Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Dinazorlar:Hep merak etmişimdir !sizde merak ettinizmi ?

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    Bu büyüleyici varlıkları hep hayalimde canlandırdım ve yaşayışlarını araştırdım bulduğum en mantıklı ve detaylı bilgiler burda ilgilenenlere iso2008 garantili efeny_iso hizmetidir
    Tarih Öncesinin Efsane Canlıları Dinozorlar

    Dinozorlar hakkındaki yeni buluntular hayal gücümüzü zorluyor.

    Yitik bir dünya bugün yeniden canlandırılıyor: Bu, bazı örnekleri bir tır büyüklüğündeki dinozorların dünyası... Onlar, hayal gücümüzü her geçen gün daha fazla zorluyorlar. Üstelik, bu canlılara ilişkin bilgilerimize her saniye yenileri ekleniyor. Mevcut tabu ve klişeleri yıkarak...

    Örneğin, düne kadar bu hayvanların bir toplum ve aile yaşamları olmadığını düşünüyorduk. Oysa bugün, dişilerin fedakar birer anne, erkeklerin cömert birer baba oldukları ortaya çıkarıldı. Kısacası, yaklaşık 700 farklı cinsi sınıflandırılmış olmasına karşın, bu gizemli hayvanların dünyasını tanıma konusunda henüz ilk adımları atıyoruz.

    Gerçekten de, son yıllarda gerçekleştirilen bazı araştırmalar bunu açık biçimde gösteriyor.1996-1999 yılları arasında, Chicago Field Museum, Illinois, California ve Antananarivo Üniversitelerinin ortaklaşa düzenledikleri bir kazıda, Madagaskar'ın dağlık bölgelerinde, bugüne kadar hiç bilinmeyen ce dünyanın en eski dinozorları oldukları sanılan birtakım fosillere rastlandı. Oysa bu araştırmaya kadar, dünyanın en eski dinozor cinsi olarak, Arjantin'deki Ischigualasto Çukuru'nda bulunan "Herrerasaurus" ve "Eoraptor" cinsleri kabul ediliyordu. Bu cinslerin günümüzden 225 milyon yıl önce yaşadıkları saptanmıştı. Şimdi son bulgularla dinozorların geçmişi bu tarihten de geriye gidiyor.

    Dinozorlar, uzun yıllar "ürkütücü kertenkeleler", "canavarlar", hatta "ejderhalar" olarak adlandırıldı. Halk dilinde ve günlük yaşamda, korkunç yaratıklar olarak tanımlandı. Aslında bu nitelendirmeleri hak etmemişlerdi. Onların, bundan yaklaşık 200-250 milyon yıl önce yeryüzünde ortaya çıktıkları ve diğer canlılarla birlikte doğal çevreyi paylaştıkları artık biliniyor. Zaman içinde, farklı cinslere ayrıştılar, çeşitlendiler; ardından da yok oldular. Birdenbire yok oluşlarının nedeni, bugün hala tartışma konusu.



    Bilim dünyası dinozorlarla gerçek anlamda, 19. yüzyılın ortalarında yaşayan İngiliz doğabilmci Sir Richard Owen'ın çalışmalarıyla ilgilenmeye başladı. Owen bu hayvanları, 1841 yılında, Yunanca "deinos" (korkunç) ve "saurus" (kertenkele) anlamına gelen iki sözcüğün bileşiminden oluşmuş "dinozor" adıyla adlandırdı. Ancak dinozor fosillerine yönelik çalışmalar, 20. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleştirildi. Nitekim, bu hayvanların 600 kadar çeşidinin yüzde 40'ı, 1970 yılından sonra bulundu.

    Bilimsel araştırmalar dinozorların tarih öncesi, dünyanın her kıtasında yaşadıklarını gösteriyor. Son olarak 1986 yılında Antarktika'da zırhlı ir "Ankylosaurus"a ait fosil ve bir "Drnithopood" iskeletinin bir bölümü ortaya çıkarıldı.


