başkentin_asi_pilotu adlı üyeden alıntı
aye çernobilin gücü kaç atom bombasına eşit oldu daha doğrusu hasarı haberin varmı?
gelelim örneklere depolamaya sadece tek bir örnek;
Almanya’da nükleer atık tartışması
06.04.2007
Almanya’da sosyal demokrat çevre bakanının Gorleben’deki tuz madenlerinin nükleer atıkların son depolama alanı olarak tekrar incelenmesini gündeme getirmesi üzerine tartışma ve protestolar yaşandı.
Gorleben’deki anti-nükleer gruplar, Gorleben’deki tuz madenlerinde nükleer atıkların saklanamayacağının, böyle bir durumda atıkların toprağa sızacağının 1980’lerde kanıtlandığını vurguladılar. Almanya’nın nükleer santrallerinden çıkan atıklar, her yıl Fransa’daki yakıt yeniden işleme tesisine gönderiliyor ve 20.000 polisin muhafızlığında Gorleben’deki geçici atık depolama tesisine getiriliyor. Her yıl atık taşınması sırasında on binlerce anti-nükleer eylemci atık trenlerinin geçtiği yolları kapatıyor ve atık taşınmasını engellemeye çalışıyor. Hükümetin Gorleben’i geçici atık depolanması için kullanmasının ardında, hemen yakınındaki tuz madenini son depolama alanı olarak kullanma niyeti yatıyor. Ama bu maden, nükleer atıkların doğaya sızmasını engelleyecek zemin kayalarından yoksun olduğu için 1980’lerden beri “depo alanı olarak uygun olmadığı” kanıtlanmıştı.
çernobilin etkileri üstüne bi yazı;
28.03.2007
Çernobil üzerine araştırma yapan çeşitli kuruluşlar, Çernobil’in gelecek 300 yıl Ukrayna’da suları kirleteceğini ve radyoaktif bulutların etkisinin süreceğini açıkladılar.
Özellikle Çernobil’de yüksek radyasyon bölgesi içerisinde bulunan radyoaktif orman yangınları, Pripyat nehri üzerindeki yıkılmak üzere olan bir baraj ve felaketten arta kalan nükleer atıklar ve araçlar büyük tehdit oluşturuyor. Çernobil felaketinden beri, bölgeden gelen radyoaktif sebze, meyve ve balık marketlerde satılıyor, bölgede yaşayanları sürekli etkisi altında bırakıyor.
Yüksek oranda radyasyon bulunan Çernobil’de kuşlar, radyasyon oranının az olduğu bölgelere yuva yapıyor. Buna rağmen bölgede bulunan kuş yuvalarında normalden 2000 kat daha fazla radyasyon var. Çernobil felaketi sonrasında, insan yerleşimlerinin yok denecek kadar az olduğu Çernobil bölgesinde, kartallar, kurtlar ve ayıların nüfusu artmış durumda ve çoğunluğu da normalin kat kat üzerinde olan radyasyona maruz kalıyor.
14.11.2006
İsviçre’de Ringhals nükleer santralinde çıkan bir yangın sonrasında, santral iki hafta süreyle kapatıldı. Daha önce de, 25 Temmuz tarihinde Forsmark nükleer santralinde meydana gelen bir arıza nedeniyle,santral kapatılmıştı. İsviçre’de, nükleer santrallerin tamamıyla kapatılması ve nükleer enerjiden vazgeçilmesi gündemde.
nükleer enerjinin maliyeti;
29.07.2006
ABD’de Bush hükümeti ve nükleer lobi yeni nükleer santrallerin geçmiştekilerin aksine, daha ucuza mal edileceğini ve zamanında bitirileceğini iddia ederek ABD’de yeni nükleer santralların inşasını gündeme getiriyor. ABD’de Nükleer Enerji Enstitüsü, 1000MW’lık bir reaktörün maliyeti 1,5–2 milyar dolar ve 1500 MW’lık bir reaktörün maliyetinin 2,25 ila 3 milyar dolar arasında tutacağını iddia ediyor. Ama dünya nükleer gündemindeki son gelişmeler bunun aksini kanıtlıyor.
