015
    Abi benide ağlattın be. Her cümlende kalbime bir bıçak saplandı sanki. Bende sevdiğim kişiden olumsuz mesajlar aldım birde bunu okudum anladım anlamaya çalıştım belkide senin acını. Hayat hep bize oyun oynuyor işte.. Ağlamaya devam belki ağladıkça kederimiz azalır

  17. #17
    motorcrus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2012
    Şehir
    mersin
    Motosikleti
    cıbır
    Alıntı fabialife adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    senin yaşadığın bu acıyı vakti zamanında 25-30 yıl önce ben de yaşamıştım.
    hayatın öğrettiği onca şeyden sonra ben olaylara sizlerden daha farklı pencereden bakabiliyorum.
    yazdıklarını sonuna kadar hatta çoğu paragrafı dönüp bir kaç kere okudum. daha yazının başın da eyvah bu karmakarışık duygularla motorla yola çıkarsa yolu da çok uzun Allah korusun diye hemen yola çıkıp çıkmadığını anlamaya çalıştım.
    aşk acısı başkadır, uzunca bir zaman yaşanmışlıklar, alışkanlıklar, beklentiler, hayaller kısacası her şey bir anda ters yüz olur. ağır olur erkek adama darbesi bilirim, kızlar için çok daha kolaydır hiç şüphen olmasın.
    ben bilindik şeyler yazmıyacağım, sadece diyeceğim ki; HER ŞEYİN DOĞRUSUNU VE GÜZELİNİ RABBİM BİLİR, O NE EYLERSE GÜZEL EYLER.
    her şerde bir hayır vardır, belki böylesi senin için daha hayırlı olacak ki nasip olmadı.veya bir sebepten tekrar barışacaksınız bu olaylarla da bir birinizin kıymetine daha iyi anlayacaksınız.
    siz siz olun hayatta her zaman konu ne olursa olsun, gönlünüzden ne kadar isterse istesin diliniz her zaman; rabbim benim için hayırlısı olanı nasip et deyin.
    demiştim ya 20 li yaşlarda benim de benzeri yaşanmışlıklarım oldu. uğruna zaman kaybetmeden hayata bir an önce atılmak için üniversiteyi terkedip döndüğüm insanla hiç nedensiz ayrılmıştık.
    hiç kimseye benzemez çok temiz ve saftı bizim sevgimiz. ondan sonra kimseyi sevmedim, kimseye o gözle bakmadım. bakmaya değer görmedim belki de.
    askerliğimi yaptım, işe girdim aradan yıllar geçti evlenmek gibi hiç bir düşüncem olmadı.
    sonrasın da ben de yaşanmış bir hikaye paylaşayım kıssadan hisse!