    Alaska'da elde edilen dinozor bulgularıyla birlikte, onların Kuzey Kutbu enlemlerinde de yaşadıkları kanıtlandı. Ne var ki, dinozorların büyük bir bölümü soğuk ve kış olan bu kutup bölgelerinde bütün bir yılı geçirdikleri söylenemez. Daha mantıklı bir açıklama, yaz aylarında düşmanları tarafından kovalanan otobur dinozorların bazılarının kuzeye, Batı Kanada'ya doğru giderek, taze yiecek aramış olmaları...

    Orta Asya'daki Gobi de dinozorlara ait pek çok kalıntı sağlayan bölgelerin başında geliyor. Buradaki ilk bulgulara, 1920 yılında ortaya çıkarılan "Protoceratops" cinsinden dinozorlara ait... Çinli ve Kanadalı fosil uzmanları, 4 yıl süren uzun kazılardan sonra birçok fosil bulgusina rastladılar. Tüm bu çalışmalar gösteriyor ki, dinozorlar en azından uzunca bir dönem gezegenimizin tüm kıtaların ayayılmış ve yeryüzünün mutlak hakimi olmuşlardı.


    Bir zaman aracına binelim ve bundan tam 200 milyon yıl öncesine bir yolculuğa çıkalım. Şimdi, jeologların "Triyas Dönemi" adı verdikleri çağın tam ortasında bulunuyoruz. Yeryüzü henüz tek bir dev kıta görünümünde. "Pangea" adı verilen bu kıtayı, yine tek ve dev bir okyanus, "Panthalassa" çevreliyor.Ana kıta henüz devasa bir çöl yapısında... Sadece okyanus kıyılarında tropikal ormanlar yer alıyor.

    İklim, sıcak ve kurak. Kutup bölgelerinde de buzullar oluşmamış. Çünkü, bu noktalarda sıcaklık ortalama 10 derece civarında... O günlerde, daha sonra dönemin tüm kıtalarını istila edecek dinozorlar evrimlerinin henüz başlangıç aşamasında...

    Fosil araştırmalarından çıkan bilim sonuçlara göre, o tarihlerde dinozorlar, mevcut hayvan coğrafyası içinde çok küçük bir yüzde oluşturuyorlar. O dönemde faunaya hakim olanlar, "Therapsida" takımından ve sürüngen-memeli olarak tanımlanıyor. Nedeni ise, özel kafatası yapıları. Bu hayvanlar daha sonra memelilerin içinde eriyip yok oldular.



    Ancak, o tarihlerde yeeryüzüne egemen olan hayvanlar, nemli iklim koşullarına mükemmel bir uyum gösteren amfibyumlar, yani iki yaşayışlılar. Nitekim, bu hayvanlar dinozorlardan önce de yaşıyorlardı. O günün bitki yapısı ve doğa koşulları, memelilerin varlıklarına sürdürmelerini zorlaştırıyordu. Gökyüzünde ise, ilk uçan sürüngenler belirmişti.

    Dinozorların, Triyas Dönemi'nin sonlarına doğru, yeryüzüne egemen olmaları için birakç milyon yıl gerekti. Peki ama onların diğer sürüngenlere oranla avantajları neydi?

    Birçok araştırmacıya göre, dinozorlara bu üstünlüğü ayak yapıları sağlıyordu. Öteki sürüngeler, kenarlara doğru yayılmış ayaklarla yürümek zorundaydılar. Bu da ciğerlerine yeteri kadar hava alıp vermelerini engelliyordu. Oysa dinozorlar, gövdenin altındaki düz ayakları sayesinde dik durabiliyorlardı. Böylece, hem koşup hem nefes alabiliyorlardı. Bunun sonucunda da, çok hızlı hareket edebiliyor ve uzun süre bu duruma dayanabiliyorlardı. Yine bu özellikleri nedeniyle, zamanla ön ayaklarını birer saldırı ve savunma silahına, hatta giderek kanatlara dönüştürdüler.


