Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
2. sayfa BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

30.000 ytlye hangi motoru almalıyım?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #21

    Üyelik
    14 Ağustos 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    2009 Yamaha FZ1 S2AS
    Anladığım kadarıyla, motorsikletler (özellikle saydıkların) hakkında pek fazla bir bilgin yok. Bu saydığın motorsikletler hakkında bilgin olmaması aynı zamanda bir alt modelleri hakkında bilgin olmamasi demek diye düşünüyorum. Malum bir alt modellerini bilsen üstüne çıkmak için saydıklarını çooktan ıncığına cıncığına kadar bilirdin.

    Sadet. 2+2 = 4 eder. İyi ses cıkarsın iyi görünsün ee birazda güclü olsun diyorsun. Allah muhafaza 30 milyarlık kaç tabut alabilirsin. Daha ucuz bir ölüm yolu seçemedin mi güzel arkadaşım :(

    30+her hangibir motor+tecrubesizlik = ÖLÜM


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #22

    Üyelik
    02 Eylül 2007
    baba tecrübem var ama bi race motorunu sürecek kadarmı bilmem ama sürerim diyorum normal bi motoru sürmekten çokkkkkkkkkkk daha zor olduğunu düşümüyorum derken bu düşünceyi soktunuz aklıma eğer eğitim okadar önemliyse ben önce bi eğitim alıyım ozaman bu eğitim ne kadara maal olur???

    sağol baba ölüm mölüm tabut filan iyice korkuttunuz atrık almasammı diye düşünüyorum

  3. #23

    Üyelik
    14 Ağustos 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    2009 Yamaha FZ1 S2AS
    Alıntı mc_caro adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    baba tecrübem var ama bi race motorunu sürecek kadarmı bilmem ama sürerim diyorum normal bi motoru sürmekten çokkkkkkkkkkk daha zor olduğunu düşümüyorum derken bu düşünceyi soktunuz aklıma eğer eğitim okadar önemliyse ben önce bi eğitim alıyım ozaman bu eğitim ne kadara maal olur???
    Hocam eğitimin mal olması filan degil öenmli olan tecrube ayni zamanda. Sana Honda Turkiyenin, Bmw nin eğitimlerini önere bilirim. Sitede Yazılar bölümünde motesikletle ilgili bir cok yazı var. Kaza yapmadan 1 2 3 hatta 30 defa da vitesli bir motor kullanmıs olsan bu tecrube diğildir diye düşünüyorum.

    Başla 250 lilk makineden sonra 10-15 bin km sonra gec bir 600 lük makineye. Onda da yap bir 10-15 hatta 20 sonra gec abi yaaa ölmek istemiyorsan....

    Eğitimin sana mal olcagi ki gp tarzıda bir eğitim seriside alsan tr piyasası icin mak 3-4 derim ben. (egitimler zinciri icin)

  4. #24
    GorkeM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Haziran 2006
    Şehir
    Moskova / İstanbul / Kiev
    Sana şöyle söyleyeyim... Ne tecrüben var bilmiyorum fakat R1 veya bu tür motosikletleri sürmek için uzun süre ve yüksek cc motor tecrübenin olması gerekir... Süremezmisin? Sürersin... Fakat bu motosikletler şaka değildir... Ilk hatanda tecrübesizlikten dolayı ölürsün veya sakat kalırsın...

    Eğitime Honda'nın eğitimlerinden başlayabilirsin.. Ehliyetin yoksa önce ehliyet al.
    Sonrasında;
    http://www.honda.com.tr/motosiklet/learning_center.htm

    Bunlardan sonra ise önce 600cc racing alarak Ss motor tecrübesi edin... Sen 1100'lük Dragstar kullansan bile SS motosiklete geçtiğin an herşey değişir.

