Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
1. sayfa 123 SonuncuSonuncu

Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz....

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    CERRAHI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Haziran 2006
    Oğlum bir hafta sonra evleniyor. Sorumluluk sahibi bir baba olarak ona öğüt vermem gerekiyor. Fakat bunu evde yapamam çünkü annesi ağız tadıyla öğüt vermeme izin vermez, sözü ağzımdan kapıp kendi devam eder. İş yerimden oğluma telefon açtım, "Akşam yemeğini dışarıda birlikte yiyelim." dedim. Deniz kenarındaki bu şirin lokantada şimdi onu bekliyorum. Geliyor aslan parçası, yakışıklılığı da aynı ben. Yan masadaki kızlar gözleriyle oğlumu süzüyorlar. Bakmayın kızlar, onu kapan çoktan kaptı. Hoş beşten sonra konuya giriyorum.

    Oğlum haftaya düğünün var, bir baba olarak sana bazı konularda yol yordam göstermem gerekiyor.

    Çocukluğunda suç işlediği zamanlardaki gibi birden bire kızardı. Kerata ne anlatacağımı zannettiyse!

    -Baba ben yirmi altı yaşındayım, bazı şeyleri biliyorum artık.

    -Ah senin o biliyorum zannettiğin konularda da çok bilmediğin çıkacak ama ben o konulardan bahsetmeyeceğim. Keşke konuşabilseydik ama henüz o kadar modern olamadım.

    Rahat bir nefes aldı. Bu arada yemeklerimiz de geldi. Oğlumla şöyle keyif yaparak muhabbet edelim bakalım.

    -Kaç dil biliyorsun oğlum sen?

    -İngilizce, Fransızca, bir de Türkçe'yle üç dil oluyor.

    -Bugün ben sana dördüncü dili öğreteceğim. Dilin adı Bükçe. Kadınlar tarafından kullanılır. Sen buna "kadın dili" de diyebilirsin.

    Güldü. Güldüğü zaman benim yanağımdaki gibi küçük bir gamzesi var, o ortaya cıkıyor.

    -Kadınların ayrı bir dili mi var?

    -Tabii ki. Eğer kadın dilini bilirsen bir kadınla yaşamak dünyanın en büyük zevkidir, ama bu dili bilmezsen hayatın kararabilir. O yüzden bir kadınla mutlu olmak isteyen her erkek Bükçe'yi öğrenmeli.

    İyi de niye Bükçe?

    -Çünkü kadınlar konuşurken, genellikle söyleyecekleri sözü net söylemezler. Eğip bükerler; onun için dilin adını "Bükçe" koydum.

    -"Bükçe zor bir dil mi baba?" diye sordu gülerek.

    -Bana bak, çok önemli bir konu ama eğleniyor gibisin, biraz ciddiye al. Bir kadınla mutlu olmak istiyorsan bu dili bilmen çok önemli. Çünkü kadınlar sözü bükerek bükçe konuşurlar sonra da senin sözün doğrusunu anlamanı beklerler. Felsefesini anlarsan kolay, anlamazsan zor. Mesela Çinli bir karın var, sen karına sürekli Fransızca "seni seviyorum" diyorsun ama karın hiç Fransızca anlamıyor. Fransızca "seni seviyorum" un onun için bir anlamı yoktur. Ona Çince seni seviyorum dediğinde seni anlayabilir.

    -Tamam baba, haklısın ciddiyetle dinliyorum. Peki, sence kadınlar neden bizimle aynı dili konuşmuyorlar, söyleyeceklerini direkt söylemiyorlar ?

    -Bence bir kaç sebebi var. Birincisi, duygusal oldukları için, hayır cevabı alıp kırılmaktan korktuklarından sözlerini de dolaylı söylüyorlar. İkincisi, kadınlar dünyaya annelikle donanımlı olarak gönderildikleri için onların iletişim yetenekleri çok güçlü.

    -Bu konuda biz erkeklerden bir sıfır öndeler yani.

    -Ne bir sıfırı oğlum, en az on sıfır öndeler. Düşünsene, henüz konuşmayan, küçük bir çocuğun bile yüz ifadesinden ne demek istediğini hemen anlıyorlar. İşin kötüsü kendileri leb demeden leblebiyi anladıkları için biz erkekleri de kendileri gibi zannediyorlar. Onun için leb deyip bekliyorlar. Hatta bazen, leb demek zorunda kaldıkları için bile kızarlar. "Niye leb demek zorunda kalıyorum da o düşünmüyor?" diye canları sıkılır.