    Yaklaşık 160 milyon yıl önce, dinozorlar yerküre üstündeki en geniş hayvan topluluğuydu. Ancak, günümüzden 65 miloyn yıl önce, çok kısa bir sürede soyları tükendi. Dinozorların neden yok olduğu sorusunun yanıtı yıllarca arıştırıldı. Bütün olasılıkla, bu sorunun yanıtı hiçbir zaman tam olarak verilemeyecek.

    Şimdilik, 65 milyon yıl önce, Kretase Dönemi'nin sonlarında, iklimde meydana gelen kısa süreli, ancak şiddetli bir değişiklik, bu sorunun en mantıklı yanıtı gibi görünüyor. Bunun yanı sıra, hem doğal hem de uzay kaynaklı felaketler de öne sürülüyor...

    Uzay teorilerinden biri, "ölüm yıldızı" diye adlandırılan ve pek çok bilim adamının varlığına inanmadığı "Nemesis" yıldızı... Teoriye göre, her 26 milyon yılda bir binlerce yüzyıl süren bir kuyrukluyıldız yağmuru dünyayı etkisi altına alıyor. Bunlardan bazılarının atmosferde bıraktığı birikmiş parçalar, güneş ışınlarının önünü keserek dünyayı yıllarca karanlıkta bırakıyor. Gökyüzünün kararmasıyla düşen sıcaklık ise, pek çok hayvan ve bitkinin yok olmasına yol açıyor.

    Bir başka dünya dışı teori ise, Güneş'e yakın bir yıldızın belli aralıklarla yer değiştirerek kuyrukluyıldızları yörüngelerinden çıkardığı ve onları Dünya'ya doğru yönlendirdiği yolunda... Bazı bilim adamları ise, bu felaketleri "X" gezegeni olarak adlandırılan onuncu bir gezegenin varlığına bağlıyorlar.

    Öteki kanıtlar, yok oluşun doğal felaketlerden kaynaklandığını gösteriyor. Yaklaşık 65 milyon yıl önce meydana gelen en büyük volkanik patlamaların birinde, akışkan bazaltlar, Hindistan'ın Dekkan Yaylası'nı oluşturmuştu. Bu, belki de o zamanlarda dünyanının ikliminin değişmesinin nedeniydi. Bu değişiklik, dinozorları başka yönlerden de etkilemiş olabilirdi.

    Kuluçkadan çıkmamış "Sauropod" yumurtalarında, bol miktarda, az bulunan bir element olan selenyum tespit edilmişti. Selenyumun yer altından yüzeye çıkması, volkanik patlamalar sonucu oluyordu. Epeyce zehirleyici olan bu elementin yüksek miktarlarının, kuluçkadan sonra tavukların yumurtadan çıkmasını engellediği biliniyordu. Aynı etkinin dinozor yumurtaları için de geçerli olduğunu düşünmek, pek de uçuk bir düşünce değildi.


    Peki, neden dinozorlar öldü de kuşlar yaşamaya devam etti? Sadece bitki yiyenlerin yüksek dozda selenyum almış olabileceği fikri, olası bir açıklama. Çünkü, toz halinde selenyum yüklenen bitkileri yiyen dinozorların yumurtalarına zehirin geçmesi kaçınılmazdı. Otoburların soylarının böylece tükenmesi, etoburlara yiyecek bir şey bırakmayarak bu hayvanların da yok olmasına yol açtı.

    Dinozorların yok oluşunu açıklamaa çalışan teorilerden en popüler olanı, dinozor yumurtalarının, dinozor döneminin ilk yarısında ortaya çıkan küçük memeliler tarafından yendiğini iddia ediyordu. Dinozorlar, bu memelilerle başa çıkamamışlardı. Çünkü, sıcakkanlı olan bu hayvanlar çok hızlı hareket ediyor ve rahatlıkla saklanabiliyorlardı.