    Benim gözümde tecrübesiz motorcu ölü motorcudur.

    http://www.motosiklet.net/forum/fayd...baslanmaz.html
    Bir de bunu okumanda yarar var.
    Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu
    Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero

  5. #25

    Üyelik
    02 Eylül 2007
    tamam kardeş sizin dediğinizi yapcam ilk önce eğitim sonra 600lük bi motor sonra zzr1400 tamam herşey için sağolun ben bukadar tehlikeli olcagını düşünmüyodum sağolun

  6. #26

    Üyelik
    14 Ağustos 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    2009 Yamaha FZ1 S2AS
    Alıntı GorkeM adlı üyeden alıntı Mesajı göster

    Benim gözümde tecrübesiz motorcu ölü motorcudur.

    http://www.motosiklet.net/forum/fayd...baslanmaz.html
    Bir de bunu okumanda yarar var.
    HAY KURBAN OLAYİM NE GUZEL SOYLEMİSSİN

  7. #27
    GorkeM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Haziran 2006
    Şehir
    Moskova / İstanbul / Kiev
    birbirimizi bilinçlendirmeliyiz her daim...
    Sitede biraz gezin , motosikletler hakkında bilgi edin... çok yararını göreceksin.
    Heleki eğitime gidersen...
    Eğitim , motorcuyu motorcudan ayırır... ne kullanırsan kullan. eğitimli motorcu heryerde her zaman öne çıkar.
    Ben motorcunun motoruna değil , eğitimine ve tecrübesine bakarım.
    Forum Kuralları◄ ►Moto Aktuel◄ ►Türk Dil Kurumu
    Herkes düşüncelerinde yanılabilir. Ama aptallar bir türlü yanıldıklarını anlayamazlar. Cicero

  8. #28
    just_life - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2005
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Fazer
    Şaka gibi ama gerçek umarım zevk alırsın
    \'\'Sadece ileri gitme riskini alanlar, ne kadar ileri gidebileceğini öğrenir\'\'

  9. #29
    erdo2002 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    04 Ekim 2006
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    honda cbf 150 kirmizu :) Şuanda motorsuz.
    "Önce alışveriş sonra fiş gibi" önce eğitim sonra motor Herkes direk 600cc den baslasaydı kim alırdı 125-150-250ccleri biraz mantıklı düşünün düşük cc den baslayın.250 cc bence uygun bir seçim olur.saygılar
    lezzet gider,mesuliyet kalır...

  10. #30

    Üyelik
    20 Ağustos 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Boeing 737-800
    Arkadaşım bence alabileceğin değil, binebileceğin motoru al.

  11. #31

    Üyelik
    07 Mayıs 2007
    Şehir
    BURSA/Bademli
    Motosikleti
    Kawasaki Ninja 250r "Siyah"
    Alıntı mc_caro adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    kardes r1 kawasaki zzr 1400den daha mı iyidir dersin dalga geçtiğimi filan zannetme ben r1 in özelliklerini bilmiyorum

    profesyonel eğitim okadar önemliyse onuda alırız
    bence yapman gereken hayabusa falan degil r1 yada cbr1000 alman cebinde kalan parayla isee cok cok iyi bi eitim alman . eitim hem hayat kurtarır hemde herkezin dedigi gibi motordan cok dahaa fazla zevk alabilmeni saglar

  12. #32
    mhrrmkpnr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Nisan 2007
    Şehir
    istanbul/maltepe
    Alıntı ozzymania adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Arkadaşım bence alabileceğin değil, binebileceğin motoru al.
    bak ne güzel sölemiş arkadaş sen ufaktan basla okdr paran varsa motor degişmekte sorun olmıcaktır senn için ama illa 1000cclik bi aletle başlıcam diosan aYe'ye danış derim ben bi onu biliom bu işe balıklama dalan
    true love..

    Drift Religion

  13. #33

    Üyelik
    20 Nisan 2006
    30.000 yetele' yi git hemen bir race al...Korumalara falan gerek yok....
    En az ilkokul mezunu isen egitim almanada gerek yok , almissin alacagini zaten...Manitalara hava atmak icin kalabalik yerler sec kendine , isiklarda beklerken bol bol bagirt motorunu, fiyakan daha da artsin...290 km ye cikip , kendini video ya cek ve Youtube'e koy...Yolun acik olsun...

  14. #34

    Üyelik
    25 Kasım 2005
    yahu sizinle dalga geciyor bu
    eminim ki 15 yas altidir.
    30 bin lira motora verenin aklini yerim ayrica
    ilk etapda 30 bin lira diyor birde
    ehahha

  15. #35
    paris - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Mayıs 2006
    Motosikleti
    Yamaha XT660X 2009
    daha önce ne kulandın?