    -Biz de bazen Canan'la böyle sorunlar yaşıyoruz. "Niye düşünmedin?" diye kızıyor bana.

    -Kızarlar oğlum, kızarlar. Kadınlar ince düşüncelidirler, detaycıdırlar, küçük şeyler gözlerinden hiç kaçmaz. Bizim de kendileri gibi düşünceli olmamızı beklerler, fakat erkekler onlar gibi değil. Biz bütüne odaklıyız, onlar detaya. Beyinlerimiz böyle çalışıyor.

    -Ne olacak baba o zaman, yok mu bu işin çaresi?

    -Var dedik ya oğlum, Bükçe'yi öğreneceksin, bunun için buradayız. Hazır mısın?

    -Hazırım baba.

    -Bükçe bol kelime kullanılan bir dildir. Biz erkeklerin on kelime ile anlattığı bir konu, Bükçe'de en az yüz kelime ile anlatılır. Dinlerken sabırlı olacaksın. Mesela karın o gün kendine elbise aldı, diyelim. Bunu sana "Bugün bir elbise aldım." diye söylemez. Elbise almak için dışarı çıktığı -ndan başlar, kaç mağazaya gittiğinden, almak için kaç elbise denediğinden, indirimlerden, yolda gördüğü tanıdıklarından, alırken yaptığı pazarlıktan devam eder ve sana kocaman bir hikaye anlatır.

    -Hikaye dili yani.

    -Aynen öyle. Sen akıllı bir erkek olarak ona asla, "Hikaye anlatma, ana fikre gel, kısa kes." demeyeceksin. Böyle bir şey dediğinde bittin demektir. İster öyle de, istersen "seni sevmiyorum." de. İki durumda da "seni sevmiyorum" demiş olacaksın.

    -Ne alakası var baba "seni sevmiyorum" demekle "kısa anlat" demenin?

    -Çok alakası var. Kadınlar dinlenmedikleri zaman sevilmediklerini düşünürler.

    -Bu önemli. Bükçe'de dinlemek sevmektir diyorsun.

    -Aynen öyle. Devam edelim. Bükçe ima dolu bir dildir. Kadınlar konuşurken bir şeyler ima etmeyi severler. Biz erkekler de imalı konuşuyoruz diye düşünürler ve gözlerimizle onlara ne demek istediğimizi çözmeye çalışırlar. Oysa erkeklerin ima yeteneği pek gelişmemiştir. Bizim kastımız söylediğimiz şeydir.

    -Geçen hafta Canan bana "Bir kaç kilo daha versem gelinliğin içinde daha iyi duracağım." dedi. Ben de "Böyle de iyisin." dedim. Canı sıkıldı, bir kaç saat surat astı. ";Neyin var?" diye sordum. "Hiçbir şeyim yok." dedi. Sence nerede hata yaptım?

    -"Böyle de iyisin" derken o "de" ekini orda kullanmamalıydın. Canan bunu şöyle anlamıştır. "Böyle de fena sayılmazsın, eh işte, idare edersin ama tabi daha da iyi, daha da güzel olabilirsin."

    -Peki ne demem gerekiyordu?

    -Şunu hiç unutma. Kadınlar kendileri ile ilgili, giysileri ile ilgili ya da aileleri ile ilgili bir soru soruyorlarsa, kesinlikle iltifat bekliyorlardır. Es kaza eleştirmeye kalkarsan yandın. Bunu hiç unutmazlar. O gün "Hayatım sen zaten Çok güzelsin, kilo vermeye falan bence ihtiyacın yok." deseydin, günün zehir olmazdı. Mesela bir gün kucağına oturup "Ağır mıyım?" derse sakın ;Evet, biraz" falan deme "Hayır" de. Yoksa bir daha kucağına oturmaz.

    -Yani diyorsun ki bir kadın her daim güzeldir, her giydiği yakışır ve her kadının annesi bir hanımefendi, babası da beyefendidir. Bana ne yaparlarsa yapsınlar.

