Son yıllarda gerek teknolojik altyapısı gerekse de personel kadrosuyla büyük bir atılım yapan 112 Acil Sağlık Hizmetleri, adeta zamanla yarışıyor. Bir dönem doktorlar arasında 'sürgün yeri' olarak nitelendirilen bu servis, şimdilerde ortalama sekiz dakika gibi kısa bir süre içerisinde İstanbul'un her yerine ulaşıyor.

"112 Acil Servis, buyurun!..", "Alo, burada büyük bir çatışma var", "Nerede?" "ABD Başkonsolosluğu'nun önünde, İstinye'de", "Kaç yaralı var?", "Bilmiyorum, siz sadece ambulans gönderin…" Yirmi iki saniye süren bu telefon görüşmesinden sonra çağrıyı karşılayan 112 Acil personeli, bilgisayar ekranından olay yerine en yakın ambulansı tespit ederek konsolosluğun önüne yönlendirdi. Ambulans şoförü, önünde duran navigasyon aletine (yön gösteren cihaz) bakarak birkaç dakika içerisinde çatışmanın olduğu alana geldi. Ambulanstaki doktor Burcu Tekirgöz iki ay önce aldığı dört aşamalı acil yardım kursu sayesinde yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı…

Amerikan efsanesi 911'i aratmayan bu sahneler, geçtiğimiz haftalarda 112 Acil Servis’in artık dünya standartlarında bir hizmet verdiğini kanıtladı. Bir dönem doktorlar arasında 'sürgün yeri' olarak nam salan bu servis, bugün pek çok Avrupa ülkesinden daha hızlı ve güvenilir. Gerek personel sayısı gerek çalışma şartları gerekse de kullandığı teknolojik altyapı, '112 Acil Servis'i hakkındaki bütün önyargıları birer birer ortadan kaldırıyor. Biz de özellikle 2002 yılından sonra büyük bir revizyona giren İstanbul 112 Acil Servis’i çalışmalarını yerinde görmek için Avrupa yakasındaki merkezlerine gittik. İstanbul trafiğinde araba kullanan ambulans şoförleriyle konuştuk. Hasta yakınlarının hakaretlerine maruz kalan doktorların dertlerini dinledik. Cumhurbaşkanı ve başbakanın kortejlerine eşlik eden sağlık ekibinin heyecanını paylaştık. Son olarak da İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nden 112'nin nereden nereye geldiğini öğrendik…

İstanbul'un yoğun trafiği ve asılsız ihbarlar, sağlık ekiplerinin işlerini epeyce zorlaştırıyor. İstanbul genelinde 112'ye ait 50'ye yakın call canter (çağrı merkezi) bulunuyor. Günlük ortalama 80 bin çağrıya cevap veren personel, yoğun bir stres altında çalışıyor. Çünkü çağrı merkezini arayıp küfür eden de var, asılsız ihbarda bulunan da. Çağrıların sadece yüzde 5'ini gerçek hastalar oluşturuyor. Doktor Sema Selvioğlu, 112 çağrı merkezinde şef olarak çalışıyor. Personelin moralini yüksek tutmak ve hızlı bir şekilde hastaya ön tanı koymak onun görevi. Ekibin en önemli görevi bazı kelime oyunlarıyla telefonun diğer ucundaki şahsın doğru söyleyip söylemediğini anlayabilmek. Çağrı merkezi, telefonun ucundaki kişinin gerçekten yardıma ihtiyacı olduğunu anlarsa ilk tanıyı telefonda koyuyor ve gerekirse doktora aktarıyor. Hasta yakınları sakinleştiriliyor, ev adresi eksiksiz bir şekilde alınıyor. Çağrı, cep telefonundan gelmişse hastaya ulaşılabilecek sabit bir telefon numarası isteniyor. Bilgisayar ekranı üzerindeki haritadan en yakın ambulans tespit edilerek "İvedi (hızlı) bir şekilde belirtilen adrese gidin, hasta baygın, her an ex (ölü) olabilir…” anonsu geçiliyor. Şoför, önündeki bilgisayardan İstanbul haritasını açıyor. Merkezden gelen adresin kodlarını navigasyon aletine giriyor. Cihaz sayesinde nokta atışı yapan şoför, tepe sirenleriyle birlikte dörtlülerini de yakıyor. İşte önemli olan bundan sonrası… Çünkü İstanbul trafiğini aşıp belirlenen adrese ulaşmak bir hayli güç. Özellikle metrobüs çalışmaları devam eden E-5 karayolunun halini anlatmaya gerek yok. Bazı sürücüler, ambulansa yol vermiyor hatta önüne geçenler bile var. Emniyet şeridi olan noktalarda rahatlayan şoför, arkasına takılıp bir an önce evine yetişmek isteyen sürücüler yüzünden rahat araba kullanamıyor. Ambulans şoförünün ani bir fren yapması onlarca arabanın zincirleme kaza yapmasına neden olabiliyor. Araçta doktor ve sağlık görevlisi bulunuyor. Şoförler, ilkyardım dersleri aldığı için aynı zamanda sağlık görevlilerine de yardımcı oluyor. Ambulansın içerisinde solunum cihazı da dâhil yoğun bakım ünitesinde bulunan bütün teknolojik aletler kullanılıyor. Bu arada merkezle sürekli irtibatlı olan sağlık ekipleri, ambulanstaki son hazırlıklarını yapıyor. Kısa bir süre sonra olay yerine gelen ekipler, hastaya ilkyardım müdahalesini yapıyor. Ardından daha önce belirlenen en uygun hastanenin acil servisine doğru hızlı bir şekilde yol alınıyor…