    Bu teori, az sayıda dinozor yumurtası bulunmasını da açıklıyordu. Ancak, 100 milyon yıl boyunca, memelilerle dinozorların nasıl bir arada yaşamaya devam ettikleri sorusuna bir yanıt getiremiyor.

    Bir başka düşünce de, dinozorların aptal ve kolay uyum sağlayamayan yaratıklar olduğu ile ilgili. Bu teoriye göre, dinozorlar git gide büyüyerek çevreye ayak uyduramayan yaratıklar haline gelmişler, gövdeleri büyürken beyinlerinin küçük kalması, onların uyum güçlüğü çekmelerine yol açmıştı. Örneğin, 30 tonluk bir "Brontosaurus"un beyni sadece 226,5 gram çekiyordu.


    1946 yılında bir paleontoloji uzmanı, büyük hayvanların küçük hayvanlar kadar sıcaklık yaymadıklarını, bu nedenle de küçük bir sıcaklık artışının 10 kiloluk bir erkek dinozorun testislerini fazlasıyla ısıtarak spermlerini öldürebileceğini öne sürmüştü.

    Dinozorların soylarının tükenmesindeki etken büyüklükleri değilse de, onların yeme alışkanlıklarıydı. Sadece bir tek çeşit bitki ile beslenen dinozorlar, belki de bu bitkilerin ortadan kalkmasıyla yok oldular. Belki de, seçebilme özelliklerinin var olmaması nedeniyle zehirli bitkileri yiyerek öldüler.

    Diğer bilim adamları, Kretase Dönemi'nin sonlarına doğru, deniz seviyesinin düşmesi sonucu iklimde meydana gelen yavaş değişmeleri, dinozorların soylarının tükenmesi için yeterli buluyorlar. Amerika'da yapılan araştırmalar, iklimin daha soğuk ve nemli hale geldiğini, ayrıca büyük dinozor topluluklarına yeterli yer kalmadığını da ortaya koyuyor. Tüm bu hipotezleri destekleyen pek çok kanıt var.


    Belki de Kretase Dönemi'nin sonlarında meydana gelen bir dizi felaket, dinozor türünün aniden ortadan kalkmasına katkıda bulunmuştu. 65 milyon yıl öncesine ait bu sır perdesinin aralanması için yapılan araştırmalar arttıkça, o günlerde yaşananların gümüzü ne kadar etkilediği daha kolay anlaşılıyor.

    Dinozorların ordan kalkmasıyla, bu ürkütücü yaratıkların yanı sıra yaşamlarını belli belirsiz sürdüren memelilere de gün doğmuştu. Dinozorların boşalması, memelilerin git gide gelişerek çoğalmalarını, en son dinozorlardan 61 milyon yıl sonra da atalarımızın ortaya çıkmasını sağlamıştı.

    Ne var ki, sadece dinozorların yok olmasını açıklayan bu teoriler, o dönemlerde yaşayan diğer türlerin yok oluşlarına bir açıklık getirmiyor. Bu nedenle bilim adamları, düna dışından gelmiş etkilere daha sıcak bakıyorlar.


    Sinema tarihi boyunca yapımcıların en çok dikkatini çeken doğal yaratıkların başında dinozorlar geliyor desek, pek de yanılmış olmayız herhalde. Gerek görkemli ve korkunç görünümlü gövdeleri, gerek gizemli oyk oluşlarıyla vazgeçilmez senaryo malzemesi oldular hep Film yapımcıları, teknik yetersizliklerden dolayı başarısız kalan girişimleri nedeniyle kimi zaman küçük düştüler, kimi zaman iflas ettiler.

