Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Nükleer çöplük Türkiyeme hoşgeldiniz....

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    27 Ekim 2007
    Şehir
    İnadına 06 asfaltı....
    Motosikleti
    Kendini SS Zanneden Pisihled
    Biliyorum başlık anlamsız ancak bu konu üzerinde çalışmalarım oldu ve bu konu üzerinde çok hassasım.

    arkadaşlar özellikle yaşı büyük olan abilerimiz daha iyi bilirler 1986 nın nisan ayında o zamanlar rusyaya bağlı olan çernobilde çernobil nükleer santral deney yapılması daha doğrusu nükleer santralle rus ruleti oynanması sebebiye patladı...

    şimdi hadiseyi bilmeyen arkadaşlar varsa baştan alalım belki diyeceksinizki bize ne patladıysa? aslında çoğu ülkeye olduğu gibi bizde bu işten zarar gördük. özellikle karadeniz insanımız.... arkadaşlar karadenizde kanser hastalığının artmasının sebebi aramızda deniz ve yüzlerce km olmasına karşın bu santral oldu ve bir çok insanımızı bu hastalığa kurban verdik... nedeni hep sigarada arandı fakat öyle olamadı. çernobilin patladığı yerde bulunan pripyat kasabsında hala canlı yaşayamıyor aradan kaç yıl geçmesine karşın. bir resim ekliyorum;





    bir zamanlar insanların yaşadığı şehir günümüzde dahi hayalet kasaba. Bundan orası kadar türkiyede diğer komşularımızda etkilendi.. patlama sonunda yağmur bulutlarına karışan radyasyon yağmurla karadenizde çayların üstüne döküldü ve radyasyon bulaştırdı. ve bu dahi bir çok ocağı söndürdü...



    şimdi bunları neden yazdım durup dururken... Bizi çok düşünen hükümetimiz sağolsun Bu santralden bir tanede ülkemize kurmak için gerekli tüm işlemleri tamamladı... iş tabir-i caizse temel atmaya kaldı.. Dünya bu santrallerle başedemezken kapatırken biz onların çöpe attıkları teknolojileri kullanıcaz.. ve belki pripyatın başına gelen hazin son belkide akkuyunun başına gelecek...

    bu kadar akarsuyumuz varken ve abuk sabuk anlaşmalar yüzünden sınır komşularıyla yapılan buralara santral kuramıyoruz. ve nükller çöplüğe itiliyoruz..

    sadece bu ülkenin bir vatandaşı olarak size sormak istiyorum... sonumuzun böyle olması ile ilgili ne düşünüyorsunuz? çocuğunuzun oyuncak bebeğinin o halde olması ve çocuğunuzun kanser illetiyle uğraşması hakkında ne düşünürdünüz?
    [B][I][U][COLOR="Blue"]Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz…" [/COLOR][/U][/I][/B]
    [B][U][COLOR="Red"]MUSTAFA KEMAL ATATÜRK[/COLOR][/U][/B]


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Ben şahsen nükleer enerji gibi süper bir kaynağın kullanılması taraftarıyım.
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  3. #3

    Üyelik
    27 Ekim 2007
    Şehir
    İnadına 06 asfaltı....
    Motosikleti
    Kendini SS Zanneden Pisihled
    Alıntı bambu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ben şahsen nükleer enerji gibi süper bir kaynağın kullanılması taraftarıyım.
    neden hocam? bu sefer oldu heralde
    [B][I][U][COLOR="Blue"]Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz…" [/COLOR][/U][/I][/B]
    [B][U][COLOR="Red"]MUSTAFA KEMAL ATATÜRK[/COLOR][/U][/B]

  4. #4
    Seni unutmayacağız
    Nur içinde yat

    Üyelik
    07 Haziran 2007
    Nükleer teknolojisi öyle bir seviyeye geldiki, bizim araç egzostumuzla doğayı karşı karşıya bıraktığımız kadar dahi bir risk söz konusu değil.

    Bu konuda insiyatif sadece Türklerin elinde olsa hadi belki haklısınız derim ama uluslararası çok ciddi kurallar ve güvenlik önlemleri söz konusu.

    Çernobil de olanlar halen muammadır, ha ikiz kuleler ha çernobil, hiç bir açıdan bu konuya örnek teşkil edemez.

    Bu yaygaraları koparanlar nükleer enerji ve üretim teknikleri konusunda hiç bir bilgiye sahip olmayan, kandırılmış, doldurulmuş cahil yada bizat birinci elden kötü niyetli güçlerdir.

    Zira tüm söylediklerinde haklı oldukları farzettiğimizde dahi yine haksız duruma düşerler.

    Şöyleki farzedelim nükleer bu denli riskli tehlikeli, ee hangi sınır komşumuzda yok?
    Onlarda bir kaza olduğunda sadece haberlerde mi izlersiniz sanıyorsunuz?

    Belki bu daha önce söylenmiş bir sözdü ama söylenmeden öncede telafuz etmiştim, kimse istemiyorsa gelsinler benim salonuma kursunlar, bu ülkenin ilerilere gitmesi için, temiz bir çevre için nükleer enerji şart.
    ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış.::tartis::

  5. #5
    Prometheus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Temmuz 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '14 BMW R1200GS
    Alıntı aYe adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Nükleer teknolojisi öyle bir seviyeye geldiki, bizim araç egzostumuzla doğayı karşı karşıya bıraktığımız kadar dahi bir risk söz konusu değil.

    Bu konuda insiyatif sadece Türklerin elinde olsa hadi belki haklısınız derim ama uluslararası çok ciddi kurallar ve güvenlik önlemleri söz konusu.

    Çernobil de olanlar halen muammadır, ha ikiz kuleler ha çernobil, hiç bir açıdan bu konuya örnek teşkil edemez.

    Bu yaygaraları koparanlar nükleer enerji ve üretim teknikleri konusunda hiç bir bilgiye sahip olmayan, kandırılmış, doldurulmuş cahil yada bizat birinci elden kötü niyetli güçlerdir.