  16. #36
    bonapart_07 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Temmuz 2006
    Şehir
    Qtahya{Kutyom}
    Motosikleti
    Kawasaki KLE 500(200.)
    Alıntı paris adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    daha önce ne kulandın?
    Daha önce üç tekerlekli bisiklet binmiş sanırım.Arkadaşım 30.00 YTL ye Ss bir makina alacağım diyorsun.Daha alacağın motorun özelliklerini bilmiyorsun.Sırf hava atmak için motor binilemez bence heleki 1000 cc nin üstü bir makina sen git önce adam gibi al eğitimini,korumalıklarını başla 250 cc bir makina ile
    [CENTER]İzimiz Yol Olur[/CENTER]

  17. #37
    Gökhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Haziran 2006
    Şehir
    Rize
    Motosikleti
    F 650 GS
    Aşagıdaki yazılarda senin sorunun cevabı var. her iki yazıyıda oku....
    Sevgili Arkadaşlar,

    Daha önceden de bu konu ile ilgili bir yazım olmuştu. Rahmetli Raif Ağabeyin vefaatinde içinde bulunduğum duyguların etkisiyle oldukça saldırgan bir yazı yazmıştım. O günden bugüne fikirlerim halen değişti mi, hayır.

    Motosiklet, hepimizin hayatında oldukça önemli bir yere sahip ve hatta birçoğumuzun hayatının çoğunluğunu kapsayan bir hobby. Kimimiz için artık hobby den çok bir ulaşım aracı. Ancak gördüğüm o ki, genç yaşlı demeden bir çoğumuzu da aramızdan alıp götüren ve bizlere büyük acılar bırakan bir hobby olmaya başladı. Bunda suçlu, acaba motosiklet denilen araç mı, yoksa bizler mi? Evet motosiklet tehlikeli bir araç. Ancak içinde bulunduğumuz şu ortamda yürümek de, alışveriş mağazasından alışveriş yapmakta, bankaya gitmek de tehlikeli. Diğer seçenekler de alternatifler yaratabiliyoruz. Suçu, kana susamış canilere atabiliyoruz. Ölenlere rahmet ediyor, kalanlara başsağlığı diliyoruz. Aynı motosiklette olduğu gibi. Ama motosiklet kazalarında ne hikmetse hiç motosikletlere suç bulmuyoruz. Bu aletlerin suçu yok mu? Bence var. Ama onların suç teşkil ettiği konuyu aslında bizler yaratıyoruz. Nasıl mı?

    Yeni bir motosiklet modeli çıkıyor. Çok hoş, çok güzel.

    "İşte hayatımın motosikleti, bundan mutlaka edinmem lazım. Bu sayede hem kendi egomu tatmin eder, hemde çevreme bol bol hava atarım.."

    Yada,

    "İşte benim almam gereken, bana yakışan motor bu. Bundan başkasını alırsam, çevremdekiler ne der sonra? Klasıma yakışmaz diğerleri!"

    Yada,

    "Hayat tehlikelerle dolu zaten. Olacağı varsa olacak. O yüzden alayım anasını sattığımın motorunu. Hem bana birşey olmaz. Koca camiada beni mi bulacak kaza?"

    Gibi birçok sebepler üretiyoruz kendi kendimize. Henüz yeni motorcular (lütfen kimse alınmasın yeni motorcu dediğim için ama biraz çuvaldızı kendimize batırmanın zamanı geldi.) ki bunlardan kastım sene itibarıyla değil, km itibarıyla söylüyorum, motosikletini hemen büyütmenin yollarını arar oldular. Soruyorsun,

    - 10000 km yol yaptım. Artık motorumu büyütmenin zamanı geldi, hem diğerlerinde büyük motosikletler varken benim ki onların yanında oyuncak kaldı, diyerek savunmalarını baştan hazırlıyorlar.

    Yada,

    - 16000 km oldu, biliyorum daha erken motorumu büyütmek için ama aklım o motorda işte. Aklımda kalacağına altımda yol alsın. Hem ben hız yapmam.

    Arkadaşlar, kabullenmesek de motosikletini büyütmenin en büyük sebeplerinden biri, çevremize atacağımız "HAVA" dır. Altımızdaki motosikleti de aynı otomobilimiz gibi gösterişlisinden, en pahalı olanından, en güçlü olanından seçiyoruz. Hadi otomobilde bir şansımız var. Peki motosiklette var mı?

    Henüz yeni motosiklet sahibi olan arkadaşlarla tanışma fırsatım oluyorlar. İlk motosikletleri büyük hacime sahip motorlar oluyor.

    - 600 cc lik aldım ama gidip 1000 cc lik almadım. Biraz tecrübelenince onlardan alacağım.