    Ta ki, Steven Spielberg'in Jurassic Parkı'na kadar Bilgisayarlı Görüntü Yaratma (CGA) tekniğiyle, yine Spielberg'e ait Industrial Light&Magic Laboratuvarlarında hazırlanan film, sinema efekti teknolojisinde yeni bir çığır açtı. Bu teknoloji daha sonra izleyiciyi The Lost World (Kayıp Dünya) ve Walt Disney Pictures'in dijital fotoğrafçılık ve özel efekt sihirbazlığını harmanlayarak "Dinasour" filmini buluşturdu.


    "Dinasour" filmindeki 12 ana karakter ile 30'u aşkın dinozor cinsi, tasarımcılar, animatörler ve yönetmenlerin hummalı çalışmaları sonucunda ortaya çıkarıldı.

    Görsel bir şölenin sunulduğu "Dinasour" filmi dijital film teknolojisindeki en önemli adımlardan biri. Çünkü, bilgisayarla yaratılan görüntülerle doğa, ilk kez bu kadar gerçekçi bir üslupla birleştiriliyor ve izleyiciyi tarih öncesi çağlara götürüyor.
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    jesse - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Şubat 2006
    Motosikleti
    ''00 ZX-12R..00 cb1100,, "16 integra 750
    valla dinozor olsam Velociraptor olurdum heralde
    bridge stone shirdge stone sharidge stone... ve tanrı lastikten kadını yarattı, sharon stone..
    Drift Religion

  3. #3
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    .

    velociraptor
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  4. #4

    Üyelik
    17 Ağustos 2007
    Şehir
    çanakkale
    Motosikleti
    as t1
    iso kardeş geçengün bir sitede okudum nekadar doğrudur bilmiyorum ama bilim adamlarının bir açıklaması vardı dinazorların zamanında çiçek gibi bitkiler yeni yeni çıkmaya başlamış ve sinekler bu yeni çıkan çiçeklere gidip konuyorlar tabi bu çiçeklerdeki (ismini bil miyorum tıp dilinde bir ismi var ama hatırlayamadım) toz sineğin ayaklarına bulaşıyor sineklerde dinazorların vicuduna konuyor ve bu sayede dinazorlar hastalık kapmış olabilir diyor bilim adamları çünkü o dönemde dinazorların böyle bir mikroplara karşı dirençleri yokmuş yani devgibi dinazorların sonunu sineklerin getirdiğini düşünüyorlar. nekadar doğrudur bilmiyorum saygılar.
    Akıllı insanlar yeni fikirleri tartışırlar. Normal insanlar sonuçları tartışırlar. Küçük insanlarsa başka insanları tartışırlar. :bounce:

  5. #5
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    abi konuyla ilgili ,belli dayanaklarla ıspatlanmış bir sürü yorum var ,o dediğinde bunlardan bi tanesi olabilir ,ama kesin bi soykırım nedeni belli değil ve hiçbi zamanda olmayacak gibi
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  6. #6
    rEnE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ağustos 2005
    Şehir
    Denizli
    Ufak bir dipnot da benden ;

    Jurassic Park'dan hatırlarsınız, karada yaşamış en büyük etobur olan T-Rex'in Şu ana kadar bulunmuş tam bir iskeleti yok henüz. Tamamına en yakın bulunan iskeletinde de kuyruk kemikleri eksikmiş, o nedenle T-Rex'in kuyruğu varsayımlar üzerine tasarlanmış filmde, kitaplar da belgeseller de vs. Hatta derileri hakkında da tam bir bilgi yok, yani deri yapıları nasıldır ne renktir, tüylümüdür değilmidir, farklı farklı dinazor tasarımları görmek mümkün dergilerde mecmualarda.
    Comfirmation Bias

  7. #7
    cakalaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ekim 2006
    Şehir
    Rize/Merkez
    Motosikleti
    CBR1000RR "2017
    akıL alır gibi deil... acaba gerçekten warmıydı böylee bi yaratık yoksa şimdiki hayvanlar eskiden daha mı büyüktü
    Ya KASK TaK ; Ya ÖL