    Zira tüm söylediklerinde haklı oldukları farzettiğimizde dahi yine haksız duruma düşerler.

    Şöyleki farzedelim nükleer bu denli riskli tehlikeli, ee hangi sınır komşumuzda yok?
    Onlarda bir kaza olduğunda sadece haberlerde mi izlersiniz sanıyorsunuz?

    Belki bu daha önce söylenmiş bir sözdü ama söylenmeden öncede telafuz etmiştim, kimse istemiyorsa gelsinler benim salonuma kursunlar, bu ülkenin ilerilere gitmesi için, temiz bir çevre için nükleer enerji şart.
    Yazık...
    Onur Yollarda
    Facebook: http://www.facebook.com/OnurYollarda
    YouTube: https://www.youtube.com/channel/UC1TqEwgGS4AHvdmULc9qoIQ

  6. #6

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    aYe'nin söylediklerine aynen katılıyorum bu konuda. Çernobil olayı bir kaza. Kaza denen şey her alanda olur ve zarar verir. Nükleer enerji akıl almaz boyutlarda, enerji sorununa kesin çözüm sağlayacak bir kaynak. Biz neden mahrum kalalım böyle bir güzellikten? Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri kullanıyor. Biz hala tartışmasını yapıyoruz. Hiç kimsenin de böyle bir teknolojiyi çöpe attığı yok, onu nerden çıkardınız?
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  7. #7

    Üyelik
    27 Ekim 2007
    Şehir
    İnadına 06 asfaltı....
    Motosikleti
    Kendini SS Zanneden Pisihled
    Alıntı aYe adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Nükleer teknolojisi öyle bir seviyeye geldiki, bizim araç egzostumuzla doğayı karşı karşıya bıraktığımız kadar dahi bir risk söz konusu değil.

    Bu konuda insiyatif sadece Türklerin elinde olsa hadi belki haklısınız derim ama uluslararası çok ciddi kurallar ve güvenlik önlemleri söz konusu.

    Çernobil de olanlar halen muammadır, ha ikiz kuleler ha çernobil, hiç bir açıdan bu konuya örnek teşkil edemez.

    Bu yaygaraları koparanlar nükleer enerji ve üretim teknikleri konusunda hiç bir bilgiye sahip olmayan, kandırılmış, doldurulmuş cahil yada bizat birinci elden kötü niyetli güçlerdir.

    Zira tüm söylediklerinde haklı oldukları farzettiğimizde dahi yine haksız duruma düşerler.

    Şöyleki farzedelim nükleer bu denli riskli tehlikeli, ee hangi sınır komşumuzda yok?
    Onlarda bir kaza olduğunda sadece haberlerde mi izlersiniz sanıyorsunuz?

    Belki bu daha önce söylenmiş bir sözdü ama söylenmeden öncede telafuz etmiştim, kimse istemiyorsa gelsinler benim salonuma kursunlar, bu ülkenin ilerilere gitmesi için, temiz bir çevre için nükleer enerji şart.
    peki temiz bi çevre için şart. peki çıkan nükleer atıkları nereye gömücez? bizde rusya gibi varillere doldurup karadenizemi atıcaz?

    Alıntı bambu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    aYe'nin söylediklerine aynen katılıyorum bu konuda. Çernobil olayı bir kaza. Kaza denen şey her alanda olur ve zarar verir. Nükleer enerji akıl almaz boyutlarda, enerji sorununa kesin çözüm sağlayacak bir kaynak. Biz neden mahrum kalalım böyle bir güzellikten? Dünyanın bütün gelişmiş ülkeleri kullanıyor. Biz hala tartışmasını yapıyoruz. Hiç kimsenin de böyle bir teknolojiyi çöpe attığı yok, onu nerden çıkardınız?
    biraz beklermisiniz size bi kaynak bulucam... dünyanın gelişmiş ülkeleri kullanıyomu kapatıyomu?
    [B][I][U][COLOR="Blue"]Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz…" [/COLOR][/U][/I][/B]
    [B][U][COLOR="Red"]MUSTAFA KEMAL ATATÜRK[/COLOR][/U][/B]

  8. #8
    Seni unutmayacağız
    Nur içinde yat

    Üyelik
    07 Haziran 2007
    Alıntı Prometheus adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Yazık...
    Ne açıdan yazık dostum?

    Eğer yanıldığımı düşünüyorsan, atom bombasına binlerce ölü veren japonyadaki nükleer santrallerde dahi inceleme yapmış, konusunda uzman bir arkadaşım var, rica ederim gelip sorularınızı yanıtlar.

    Tüm dünya kask takın diyor bu doğru ama tüm dünya en güvenli enerji kaynağı nükleer dediğinde bu inanılmaz oluyor.

    Bir çok motosikletçinin kontraya inanmayıp denemek bile istemeyişi gibi bir durum bu.
    ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış.::tartis::

  9. #9
    Prometheus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Temmuz 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '14 BMW R1200GS
    "Nükleer Santralin Savunulabilir Yanı Yok"

    Enerji Bakanı ve Atom Enerjisi Kurumu üyeleri Türkiye'de nükleer santral kurulmasını isterken; MÜ Enerji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uyar "Dünyada nükleer santraller artık inşa edilmiyor. Bilim insanları temiz ve sağlıklı enerjiyi savunmalı" diyor.

    BİA Haber Merkezi
    27/07/2004 Özge GÖZKE BİA (İstanbul) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Fransa gezisinde nükleer enerji kullanımını destekleyen açıklamaları ve Türkiye'nin nükleer santral kurma projeleriyle ilgili tartışmalar devam ediyor.

    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı ise Eylül'de meclis genel kurulunda görüşülecek.

    Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) verilerine göre halen dünyada 440 nükleer santral faaliyette. 31'i ise yapım halinde. Litvanya, Fransa ve Belçika gibi ülkeler elektrik enerjisinin yüzde 70'e varan kısmını nükleer santrallerden karşılıyor.
    fotoğraf turkishtime web sitesinden alınmıstır
    Konunun uzmanlarından Doç. Dr. Tanay Sıdkı Uyar, "Bu veriler dünyada enerji konusunda ne kadar yanlış yapıldığını kanıtlıyor" diyor. Başta Almanya olmak üzere tüm dünyada nükleer santrallerin kapatıldığını ve yeni santral yapımlarının durduğunu söylüyor.

    Uyar, Türkiye'de nükleer santrallerin kurulması çalışmalarını "Avrupa ülkelerinin nükleer santral yapımından vazgeçmeleri varolanları kapatmalarına karşın, eski teknolojilerini satmak için pazar yaratmasına" bağlıyor.

    Boğaziçi Üniversitesi Nükleer Mühendislik Bölümünde yüksek lisansını tamamlayan, halen Marmara Üniversitesi Enerji Anabilim Dalı Başkanlığını yapan Doç. Dr. Uyar, Türkiye'de enerjisi ihtiyacının tamamına yakınının yenilenebilir enerji kaynakları olan rüzgar ve güneş enerjisiyle sağlanabileceğine dikkat çekiyor.

    Uyar'a göre nükleer santrallerin atıkları için dünyada hala sürekli depolama alanları kurulamıyorken, bu atıklar milyonlarca yılda yok olmazken, Çernobil kazası gibi olası bir kaza ya da sızıntıda can kaybı ve geniş bir çevrenin etkilenmesi söz konusuyken; nükleer santrallerin bakım ve güvenlik maliyetleri kuruluş maliyetlerini aşıyorken, nükleer santrallerin bilimsel olarak savunulabilir bir yanı yok.

    Uyar, bu koşullarda, nükleer santral kurulmasının konunun uzmanlarınca ayrıntılarıyla tartışılması gerektiğini vurguluyor:

    "Çevreye ve insan sağlığına zararı olmayan ve adına uygun olarak doğal kaynakları yok etmeden 'yenilenebilir' olarak kullanılan, maliyeti düşük enerji kaynaklarına yönelmek gerekiyor"

    Fosil yakıtların yarattığı sera gazı etkisi ve küresel ısınmaya da dikkat çeken Uyar, Türkiye'nin enerji açığı olup olmadığı, nükleer santrale ihtiyaç duyulup duyulmadığı konularında sorduğumuz sorulara şu yanıtları verdi:

    Türkiye'nin enerji ihtiyacında dışa bağımlı olduğu ve nükleer santrale mutlaka ihtiyaç olduğu yolundaki açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin enerji açığı var mı?

    Uyar: Enerji kullanımı derken, ulaşım, konut, sanayi ve tarımda ne kadar enerji kullandığınız, bu enerjiyi kullandığınız alet ve makinelerin ne kadar enerji tükettiği akla gelir. Evinizde daha çok enerji tüketen buzdolabını kullanırsanız, daha çok enerji harcarsınız.

    Pek çok ülke daha az enerji harcayan teknolojiler kullanırken, küresel sermaye eski teknolojileri satmaya çalışıyor. Ne kadar enerji kullandığınız; ihtiyacınız dışındaki enerjinin etkin kullanılıp kullanılmadığını tartışmanız gerekiyor.

    Yedi buçuk milyon dolara düşük enerji tüketen ampulleri üreten bir fabrika kurarsanız ve örneğin İstanbul'da ücretsiz dağıtırsanız, dört buçuk milyar dolar maliyetli bir kömür santrali yapmaktan kurtulursuz. Böylece daha az insan kanser olur, kanser tedavisine daha az para ayırırsınız.

    Türkiye'nin bir önceki hükümet döneminden başlayarak yaptığı doğalgaz antlaşmaları 30 yıla varan, uzun vadeli antlaşmalardır. Türkiye, ileriki yıllarda ihtiyacı olmadığı halde doğalgaz alıp, borç ödüyor gibi gözükmemek için, doğalgaz kullanımını desteklemek durumundadır. Bu da, enerjinin etkin kullanımından çok, daha çok doğalgaz tüketiminin yollarının araştırılması anlamına geliyor.

    Türkiye, Avrupa ülkelerine daha az enerji tüketen ev aletlerini pazarlıyor. Yani gerekli teknolojiye sahip. Ancak daha az ve temiz enerji kullanmak, kısa ve uzun vadede o ülke için yararlıyken, enerji politikaları, petrol şirketlerinin, nükleer teknoloji uzmanlarının, doğalgaz üreticilerinin kendi çıkarlarına göre düzenleniyor.

    Petrol ve kömür gibi fosil yakıtların çevre ve insan sağlığına zararı var mı?

    Petrol, kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlar yandıktan sonra karbon dioksit açığa çıkarıyor ve atmosferde sera etkisi yaratarak dünya ısısının artmasına neden oluyor. Doğalgaz kokusuz ve renksiz olması nedeniyle, akciğerlerin koruma mekanizmalarından daha kolay geçerek nitrit aside dönüşüyor. Ayrıca dünyadaki fosil yakıtlar önümüzdeki yıllarda tükenecek.

    Enerji Bakanı Güler, nükleer santral konusunda diğer ülkelerle yarışa gireceklerini söylüyor. Dünyada nükleer enerji kullanımı ne kadar yaygın?

    Nükleer santralde de eski, çöp olarak adlandıracağımız teknolojinin diğer ülkelere pazarlanması söz konusu. Avrupa'da ve dünyada artık nükleer santral yapımı durmuş durumda. Başta Almanya olmak üzere pek çok ülke santralleri kapatmaya çalışıyor.

    Türkiye gibi Avrupa Birliği'ne uyumdan söz eden, gelişmeyi hedefleyen bir ülkeyseniz, en az çevreyi kirleten, doğaya en çok uyum sağlayan, az maliyetli teknolojilerin kullanılması gerekiyor. Bu maliyetlere toplumsal maliyetler de dahil. Çevreyi kirleten bir teknolojiyi satın aldığınızda, kanser ilaçlarına da müşteri oluyorsunuz. Hem o çöpü alıyor, hem de pisliğini temizlemenin bedelini üstleniyorsunuz.