    Savunmaya bak!!!! Size kısaca bir teknik açıklama yapayım.

    600 cc lik bir Racing, Motor Gücü 100-125 hp arasında. Bu gücü 11500 rpm ile 13000 rpm (Rpm = Devir/dk.) da sağlıyor. Yani, krank dakikada 11500 rpm dönüyor. Saniyede 191 defa dönüyor. Biraz düşündürücü dimi? Ve bu motorların 0-100 km/h hızlanma değerleri ise 2,4 - 2,9 saniye gibi oluyor. Şimdi bu gücü kontrol etmek sizce kolay mı?

    Peki Racing değil de Enduro'dan bahsedelim. Aşağı kalır yanı mı var? Hayır.

    650 cc lik bir Enduro, Motor gücü 45-55 hp arasında. Bu gücü 7500 rpm - 8500 rpm de sağlıyor. Yani krank dakikada 7500 devir dönüyor. Saniyede 125 kez dönüyor. Ağırlıkları ise 180 kg civarında oynuyor. Bunlarında 0-100 km hızlanma değerleri 4,5 - 6 saniyeler arasında değişiyor. Yani yukarıdakilerden çok da aşağı kalır değil. Evet bu gücü kontrol etmek, yukarıdaki bir racing ten daha kolay. Ama yeni başlayan biri için mi? Değil... Yada henüz birkaç bin km yapmış insan için mi? Yine hayır. 1000 cc likleri söylemeye gerek görmüyorum bile.

    Avrupa'da yeni başlayan bir motosiklet sürücüsü, ilk olarak 50 - 200 cc arasındaki motosikletleri en az 2 sene kullanmak zorunda. Ondan sonra yeniden sınava girip, yeterlilik sağladığı takdirde 2 sene de 200 - 400 cc arasındaki hacimli motosikletleri kullanıyorlar. Ondan sonra seneye göre motosikletlerini büyütüyorlar. Ancak her seferinde yeterlilik sınavına tabi tutuluyorlar. Eğer bu sınavlardan başarısız olurlarsa, küçük cc li motosikletleri kullanmaya devam ediyorlar. Taa ki eğitmenlerini ikna edene kadar. Ancak maalesef ki ülkemizde bizler kendi kendimize yeterlilik veriyor ve en kısa zamanda daha büyük motosikletleri almaya çalışıyoruz. Sonuç "GERİDE ACILI BİR AİLE, ARKADAŞLAR, TEHLİKELİ İMAJ"

    Sevgili arkadaşlar, 10000 -15000 - 20000 km ler tecrübe kazandırmaz. Bu km'lerle sadece kullanmış olduğunuz motosiklete adapte olursunuz. Onunla bütünleşirsiniz. Ancak yeni bir motosiklete geçtiğinizde ki bu büyük bir motosikletse, siz çok acemisinizdir. Ne motorun özelliklerini, ne karakterini bilmiyorsunuzdur. O motosiklet, sizin için POTANSİYEL BİR TEHLİKE 'dir. Şunu sakın aklınızdan çıkarmayın, ister 4 teker, ister 2 teker olsun her aracın bir karakteristik sürüş tarzı vardır. Bu aynı marka, model olsun farketmez. Şöyle deneyin, aynı model, aynı km.lerde, aynı marka bir başka arkadaşınızın motosikletini kullanın, farklı gelecektir size. Yabancılık çekeceksiniz. Hareket ederken, viraja girerken, fren yaparken çok büyük farklılıklar hissedeceksiniz. İşte o size yabancı bir motosiklet. Ve siz ona alışıncaya kadar sizin katiliniz olmaya aday. O ana kadar yapmış olduğunuz km'ler, o an için tamamen resetlenmiş olacaktır. Siz artık acemi durumunda olacaksınız. Ne zaman ki yeni motosikletinizle birkaç bin km yaparsınız, o zaman alışacaksınız. Ha burda eğer sizin yapmış olduğunuz km, eğer 10 -15000 km değil de 25-30000 km olsaydı, alışma süreciniz daha kısa olurdu. Daha fazlası olsa çok daha kısa süreler olurdu. Dikkat edin, tehlikede olduğunuz süreden bahsediyorum.