  8. #8
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    aslında bu konuyla ilgili ciddi çelişkiler var kafamda,şimdi buraya yazarsam paranoyaksın sen saçmalıyosun felan dersiniz
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  9. #9
    rEnE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ağustos 2005
    Şehir
    Denizli
    Hocam ne de çelişiyorsunuz, dinazorlar yaşadı bu dünya' da evet, ve onlarla ilgili benim bildiğim tek şüpheli varsayım ya da düşünce diyelim kuşlarla olan bağlantıları, evrim geçirip kuşa dönüştükleri yada kuşların evrimleşip bu hayvanların oluştuğu gibi tam hatırlayamadığım bir şeyler falan söyleniyor tabi söylenti bu, bir bilim adamının iddiasımı bilemiyorum. UZun yıllar dünyanın oluşum sırasında dünya'da hüküm sürmüşler, hatta karaların milyonlarca yıl süren hareketleriyle şimdi hiç alakasız olan birbirinden ayrı aralarında kilometrelerce uçsuz bucaksız deniz olan karalar da aynı ırktan dinazorlar da bulunmuş, bir de bunların dönemleri var aynı insanlar da ki gibi cilalı taş devri vb. gibi nesillere ayrılıyorlar yani kimisi evrimleşiyor kimisi yok olup yerini başka bir dinazor türüne bırakıyor gibi düşünün. Bu T-Rex raptorlar falan son neslin dinazorları.
    Hatta Raptorların zekasının çok iyi olduğunu, grup halinde avlandıklarını falan iddia ediyor bilimadamları, Jurassic Parkta da bir sahne de gösteriyorlar dı bunu, raptor adamı tuzağa çekiyor du.
    Comfirmation Bias

  10. #10
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    patron yıllardır öğrendiğimiz ve inancımız gereği kabul ettiğimiz değerlere, bazı açıklamalar ters geliyo çeliştiğim konu bu, yani şöyleki ,Hz.Adem yaratılmış ve dünyaya gönderilmiş ilk insan değil ilk varlıktır,dünyada o zaman yaratılmıştır,şimdi dinazorlar varken insanlar yoktu gibi açıklamalar var o zaman dinazorlar ne zaman nerde var diye soruyorum kendi kendime ama cevabıda yok tabikii sağlık olsunnnbide bi varlık evrim geçirerek büyür, kaşı gözü değişir,duruşu değişir ,fakat nasıl uçmaya başlar dimi,bununla ilgili yada butür konularla ilgili bildiğim bi çok şey varr
    eğer sende meraklıysan biraz anlatabilirimm
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  11. #11

    Üyelik
    07 Aralık 2007
    Şehir
    (46)кαняαмαηмαяαş
    Motosikleti
    мση∂ιαℓ 151яѕ
    ya ben hep bu küçük hayvancıklar hakkında çeşitli şeyler düşünmüşümdür
    şimdi bunlar bu bulunduğumuz yıllardada bizlerle beraber yaşasa ne güzel olurdu
    herkesin bir evcil dinazoru olsaydı onu gezintiye çıkarsaydık, onu ulaşım aracı olarak kullansaydık, geceleri evlerimizin önünde bekçi köpeklerinin yaptığı gibi bekçilik yapsaydı ne süper olurdu dimi

  12. #12
    rEnE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ağustos 2005
    Şehir
    Denizli
    Hocam evet inancımızla çelişiyor belki ya da biz ayrıntılı bilmiyoruz o yüzden yanlış taraftan bakıyoruz da, sonuçta bu hayvanların kaç milyon yaşında olduğu kemiklerine yapılan testlerle falan çıkıyor, şu ana kadar bulunan en eski insan fosili ile aralarında baya bir zaman farkı varmış diye biliyorum tabi bu bilim dünyası keşfin sonu yok, bakarsın aynı döneme ait insan kalıntıları bulunur bu teori tamamen değişir.
    Comfirmation Bias

  13. #13

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Hala yaşayan dinozorlar var

    Bence de rEnE'nin dediği gibi belki daha eski insan fosilleri de bulunur bi gün. İnancınızla çelişmediği çıkar ortaya kim bilir...