    Türkiye nükleer santral kurmaya karar verdikten sonra, güvenlik altyapısı, bakım, kontrol gibi konularda sürekli teknoloji almak zorunda kalacak. Pazar değeri olmayan eski teknolojinin bu şekilde satılması, diş doktorunun lokanta açıp, müşterilere taşlı pilav vermesine benziyor. Tabii burada yeni santrallerin kurulması, diğer ülkelerdeki santrallerin kapanmasından dolayı işsiz kalan mühendislere de iş imkanı sağlıyor.

    Nükleer enerjinin Çernobil'deki kazayı da düşünürsek tehlikesi çok fazla. Bu nedenle güvenliğinin sağlanması için yapılan harcamalar, santral kurma maliyetlerini katlıyor.

    Türkiye enerji ihtiyacını hangi kaynaklarla karşılayabilir?

    Türkiye'nin toplam elektrik enerjisi ihtiyacını rüzgardan sağlayacak kadar potansiyeli var. ABD'de bir milyon, Avrupa'da 500 bin çatı, güneş enerjisini kullanıyorsa, Türkiye'de bu sistemden çok daha fazla yararlanma şansı vardır.

    Marmara Üniversitesi Enerji Anabilim Dalı öğretim üyeleri ve öğrencileriyle, Türkiye enerji, ekonomi, çevre, entegre karar destek modelini oluşturuyoruz. Önümüzdeki 30 yıl içinde Türkiye'nin hangi enerji sistemlerinin kullanabileceğini araştırıyoruz. Bu modelin, mevcut enerji politikalarından farkı, çevreyi en az kirleten ve maliyeti en düşük olan enerjinin kullanımını öngörmesi.

    Yenilenebilir enerjinin kullanımıyla ne nükleer santrale ne de fosil yakıtlara ihtiyaç kalmayacak.

    Başbakanlığın, çevre kuruluşlarını nükleer enerjinin temiz ve güvenilir olduğu konusunda halkı bilgilendirmesini istediği şeklinde haberlere rastladım. Meslek odalarının, bilim insanlarının, öğretim üyelerinin yapması gereken, ileride büyük bedellere neden olabilecek nükleer santraller konusunda bir tartışma başlatmak.

    Bu santrallerin kurulup da kullanılmaması durumunda gelecek maliyeti de yine hazine yoluyla vatandaşlar karşılayacaktır. Enerji Bakanlığı ve hükümet yetkilileri gibi karar vericiler, bu konu tartışılmadan nükleer santral yapımını başlatırlarsa, sorumluluğu da üzerlerine almış olurlar.

    "Bilim insanları temiz ve güvenilir enerjiyi savunmalı"

    Eneri Bakanı'nın nükleer santralin deprem bölgesinde yapılmasının sorun yaratmayacağına ilişkin açıklamaları gazetelere yansıdı. Nükleer santrali ve enerji politikalarını tek yönden yansıtan haberler yoluyla da bu yönde bir kamuoyu oluşturulmaya çalışılıyor.

    Atom Enerjisi Kurumlarının görevi, nükleer enerjiyle ilgili sorunlar ve bu konudaki denetimlerdir, nükleer enerjinin çok güvenli olduğunu söylemek değil. Bilim insanları kendi uzmanlık alanlarında doğruları söylemiyorlarsa toplumu savunmasız bırakırlar. Dünyanın terk ettiği, pahalı, pahalı olduğu kadar çevreye zarar veren enerji kaynakları yerine, insanlar ve ülke için en etkin ve temiz enerjiyi savunulmalıdır. (ÖG/BB)

    Konuyla ilgili yazılar:

    http://www.antimai.org/cv/emonukrp.htm

    http://arsiv.hurriyetim.com.tr/agora/00/03/20/nuke.htm

    http://www.nuke.hacettepe.edu.tr
    Onur Yollarda
    Facebook: http://www.facebook.com/OnurYollarda
    YouTube: https://www.youtube.com/channel/UC1TqEwgGS4AHvdmULc9qoIQ

  10. #10

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Alıntı başkentin_asi_pilotu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    peki temiz bi çevre için şart. peki çıkan nükleer atıkları nereye gömücez? bizde rusya gibi varillere doldurup karadenizemi atıcaz?
    Uzaya atarız. Uzay çöplüğü var Ciddi söylüyorum ya nükleer enerji dehşet güzel bir olay neden karşı çıkıyor insanlar bu kadar, ben anlam veremiyorum. Bi de nükleer enerjiyi savunanları vatan haini gibi görenler var, sözüm meclisten dışarı.
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  11. #11
    Prometheus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Temmuz 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '14 BMW R1200GS
    Alıntı bambu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ciddi söylüyorum ya nükleer enerji dehşet güzel bir olay neden karşı çıkıyor insanlar bu kadar, ben anlam veremiyorum. Bi de nükleer enerjiyi savunanları vatan haini gibi görenler var, sözüm meclisten dışarı.
    bambu, evde nükleer enerji üreten bir vatandaş gibi konuşuyorsun valla
    Onur Yollarda
    Facebook: http://www.facebook.com/OnurYollarda
    YouTube: https://www.youtube.com/channel/UC1TqEwgGS4AHvdmULc9qoIQ

  12. #12
    Seni unutmayacağız
    Nur içinde yat

    Üyelik
    07 Haziran 2007
    Alıntı başkentin_asi_pilotu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    peki temiz bi çevre için şart. peki çıkan nükleer atıkları nereye gömücez? bizde rusya gibi varillere doldurup karadenizemi atıcaz?
    Prosedür'ü tam olarak bilmiyorum ama varilleri denize atmamız mümkün değil, uluslararası kurallara göre bu doğrudan savaş sebebidir.

