Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

O Cesur Yürekte Yüzlerce Aslan Yatar - Serdar Yıldırım

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    15 Ekim 2019
    O CESUR YÜREKTE YÜZLERCE ASLAN YATAR
    Anadolu dört bir yandan kuşatılmıştı
    Ordular dağıtılmıştı, silahlar toplanmıştı
    Halk, çaresizdi, mal, can emniyeti yoktu
    Her yer karanlıktı, göz gözü görmüyordu
    Anadolu düşman çizmesi altında eziliyordu.
    * * * *
    Ruslar, 1914 yılında Anadolu'ya girdi ve Erzurum'u kuşattı
    Enver Paşa başarılı olamadı
    Ruslar, Erzurum, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı ele geçirdi
    200 bin kişilik Rus Ordusu yenilmezdi
    Mustafa Kemal dediler, az bir kuvvetle Rusları durdurdu, dediler
    Mustafa Kemal adı kısa zamanda Anadolu'ya yayıldı
    Dillerde, gönüllerde Mustafa Kemal vardı
    O, karanlıkta bir ışıktı ve Anadolu ışığa koştu
    Dünya durdukça sönmeyecek bir ışığa, Mustafa Kemal'e koştu
    * * * *
    Anadolu'da Türk olmayan, başka milletlerden insanlar vardı:
    Ne Mustafa Kemal'i, kim bu Mustafa Kemal dediler
    Türk Halkı dedi: Sıra dışı bir komutan, mert, yiğit
    O cesur yürekte yüzlerce aslan yatar.
    * * * *
    Türk olmayanlar, Mustafa Kemal'i sevmeyenler, dedi.
    Bizim komutan Trikopis, İzmir'e geliyor
    Tilkiden kurnaz, kaplandan kavgacıdır.
    Mustafa Kemal'i Anadolu'dan söker, atar.
    * * * *
    Türk Halkı dedi: Yunan komutan Trikopis gelsin ve ne olacağını görsün
    Türk, teslim olmaz, köle olmaz, boyun eğmez, bunu bilsin
    Türk'e boyun eğdirmek isterken,
    Kendisi boyun eğmesin.
    * * * *
    Dünya tarihi boyunca pek çok millet
    Türk Milleti'ne boyun eğdirmek istemiştir
    Böyle bir şey mümkün olmayınca
    Dilini dibine çekip sessiz kalmıştır
    Baskı altındaki milletler, Mustafa Kemal Atatürk'ü
    Örnek alarak bağımsızlıklarını kazanmıştır.

    SON

    Yazan: Serdar Yıldırım
    tommygun ve AzÇok bunu beğendiler.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    AzÇok - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    07 Ocak 2018
    Şehir
    İstanbul-İzmir
    İzmir'in işgaliyle ilgili dizeler aklıma bir araştırmayı getirdi. Komiser Muavini Hulusi Efendi'nin gözünden İzmir'in işgalinin anlatımı. Zamanın İzmir Emniyet Müfettişi Azmi Bey ve zamanın İzmir valisinin utanç verici tutumlarını da içeriyor. Mustafa Kemal'in yüreğinde yüzlerce arslan yatarken bazıları da pek öyle değilmiş. Komiser Muavini Hulusi Efendi'ye de çok şey borçluyuz. Okuyun derim.
    Serdar102 bunu beğendi.

  3. #3

    Üyelik
    15 Ekim 2019
    Alıntı AzÇok adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İzmir'in işgaliyle ilgili dizeler aklıma bir araştırmayı getirdi. Komiser Muavini Hulusi Efendi'nin gözünden İzmir'in işgalinin anlatımı. Zamanın İzmir Emniyet Müfettişi Azmi Bey ve zamanın İzmir valisinin utanç verici tutumlarını da içeriyor. Mustafa Kemal'in yüreğinde yüzlerce arslan yatarken bazıları da pek öyle değilmiş. Komiser Muavini Hulusi Efendi'ye de çok şey borçluyuz. Okuyun derim.
    Mesajınıza teşekkür ederim. Okumaya başladım. Sağlıklı ve mutlu kalın.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 23:37 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:35 ----------

    SAVAŞ KAHRAMANI ATATÜRK
    Dünyanın gelmiş, geçmiş
    En büyük savaş kahramanı
    Kimdir diye sorsalar
    Mustafa Kemal Atatürk derim.
    * * * *
    Dünyanın merkezi konumundaki
    Anadolu'da, binlerce yıldır
    Yüzlerce medeniyet gelmiş, geçmiş
    İki binli yıllarda Anadolu'da yaşayan insanlar,
    Bu medeniyetlerin kaçta kaçını biliyor?
    * * * *
    Dünyanın pek çok ülkesinden
    Daha fazla nüfusa sahip İstanbul
    28-9-2021 tarihi itibarıyla 16 milyon
    Kazdıkça altından medeniyet çıkıyor.
    * * * *
    Dünyanın en büyük medeniyet
    Başkenti İstanbul'dur.
    Zamanın durduramadığı
    Saatlerin sessiz çaldığı İstanbul.
    * * * *
    İstanbul'u ilk fethedeni herkes biliyor
    İstanbul'u ikinci kez fetheden Atatürk'tür.
    İstanbul bir daha düşman eline geçmemeli
    İstanbul özgür olmalı, Türk olmalı.

    SON

    Yazan: Serdar Yıldırım

    -------------------------------------

    ATATÜRK'TEN YANA TARAFIM
    Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduktan sonra
    Asıl savaşımız şimdi başlıyor, dedi.
    Ağaçları kesmedi, bataklıkları kuruttu
    Yeni tarım alanları ortaya çıktı
    * * * *
    O zamanlar Anadolu'da
    40 bin tane köy vardı
    Köylülere tarla, bahçe verdi
    Köylü, buraları ekip biçti
    Aç karnını doyurdu, mutlu oldu.
    * * * *
    Yollar, köprüler yaptı
    Fabrikalar kurdu
    Buralarda binlerce işçiye
    İş imkanı sağladı
    * * * *
    Modern ve çağdaş okullar açtı
    Öğrencilerin geleceğe yönelik
    Bilgi ve beceriyle donanmasını sağladı
    Bilimin ve aklın çizgisinden ayrılmadı.
    * * * *
    Atatürk'ten yana tarafım
    Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde
    Yaşayan herkesi Türk olarak kabul eder
    Türk şereflidir, onurludur
    Vatanına ihanet etmez.

    SON

    Yazan: Serdar Yıldırım

    ---------------------------------------------

    BİZ MUSTAFA KEMAL'İN ASKERLERİYİZ
    Gelecek nesiller
    Rahat etsinler diye
    Çanakkale'deydik.
    * * * *
    Çanakkale'ye gelip
    Evine, köyüne geri dönemeyen
    Çanakkale'ye gelip
    Kimi bir gün
    Kimi bir buçuk yıl
    Ömür törpüleyen
    Yarı aç, yarı tok
    Bazen tam aç
    Kahramanca savaşan
    Düşmana geçit vermeyen
    Canını dişine takan
    Sadece kazanmayı düşünen
    Türk Askerleriyiz.
    * * * *
    Biz binlerceydik
    On binlerceydik
    Yüz binlerceydik
    Çoğumuzun adını kimse bilmedi
    Hayatımızı bir kurşuna
    Bir bombaya satmadık
    Direndik, yıkılmadık, yenilmedik
    Bizi yenmek isteyenleri ezip geçtik.
    * * * *
    Biz Mustafa Kemal'in askerleriyiz
    O, gelmeden önce siperleri gerilere
    Daha gerilere kaydıran
    O, geldikten sonra zafere
    İmza atan Türk askerleriyiz.
    * * * *
    Alman komutan Liman Von Sanders gitti
    Yerine Türk komutan Mustafa Kemal geldi
    Topçulara ateş etmeyin, bekleyin, diyen
    Alman komutan gitti
    Ateş, ateş diyen Mustafa Kemal geldi.
    * * * *
    Mustafa Kemal İngiliz gemilerini
    Çanakkale Boğazı'nın
    Karanlık sularına gömdü
    Anadolu'nun Türk yurdu
    Olmasını istemeyen
    İngilizlere dersini verdi.

    SON

    Yazan: Serdar Yıldırım

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 23:41 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:37 ----------

    DÜNYADAN BİR MUSTAFA KEMAL GEÇTİ
    Toprakları işgal edilmiş bir vatan
    Bağrına hançer dayamış olan düşmana çatan
    Özgürlük yolunda inanılmaz adımlar atan
    Düşmanın yüz tanesini bir kurşuna satan.
    * * * *
    Başka milletlere boyun eğmeyi reddeden
    Bunun için, sessiz kalmayan, isyan eden
    Sekiz yıl boyunca cepheden cepheye giden
    Anadolu'nun boşluğunda düşmanı mahveden.
    * * * *
    Ey Kurtuluş Savaşı'nın yenilmez armadası
    Ey dünyanın gelmiş geçmiş en büyük komutanı
    Ey Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı
    Tarih senden yana, bunu fazlasıyla hak ediyorsun.
    * * * *
    Dünyadan bir Mustafa Kemal geldi, geçti
    Bu dünyada yaşamayı herkesten çok hak ediyordu
    Mümkün olsa yaşamımdan on yılımı uğruna feda ederdim
    İnanın Anadolu şu anda bambaşka bir kimliğe bürünürdü.

    SON

    Yazan: Serdar Yıldırım

    ----------------------------------------------

    MUSTAFA KEMAL: SAVAŞTA VE BARIŞTA DEVRİM
    Devrim yaparsın savaş meydanlarında
    Girdiğin her savaşı kazanırsın
    Tarih yazarsın Mustafa Kemal gibi
    Mustafa Kemal Atatürk gibi.
    * * * *
    Tarih kitaplarının yazdığı
    Savaş kahramanları
    Başka bir ülkenin sınırını geçenlerdir
    Onlar oraları fethederler.
    * * * *
    Mustafa Kemal onlara benzemez
    Yurdunu istila eden düşmanlara karşı koyar
    Arada dağlar kadar değil,
    Çağlar kadar fark vardır
    Fikirleriyle, düşünceleriyle orta çağ karanlığını yok etmiştir
    Atatürk Çağı başlamıştır.
    * * * *
    Atatürk Çağı hiç bitmeyecektir
    Dünya durdukça var olacaktır
    Dünya sonsuza kadar var olacağına göre
    Atatürk hep en önde, hep zirvededir.

    SON

    Yazan: Serdar Yıldırım
    AzÇok bunu beğendi.

  4. #4

    Üyelik
    15 Ekim 2019
    BİR ÇANAKKALE SAVAŞI ANISI
    Turhal'da babamın arkadaşının dedesi anısını anlatmıştı:
    Çanakkale'de savaştan açlıktan ve susuzluktan bıkıp komutanlarını eğer engel olmaya kalkarsa vurmayı bile planlayarak firar etmeye karar vermişler. Firar edecekleri sabah gözcü iki atlı geliyor diye bağırmış. Baktık diyor, biri ışıl ışıl madalya ve apoletli diğeri daha sade iki kişi geliyor. Firarı unutuyorlar. Biri Atatürk.. Sonradan öğreniyorlar. Tabi içtima tekmil için sıraya giriyorlar, korkudan titriyorlar. Firar edeceğimizi mi öğrendiler, bizi hapse atmaya mı asmaya mı geldiler diye. Atatürk askerlere dönüyor gözleri dolu şekilde " biliyorum bir tarafta düşman bir tarafta açlık. Belki içinizde firar etmeyi düşünenler var. Ama bizden sonrası vatan, bizden sonrası namus, bizden sonrası çocuklarımız. Düşmanla aralarında sadece biz varız." demiş. Firar etmeyi düşündükleri için utanmışlar. Ondan sonra bize öyle bir güç geldi ki orada hem aç kaldık hem de Atatürk ile birlikte 2 gün düşmanla savaştık dediğini anlattı ve hüngür hüngür ağladı. 85 yaşındaki adam. Liderlik insanın yaratılışında olması gereken bir şey. Atatürk'ün nasıl büyük bir insan olduğunu o gün bir daha anladım.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 13:27 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:26 ----------

    DEDEM ADEM YILDIRIM'IN KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI
    Yıl 1921. Anadolu düşman kuvvetleri tarafından kuşatılınca, Mustafa Kemal, Türk Ordusu'nu, Sakarya Irmağı'nın doğusuna çekmiş. Burada 1.5 yıl genel bir taarruz için, hazırlık yapmış. Bu hazırlıklar sırasında şehirlerden, kasabalardan, köylerden, Mustafa Kemal'in çağrısına uyarak gelen binlerce genç varmış. Bunlardan biri de, Gökçesu Köyü'nden dedem Adem Yıldırım'mış. O zamanlar henüz 19 yaşında olan dedem 1.90' a yaklaşan boyu ve sırım gibi vücuduyla gözünü budaktan sakınmaz, korkusuz, mert, yiğit bir köy delikanlısıymış. Ordugahta geçen ilk günler, yürüyüş talimleri, silah tutuş, kullanış ve atış çalışmaları derken, günlerden bir gün Mustafa Kemal yanında kurmay subayları olduğu halde yenice oluşturmaya çalıştığı Türk Ordusu'nu denetime çıkmış.
    Dilerseniz bundan sonrasını dedem anlatsın: O gün öğle vakitleriydi. Geniş ovada pek çok alay, tabur, bölük, Mustafa Kemal Paşa tarafından teftiş ediliyordu. Paşa, eseri olan Türk Askeri'ne sağ elini hiç indirmeden selam vererek geliyordu. Arada bir, Merhaba asker, diyor, biz de sağ ol diyorduk. Ben uzun boylu olduğum için, bölüğün başındaydım. Mustafa Kemal Paşa Hazretleri geldi tam önümde durdu. Merhaba asker, dedi. Biz, sağ ol, dedik. Yüzünü bize döndü. Rahat, dedi. Biz de, tüfeklerimizi indirdik. Rahat pozisyonuna geçtik. Bir metre kadar önümdeydi. Bir an göz göze geldik. O deniz mavisi gözleri, inanılmaz etkileyici bakıyordu. Sanki her an insanın üstüne atılacakmış gibiydi. Gözlerim karardı, başım döndü. Rahat pozisyonunda olmam beni kurtardı. Kabzası yere dayalı tüfeği sıkı sıkı tuttum, dayandım ve yere düşmedim. Aradan bunca yıl geçmesine karşılık o çelik bakışları hiç unutmadım.

    xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

    DEDEM ADEM YILDIRIM'IN KURTULUŞ SAVAŞI ANILARI
    O yıllarda Yunan Ordusu Anadolu içlerine doğru ilerliyordu. Gökçesu Köyü'nden dedem Adem Yıldırım, Yunanlının geldiğini duyunca köydeki genç, çocuk, kadın, ihtiyar kim varsa toplayıp köyün ilerisindeki dağa götürmüştü. Orada köylüleri emin bir yere gizledikten sonra, elinde mavzeriyle geri dönerek, ağaçların arasına saklanıp, köyü seyre dalmıştı. Acaba Yunan askerleri köyde ne yapacaktı?
    Adem Yıldırım az sonra kendi evinden feryatlar duymaya başlamıştı. Evde neler oluyordu?
    Yunan askerleri, köyün zenginini yakalamışlar ve konuşturmak için, işkence ediyorlardı: Söyle Türko, altınlar nerede?
    Yunan askerleri, acımadan elleri, ayakları bağlı adamı evdeki ocağın içinde yanan odun ateşine doğru sürüyordu: Konuş Türko, altınları nereye sakladın?
    Zavallı adamın ayak parmakları ve bilekleri yanmıştı. Yunan askerleri, onu daha da ateşin içine itiyordu.
    Bu arada Adem Yıldırım sesinden tanıdığı köyün zengininin yürek parçalayan feryatlarına dayanamamış ve evin yanındaki tarabalığa tüfeğiyle iki el ateş etmiş. Tüfekle ateş edildiğini duyan Yunan askerleri, Türk askerleri geliyor zannedip, kaçıp gitmişler. Bunun üzerine Adem Yıldırım eve gelmiş ve yarı beline kadar ateşte yanmış ve ölmüş olan adamı ateşin içinden çıkarmış. Daha sonra olayı öğrenen ve çok üzülen zengin adamın karısı evlerinin ahırına, toprak altına gizledikleri bir teneke altını, Ankara'daki Mustafa Kemal Paşa'ya ulaştırılmak üzere, Türk subaylarına teslim etmiş.
    Ben çocukken, her yıl yaz tatilinde bir haftalığına köye giderdik. Dedem her gidişte gerçekten yaşadığı bu olayları bana anlatır ve Serdar, yaz bunları, derdi. Ben de, merak etme, dede, mutlaka yazarım, derdim. İşte, bu hikayeler, dedemin bana anlattığı hikayelerdir. Dedemi son olarak on üç yaşındayken görmüştüm. Otuz yedi yıl sonra bu anıları yazmak nasip oldu. Umarım okuyanlar, Mustafa Kemal Atatürk'ü ve Cumhuriyeti çok severler. Atatürk'ün devrimlerine sahip çıkarlar ve savaşın ne kadar acımasız olduğunu anlarlar. Kurtuluş Savaşı kolay kazanılmadı. Sevgiyle kalın.

    Yazan: Serdar Yıldırım


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)