    rahmetli anacığımın son bir kaç yıldır "oğlum yaşın geldi geçiyor evlen artık serzenişlerini bile hiç ciddiye almamıştım ta ki umutsuz bir kanser illetine yakalandığını öğrenene kadar.
    o zamanlar ben antalyada çalışıyorum annem ıspartada haftada veya iki haftada bir hafta sonu geliyorum memlekete, çok kızlar bulmuşlardı bak oğlum diye. ben " tamam bir ara bakarız" deyip geçiştiriyorum hep.
    aradan uzunca bir süre geçiyor derken annem bir kız bulmuş "sen akşam antalyaya dönersin hazır buradayken şu kıza bakalım oğlum" ısrarında.
    bense şu işi de annemi çok kırmadan usulünce savuşturalım derdindeyim. zamanım olmadığı için bir ramazan günü gündüz kız bakmaya gidiyoruz, hepimiz oruçluyuz.
    ben hiç istemediğim halde sadece annem üzülmesin diye gitmek zorunda kalmış ve gitmeden de annemle pazarlık etmiştim. "ben bir cevap verinceye kadar soru sormak yok, cevabım olumsuz olursa da nedenini sormak yok. Allahın beğenip yarattığı kul için şuyunu buyunu beğenmedim dedirtme bana" demiştim.
    uzatmayalım baktığımız kızın evinden çıktık, annem gözümün içine bakıp benden bir cevap bekliyor ama ben hiç oralı olmuyor görmezden geliyorum. bir şeyler söyleyecek ama bir yandan da benden çekiniyor, derken dayanamadı anacığım "nasıl oğlum" dedi. ben yine duymamazlıktan geldim.
    tekrar sordu nasıl oğlum beğendin mi? ben "anne seninle ne konuşmuştuk, ben bir cevap verinceye kadar soru sormayacaktın".
    cevap "nesi var oğlum benim çok hoşuma gitti, kanım ısındı sen neyini beğenmedin"?
    içimden diyorum benim evlenmeye niyetim yok ki zaten sırf senin gönlün olsun diye geldim. ama bunu yüzüne söyleyemiyorum anam.
    o kısa sürede mantıklı bir cevapta bulamıyorum kafam karışık " boyu kısa" diyebiliyorum sadece.
    o ana kadar sessiz sakince konuşan benden çekinen anacığım birden sesini yükselterek " eeeee yetti artık devede de boy var ama kırk tanesini bir eşşek çekiyor" öenemli olan, boy güzellik değil kalp güzelliği, benim bu kıza çok kanım ısındı oğlum" deyince gayri ihtiyari sadece "tamam gidin isteyin" cümlesini söyleyebildim.
    daha sonradan öğrendik ki; bakmaya gittiğimiz kız da yeni mezun öğretmen ama yeterliklik sınavını kazanıp mesleğe başlayamadığı için, ben şimdi evlenmek istemiyorum, önce mesleğime başlayayım bir kaç yıl geçsin diye diretirmiş.
    yine sonradan kayınvalidem söylemişti kendi çevrelerinden "senin kızı o kadar isteyen oldu, zenginler de istedi hiç birisine vermediniz de bu gariban çocuğa nasıl verdiniz duyanlar hep şaşırdı" dediklerinde "bilmem ilk görüşte çocuğa kanım ısındı sevdim çocuğu" dedim demişti.
    ortadaki durum şu; hem ben hem kız "ben evlenmiyeceğim" diyoruz ve ciddi olarak o niyetteyiz. ne bana ne kıza bir baskı vs yok. benim açımdan maddi şartlar aleyhime derken sonrası ne mi oldu? hepimizin ağzı dili bağlandı, yelkenler suya indi.
    nasipmiş Rabbime sonsuz şükürler olsun o direten kız şimdi, eşim, aşım, elim, ayağım, başımın tacı, gönlümün sultanı, diğer yarım, çocuklarımın anası, her şeyim.
    26 yıldır ben gibi çok zor bir adamın kahrını çeker, hem çalıştı hem de birisi 25 diğeri 19 yaşında aslan gibi 2 evlat yetiştirdi.
    26 yılda beni, çocuklarını, evini bir defa olsun ihmal etmedi. bazen sabahın üçünde beşinde işe, balığa ava gidecek olsam beni bir defa kahvaltısız evden göndermedi. kendisi aşırı yoruldu, hastalandı, uykusuz kaldı ama evini ve öğrencilerini bir defa ihmal etmedi.
    konuşamıyacak yürüyemiyecek derecede hastalanmadan doktora gitmedi. gittiğinde doktor kesin dinlenmen gerekir kıpırdamıyacaksın demesine
    rağmen çocuklarım geri kalıyor diyerek sınıfını öğrencilerini bırakmadı.
    eğer bana geriye dönüp te yeryüzünden istediğini eş olarak seçme şansın var kimi seçmek istersin diye sorsalar cevabım aynı olurdu " rabbim zaten benim için seçmiş"
    şimdi ise içimden dua ederim rabbim benim canımı eşimden önce al onun yokluğunu bana yaşatma.
    çok uzun ve sıkıcı oldu biliyorum son diyeceğim yine aynı; bilemeyiz bizim kötü diye düşündüklerimiz belki de bizim için hayırlı olandır.
    hepinizin yolu açık, bahtı aydınlık olsun arkadaşlar, sağlıcakla kalın.
    Abi ne güzel yazmışsin ,tutkuyla okudum,
    Allah mutluluğunuzu bozmasin...
    Emron, Maslak, efendy06 ve 7 diğerleri bunu beğendiler..

  18. #18

    Üyelik
    05 Nisan 2014
    Motosikleti
    Gsx-R 600
    Dünyanın sonu değil ya diyeceğim ama demek gelmiyor içimden. Senin için dünyanın sonu çoktan gelmiş bile

  19. #19

    Üyelik
    23 Temmuz 2007
    Şehir
    ALANYA-ISPARTA
    Motosikleti
    BAJAJ DİSCOVER 125/HONDA SPACY ALPHA, SYM HD 200İ
    Abi ne güzel yazmışsin ,tutkuyla okudum,
    Allah mutluluğunuzu bozmasin...


    Allah razı olsun motorcurus, Allah herkese kalbine göre versin.
    halilom bunu beğendi.

  20. #20
    Potenza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Eylül 2005
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Bmw S1000 RR HP4 & Aprilia Sr150 2T
    Güzel kardesim,
    Cokta yakisikliymissin,birak yalanmis demek sevgisi.
    inan vardır bunda da bir hayir.
    ya evlenip te başına gelseydi bunlar.?gencsin onunde güzel günler ve hayatin olacak.
    olmadi diye bugun sizlandigin duaya yarin olmadi diye sukredersin.
    Bugün üzül ama yarin gülsün yüzün. ..
    Zeronix, yunusus ve Maslak bunu beğendiler.


    REKLAM ALANI
1. sayfa 12311 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)