    Dediğim gibi size seçenek sunulmuyor, kurallar çok ciddi.

    Ya deveyi kuralıyla güdersiniz ya o diyardan gidersiniz.

    Ayrıca rontgen makinelerinin nükleer atıklarını hurdacılardan topladığımızıda daha önce tv'de izlemişsinizdir.

    Nükleer enerji diyince aklınıza sadece santral gelmesin en yakın hastanede dahi bol miktarda radyoaktif madde var ve malesef bunların denetimi nükleer santraller kadar ciddi değil.

    Nükleer bir tehlike varsa heralde hastanelerde vardır.
    ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış.::tartis::

  13. #13

    Üyelik
    27 Ekim 2007
    Şehir
    İnadına 06 asfaltı....
    Motosikleti
    Kendini SS Zanneden Pisihled
    aye çernobilin gücü kaç atom bombasına eşit oldu daha doğrusu hasarı haberin varmı?

    gelelim örneklere depolamaya sadece tek bir örnek;

    Almanya’da nükleer atık tartışması
    06.04.2007

    Almanya’da sosyal demokrat çevre bakanının Gorleben’deki tuz madenlerinin nükleer atıkların son depolama alanı olarak tekrar incelenmesini gündeme getirmesi üzerine tartışma ve protestolar yaşandı.

    Gorleben’deki anti-nükleer gruplar, Gorleben’deki tuz madenlerinde nükleer atıkların saklanamayacağının, böyle bir durumda atıkların toprağa sızacağının 1980’lerde kanıtlandığını vurguladılar. Almanya’nın nükleer santrallerinden çıkan atıklar, her yıl Fransa’daki yakıt yeniden işleme tesisine gönderiliyor ve 20.000 polisin muhafızlığında Gorleben’deki geçici atık depolama tesisine getiriliyor. Her yıl atık taşınması sırasında on binlerce anti-nükleer eylemci atık trenlerinin geçtiği yolları kapatıyor ve atık taşınmasını engellemeye çalışıyor. Hükümetin Gorleben’i geçici atık depolanması için kullanmasının ardında, hemen yakınındaki tuz madenini son depolama alanı olarak kullanma niyeti yatıyor. Ama bu maden, nükleer atıkların doğaya sızmasını engelleyecek zemin kayalarından yoksun olduğu için 1980’lerden beri “depo alanı olarak uygun olmadığı” kanıtlanmıştı.

    çernobilin etkileri üstüne bi yazı;

    28.03.2007

    Çernobil üzerine araştırma yapan çeşitli kuruluşlar, Çernobil’in gelecek 300 yıl Ukrayna’da suları kirleteceğini ve radyoaktif bulutların etkisinin süreceğini açıkladılar.

    Özellikle Çernobil’de yüksek radyasyon bölgesi içerisinde bulunan radyoaktif orman yangınları, Pripyat nehri üzerindeki yıkılmak üzere olan bir baraj ve felaketten arta kalan nükleer atıklar ve araçlar büyük tehdit oluşturuyor. Çernobil felaketinden beri, bölgeden gelen radyoaktif sebze, meyve ve balık marketlerde satılıyor, bölgede yaşayanları sürekli etkisi altında bırakıyor.

    Yüksek oranda radyasyon bulunan Çernobil’de kuşlar, radyasyon oranının az olduğu bölgelere yuva yapıyor. Buna rağmen bölgede bulunan kuş yuvalarında normalden 2000 kat daha fazla radyasyon var. Çernobil felaketi sonrasında, insan yerleşimlerinin yok denecek kadar az olduğu Çernobil bölgesinde, kartallar, kurtlar ve ayıların nüfusu artmış durumda ve çoğunluğu da normalin kat kat üzerinde olan radyasyona maruz kalıyor.


    14.11.2006

    İsviçre’de Ringhals nükleer santralinde çıkan bir yangın sonrasında, santral iki hafta süreyle kapatıldı. Daha önce de, 25 Temmuz tarihinde Forsmark nükleer santralinde meydana gelen bir arıza nedeniyle,santral kapatılmıştı. İsviçre’de, nükleer santrallerin tamamıyla kapatılması ve nükleer enerjiden vazgeçilmesi gündemde.



    nükleer enerjinin maliyeti;

    29.07.2006

    ABD’de Bush hükümeti ve nükleer lobi yeni nükleer santrallerin geçmiştekilerin aksine, daha ucuza mal edileceğini ve zamanında bitirileceğini iddia ederek ABD’de yeni nükleer santralların inşasını gündeme getiriyor. ABD’de Nükleer Enerji Enstitüsü, 1000MW’lık bir reaktörün maliyeti 1,5–2 milyar dolar ve 1500 MW’lık bir reaktörün maliyetinin 2,25 ila 3 milyar dolar arasında tutacağını iddia ediyor. Ama dünya nükleer gündemindeki son gelişmeler bunun aksini kanıtlıyor.

    11 Temmuz 2006’da Finlandiya Hükümeti, inşa edilmekte olan bir yeni nesil nükleer reaktörün inşaatının 12 ay geciktiğini açıkladı. Nükleer santralın inşaatına 15 ay önce başlanmıştı. 1600 MW’lık bu reaktörün maliyeti 3 milyar Euro ya da 3.7 milyar Euro olarak tahmin ediliyor. Bu rakamlar, ABD nükleer lobisinin nükleer santral pazarlaması yapmak için ortaya attığı rakamların hayli üzerinde.

    Haziran 2006’da Toshiba şirketi dünyadaki en büyük nükleer santral üreticisi Westinghouse’ı satın aldı. Toshiba bu satın alma işlemiyle, Westinghouse’ın gelecek yıllarda 20 ya da üzerinde nükleer santral siparişi alacağını iddia ediyor. Her reaktör siparişi Toshiba’ya 2,6 milyar dolara mal olacak ve bu rakamlar da ABD nükleer lobisinin rakamlarının üstünde. Reaktör inşaatlarındaki gecikmeler de bu fiyatı katlayacak.