***

Ambulans sayısı 6'ya katlandı

2002 yılında 112 Acil Servis’e bağlı toplam 20 tane ambulans varmış. Bugün ise Avrupa yakasında 77, Anadolu yakasında 43 olmak üzere toplam 120 acil yardım ekibi hizmet veriyor. Geçen yıl işe alınan 1.050 yeni personelle birlikte çalışanların yaş ortalaması da bir hayli düşmüş. İstanbul İl Sağlık Müdürü Mehmet Bakar, hedeflerini her elli bin kişiye bir ambulans hizmeti verecek şekilde belirlemiş. İstanbul genelinde vakalara varış süresinin ortalama 8 dakika 17 saniye olduğunu belirten Bakar, bu sürenin ABD ortalamasına çok yakın olduğunun bilgisini veriyor. 112 Acil Sağlık Hizmetleri bünyesinde kurulan ‘otomasyon projesi'yle birlikte ambulanslar uydudan takip ediliyor. Hastayla ilgili ön tanıyı kayıt altına alan çağrı merkezi, olay yerine en yakın sağlık görevlilerini yönlendiriyor. Bir dakika içerisinde harekete geçmeyen ambulans şoförlerine büyük cezalar veriliyor. Ambulans ne zaman hareket etmiş, vakaya saat kaçta ulaşmış, kaç kilometre yol yapmış, hastaneye kaç dakikada gelmiş bu bilgiler kayıt altına alınıyor. Mehmet Bakar, kısa bir süre sonra 3 helikopter ambulansının da İstanbulluların hizmetine gireceğinin müjdesini veriyor.

[img=http://img228.imageshack.us/img228/7162/acilna2.jpg]




Acil Servis ekibinden hayat kurtaracak tavsiyeler…

* Acil bir durum varsa 112'yi arayın.

* İki günlük ilkyardım kursları alın. Aldığınız bu dersler 112 Acil Servis gelene kadar hastaya müdahale etmenizi sağlar.

* Trafik kazalarında eğer araçta yangın ihtimali yoksa hastanın çıkarılması için ekiplerin gelmesini bekleyin. Yanlış bir hareket boyun felçlerine neden olabilir.

* Evinizin açık adresini sabit telefonunuzun üzerine yazın. Olay anında panikten adresi karıştırabilirsiniz.

* Trafikte gördüğünüz kazaları cep telefonuna çekmeye çalışmayın; çünkü bu durum arabaları yavaşlatarak ambulansın kaza yerine gelmesini zorlaştırır.

* Trafikte ambulansa hangi şartlarda olursanız olun yol verin.

* 112 Acil Servis’i aramakta çekinmeyin; çünkü hizmetimiz ücretsizdir.


arkadaşlar kıyıköy gezimizin dönüşünde yaşadığımız ölümlü trafik kazasında öyle bir mevkiide 6 7 dakikada gelmeleri ve çok seri hareket etmeleri gelişmelerinin bir göstergesiydi.

allah hiç bir zaman muhtaç etmesin

kaynak:http://cumaertesi.zaman.com.tr/?bl=8&hn=5728