NE GÜZEL CAHİLDİK......

**Samet Ağır** · 14 Ağustos 2011, 04:16

Ne güzel cahildik;
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahi...ldik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!

Dışarıda kar...
...Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...

Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar...
İçeride kanaat... İçeride huzur... Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.

Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...

Bir çoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı... Domates de...

Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar... İçeride huzur...
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda...
Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini çiziyorduk..

alıntıdır...........

**Lucas** · 14 Ağustos 2011, 04:45

Kim yazmissa guzel yazmis.. Dunyanin civisi cikti artik, hayat = para oldu.

**Enovo** · 14 Ağustos 2011, 04:50

alındı...

**COQ** · 14 Ağustos 2011, 06:06

Ulem gece gece beni nelerle ugrastirdiniz.

**GÜNTEKİN** · 14 Ağustos 2011, 07:27

enovo ve coq kardeşlerim yazıdan çok sizin muhabbetlere takıldım. Bunu nasıl becerdiniz? ben de ben de yapmak istiyorum. ne olur nasıl yaptığınızı söyleyin de ben de bi kere yapiiim.

**safakk** · 14 Ağustos 2011, 10:33

güzel bir konuya değinmişsiniz elinize sağlık

Ne yazık ki her siyasi ve para babası kendi medya grubunu oluşturuyor ve yayınladığı yarışma dizi programlar ile insanların belli bir kesimini kendi kanallarına çekiyorlar sonrasında haberlerde bangır bangır başlarındaki siyasileri para babalarını övmeye mükkemmel göstermeye başlıyorlar insanlarda televizyon izledikçe kaybettikleri sorgulama düşünme gibi özelliklerini kaybettiklerinden haberlerde kötü olanı bile uygun fon müziği sunucunun konuşma kıvraklığı sayesinde bilinç altına pek ala iyi bir şey olarak yerleşebiliyor

Tüm bunlar yüzünden televizyon izlemem izlemeyide önermem..

**jawa** · 14 Ağustos 2011, 10:36

Şu da güzel: tıhla

O değil de; dün plaka katlama ile ilgili bir başlık vardı.En son anadolu'dan avrupa yakasına beleş nasıl geçilir diye sormuştum, cevabı geldi mi acaba onu merak ediyordum, başlık yok?

**safakk** · 14 Ağustos 2011, 11:22

dün cevabını uzun uzadıya yazmıştım o konuya sonradan silindi (iyi de oldu)

Bedava geçmek gibi bi durum olmaz olması söz konusu dahi olmaz onca insan parasını ödemek için sırada bekleyip başkalarının hakkını gözetirken ogsden kaçak geçerek başkalarının hakkına girerek yasa dışı işler yapmak yanlıştır bunu anasınıfından bu zamana kadar öğrenmiş olmamız gerekiyor

Tamam vergiler alınıyor yol yapmak devletin görevi buna itirazım yok evet vergilerde yüksek ama hepimiz biliyoruz ki bu vergiler genelde kodamanların cebini doldurmaya ve ülkenin dış borçlarına gidiyor ama bu demek değildir ki başkaları hırsızlık yapıyor diye bizde yapacağız bu demek değildir ki ülkenin 8 şeritli yol yapmaya(sadece vergiler ile) gücü var

Neyse kısaca şöyle diyim devlet yolundan güzel kaliteli bir asfaltta gitmek istiyorsan bu meblayı ödemek zorundasın köprüden geçiyorsan (ki bu köprünün yıllık bakımlarıda oluyor bu bakımlarda devlete ayrı bir yük getiriyor) bu ücretleri ödemek zorundayız. Umarım anlatabilmişimdir konuyu daha fazla dağıtmamak adına cevap atmayacağım konu sahibinden de özür diliyorum.

**jawa** · 14 Ağustos 2011, 11:51

Kaliteli asfaltta gitmek için para ödemek gerektiğini de ilk defa duyuyorum? İlginç.

Köprüden alınan ücretin deli dumrul benzeri bir uygulama olduğundan daha önce de bahsetmiştik. Köprü ücretinin en başta maliyeti çıkana kadar alınıp sonrasında alınmayacağını da zamanın siyasetçileri söylemişti.Tıpkı Gölcük depreminden sonra "bir defaya mahsus" diye konulan ötv'nin kalıcı olması gibi, köprü ücretleri de kalıcı oldu ve devlet büyüklerinin rahatını kaçıracak bir itiraz da gelmedi. Vatandaş yanlış olan işlere itiraz etmedikçe bu işlerin düzelmeyeceğini anlamak da zaman istiyor.İnsan okuyup öğrenip zaman içinde düşüncelerini değiştirebiliyor. Sanıyorum konuyu da yanlış anladık. Ben kuralsızlığı değil kuralı sorguluyorum. O kural yanlışsa değiştirmek gerekir.Değiştirmek mümkün değilse aşmanın yolunu bulmak gerekir. Elinde iktidar olanın her yaptığı doğrudur diye düşünmek yanlıştır. Paralı yolların alternatifi varken, alternatifi olmayan köprülerin ücretli olması yanlıştır.Köprüden geçmemek için Kars'a gidip sınırı geçip Karadeniz etrafından dolaşarak Esenler'e gitmek mantıklı bir hareket olmayacağına göre ya köprüler ücretsiz olmalı, ya da ne? Yok işte başka alternatif.Köprüler ücretsiz olmalı.