    Temmuz 2006 verilerine göre, dünyada uranyum fiyatları son beş yılda 600% oranında arttı. Nükleer santral satmaya çalışan dünya nükleer lobisinin arkasına sığındığı nükleer santrallin de en az kömür ve gazdan elde edilen enerji kadar pahalı olduğu ortaya çıktı.


    14.03.2006

    Çernobil ölmedi. İngiltere Sağlık Bakanlığı, 20 yıl önce, yaklaşık 24 bin kilometre uzaklıkta meydana gelen Çernobil faciasının olumsuz etkilerinin İngiltere'de halen sürdüğünü açıkladı

    Alman Radyoaktiviteye Karşı Korunma Dairesi, Çernobil faciasının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, özellikle Almanya'nın güneyindeki ormanlarda avlanan yaban domuzlarının yenilmemesini istedi. Bavyera ormanlarında bitkilerde, toprakta ve hayvanlarda yapılan ölçümlerde yaban domuzlarında yoğun radyoaktivite tespit edildiği, geyiklerde ölçülen radyoaktivite miktarının ise sınırı aşmadığı açıklandı. Çernobil aramızda


    Çernobil'in ardından televizyonda radyasyonsuz çay içen Ahmed Yüksel Özemre, 1987 yılında TAEK Başkanlığı görevinden alındıktan sonra 1150 ton nükleer atığın Isparta'ya gömüldüğünü, 800 ton atığın da Konya'da bir un fabrikasında yakıldığını açıklamıştı...

    Nükleer atık piyasasında çok paralar döndüğünü belirten Özemre; TAEK başkanlığı sırasında bir Alman firmasının, 4 bin ton hafif ve orta radyoaktif çöpü Türkiye'ye gömmek üzere TAEK'e 40 milyon mark teklif ettiğini söylemişti. Atıkların 27 Aralık 1987 tarihinde Türkiye'ye getirilip Antalya Limanında ünlü vurguncu (Murat Demirel'in babası) Şevket Demirel'in GÖLTAŞ Çimento Fabrikasına ait 86 kamyonla Isparta'ya taşındığı belgelendi. Ama söylendiğine göre bu atıklar sonradan geri gönderilmiş. TRANSTENKO adlı şirket atıkları taşıdığını kabul etti. Ancak, tam yerini bilmemekle beraber Belçika ve Hollanda'ya geri götürdüğünü iddia ediyordu. Ancak tahmin edileceği gibi aradan geçen yıllarda bu topraklara sokulan nükleer atıkların geri döndüğüne ilişkin hiçbir belgeye ulaşılamadı.
    [B][I][U][COLOR="Blue"]Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz…" [/COLOR][/U][/I][/B]
    [B][U][COLOR="Red"]MUSTAFA KEMAL ATATÜRK[/COLOR][/U][/B]

  14. #14

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Alıntı Prometheus adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    bambu, evde nükleer enerji üreten bir vatandaş gibi konuşuyorsun valla
    Eskiden evimde 5-10 gram kadar uranyum vardı da taşınırken kayboldu
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  15. #15
    Prometheus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Temmuz 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '14 BMW R1200GS
    Alıntı bambu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Eskiden evimde 5-10 gram kadar uranyum vardı da taşınırken kayboldu
    aman dikkat bi tarafa kaçmasın, yakar muhtemelen
    Onur Yollarda
    Facebook: http://www.facebook.com/OnurYollarda
    YouTube: https://www.youtube.com/channel/UC1TqEwgGS4AHvdmULc9qoIQ

  16. #16

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Alıntı başkentin_asi_pilotu adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    aye çernobilin gücü kaç atom bombasına eşit oldu daha doğrusu hasarı haberin varmı?

    gelelim örneklere depolamaya sadece tek bir örnek;

    Almanya’da nükleer atık tartışması
    06.04.2007

    Almanya’da sosyal demokrat çevre bakanının Gorleben’deki tuz madenlerinin nükleer atıkların son depolama alanı olarak tekrar incelenmesini gündeme getirmesi üzerine tartışma ve protestolar yaşandı.

    Gorleben’deki anti-nükleer gruplar, Gorleben’deki tuz madenlerinde nükleer atıkların saklanamayacağının, böyle bir durumda atıkların toprağa sızacağının 1980’lerde kanıtlandığını vurguladılar. Almanya’nın nükleer santrallerinden çıkan atıklar, her yıl Fransa’daki yakıt yeniden işleme tesisine gönderiliyor ve 20.000 polisin muhafızlığında Gorleben’deki geçici atık depolama tesisine getiriliyor. Her yıl atık taşınması sırasında on binlerce anti-nükleer eylemci atık trenlerinin geçtiği yolları kapatıyor ve atık taşınmasını engellemeye çalışıyor. Hükümetin Gorleben’i geçici atık depolanması için kullanmasının ardında, hemen yakınındaki tuz madenini son depolama alanı olarak kullanma niyeti yatıyor. Ama bu maden, nükleer atıkların doğaya sızmasını engelleyecek zemin kayalarından yoksun olduğu için 1980’lerden beri “depo alanı olarak uygun olmadığı” kanıtlanmıştı.

    çernobilin etkileri üstüne bi yazı;

    28.03.2007

    Çernobil üzerine araştırma yapan çeşitli kuruluşlar, Çernobil’in gelecek 300 yıl Ukrayna’da suları kirleteceğini ve radyoaktif bulutların etkisinin süreceğini açıkladılar.

    Özellikle Çernobil’de yüksek radyasyon bölgesi içerisinde bulunan radyoaktif orman yangınları, Pripyat nehri üzerindeki yıkılmak üzere olan bir baraj ve felaketten arta kalan nükleer atıklar ve araçlar büyük tehdit oluşturuyor. Çernobil felaketinden beri, bölgeden gelen radyoaktif sebze, meyve ve balık marketlerde satılıyor, bölgede yaşayanları sürekli etkisi altında bırakıyor.