    -Aferin oğlum, çok hızlı anlıyorsun bana çekmişsin. Kadının, kendi anne babasıyla sorunu olsa, kendi eleştirir ama asla senin eleştirmeni kabul etmez. Bunu kendine hakaret olarak alır.

    -Ve asla unutmazlar, değil mi?

    -Aynen öyle. Yıllar once annene, annesi için "Biraz cimri." demiştim. Hala "Sen benim annemi sevmezsin." der ve annesi bize bir şey aldığında gözüme sokar, en çok göreceğim yere koyar.

    -Hadi o konularda dilimi tutarım da, şu ima işini çözmek zor geldi.

    -Zor gibi ama biraz gayret edersen çözersin. En önemlisi imaları anlayacaksın ama "Sen şunu mu demek istiyorsun?" diye asla yüzüne vurmayacaksın.

    -Anladım. Anlayacaksın ama anladığını belli etmeyeceksin. Buna şöyle de diyebiliriz. O beni iğnelediğinde "Niye bana iğne batırıyorsun?" Diye sormayacağım, o iğneyi ben kendi kendime batırmışım gibi yapacağım.

    -Güzel ifade ettin oğlum. Mesela dün öğlen annen beni aradı. "Akşama tok mu geleceksin?" diye sordu. Beni biliyorsun akşam yemeklerinde hep evdeyimdir. Kırk yılda bir dışarıda yerim onu da haber veririm. Tabi ben hemen anladım annenin ne demek istediğini. "Tok gel, yemekle uğraşmak istemiyorum" demek istiyor. Anladım ama tabi "Ne demek istiyorsun?" demedim.

    -Dün çok yorulmuştu baba, düğün alışverişine çıkmıştık.

    -Bunun pek çok sebebi olabilir. Yorulmuş olabilir, bir kabul gününden tok gelmiş olabilir, bin beş yüzüncü diyetine başlamış ve o gün yemekle uğraşmak istemiyor olabilir. Ama bunu biz erkekler gibi kısa yoldan "Canım benim karnım tok, sen de dışarıda bir şeyler ye, ya da yorgunum, gelirken bir seyler getir yiyelim" demez. Sanki böyle derse, iyi ev kadını rütbesi tozlanacak, mevki kaybedecek. İlla Bükçe anlatacak, asık bir yüzle karşılaşmamak için senin de anlaman gerekiyor. "Hayır, evde yiyeceğim ama istersen hazır bir şeyler alıp geleyim, ne dersin?"dedim. "Tamam." dedi. Döneri sever biliyorsun, dün eve giderken, ekmek arası döner yaptırdım. Onun dönerini de porsiyon yaptırdım. Bunu düşündüğüm için ayrıca sevindi. O da diyette, düğünde daha zayıf görünme derdinde bu sıralar.

    -Bu Bükçe'de kısa konuşma yok mu baba?

    -Var ama yerinde olsam hiç tercih etmezdim. Kadın konuşmuyorsa ya da kısa konuşuyorsa kesin ciddi bir sorun var demektir. Mesela baktın canı sıkkın, soruyorsun, "Neyin var?" diye. "Hiçbir şeyim yok." diyorsa, aman bir şeyi yokmuş diye bırakma. Yoksa az sonra, çok ilgisiz olduğundan yakınarak, ağlamaya başlar.

    -Bükçe'de "Hiçbir şey yok." demek ";Çok şey var, benimle ilgilen." demek oluyor, o zaman.

    -Evet. Biz erkekler "Bir şey yok." diyorsak ya gerçekten bir şey yoktur, sadece başımızı dinlemek istiyoruzdur ya da bir sey vardır ama; "Şu anda konuşacak bir şey yok." diyoruzdur. Her ikisinde de konuşmak istemiyoruzdur. Ama kadınlar ilgiyi sevgi olarak gördükleri için "Bana değer veriyorsan, ilgilen ki anlatayım." demek istiyordur. Çok nadiren gerçekten anlatmak istemiyor olabilir, o zaman da fazla üstüne varıp bunaltmayacaksın tabi.

    -Bir arkadaşım da "Kadınların 'Peki.' demesi tehlikelidir" demişti.