    Geçtiğimiz sene Yunanistan'dan gelen motosikletli dostlarımızla yapmış olduğumuz konuşmalarda, aynı motosikletle 100000 km ler yapanlar, bunu aşanlar vardı. Onlar bu işi gerçekten hobby amaçlı yaptıklarından altlarındaki motosikletlerin büyük yada küçük olması, onlar için birşey ifade etmiyordu. Sonuçta yine iki teker üstünde hareket ediyorlar ve hobby lerini gerçekleştiriyorlardı. Onlar bizden daha mı az tecrübelilerdi peki? Tabii ki hayır. Ama onlar bilinçli kullanıcılardı ve motosikletin onlar için tehlikelerini bertaraf etmenin yolunu biliyorlardı.

    Şimdi büyük bir motosikletin tehlikesinden biraz bahsedelim.

    Her insanın içinde adrenalin duygusunu yaşamak vardır. Bunun çeşitli yollarını arar. Elimin altında güç olsun ama ben bunu kullanmam diyen yalan söyler. Mutlaka o gücü kullanır.

    - Ya, uzun yolda araç sollarken, düşük gücü olan bir motor beni tehlikeye sokuyor. Bastım mı geçmem lazım ki tehlikeden kaçayım.

    Geçme o zaman kardeşim. Yol boşalınca geç sende. Niye riske atıyorsun ki kendini? Güç olduğu sürece risklerini de artırıyorsun. Nasıl olsa geçerim düşüncesi ile ona göre yol almaya başlıyorsun. Bunu bilinç altından yapıyorsun. Oysa gücünü bildiğin bir motosiklet olsa altında, risklerini en aza indirmeye çalışıyorsun. Yol boşsa geçiyorsun, daha düşük limitlerde gidiyorsun, daha yavaş virajlara giriyorsun. Yani tehlikeleri otomatikman minimuma indirgiyorsun. Gideceğin yere daha rahat gidiyorsun, yorulmuyorsun, etrafını görme fırsatlarını kaçırmıyorsun. Süre olarakta hızlı gidenden çok az bir farkla ulaşıyorsun gideceğin yere.

    Bir diğer nokta ise tehlike anında, tehlikeden mi kaçayım, motorun gücünü mü kontrol edeyim derken kaza zaten oluşuyor. Sadece büyük hacimli motosiklet değil sorun, ebatsal olarak daha büyük, ağırlığı daha fazla motosikletler de tecrübesiz insanlar için büyük tehlike oluşturuyor. Altınızdaki kütle ne kadar büyük olursa, kontrol etmeniz de o kadar zorlaşıyor. Bunu en kolay kaygan bir yolda hissediyorsunuz. Kendi cüsseniz ile altınızdaki kütleyi kontrol etmenin ne denli zor olduğunu daha iyi anlıyorsunuz. Yarış amaçlı üretilen motosikletlere dikkat edelim. Genelde çok hafif olurlar. Bunun sebebi sadece daha az ağırlık, birim kütleye düşen daha yüksek beygir gücü değil, kontrolü daha kolay bir kütle, daha az harcanan enerji, daha az yorgunluk vs. vs... Görüyorum ki 50 kg. olan bir bayan, 180 kg lık kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Sizce ne derece başarılı olabilir? Yada 70 kg olan bir adam, 240 kg lık bir kütleyi kontrol etmeye çalışıyor. Şöyle bir hesap vardı yanlış hatırlamıyorsam, bir insan, ancak kendi ağırlığı kadar olan bir kütleyi zorlanmadan kaldırabilir. Bunun üstündeki ağırlıkları, insan üstü bir çaba ile yapar. Ancak limitlerdir ve çok çabuk yorulur. (Halterciler hariç)

    Bir de diğer bir konu sele yükseklikleri. Bacak boyu 75 cm olan bir kişi, 85 cm sele yüksekliği olan motosiklet kullanıyor. Tecrübesi ise zayıf. Ayaklarını yere koyma isteği sürekli var. Yavaşlamalarda hemen ayaklar yere iniyor. Yere değecek mi? Belki parmak uçlarında. Peki o kütleyi parmak uçlarında nasıl taşıyacak? Hasbelkader taşıyor. Ama en ufacık zorlanmada motosiklet yerde. Şanslı ise ayakları altında kalmaktan kurtuluyor. Diyeceksiniz ki Cross motosikletlerinde adamların ayakları bile yere değmiyor ama bu adamlar yarışıyor. Sizde de o tecrübe olsa, sizde binin. Adamların işleri. Yada uzun yıllardır artık motosikletin üstünde olduklarından, ayaklarını yere indirme gereğini pek duymuyorlar.

    İşte arkadaşlar, yukarıda saymış olduğum bir çok sebep, motosikletleri kana susamış katillerden farklı kılmıyor. Ama bu cansız kütleler mi suçlu? Hayır. Buna sebep veren insanlar, yani yine bizler suçluyuz. Bu masum hobby amaçlı araçlarımızı, kana susamış cani yapan bizleriz, onlar değil. 1992 yılından beri bu motosiklet kullanıyorum. Toplam yapmış olduğum km, 300.000'e merdiven dayadı. Ama halen 650 cc bir motosiklet kullanıyorum. Bundan sonra alacağım da 650 cc olacak. Lütfen bu duyarlılığı sizlerde gösterin. Gösterin ki, artık bu mail guruplarında kaza haberleri, kaza sonucu ölüm haberleri olmasın.

    Biliyorum yazı çok uzun oldu. Belki çok ukalaca bir yazı oldu. Ama eminim ki bir çoğunuz okuduğunda bana hak verecektir.

    KONTROL EDEBİLDİĞİN GÜÇ HER ZAMAN GÜLDÜRÜR, KONTROL EDEMEDİĞİN GÜÇ İSE BİRGÜN ÖLDÜRÜR.

    ÖLMEK İÇİN DEĞİL, ÖLENE KADAR MOTOSİKLETE BİNMEYİ DENEYİN.

    Vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim.

    Sevgiler

    Zafer Yangın
    Suzuki XF650 Freewind
    İstanbul



    boy
    Bu yazıyı okumadan önce kafanızda motosikletle ilgili tüm bilgileri ve yaşadıklarınızı unutun. Hatta hayatınızda motora bile binmemiş farzedin kendinizi... Yazının sonunda yazılanlarla aynı düşünceye sahip değilseniz, sizden ricam “polemik olsun diye veya tartışmak için” karşıt görüş yazmayın. Farklı görüşünüz ve paylaşacak deneyiminiz varsa paylaşın ama sağlıklı bir beyinin burada yazılanların tersine birşeyi düşünmeyeceğini bekliyorum...


    İlk motorum 600cc bir supersport ve hala hayattayım düşüncesi

    Bu tip bir düşünce çok tehlikelidir. Kim ne derse desin, 600cc ve üzeri bir motosiklet başlangıç motoru olarak uygun değildir. Bunu dünya üzerindeki bütün deneyimli insanlar, eğitmenler ve bu işin içinde olan insanlar söylüyor. Haa, “ben yaptım oldu” deyip kafanızın dikine giderseniz birgün, biryerlerde patlarsınız. Neden mi? Çünkü 600cc ve 1000cc kategorisindeki yarış motorları hatayı affetmez. Zaten motor en ufak hatanızı kollayan, ilk fırsatta sizi üzerinden atmaya çalışan bir alettir. Yarış motorları diğer motorlardan çok farklı davranışa sahiptir. Ortalama olarak 160-180 kg olup, 120-200 hp arası güce sahip bu motorlar, 2-3 saniye gibi çok kısa sürelerde çok yüksek süratlere çıkabilirler. Bu motorlara yüksek süratlerde hakim olmak ciddi derecede zordur. Motora hakimiyet belli teknikler gerektirir. Yüksek süratlerde motoru yavaşlatmak ve durdurmak zordur. Bu tip motorları kullanmak için “İleri Sürüş Teknikleri” eğitimi almak faydalı olacaktır. Bugün MotoGP gibi bir yarışta bile profesyonel kullanıcıların motorlarla ne tip kazalar geçirdiğini görüyorsunuz. Pist ve trafik çok farklı ortamlardır. Pistte yapılan hatada en kötü ihtimalle biryerleriniz kırılabilir ancak aynı şekilde trafikte kaza geçirdiğinizde bunun ölümle sonuçlanması olasıdır. 600cc motora binip, hala hayattayım diyenler birgün öyle bir durum içerisinde kalabilirler ki, bu hayatlarına malolabilir. Aynı durumda deneyimli ve eğitimli bir kullanıcı zor da olsa bazı teknikleri uygulaması sayesinde içinde bulunan durumdan sıyrılabilecektir. Düz yolda motor kullanmak ve başına birşey gelmemesi motoru çok iyi kullanıyor anlamına gelmiyor. Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar, üçüncüde ne olduğunu biliyoruz...

    Kimseye motor hayatına 100cc scooter ile başlanmalı demiyorum ama herkes cüssesine, kapasitesine uygun bir motorla başlaması, o motora iyice alıştıktan ve çok iyi şekilde hakim olduktan sonra değiştirmeyi düşünmeli diyorum. Yurtdışında birçok ülkede ehliyeti yeni alan kişiler kanuni olarak 2 sene boyunca 100-150cc den büyük motor kullanamıyorlar. 2 senenin sonunda da yapılan bir sınavdan geçtikten sonra motor hacmini büyütebiliyorlar, o da direk olarak 1000cc olamıyor. Kısacası dünyada büyük hacimli motorla başlanmaması için kanuni yollara da başvuruluyor. Umarım bu uygulama Türkiye’ye de gelir çünkü forumda okuduğum yazılardan anladığım kadarıyla bilinçsiz kullanıcı sayısı çok fazla.

    Deneyim ve eğitimi hiçe sayan zihniyet

    Motosiklette olmazsa olmaz iki şeyden biri deneyim, diğeri eğitimdir. Çok uzun süreler motosiklet kullanan biri zaman içerisinde yaşadığı olaylardan deneyim kazanır ve yapmış olduğu hataları tekrar etmemeye çalışır. Motosiklette deneyim çok önemlidir, ölmemenizi sağlar. Bunun yanında eğitim, deneyimi destekleyen bir kavramdır. Ciddi bir kuruluştan alınan eğitimin faydası çok büyüktür. Uzun süreler motor kullanan biri bile eğitim aldıktan sonra bir konu hakkında “meğer bunca senedir bunu yanlış biliyormuşum” diyebilir. Sonuçta eğitimde alınan bilgiler motor konusunda uzman ve profesyonel kişilerin ortaya koyduğu bilgilerdir. Bunları hiçe sayan sadece kendini kandırır ve hiçbir zaman kendini geliştiremez, olduğu yerde sayar. Çok şey bildiğini sanar ama aslında hiçbir şey bilmiyordur.

    Beceri ve kabiliyet

    Tabi ki her konuda olduğu gibi motosiklet kullanma konusunda da her insanın becerisi birbirinden farklıdır. Biri 2-3 ayda motora çok iyi hakim olabiliyorken, diğeri aynı sürede trafiğe bile çıkamayabilir. Ancak motora çok kısa sürede hakim olabilmeniz, motoru çok iyi kullandığınız anlamına gelmez. Motoru çok iyi kullanıyor olmak için deneyim sahibi olmak gerekir ki bu da zamanla olacak birşeydir. Bazı arkadaşların ben 2 aydır motor kullanıyorum, 40 yıldır sürenlere taş çıkartırım demesi sizce ne kadar anlamlıdır?


    Herkese iyi sürüşler, kazasız günler diliyorum...

  18. #38

    Üyelik
    20 Temmuz 2007
    Şehir
    balıkesir-burhaniye
    Alıntı death adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    yahu sizinle dalga geciyor bu
    eminim ki 15 yas altidir.
    30 bin lira motora verenin aklini yerim ayrica
    ilk etapda 30 bin lira diyor birde
    ehahha
    +1
    30 milyar nakiti olucak gelip motosiklet sitesinde zzr1400 ü sorucak bence bu çocukcağız goguldan:D piyasada en yüksek hacimli güçlü race tipli motorları araştırmıştır karşısınada hayabusa, zzr1400 çıkmıştır gelip buraya laf olsun torba dolsun diyede 30000 ytlm var ne alayım demiştir.yok böyle bişey çocuğum gel ben sana 30 ytl n varsa bianchi bisikletimi vereyimde önce sen bisiklet sürmeyi öğren..

  19. #39
    BeYfa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Eylül 2006
    Şehir
    MT/Eskişehir
    Motosikleti
    CıbıRepSol
    30.000 bin ytl ye isdediğin race i alabilirsin yada 2 tane alabilirsin
    [B][I]hiçbirimiz bu hayattan sağ kurtulamayacağız ki..:mrgreen:[/I][/B](FaRuK)

  20. #40
    shadow_1905 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Ağustos 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    2007 CBF 600SA
    30.000 ytl param olcak ve o parayı SS'lere vericem... pışşıkkk o paraya gider 2.el goldwing alırım bea


    REKLAM ALANI
2. sayfa BirinciBirinci 1234 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)