    Yüksek oranda radyasyon bulunan Çernobil’de kuşlar, radyasyon oranının az olduğu bölgelere yuva yapıyor. Buna rağmen bölgede bulunan kuş yuvalarında normalden 2000 kat daha fazla radyasyon var. Çernobil felaketi sonrasında, insan yerleşimlerinin yok denecek kadar az olduğu Çernobil bölgesinde, kartallar, kurtlar ve ayıların nüfusu artmış durumda ve çoğunluğu da normalin kat kat üzerinde olan radyasyona maruz kalıyor.


    14.11.2006

    İsviçre’de Ringhals nükleer santralinde çıkan bir yangın sonrasında, santral iki hafta süreyle kapatıldı. Daha önce de, 25 Temmuz tarihinde Forsmark nükleer santralinde meydana gelen bir arıza nedeniyle,santral kapatılmıştı. İsviçre’de, nükleer santrallerin tamamıyla kapatılması ve nükleer enerjiden vazgeçilmesi gündemde.



    nükleer enerjinin maliyeti;

    29.07.2006

    ABD’de Bush hükümeti ve nükleer lobi yeni nükleer santrallerin geçmiştekilerin aksine, daha ucuza mal edileceğini ve zamanında bitirileceğini iddia ederek ABD’de yeni nükleer santralların inşasını gündeme getiriyor. ABD’de Nükleer Enerji Enstitüsü, 1000MW’lık bir reaktörün maliyeti 1,5–2 milyar dolar ve 1500 MW’lık bir reaktörün maliyetinin 2,25 ila 3 milyar dolar arasında tutacağını iddia ediyor. Ama dünya nükleer gündemindeki son gelişmeler bunun aksini kanıtlıyor.

    11 Temmuz 2006’da Finlandiya Hükümeti, inşa edilmekte olan bir yeni nesil nükleer reaktörün inşaatının 12 ay geciktiğini açıkladı. Nükleer santralın inşaatına 15 ay önce başlanmıştı. 1600 MW’lık bu reaktörün maliyeti 3 milyar Euro ya da 3.7 milyar Euro olarak tahmin ediliyor. Bu rakamlar, ABD nükleer lobisinin nükleer santral pazarlaması yapmak için ortaya attığı rakamların hayli üzerinde.

    Haziran 2006’da Toshiba şirketi dünyadaki en büyük nükleer santral üreticisi Westinghouse’ı satın aldı. Toshiba bu satın alma işlemiyle, Westinghouse’ın gelecek yıllarda 20 ya da üzerinde nükleer santral siparişi alacağını iddia ediyor. Her reaktör siparişi Toshiba’ya 2,6 milyar dolara mal olacak ve bu rakamlar da ABD nükleer lobisinin rakamlarının üstünde. Reaktör inşaatlarındaki gecikmeler de bu fiyatı katlayacak.

    Temmuz 2006 verilerine göre, dünyada uranyum fiyatları son beş yılda 600% oranında arttı. Nükleer santral satmaya çalışan dünya nükleer lobisinin arkasına sığındığı nükleer santrallin de en az kömür ve gazdan elde edilen enerji kadar pahalı olduğu ortaya çıktı.


    14.03.2006

    Çernobil ölmedi. İngiltere Sağlık Bakanlığı, 20 yıl önce, yaklaşık 24 bin kilometre uzaklıkta meydana gelen Çernobil faciasının olumsuz etkilerinin İngiltere'de halen sürdüğünü açıkladı

    Alman Radyoaktiviteye Karşı Korunma Dairesi, Çernobil faciasının üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen, özellikle Almanya'nın güneyindeki ormanlarda avlanan yaban domuzlarının yenilmemesini istedi. Bavyera ormanlarında bitkilerde, toprakta ve hayvanlarda yapılan ölçümlerde yaban domuzlarında yoğun radyoaktivite tespit edildiği, geyiklerde ölçülen radyoaktivite miktarının ise sınırı aşmadığı açıklandı. Çernobil aramızda


    Çernobil'in ardından televizyonda radyasyonsuz çay içen Ahmed Yüksel Özemre, 1987 yılında TAEK Başkanlığı görevinden alındıktan sonra 1150 ton nükleer atığın Isparta'ya gömüldüğünü, 800 ton atığın da Konya'da bir un fabrikasında yakıldığını açıklamıştı...

    Nükleer atık piyasasında çok paralar döndüğünü belirten Özemre; TAEK başkanlığı sırasında bir Alman firmasının, 4 bin ton hafif ve orta radyoaktif çöpü Türkiye'ye gömmek üzere TAEK'e 40 milyon mark teklif ettiğini söylemişti. Atıkların 27 Aralık 1987 tarihinde Türkiye'ye getirilip Antalya Limanında ünlü vurguncu (Murat Demirel'in babası) Şevket Demirel'in GÖLTAŞ Çimento Fabrikasına ait 86 kamyonla Isparta'ya taşındığı belgelendi. Ama söylendiğine göre bu atıklar sonradan geri gönderilmiş. TRANSTENKO adlı şirket atıkları taşıdığını kabul etti. Ancak, tam yerini bilmemekle beraber Belçika ve Hollanda'ya geri götürdüğünü iddia ediyordu. Ancak tahmin edileceği gibi aradan geçen yıllarda bu topraklara sokulan nükleer atıkların geri döndüğüne ilişkin hiçbir belgeye ulaşılamadı.
    Okudum. Gördüğün gibi henüz nükleer enerjiyi terk eden yok. Her ülkede bazı çevreler karşı çıkıp tartışma ortamı yaratıyor. Meydana gelmiş olan kazalar Çernobil gibi ve atıklarla ilgili yaşanan sorunlar sebebiyle. Ama inan hiçbiri terk edemez. Böyle bir kaynağı terk etmeyi göze alamazlar.
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  17. #17
    Seni unutmayacağız
    Nur içinde yat

    Üyelik
    07 Haziran 2007
    Benim bu konudaki fikrim sabit arkadaşlar, bu ülkedeki nükleer karşıtları çoğunlukla bölücü örgüt yanlıları, adamların ekmeğine tereyağı sürmeden önce iyice araştırın, iki üç gazetenin yada kendini bilmez cahilin yazılarıyla fikir sahibi olmayın derim.