**Ramazan Can** · 14 Ağustos 2011, 12:09

güzel........+1

**safakk** · 14 Ağustos 2011, 13:10

köprülerin paralı olmasının paralı olması yada olmamasını da geçtim madem bu kuralı yanlış buluyorsunuz uymamak ile bu kurala bir tepki göstermiş sesini insanlara duyurmuş mu oluyorsun yoksa hem motosikletçilerin hemde kendi adını lekelemiş mi oluyorsun bi düşün bakalım millet orada sırada beklerken sen kaçak geçerken arkandan edilen küfürleri yada söylenenleri bi düşün kendini onun yerine koy

Hız sınırları yanlış belirlenmiş bana anlamsız geliyor yanlış buluyorum devlete kazanç kapısı oluyor diyen herkes şehirler arasında 200 ile gitsin

Motosiklete muayne yaptırmakda neymiş sonuçta arzalı olsa yolda gidemem diye düşünen insanlar motosikletini muayneye götürmesin

nasılsa sürebiliyorum sanki motosikleti ehliyet mi kullanıyor ben kullanıyorum devlete neden okadar para ödeceğim diyen insanda haklı vs vs bunlarıda destekliyorsunuz heralde

Köprü konusuna geri dönecek olursak o dönemin siyasetçilerini seçende bu halkdı şuan bunu çekende aynı halk ama kimsede diyemez ben oy vermedim o adama beni bağlamaz kanun yada bu kanun mantıklı değil uymuyorum deme lüksüne kimse sahip değil

Beğenmiyorsan oyunu verme beğenmiyorsan çık sokağa eylem yap medyaya sesini duyur halka sesini duyur hırsız gibi suçlu şekilde ogsden geçme

**COQ** · 14 Ağustos 2011, 13:33

Samet'in konuyu nereye baglamisiz biz yahu!!!
Aslinda yazilacak çok sey var ama konunun ana özü cahillige baglanamaz.
Anliyorum oradaki ironiyi ama aslinda vurgulanmasi gereken konu taleplerimizle ilgili.
Eskiden bu kadar aç gözlü degildik.
Sobanin üzerindeki portakal,mandalina kabuklarinin kokusu yetiyordu.
Simdiki gibi en pahali parfümleri almak için birbirimizi yemezdik.
Babalarimiz trastan sonra kolonya kullanirlardi, after shave derdi yoktu kimsenin.

Simdi kestanenin hazir kizarmisini aliyoruz.
Misirin patlatilip,paketlenmisini aliyoruz.
Benim çocuklugum filtreli sigara kuyrugunda geçti.
Simdi malboroyu begenmiyoruz.
Tüp kuyrugunda, sanayag(eskiler margarine hala sanayag derler) kuyrugunda yiten çocuklugumuz.!!!
Simdi tüpçü tûpü ayagimiza getiriyor ama biz gaz musluktan gelsin istiyoruz.
Eh hazir istedigimiz seylerin de tadi kaçik maalesef.
Allah rahmet eylesin, Özal bu millete öyle bir evrim geçirtti ki,eski tatlari bir daha asla bulamayacak, ama cep telefonundan dünyaya baglanip, en kral yemek tariflerini ögrenebilecegiz.
Hayirli olsun ne diyelim;

GÜNTEKİN adlı üyeden alıntı

enovo ve coq kardeşlerim yazıdan çok sizin muhabbetlere takıldım. Bunu nasıl becerdiniz? ben de ben de yapmak istiyorum. ne olur nasıl yaptığınızı söyleyin de ben de bi kere yapiiim.

Valla ben imgeready programini kullandim, diger arkadasi bilmem.

**İbrahim Büyükcevher** · 14 Ağustos 2011, 14:23

çok güzel bir yazı..geçmişe duyulan özlemi güzel anlatmış...çok şükür ben de o günleri yaşadığım için kendimi şanslı görüyorum...

**Samet Ağır** · 14 Ağustos 2011, 15:41

şimdi aynnı ortamda ..
dışarda kar..içeride kanaat olan bir evde...
sobanın üstünde kızarmış ekmekle iftar yada sahur yapmak vardı..........

**onur35** · 14 Ağustos 2011, 16:36

nerede o eski günler(ramazanlar,bayramlar vb...)

ben o geçmiş güzel günlerin tadını alamıyorum artık benim gibi niceleri var,demek ki artık hayat tırt

**metci** · 14 Ağustos 2011, 20:29

Biz büyüdük ve kirlendi dünya...

**acayüp** · 14 Ağustos 2011, 21:02

metci adlı üyeden alıntı

Biz büyüdük ve kirlendi dünya...

Biz büyüdük ve dünyanın içine sçtık olmalı.
Dünya kendi kendine kirlenmiş izlenimi vererek yaptığımız pisliğin üzerini örtmeye çalışmanın manası yok

**ToLGa_09** · 14 Ağustos 2011, 21:41

"Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk."

Portakal değil de mandalin kabuklarını ben halen daha diziyorum Anneannemin sobasında