11 Temmuz 2006’da Finlandiya Hükümeti, inşa edilmekte olan bir yeni nesil nükleer reaktörün inşaatının 12 ay geciktiğini açıkladı. Nükleer santralın inşaatına 15 ay önce başlanmıştı. 1600 MW’lık bu reaktörün maliyeti 3 milyar Euro ya da 3.7 milyar Euro olarak tahmin ediliyor. Bu rakamlar, ABD nükleer lobisinin nükleer santral pazarlaması yapmak için ortaya attığı rakamların hayli üzerinde.
Haziran 2006’da Toshiba şirketi dünyadaki en büyük nükleer santral üreticisi Westinghouse’ı satın aldı. Toshiba bu satın alma işlemiyle, Westinghouse’ın gelecek yıllarda 20 ya da üzerinde nükleer santral siparişi alacağını iddia ediyor. Her reaktör siparişi Toshiba’ya 2,6 milyar dolara mal olacak ve bu rakamlar da ABD nükleer lobisinin rakamlarının üstünde. Reaktör inşaatlarındaki gecikmeler de bu fiyatı katlayacak.
Temmuz 2006 verilerine göre, dünyada uranyum fiyatları son beş yılda 600% oranında arttı. Nükleer santral satmaya çalışan dünya nükleer lobisinin arkasına sığındığı nükleer santrallin de en az kömür ve gazdan elde edilen enerji kadar pahalı olduğu ortaya çıktı.
14.03.2006
Çernobil ölmedi. İngiltere Sağlık Bakanlığı, 20 yıl önce, yaklaşık 24 bin kilometre uzaklıkta meydana gelen Çernobil faciasının olumsuz etkilerinin İngiltere'de halen sürdüğünü açıkladı
Alman Radyoaktiviteye Karşı Korunma Dairesi, Çernobil faciasının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, özellikle Almanya'nın güneyindeki ormanlarda avlanan yaban domuzlarının yenilmemesini istedi. Bavyera ormanlarında bitkilerde, toprakta ve hayvanlarda yapılan ölçümlerde yaban domuzlarında yoğun radyoaktivite tespit edildiği, geyiklerde ölçülen radyoaktivite miktarının ise sınırı aşmadığı açıklandı. Çernobil aramızda
Çernobil'in ardından televizyonda radyasyonsuz çay içen Ahmed Yüksel Özemre, 1987 yılında TAEK Başkanlığı görevinden alındıktan sonra 1150 ton nükleer atığın Isparta'ya gömüldüğünü, 800 ton atığın da Konya'da bir un fabrikasında yakıldığını açıklamıştı...
Nükleer atık piyasasında çok paralar döndüğünü belirten Özemre; TAEK başkanlığı sırasında bir Alman firmasının, 4 bin ton hafif ve orta radyoaktif çöpü Türkiye'ye gömmek üzere TAEK'e 40 milyon mark teklif ettiğini söylemişti. Atıkların 27 Aralık 1987 tarihinde Türkiye'ye getirilip Antalya Limanında ünlü vurguncu (Murat Demirel'in babası) Şevket Demirel'in GÖLTAŞ Çimento Fabrikasına ait 86 kamyonla Isparta'ya taşındığı belgelendi. Ama söylendiğine göre bu atıklar sonradan geri gönderilmiş. TRANSTENKO adlı şirket atıkları taşıdığını kabul etti. Ancak, tam yerini bilmemekle beraber Belçika ve Hollanda'ya geri götürdüğünü iddia ediyordu. Ancak tahmin edileceği gibi aradan geçen yıllarda bu topraklara sokulan nükleer atıkların geri döndüğüne ilişkin hiçbir belgeye ulaşılamadı.