    Bu tür demeç veren cahil profesörlerden bir tanesi daha 1-2 hafta önce sokakta motorcu yumrukluyordu hatırlatırım.

    Bu teknik bir konu ve forumda bunu teknik olarak konuşabilcek düzeyde kimse yok, konu siyasete döner, bende siyaseti sevmem, demekki konu benim nezlimde kapanmıştır.
    ekinler baş vermeden kör buzağı topallamazmış.::tartis::

  18. #18
    Prometheus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Temmuz 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '14 BMW R1200GS
    Alıntı aYe adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Benim bu konudaki fikrim sabit arkadaşlar, bu ülkedeki nükleer karşıtları çoğunlukla bölücü örgüt yanlıları, adamların ekmeğine tereyağı sürmeden önce iyice araştırın, iki üç gazetenin yada kendini bilmez cahilin yazılarıyla fikir sahibi olmayın derim.

    Bu tür demeç veren cahil profesörlerden bir tanesi daha 1-2 hafta önce sokakta motorcu yumrukluyordu hatırlatırım.

    Bu teknik bir konu ve forumda bunu teknik olarak konuşabilcek düzeyde kimse yok, konu siyasete döner, bende siyaseti sevmem, demekki konu benim nezlimde kapanmıştır.
    Şu kalın ve altı çizili yazdığım bölüme özellikle gülüyorum.

    Greenpeace sempatizanıyım, bununla da gurur duyuyorum vallahi

    80 sonrası dönem gençliği ne yazık ki bu durumda; o siyaset, bu bölücülük, şu yasak, bu ayıp vs. diye diye siyasetten ve bilimden uzak bir toplum yaratıldı. Çok acı çoook
    Onur Yollarda
    Facebook: http://www.facebook.com/OnurYollarda
    YouTube: https://www.youtube.com/channel/UC1TqEwgGS4AHvdmULc9qoIQ

  19. #19

    Üyelik
    13 Eylül 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBR 125
    Alıntı aYe adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bu teknik bir konu ve forumda bunu teknik olarak konuşabilcek düzeyde kimse yok
    Ayıp ettin aYe ben ne güne duruyom Karşında Odtü Fizik mezunu arkidişin var
    Size yapılmasını istemediğiniz şeyi başkalarına yapın...çok zevkli oluyor :P

  20. #20

    Üyelik
    27 Ekim 2007
    Şehir
    İnadına 06 asfaltı....
    Motosikleti
    Kendini SS Zanneden Pisihled
    Alıntı aYe adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Prosedür'ü tam olarak bilmiyorum ama varilleri denize atmamız mümkün değil, uluslararası kurallara göre bu doğrudan savaş sebebidir.

    Dediğim gibi size seçenek sunulmuyor, kurallar çok ciddi.

    Ya deveyi kuralıyla güdersiniz ya o diyardan gidersiniz.

    Ayrıca rontgen makinelerinin nükleer atıklarını hurdacılardan topladığımızıda daha önce tv'de izlemişsinizdir.

    Nükleer enerji diyince aklınıza sadece santral gelmesin en yakın hastanede dahi bol miktarda radyoaktif madde var ve malesef bunların denetimi nükleer santraller kadar ciddi değil.

    Nükleer bir tehlike varsa heralde hastanelerde vardır.
    arkadaşım ben medikalcilikte yaptım üstelik röntgen cihazları ve filmleri üzerine. bak çok güzel örnek vermişsin. şimdi taek belli bir güce kadar olan makinalarda röntgen odasının duvarlarında kurşun levha istemiyor.. bizim akıllı insanımız dandik bi makina gösterip ruhsat alıyor ve daha sonra makinayı büyültüyor ve onu hapsetmesi gereken kurşun levhalar yok... sonuç? radyasyonu ye.... mesela normalde her doktorun belirli bir röntgen çekim saati vardır daha doğrusu sayısı. buna uyan kim? hadi onuda geçtim çok sevdiğimiz bi abimiz vardı rahmetli oldı bu cihazların tamirini yapardı ve artık aramızda değil....



    dünya bu illet santralden kurtulmak istiyor atıklarıyla başa çıkamıyor biz ise kurup işleticez.. temiz denen atıkları işlemek için bile doğru dürüst bir yerimiz yok... eee maddeyi dışarıdan al gel burda çalıştır çöpünü dışarı at bu ucuz ve verimlimi şimdi? bu neye benzedi biliyomusun? azerbaycandan doğalgaz alıpta elektrik üretmemize o daha mantıklı bir yatırım.... en azından çevreye zararı az.. örneklere bi bak istersen

    artı türkiyedeyiz bu atıklar elbet bi yerlerden çıkar merak etme... belkide evinin pis su giderinden burası türkiye


    bambu

    sayın hocam bakın bu iş ingilizce öğretmek gibi değil bu iş tehlikeli.. o santrali bizim insanımız yani türkler yönetecek... biz daha trafikte kurallara uymuoruz işletme talimatınamı uyacaz? hadi uyduk diyelim atıkları uzaya nası yollıyacaz? daha bi mekiği bırak adam akıllı türk malı kamyonumuz bile yok... peki size bi soru daha bunun patlamayacağı gibi bi durum yok gümleyebilir. allah korusun çocuklarınızda pripyattaki duruma düşse ne düşünürdünüz?
    [B][I][U][COLOR="Blue"]Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olamaz…" [/COLOR][/U][/I][/B]
    [B][U][COLOR="Red"]MUSTAFA KEMAL ATATÜRK[/COLOR][/U][/B]


    REKLAM ALANI
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)