    Hayırdır İso nerden sardın dinozorlara?
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  14. #14
    banro - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Aralık 2003
    Şehir
    MUGLA
    Motosikleti
    CGL125-CBX250-XL700-CBF150-GW250
    Geçenlerde televizyonda görmüştüm,İstanbul'da bir dinazor fosili varmış. adı galica ROBERTOS CARLOSİANUS'muş

    Şaka bir yana her zaman dinazorlara ilgi duymuşumdur.Bilim teknik dergisinin tüm sayılarını içeren bir CD elime geçmişti, ilk önce dinazorları aramıştım.Hemen her yıl yeni bir keşif yapılıp tüm bilinenler sil baştan yazılıyor . Bu ayki national geo. dergisinde en son bulunan dinazor fosilleri vardı. Fare kadar olandan otobüs kadar olanına kadar.

  15. #15
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    ya bide şu var ,darwinin evrim teorisiyle ,varlıkların bi anda yok oluşuda çelişiyo ve hatta dinazorlarla aynı devirde yaşayan kuşların fosilleride bulundu ,o zaman demekki dinazorlar uçmuyoduu,o uçanlar o devirde yaşayan kuşlardı

    bambu

    ne bileyim vallaha ben böyle beynimi sulandıran konulara sarmayı severimm

    Alıntı banro adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Geçenlerde televizyonda görmüştüm,İstanbul'da bir dinazor fosili varmış. adı galica ROBERTOS CARLOSİANUS'muş

    Şaka bir yana her zaman dinazorlara ilgi duymuşumdur.Bilim teknik dergisinin tüm sayılarını içeren bir CD elime geçmişti, ilk önce dinazorları aramıştım.Hemen her yıl yeni bir keşif yapılıp tüm bilinenler sil baştan yazılıyor . Bu ayki national geo. dergisinde en son bulunan dinazor fosilleri vardı. Fare kadar olandan otobüs kadar olanına kadar.
    evet yaşayan efsanevi dinazor ROBERTOS CARLOSİANUS
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  16. #16

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Stephen Jay Gould'un 'Darwin ve Sonrası' nı okumalısın İso.

    Tam senlik
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  17. #17
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    okudum zaten ama onun haricinde okuduğum bir çok kitabta darwin ve muadillerinin öne sürdüğü herşey delillerle ve günümüz teknolojisiyle çürütülmüş,yani şimdi okuduğum kitabı on dakka sonra okuduğum başka bi kitap çürütüyo bende arada sudan çıkmış sazan gibi oluyorumm
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  18. #18

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Zaten okuduğun herşeye inanmıycaksın ki. Kendi mantığın ne diyorsa ona inanacaksın sonuçta. He senin mantığın bi yerden sonra işlemiyorsa, merak etme o yerden sonrasına kimsenin mantığı işlemiyor

    O kadarını öteki dünyada öğrenicez (varsa)
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  19. #19
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    yok benim şüphem alemi ahiretin varlığıyla yokluğuyla ilgili değil kesinliklede olmaz ,yanlış anlaşılmaya mahal vermek istemem
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  20. #20

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Ya işte bende onu diyorum. Bi sınır çizgisi var, o çizgi bilim sayesinde sürekli ileri gidiyor. Ama hep bir çizgi var. Aklımızın alamayacağı, mantığımızın çözemeyeceği o çizginin ilerisi hep olacak. Çizginin ötesindekileri ancak öteki dünyada öğrenebiliriz. Bu dinozor mevzusu da öyle bir konu.

    Bilimsel araştırmalarla sürekli daha fazlasını öğreniyoruz. Ama gerçeği hiç bir zaman tam olarak bilemiycez
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P


    REKLAM ALANI
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler