Konu açıldıysa kusura bakmayın aradım ama göremedm nyse arkadaşlar bildiğiniz üzere afrika kuraklıkla savaşıyor hergün çocuklar açlıktan ölüyor türk halkı olarak onlara el uzatmamız gerekiyor türkler zaten bu konuda duyarlılar çok sükür bu arada yardım yapan varmı? biz bugün 200tl yatırdık umarım çorbada bizimde tuzumuz olmuştur unutmadan yardım yapıcaksanız diyanet işlerinin sitesinden bilgi alabilirsiniz http://www.diyanet.gov.tr/turkish/dy...uru-11784.aspx
bu tarz meselelerde başa kakmadıkça yapılan yardımların miktarını açıklamak heveslendirici özelliği olması sebebi ile doğrudur diye düşünüyorum.
ha sadaka verirsin o ayrı sağ elin verdiğini sol el bilmeyecek denir o noktada.
geçenlerde bir televizyon kanalında adamlar 5 000 10 000 diye yardım yapıyorlardı. 300 500 derken biri çıktı ben dedi 75 000 tl yardım yapıyorum. firmamın adı şu ismim şu. bundan sonra bağışların miktarı artmaya başladı. 40 000 - 50 000 ler uçmaya başladı. adamlar 24 saat içinde 26.000.000 tl topladılar.
tabi sonradan ben bu kadar verdim benden kral yok gibi bir tavır takınırsa o o kişinin karaktersizliği olur.
Ilk once insanin kendi kendine sunu sormasi lazim ,
Peki ya kendi ulkendeki ac cocuklar icin yardim etmeyi dusundukmu?
Afrikadaki acligi gormezlikten gelin demiyorum, ama bunu millet meselesine cevirmek yanlis. Turkiyenin dogusunda ciddi bir aclik ve gecim sikintisi var. Hali vakti yerinde kalbur ustu sinif gerekli yardimlari zaten yapacaktir. Ama acliga yardim konusu, millet meselesi olacak ise oncelik kendi evlatlarimizdir diye dusunuyorum. Ben daha billbordlarda yada yardim kuruluslarinda bunun icin bir yardim gormedim. Diyanet isleri cematine kendi ulkesini gostermeli bence. Ondan sonra biraksin insanlar vicdanina gore fitresini versin.
200TL yatırana topic açmak bedava...
kimse kusura bakmasın reklama gerek yok. 100.000.000 TL yardım yapıldı varsayalım, ne kadar süre yetecek bu onlara? yapılan yardımlar iyi organize ediliyor mu? alınan yiyecekler ya da her neyse iyi muhafa ediliyor mu? 3-5 yıl sonra ne olacak? o ülke kalkınacak mı? 10 yıl sonra herkez kendini doyuracak kadar üretken olacak mı? Taşıma suyla değirmen dönmez. biryerde afet/felaket varsa gidelim yardım edelim ben gönüllüyüm. Herşey düzelene kadar destek olalım. Ama bu kampanyada ben gelecek göremiyorum.
Yardım edelim tamam ama kendi ülkemizi de görelim, sadece doğu yada sokaktaki çocuklar değil... engelliler için, lösemi hastaları, böbrek hastaları için birşeyler de yapalım. kaç kişi mahallesindeki fakir komşusunu akşam yemeğe çağırdı?.. 1 ay sonra okullar açılacak, kaç kişi fakir bir çocuğun okul masraflarını karşılayacak?
aslına bakarsanız bende ilk önce kendi ülkemin yoksul insanlarına yardım etmeyi düşnürüm,ama etrafıma bakıyorum pek yardıma muhtaç insan göremiyorum,geçen bayramlarda fitre ve zekatlarımı aracı ile başka yere göndermiştim.bu sefer niyetim Afrika'ya idi ne yalan söyleyeyim içim acıdı,benim ufak oglum bile soruyor baba onlar neden o kadar zayıf diyeToLGa_09 adlı üyeden alıntı
Asıl, yardım eden kaç kişi? sorusunun cevabı
---------- Post added at 22:37 ---------- Previous post was at 22:35 ----------
haklısınız tabi onlarda yardımı çok fazlasıyla hakediyor ve yardım edilmesi gerekiyor, ben burdan para göndereceksem afrikaya o paranın insanlara ulaşacağının garantisini istiyorum.aslına bakarsanız bende ilk önce kendi ülkemin yoksul insanlarına yardım etmeyi düşnürüm,ama etrafıma bakıyorum pek yardıma muhtaç insan göremiyorum,geçen bayramlarda fitre ve zekatlarımı aracı ile başka yere göndermiştim.bu sefer niyetim Afrika'ya idi ne yalan söyleyeyim içim acıdı,benim ufak oglum bile soruyor baba onlar neden o kadar zayıf diye
ya varya bir kerede bir konu açılmasında iki tane akıllı atlamasın ülkemizdekilere neden yardım edilmiyor!
onada edin onada edin ama afrikanın konusunda gelipte ortalığı karıştırmayın!
yardımın gizli olanı makbuldur kardeşim, elimizden geldiğince birşeyler yapmaya çalışıyoruz.
G 8 denen kurum ne güne duruyor?? Bu adamların yeraltı kayaklarından trilyonlar kazanan sülükler neredeler??? Deniz fenerinin sahtekarlarına halen para verecekseniz devam edin.
Rızkın Allah'ın Taahhüdü Altında Olduğu Söyleniyor. Hâlbuki, Biz Bazı Ülkelerde Elli-Altmış Günlük Açlıktan Sonra Ölenleri Biliyoruz. Açıklar mısınız?
Rızkın Allah'ın taahhüdü altında olduğunu Kur'ân'da pek çok âyet anlatıyor. Meselâ "Yeryüzünde yürüyen, hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, Allah onun rızkını taahhüt altına almış olmasın."[1]"Kuvvet ve metanet sahibi Hazreti Allah, Rezzak-ı Âlem O'dur."[2] Evet, rızkı veren O'dur. Kur'ân-ı Kerim'de aynı mealde daha pek çok âyet var.[3] Bunların hepsi de rızkın taahhüd-ü rabbânî altında olduğunu gösterir. Kimse acından ölmemektedir. Ancak, insanlar bilmelidirler ki, vücutlarının zarurî ihtiyacı olan rızıkları taahhüt altına alınmıştır ama; zarurî ihtiyaçlarının dışındaki rızık taahhüt altına alınmamıştır. Yani israfla, suiistimalle, suiitiyatla, kötü alışkanlıklarla rızık sayılmayan bir kısım şeyler, onun için zarurî rızık hâline gelmişse ve o insan, o türlü rızıksızlıktan ölüyorsa, böyle bir rızık, taahhüt altına alınmamıştır ki, bu ölen insanlara da, "Rızıksızlıktan ölüyorlar." diyelim...
Rizik sayilmayan ama zaruri rizik haline gelmis seyler nelerdir kardes?
Biraz açsan, nasiplensek.
Mc Donalds sube açmadi diyemi ölûyor bu çocuklar?
Anlamadim ben mevzuyu????
Şimdi bir kısım basit misallerle arz etmeye çalışalım. Meselâ bir afyonkeş, afyona alışıyor. Onu afyondan alıkoydukları zaman çıldırıyor. Belki de, alışkanlık derecesine göre ölüyor. Şimdi bu adam, afyon verilmediğinden ölüyor. Ölüyor ama evvelâ afyon alışkanlığından, sonra da o alışkanlığı usûlüne uygun olmayacak şekilde terk ettiğinden dolayı ölüyor. Keza, bir başkası sigaraya alışmış ve nikotik olmuş. Sigarayı usûlsüz bırakınca bir kısım a'razlar baş gösteriyor. Hatta bazen eli, yüzü, ayağı şişiyor ve doktorlar ona diyorlar ki: "Sen bunu bu şekilde terk edemezsin. Böyle münasebetsiz kesişin bir kısım komplikasyonları olabilir." Bundan dolayı eskiler "Âdetleri terk, öldürür." demişler... Daha başka alışkanlıklar da olabilir. Bir insanın vücudunun günlük ihtiyacı elli gramlık bir protein olmasına karşılık, o her gün bir iki kilo yemeye alışmışsa hatta bu arada, aynı şahıs bir kilo meyve, bir kilo baklava, bir kilo da et yiyorsa bu alışkanlığı terk edince sarsılabilir, hatta hastalanabilir ve bir daha da belini doğrultamaz. Hâlbuki bir insan normal olarak 50-l00 gram ağırlığında meyve almış ve o kadar da protein kullanmışsa, günlük ihtiyacını görmüş demektir. Belki bu aldığı şeyler -alışmaya bağlı- birkaç gün de yetebilir. Hücreler, şuhûm-u müdahhara hâlinde stoklarını alırlar. Ve sonra dıştan gıda gelmezse, o stoklardan azar azar kullanırlar ve böylece de vücut beslenir gider.
Bunun gibi, şurada, burada açlıktan ölen kimseler var. Bunlar eğer Cenâb-ı Hakk'ın kendilerine lütfettiği rızkı mukannen olarak alsalar; meselâ diyelim ki, Cenâb-ı Hak bir insana, bir çuval buğday veriyor. O ise, bu bir çuval buğdayı, hemen iki ayda bitiriyor. Ondan sonra on ay aç kalıyor ve bir müddet sonra da acından ölüyor. Ama o insan, o bir çuval buğdayı, mukannen kullanmak suretiyle, her gün birer avuç yese idi, bir sene ona yetecekti ve tabiî esbap açısından ölmeyecekti...
Demek ki, insanlar ölüyorlarsa, rızıksızlıktan, açlıktan ve ihtiyaçtan değil, belki Allah'ın verdiği rızık bir sene kendilerine yetecekken, çarçur ettiklerinden ve vücutlarında da suiitiyat hâsıl olduğundan ötürü, âdetlerini terk ediyor, dolayısıyla, şeriat-ı fıtriyenin kanunlarının mahkûmu olarak ölüyorlar, rızıksızlıktan ölmüyorlar...
A'raz: Hastalık belirtileri.
Mukannen: Zamanı ve mikdarı belirli, düzenli.
Şeriat-ı fıtriye: Yaradılışa ait, yaradılışla alâkalı kanunlar.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
KALMAK KADAR ESKİ, GİTMEK KADAR YENİ OLMAYANDIR ÖZLEMEK!
KEŞKE, KÜFÜRLERE DE DUADAKİ GİBİ, "AMİN" BENZERİ BİR ŞEY DİYEBİLSEK....
GHOST RİDER