    -Doğru. Bir kadının ağzından çıkan kuru bir 'peki', 'olur', 'tamam' her zaman tehlikelidir. Bu Bükçe'de "Şimdi tamam diyorum ama acısını daha sonra çıkaracağım." demektir. Sana en kısa zamanda kesin bir ceza keser. Fakat pekinin yanında "Peki canım, olur hayatım" gibi bir hoşluk ekliyorsa korkmaya gerek yok.

    -Zor bir dil baba.

    -Yok yok gözün korkmasın, her yabancı dil gibi. İlk başlarda biraz çalışacaksın, pratik yapacaksın, bazen hatalar yapacaksın, dikkat edeceksin sonra otomatiğe bağlanırsın. Kolay yanı şu; senin bükçe konuşman gerekmiyor. Dili anlaman yeterli.

    -Anlamak da pek kolay değil ama.

    -Korkma, o kadar zor değil. En önemli kuralları ben sana öğretiyorum zaten. Devam edelim. Kadınlar istediklerini söylemek zorunda kalınca, düşünemediğimiz için biz erkeklere kızarlar ve konuşurken suçlayarak konuşurlar; fakat suçladıklarının farkında olmazlar. Sitem ediyoruz zannederler.

    -Nasıl yani?

    -Mesela, karın sana "Ne zamandır dışarı çıkmadık." derse bunu suçlama olarak üstüne alma, canı seninle gezmek istiyordur, bunu sen düşünüp teklif etmediğin için kalbi kırılmıştır. Maksadı seni suçlamak değildir. "Daha geçenlerde gezmeye gittik." gibi bir savunmaya girme. "Tamam canım haklısın, ben de istiyorum, en kısa zamanda gideriz." de, konu kapanır. Tabi ilk fırsatta da sözünü yerine getirirsen iyi olur.

    -Küçük ama önemli detaylar.

    -Aynen öyle. Mesela karın "Üşüdüm." diyorsa, "Üstünü kalın giy." demeni ya da kombiyi açmanı değil, ona sarılmanı istiyordur.

    -Keşke okullarda öğretselerdi biz erkeklere Bükçe'yi. Ne kadar erken başlasak o kadar çabuk kavrayabilirdik belki.

    -Haklısın, aslında ben de sana öğretmek için geç kaldım. Neyse zararın neresinden dönülse kardır.

    -Not mu alsaydım... Epeyce detayı varmış dilin.

    -Sen bilirsin oğlum, unutacaksan al. Keşke ben de not alıp gelseydim. Umarım sana eksik öğretmem. Şimdi aklıma geldi. Kadınların en nefret ettiği sözcük "Fark etmez."dir. "Fark etmez"i kadınlar "Hiç umurumda değil, ne yaparsan yap." diye anlarlar.

    -En değerli sözcük nedir?

    -Sen bil bakalım.

    -"Seni seviyorum." herhalde.

    -Evet, kadınlar "Seni seviyorum." sözünü sık sık duymak isterler. Biz erkekler ";Söylemiştim, zaten biliyor." diye bu konuda gaflete düşmemeliyiz.

    -Bükçe sadece konuşma dili midir baba? Bunun bir de davranış dili var gibi geliyor bana.

    -Zekan kesinlikle bana çekmiş. Ben de tam ona geliyordum. Davranışlar da çok önemli tabii. kadınlar küçük şeylere önem verirler. Akşam ona sarıl, televizyon izliyorsan sarılarak izle. Gündüz onu düşündüğünü ifade etmek için kısacık da olsa bir mesaj gönder, küçük sürprizler yap. O yemek hazırlarken ona yardım et, salata yap, çay demle.

    -Akşam gelip sırt üstü yatmak yok yani.

    -Gözünde büyütme. Sayınca çok şey gibi görünüyor ama aslında bunlar zaman alacak, zor ve masraflı şeyler değil. Sen bu küçük şeylere dikkat et, zaten karın sana paşa gibi davranır, seni yormaz. Bir erkek bu küçük şeylere dikkat etmezse zamanını karısıyla büyük kavgalar yaparak geçirir. Sevgiyle geçirmek varken niye kavgayla geçiresin ki? Kadınlar çok vericidir ama, eğer sen hep alıp hiç vermezsen, bir gün birden patlarlar. Küçük küçük alırlarsa, büyük büyük verirler.

    -Tamam baba, bunlara dikkat edeceğim.

    Garson yemek tabaklarını kaldırırken oğlumun telefonu çalmaya başladı. Belli ki nişanlısı arıyor, konuşmak için deniz kenarına doğru adımlamaya başladı. Az sonra geldi.

    -Baba çok teşekkür ederim. Bükçe'yi anlamaya başladım. Canan aradı. "Salonun perdeleri ne renk olsun karar veremedim, yarın birlikte mi baksak?" dedi. Tam "Fark etmez, sen seç." diyecektim ki bunu senin söylediğin gibi "Ev de perde de umurumda değil." gibi anlayacağı aklıma geldi. "Tabii canım, istersen birlikte bakabiliriz ama ben senin zevkine güveniyorum, sen seç istersen." dedim, çok mutlu oldu. Kendi seçecek.

    -O zaten perdeyi çoktan seçmiştir de kadınlar illa yaptıklarını onaylatmak isterler. Birlikte de gitsen o seçtiği perdeyi almak isteyecektir. Biz erkekler onların ne demek istediklerini anlarsak, işlerden kolay sıyırırız.

    -Baba tekrar teşekkür ederim. Bu iyiliğini hiç unutmayacağım. Bana Bükçe'yi öğretmeseydin h ali mi düşünmek bile istemiyorum.

    Şanslısın oğlum. Benim seninki gibi bir babam yoktu. Bunları deneye yanıla öğrenmem yıllarımı aldı. Sen yine iyisin, hazıra kondun. Güle güle kullan, isteyene de öğret, herkes de güle güle kullansın. Kullansınlar ki yüzleri gülsün.



    Sema Maraşlı'nın Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz kitabından...
    Bilgin Sana Kıymet, Talebin Ne ise O sun Sen. İnsanlığı Sade Yiyip İçmekte mi Sandın ? Halin Ne ise Müşteri Sen Oldun O Hale, Noksanı Meğer Adli İlahidemi Sandın ?


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    cagatay_hepsen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Ekim 2007
    Şehir
    ist.çapa
    Motosikleti
    hyosung 250 comet'di gitti yamaha x-max 250 geldi
    bunu geçen gün bir kanalın gece haberlerinden sonra hikaye olarak anlatımını dinemiştim ve çok hoşuma gitmişti nekadarda güzel anlatımı vardiye şöle bir düşünmüştüm gerçekten çok doğruve örnek alınması gereken bir yazı
    ATATÜRK diyorki "Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır."

  3. #3
    OGLUMVE BEN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Şubat 2008
    Şehir
    3. gün fatih 5 gün dolapdere
    Motosikleti
    var bi yeşil fıstık
    şindi biz bükçeyi öğrenecezmi öğretecezmi
    cerrahi sana teşekkür ederim bana hayatımın süprizini yaptın:

  4. #4

    Üyelik
    11 Temmuz 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    gönüller bir olsun da..
    güzeldi
    ama bazen bunları bilsende gına geliyor, bile bile kendi bildiğini söylüyorsun..

    Alıntı OGLUMVE BEN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    şindi biz bükçeyi öğrenecezmi öğretecezmi
    ne yazık ki mecburen öğreneceğiz.. ve her gün de öğrenmeye devam edeceğiz.. onlar net ve anlaşılır olmayı kabullenebilecek bir yapıda değiller ne yazık ki.

  5. #5
    alplion - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Mart 2005
    Şehir
    kütahya/merkez
    Motosikleti
    buell 1125R
    çok güzel, kadınları anlamak için

  6. #6
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    31 Mart 2007
    Şehir
    İstanbul - Fındıkzade
    Motosikleti
    Leike gitti kaldık kawaya
    Alıntı OGLUMVE BEN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    şindi biz bükçeyi öğrenecezmi öğretecezmi
    o sana kalmış Gürkan abide ben kesin öğrenicem gibi.

    Bu arada Teşekkürler Erhan Abi.

  7. #7

    Üyelik
    26 Temmuz 2007
    Şehir
    nazilli09
    Motosikleti
    new apache rtr black
    yahu bir yazı bu kadar mı gerçek olur walla okurken yaşadıklarım aklıma geliyor herkez okuyup feyz almalı
    sağlığa en zararlı şeyse yaşamak
    ApAcHe istemdışı teker yapan tek motor:queen:
    bws aşkı bitmerz 16000 km mazii unutulmaz nazilli 09

  8. #8

    Üyelik
    19 Ocak 2008
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    xx 12999,9rr cadı süpürgesi :P
    bükce

    çok dogru tesbitler teşekkürler erhan
    [B]durmak yok... yola devam.....
    [/B]
    [COLOR="Red"][B][I]selam dünyalı ben dostum......::sapka::::151::[/I][/B][/COLOR]

  9. #9

    Üyelik
    21 Aralık 2007
    ılk defa okudum guzel bı yazı paylasım ıcın sagol

  10. #10
    canercamalan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Kasım 2008
    Şehir
    -AVCILAR-
    Motosikleti
    GT-250 ЯЯ
    nerelerden bulursunuz bunları abicim valla helal olsun
    ۞۞۞۞Drift Religion۞۞۞۞ GT 250RR

  11. #11
    hurricane_cbr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Aralık 2007
    Şehir
    ίϨтάήϐυL-κdκγ-ќzLтρяκ
    Motosikleti
    Araç çok ama YaYa :)
    yaw daha öğrenecek ne çok şey varmış
    Ϝίάт dѳϐLѳ Ί.Ҙ мυLтίjέт || üstü kapalı hayabusa ||

  12. #12
    lijoluna - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Ekim 2008
    Şehir
    B.paşa-İST
    Motosikleti
    CBR-600F vardı çalınanakadar :(
    erhan süpersin benim hiç anlamadığım bir dil :(

  13. #13

    Üyelik
    17 Nisan 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    yok
    Bekar arkadaşlara bir kaç örnek vereyim

    Kadın : Aşkım bu elbise bana yakışmış mı?
    İç ses : O ne be
    Dış ses: Aşkım inan sanki sana dikilmiş bu elbise

    Kadın : Aşkım beni ne kadar çok seviyorsun
    İç ses : Cevap vermesem daha iyi olacak
    Dış ses: Bu da sorulur mu aşkım, Şeey kadar
    Kadın : Ne kadar?
    Dış ses: İşte şeey kadar.

    Aşkım çağırıyor gitmem lazım Gelince devam ederiz

  14. #14
    Khutuck - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Aralık 2005
    Şehir
    Yollarda...
    Motosikleti
    2.5 yıl akbil, sonra CuBuF150, şimdi Fazer, az KTM
    Alıntı asfalt meleği adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    güzeldi
    ama bazen bunları bilsende gına geliyor, bile bile kendi bildiğini söylüyorsun..
    Sonuna kadar katılıyorum

  15. #15
    RoLa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Haziran 2007
    Şehir
    İstanbul- Acıbadem&Fatih
    Motosikleti
    Kawasaki ER6N
    ERKEKLERİN KADINLARDAN RİCASIDIR.

    *8 hafta süren bas ağrıları baş ağrısı olamaz,bir doktora gidin.

    *Alışveriş yapmak zevkli değildir ve asla da olmayacaktır.

    *"Beni seviyor musun?" diye sormayın. Emin olun ki sevmesek yanınızda bir saniye bile durmayız...

    *Bizden sizinle aynı üzüntüyü çekmemizi beklemeyin, o sizin kız arkadaşlarınızın işidir.

    *Bir yere gittiğimizde, hangi kıyafeti giyerseniz giyin, size çok yakışıyor, yemin ederiz. O yüzden bir daha sormayın.

    *Biz erkekler basitizdir. Mesela sizden ekmeği getirmenizi istiyorsak,aslında ekmeği getirmenizi istiyoruzdur. Bundan "ekmek Masada değil" diye bir iğneleme yaptığımız sonucunu çıkarmayın...

    *Eğer 2 değişik şekilde anlayabileceğiniz birşey söylemişsek ve bunlardan biri kötü ve sizi üzecekse, kesinlikle öbür anlamında söylemişizdir, boşuna bizi sıkıntıya sokmayın...

    *Eğer birşey istiyorsanız sormanız yeterli. Birşeyi açıklığa kavuşturalım. Biz erkekler öyle farklı anlamlar taşıyan dolaylı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin...

    *Eğer şişmanladığınızı düşünüyorsanız büyük ihtimalle şişmanlamışsınızdır zaten. Bize sormayın, cevap vermeyi reddediyoruzdur.

    *En karmaşıik durumda bile bizim için temel kural şudur: "En kolayını seç". Bizden komplike şeyler beklemeyin.

    *Erkekler en fazla 16 renk görürler. Mesela, şampanya bir renk değil, bir içkidir.

    *Erkeklerin çoğunun en fazla 3 çift ayakkabısı vardır.

    *Biz basitizdir. O yüzden 30 çift ayakkabınızdan hangisinin kıyafetinize
    uyacağını sormayın, bilmiyoruzdur. Sormayınız.

    *Cuma + Cumartesi + Pazar = Bol yemek ve mutfak gerçekliğinin icrasıdır...
    Bizi anlamaya çalışın lütfen, fazla abartmayın ama...

    *Evi temizleyip yorulduktan sonra, yüzünüze bakılmayacak haldeyseniz, yaptığınız temizliğin bizim için bir anlamı yoktur, takdir beklemeyin.Temiz bir evden önce güzel en azından bakımlı görünen bir kadınla bir evi paylaşmak daha anlamlıdır...

    *Ev işlerinden sonra yattığınız yerde sızıp kalıyor ve her türlü kur çabasına yorgunum diyorsanız bu bizi bozar... Bir erkeğe temiz evden önce temiz bir eş ve hatta sadece bir eş lazımdır. Temizlik bir temizlikçi tarafindan da yapılabilir ama bazı şeyler temizlikçi ile yapılmaz...yapılmamalı da.

    *Size "neyiniz var" diye sorduğumuzda, "hiç bir şeyim yok" derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin sonra bizi anlayışsız durumuna düşürmeyin...


    * *Yeteri kadar ayakkabınız ve elbiseniz varken bizi iflas ettirmek bir sevgi gösterisi değildir.

    *Bunu tanıdığınız tüm kadınlara yollayın; bir kere de olsa erkekleri anlasınlar. Mümkün olduğu kadar çok erkeğe de yollayın ki, onlar da yalnız olmadıklarını bilsinler....
    Bi ülkede "KÖPEKLER" istedi diye atlar ölmez...!!!

    Drift Religion

  16. #16
    alisemerci - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    22 Mart 2006
    Şehir
    43
    Motosikleti
    Yine yeniden YBR :)
    bunu sabırla okudum ya gerisi kolay.
    4

  17. #17
    Moderatör Lucas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2006
    Şehir
    Yalova
    Rola ne güzel şeyler yazmışsın sen öyle
    Legends may sLeep.. But they never diE..!

  18. #18
    Maverick35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    04 Mayıs 2008
    Şehir
    İzmir
    Motosikleti
    Kawasaki VN800- 2003
    Ben de, bu Bükçe'ye alternatif bir dil geliştirdim; adı KÜTÇE

    Nasıl olacak?

    Elinize alacaksınız sağlam bir kızılcık sopası veya 60-70 cm uzunluğunda bir zeytin fışkını...

    Kadın, acayip acayip Bükçe konuşmaya başladı mı, haydi deyip KÜTÇE'ye

  19. #19
    APV41 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Eylül 2005
    Şehir
    izmir
    Motosikleti
    SUZUKİ SV 650
    İYİKİ ZAMANINDA BUNLARI BİLİYORMUŞUM fakat paylaşım bekarlar için iyi olmuş eline sağlık
    MT İZMİR HUZUR EVİ SAKİNİ
    nereye gittiğin değil kiminle gittiğin ÖNEMLİDİR :wiinkk
    CENGOMOTO

  20. #20

    Üyelik
    26 Mart 2008
    Şehir
    İstanbul / Avcılar
    Motosikleti
    Moto-Zeta Heran kanuni tiger olabilir
    "Kadın konuşmuyorsa ya da kısa konuşuyorsa kesin ciddi bir sorun var demektir"

    ne kadar doğru bi kelime harbiden Sema Maraşlı'yı yürekten kutlamak lazım
    [COLOR="Blue"][b]Biz Gökyüzüne İnanırız Sun-roof'a Değil[/B][/COLOR]::puro::


    REKLAM ALANI
1. sayfa 123 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)