Yurt Dışından Gelen Hemşerilerimiz

[oldcockroach]

Tamam Tatil yöresinde ikamet ediyorum. Eline az biraz para geçen inşaat arabası kullanamayacak sonradan görmelerin hepsi lüks araçlarıyla buralara geliyor eyvallah, Büyük şehirlerin kıyısında köşesinde kalmış köy yeri sessiz sakin yerde oturan traktör şöförleri de burada ona da eyvallah. Ama yav arkadaş Almanya'nın, Hollanda'nın, Belçika'nın, Fransa'nın, Batı Avrupa'nın yani hakiki Avrupa medeniyetini almış olan hemşerilerimizin ekseriyetine sormak istiyorum Kapıkuleden geçince ne oluyor size ? O eski kamu spotundaki yaratığa nasıl bir anda dönüşebiliyorsunuz ? Bir şey mi enjekte ediyorlar ? O kadar sene gördüğünüz, seve seve uyduğunuz, medeniyeti burada nasıl saniyeler içinde unutuyorsunuz ? İnsanda biraz kırıntısı kalır. Karşılaştıklarımı yazsam trafikteki bütün hatalı davranışlar diye kitapçık olur. Tatil bölgelerinde motosiklet kullanmak zorunda kalan arkadaşların Allah yardımcısı olsun.

[espresso]

O yurtdışından gidenler gittikleri yere uymayı öğrenmişler. Oralarda oralara uyuyorlar buraya gelince de buradaki ortamı görüp buraya uyuyorlar da biraz abartıyorlar uymayı.

[tommygun]

Bazı yakınlarımızın küçük çocukları vardır, Allah'ın gücüne gitmesin hem çirkin, hem zeka yoksunu, hem de kırıp dökmeye meyilli. Bayramda bu yakınlarımız evimize misafirliğe geldiklerinde bu "yaşımız geçiyor, artık bir çocuk yapalım" bayat sperm ürünü çocuklarını da getirdiklerinde daha kapıdan girdikleri an boğazımız düğümlenir, yutkunamayız ya ben bayramdı, yaz tatiliydi memlekete dönen bu arkadaşların bazılarını bu ebleh çocuklara benzetiyorum. Sevmeyiz, sevmediğimizi de söyleyemeyiz. Sevmediğimizi söylediğimizde de ailede kıyamet kopar.

Her ne kadar gurbetçiler içinde pırlanta gibi insanlar çok olsa da benim sözlerim bir genelleme değil "Bize burada zulüm ediyorlar yeğen. Siz Türkiye'de çok rahatsınız" diyen ve pırlanta insanlar arasında olmayan hödüklere.

[yaşlıveacemi]

O kadar sene gördüğünüz, seve seve uyduğunuz, medeniyeti

Burada itiraz ediyorum. Seve seve değil seke seke olacak.

Gavur terbiyesi denen bir şey var.

Burada ağzından salyalar, gözlerinden ateş çıkaranlar orada gavur terbiyesini görünce dikkat et nasıl sakin tane tane konuşuyorlar. Ağızlarında ne salya, gözlerinde ne ateş kalıyor hepsi kuzu oluyor.

İşte biz buna gavur terbiyesi diyoruz.

[arndiol]

Tamam Tatil yöresinde ikamet ediyorum. Eline az biraz para geçen inşaat arabası kullanamayacak sonradan görmelerin hepsi lüks araçlarıyla buralara geliyor eyvallah, Büyük şehirlerin kıyısında köşesinde kalmış köy yeri sessiz sakin yerde oturan traktör şöförleri de burada ona da eyvallah. Ama yav arkadaş Almanya'nın, Hollanda'nın, Belçika'nın, Fransa'nın, Batı Avrupa'nın yani hakiki Avrupa medeniyetini almış olan hemşerilerimizin ekseriyetine sormak istiyorum Kapıkuleden geçince ne oluyor size ? O eski kamu spotundaki yaratığa nasıl bir anda dönüşebiliyorsunuz ? Bir şey mi enjekte ediyorlar ? O kadar sene gördüğünüz, seve seve uyduğunuz, medeniyeti burada nasıl saniyeler içinde unutuyorsunuz ? İnsanda biraz kırıntısı kalır. Karşılaştıklarımı yazsam trafikteki bütün hatalı davranışlar diye kitapçık olur. Tatil bölgelerinde motosiklet kullanmak zorunda kalan arkadaşların Allah yardımcısı olsun.

Genelleme yapmak istemiyorum ama istediği kadar okumuş olsun, bilgili olsun

Buradan yurtdışına yaşamaya gidenler ve yurt dışından buraya tatile gelenler "ülkenizin kıymetini bilin , avrupa cok zor" moduna giriyor. Özellikle gurbetcilerde avrupanın nasıl bir zorlugu var ise burada hayvana dönüşüyor.

Gerçi adam da haklı, orada orta halli adam burada süper zengin.

[xtrafrozen]

Adamlardaki psikoloji basit bana göre.. Aman eşegin aklına karpuz dusurmeyelim. Elimizdekinden oluruz korkusu... Yurtdısı guzellemesi yaparsa ertesi gun TR nin yarısı tasınacakmıs gibi..

Tuzu kuru moronlar ! Sessizce gel, paranı ez dön.. Milletle ..şak gecmek neden ?

[Thracian]

Genelleme yapmak gibi olmasın ama taaa Avrupa'dan binlerce KM uzaklıktan arabası ile gelen tiplerin hepsi olmasa bile çoğunluğu ezik tipler oluyor.Hatta bazılarının araçları kiralık bile olabiliyor.Maksat arabası ile hava atıp kendini kanıtlamak.Bazen sürerek geliyorlar bazen arabaları trene yükleyip geliyorlar.Her şekilde bu yolculuk en az 3-4 gün sürüyor.Gece gündüz tam gaz sürüp 1,5-2 günden gelen manyaklar da var.

Öte yandan gerçekten durumu iyi olan,kendini kanıtlama ihtiyacı olmayanlar atlıyor uçağa geliyor.Yakın bir arkadaşım Almanya'da akrabaları var.Durumları oldukça iyi,Almanya'da doktorluk yapıyorlar.Garajlarında Mercedes,Porsche,ne ararsanız var.Ama yıllardır bir kere bile araba ile Türkiye'ye geldiklerini görmedim.Atlarlar uçağa 2 saatte gelirler İstanbul'a.Konuşmalarında da sahip oldukları araba,ev vb maddi şeylerle övündüklerini hiç görmedim.

[Gökhan_Aygün]

Yaşadıkları yerde yere çekirdek ya da sigara atarlarsa; cezayı kitliyorlar, cop etkisi yapıyor. BİZİM ÜLKEDE SERBEST.

Yaşadıkları yerde hızlı otomobil kullanırlarsa, trafik kurallarına uymazlarsa; cezayı kitliyorlar, cop etkisi yapıyor. BİZİM ÜLKEDE SERBEST.

Yaşadıkları yerde yüksek sesle konuşurlarsa, kavgacı bir kimlik ile etrafta gezerlerse; cezayı kitliyorlar, cop etkisi yapıyor. BİZİM ÜLKEDE SERBEST.

İnsan böyle bir varlık işte. TAVİZ VERMEYECEKSİN, COP VERECEKSİN.

Bir köppppek gibi "ödül/ceza/korku" yöntemi ile yöneteceksin.

Ancak böyle adam olunur.

Gelen adama kızma hakkını nereden buluyoruz? Ben de buna şaşırıyorum. Yukarıda örnek verdiğim olaylara "çoğu zaman" yaptırım yok. Hatta daha çok etraf bok olsun diye sürekli "çekirdek çitleme" bölgeleri yapılıyor. Adam da bakıyor "ulan burası ahır gibi" ona göre davranıyor.

Ben hak veriyorum marshmallow karakterli gurbetçi insanlara.

[DickName]

Genelleme yapmak gibi olmasın ama taaa Avrupa'dan binlerce KM uzaklıktan arabası ile gelen tiplerin hepsi olmasa bile çoğunluğu ezik tipler oluyor.

Recepler, Şabanlar, Ramazanlar ve Bayramlar

[arndiol]

Bu arada kendimi de eleştirmek isterim.

Birkaç yurtdışı tatilim olmuştu ancak en cok Ukrayna'da dikkatimi cekmişti. Etrafta hiç çöp yoktu, izmarit bile yoktu.

hatta arkadaşla "ulan acaba kamuya acık alanda sigara mı yasak" diye düşünmüştük.

İctiğim sigara izmaritini burada yere atarken orada 1 km elimde taşımıştım.

Sanırım bu olay "imam osursa cemaat sıcar" durumu gibi. İmam osurmadıgı için bizde sıcmıyoruz.

Gurbetciler ise buraya geldiğinde imam osurmasa da resmen sıçıyor.

[Cenk Ayvaz]

2 defa Türkiye’den Almanya’ya 2 defa da Almanya’dan Türkiye’ye araba ile gittim geldim. Uçak fiyatları ne kadar olursa olsun herhangi bir sağlık problemim olmadıkça gidiş gelişlerim araba ile olacak. Bu arabanın güzel olması ya da paramın olmadığından kaynaklı değil. Ben yolda olmayı araba kullanmayı sevdiğimden dolayı o yolu yapıyorum. Her sene yolda farklı yerlerde mola vererek değişik yerleri görmek hoşuma gidiyor.
Trafik kurallarına gelecek olursak. Burada kurallara uymak istediğiniz zaman yolda ilerleyemiyorsunuz. Kavşak kuralını mı burada uygulayacaksınız? Ya da hız kurallarına mı uyacaksınız? Şehir içinde 50 ile gitmek maalesef burada mümkün olmuyor. Evet bazıları sınır kapısından geçtikten sonra saçma sapan hareket yapanların olduğu kadar kurallara uymak istediğin zaman maalesef bazı durumlarda pek mümkün olmuyor. Yaya geçidinde durmaya kalktığım bir iki seferde arabama arkadan çarpıyorlardı. İki üç defada acı bir şekilde korna çalındı. Bazı durumlarda önce iğneyi kendimize çuvaldızı da başkalarına batırmakta fayda var.

[espresso]

Bu arada kendimi de eleştirmek isterim.

Birkaç yurtdışı tatilim olmuştu ancak en cok Ukrayna'da dikkatimi cekmişti. Etrafta hiç çöp yoktu, izmarit bile yoktu.

hatta arkadaşla "ulan acaba kamuya acık alanda sigara mı yasak" diye düşünmüştük.

İctiğim sigara izmaritini burada yere atarken orada 1 km elimde taşımıştım.

Sanırım bu olay "imam osursa cemaat sıcar" durumu gibi. İmam osurmadıgı için bizde sıcmıyoruz.

Gurbetciler ise buraya geldiğinde imam osurmasa da resmen sıçıyor.

Pandemi öncesi en son yurtdışı tatiline arabaya kamp malzemelerini yükleyip çoluk çocuk Yunanistan'da kamp yaparak gezelim diye yola çıkmıştık. İpsala kapısından çıktıktan sonra en yakındaki Dedeağaç'daki belediye kampingine gittik, çadırları kurduk, baktık etraf tertemiz yerlerde hiç çöp bile yok, akşam olmuş insanlar düşük sesle konuşuyorlar kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Bizim çocuklar da ortama uydular hatta rüzgarla uçan çöpün peşinden koğup yakaladılar aman hiç bir yerde çöp yok bizden uçup giden kağıt parçasıyla etrafı kirletmeyelim ayıp olur dediler, biz söylemeden bile 6 yaşında çocuklar böyle akıl ediyorsa sahidne de "imam osurursa cemaat sıçar" mevzusu doğru. Gece herkes uyuduktan sonra kampingin marketinden soğuk bira alıp kamp sandalyemi alıp sahile gittim, bu kampingde gençler nerede, bu sessizlik emekli kampına mı düştük derken bir baktım sahilde öbek öbek gençler var hepsi de içiyorlar ama 5er 10ar grupların birbirlerine sesleri bile gitmiyor öyle bağırıp çağırıp eğlenmek de yok, gayet etrafı rahatsız etmeden eğleniyorlar kendi hallerinde. Bizde ya komple gençlere yönelik kamping olur sabaha kadar keko elektronik müziklerden çadırlarda kafamız şişer ya da emekli amcaların yazlık siteleri gibi yerler olur sahilde gençlere bira içip takılmayı komple yasaklarlar, güvenlik kovalar. Demek kültür meselesi.
Bir tek o kamping de değildi, orada bir ka gün geçirdikten sonra başka bir yere gittik oradaki kamping de aynı şekildeydi. Hem kimse çöpünü etrafa atmıyor, hem ortak alanlar tuvaletler duşlar falan tertemiz, hem gürültülü etrafı rahatsız edecek kadar eğlenenler yok. Haa bir d eshailde giriş parası veren la diye tepende biten barzo görevliler de yoktu. Bütün sahiller halka açık, sahillerdeki işletmeler de burası sahil deyip marketin 5 katı fiyata kazıklamıyordu da.

Otobanlarda hız sınırı 130 yazıyordu, buna da mecburen uymuştum çünkü bizim külüstür toyota yaris zaten 120km hıza zor çıkıyordu. Ama gördüğüm herkes trafik kurallarına da uyuyordu.

[oldcockroach]

Ben kendimden örnek verdim, sen kendinden örnek verdin. Sende haklısın, bende haklıyım. Ama ben demiyorum ki biz trafik kurallarına tsunami gelirken bile trafik kurallarına uyan japonlar dan daha çok trafik kurallarına uyuyoruz, yabancı plakalar trafik magandası. Ben sinyal vermeden şerit değiştirmeden yada sinyal vermeden sapağa girmekten bahsetmiyorum , beni göre göre yola çıkmaya çalışan yabancı plaka, trafik normalken önüme zıplayan yabancı plaka, araç sollayacak beni görüyor yinede yola çıkan yabancı plaka, bir anda durup dikiz aynasına bakmadan geri gelirken beni ezecek olan yabancı plaka, sağ şeridin sağında giderken yol boşken götüme silme geçen yabancı plaka , kavşakta adama kırmızı yanarken roket gibi geçen yabancı plaka vs vs insan hayatına kast eden hatalardan bahsediyorum. Başka yerlerde gayet güzel araç kullanan vardır ama Muğla da ben park halinde ve içinde sürücüsü olmayan yabancı plaka haricinde düzgün araç kullanan görmedim.

---------- Mesajlar birleştirildi - 17:52 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:41 ----------

Pandemi öncesi en son yurtdışı tatiline arabaya kamp malzemelerini yükleyip çoluk çocuk Yunanistan'da kamp yaparak gezelim diye yola çıkmıştık. İpsala kapısından çıktıktan sonra en yakındaki Dedeağaç'daki belediye kampingine gittik, çadırları kurduk, baktık etraf tertemiz yerlerde hiç çöp bile yok, akşam olmuş insanlar düşük sesle konuşuyorlar kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Bizim çocuklar da ortama uydular hatta rüzgarla uçan çöpün peşinden koğup yakaladılar aman hiç bir yerde çöp yok bizden uçup giden kağıt parçasıyla etrafı kirletmeyelim ayıp olur dediler, biz söylemeden bile 6 yaşında çocuklar böyle akıl ediyorsa sahidne de "imam osurursa cemaat sıçar" mevzusu doğru. Gece herkes uyuduktan sonra kampingin marketinden soğuk bira alıp kamp sandalyemi alıp sahile gittim, bu kampingde gençler nerede, bu sessizlik emekli kampına mı düştük derken bir baktım sahilde öbek öbek gençler var hepsi de içiyorlar ama 5er 10ar grupların birbirlerine sesleri bile gitmiyor öyle bağırıp çağırıp eğlenmek de yok, gayet etrafı rahatsız etmeden eğleniyorlar kendi hallerinde. Bizde ya komple gençlere yönelik kamping olur sabaha kadar keko elektronik müziklerden çadırlarda kafamız şişer ya da emekli amcaların yazlık siteleri gibi yerler olur sahilde gençlere bira içip takılmayı komple yasaklarlar, güvenlik kovalar. Demek kültür meselesi.
Bir tek o kamping de değildi, orada bir ka gün geçirdikten sonra başka bir yere gittik oradaki kamping de aynı şekildeydi. Hem kimse çöpünü etrafa atmıyor, hem ortak alanlar tuvaletler duşlar falan tertemiz, hem gürültülü etrafı rahatsız edecek kadar eğlenenler yok. Haa bir d eshailde giriş parası veren la diye tepende biten barzo görevliler de yoktu. Bütün sahiller halka açık, sahillerdeki işletmeler de burası sahil deyip marketin 5 katı fiyata kazıklamıyordu da.

Otobanlarda hız sınırı 130 yazıyordu, buna da mecburen uymuştum çünkü bizim külüstür toyota yaris zaten 120km hıza zor çıkıyordu. Ama gördüğüm herkes trafik kurallarına da uyuyordu.

Biz millet olarak bitmişiz, ahlaki ve sosyal olarak çökmüşüz, vurdum duymazlık, bencillik, aklına ne geliyorsa hepsi bizde mevcut. Birisi eline sopayı alacak her hatamızda kafamıza vuracak yoksa böyle bizi bize bırakınca götü başı dağıtıyoruz.

[killingroad]

Eleştirilen davranışlara bulunan sebepler ve çözümler gösteriyor ki çok uzun süre daha böyle davranmaya da devam edecekler.

[Voltaren]

Gurbetçileri tolere edebilirim zannedersem de, bir de baş belası Araplar var ki tolere edebilmem mümkün değil.

Yaz geldiğinde bizim çarşı Arap kaynıyor, nefret ediyorum resmen, insanlığın insan olmayan numuneleri bunlar.

Bazen o kadar bunalıyorum ki, dükkana "No Sales To Arabs" yazıp onlara mal satmamayı düşünüyorum. Ama "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten" vs. işlem yapılacak tabii hakkımda, vaz geçiyorum.

Tayyibin Suri, Afgan doldurduğu yetmiyormuş gibi, ben bir de bütün yaz bu hamamböcekleriyle uğraşıyorum.

Dediğim gibi, Arap denen ırk ya da millet her neyse, insanlığın insan olmayan numunesi bana göre.

"Irkçıyız, n'olacak?"

H. Nihal Atsız

[gerivites]

https://youtu.be/cKmvt17_bOI

[yaşlıveacemi]

Gurbetçileri tolere edebilirim zannedersem de, bir de baş belası Araplar var ki tolere edebilmem mümkün değil.

Yaz geldiğinde bizim çarşı Arap kaynıyor, nefret ediyorum resmen, insanlığın insan olmayan numuneleri bunlar.

Bazen o kadar bunalıyorum ki, dükkana "No Sales To Arabs" yazıp onlara mal satmamayı düşünüyorum. Ama "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten" vs. işlem yapılacak tabii hakkımda, vaz geçiyorum.

Tayyibin Suri, Afgan doldurduğu yetmiyormuş gibi, ben bir de bütün yaz bu hamamböcekleriyle uğraşıyorum.

Dediğim gibi, Arap denen ırk ya da millet her neyse, insanlığın insan olmayan numunesi bana göre.



https://pbs.twimg.com/media/FYvdy1EW...g&name=900x900

https://pbs.twimg.com/media/FYvdh-BW...jpg&name=large

https://www.dailymotion.com/video/x3ig6wn

Lütfen örnek verirken dikkatli olalım.

Amacım burada kimseyi savunmak bir kesimin avukatlığını yapmak değil.

[xtrafrozen]

https://www.dailymotion.com/video/x3ig6wn

Lütfen örnek verirken dikkatli olalım.

Amacım burada kimseyi savunmak bir kesimin avukatlığını yapmak değil.

Sonuc olarak ;

Gavur terbiyesi diye bir kavram var mıdır yok mudur ? Kafanız karısmıs gibi hocam

[Voltaren]

https://www.dailymotion.com/video/x3ig6wn

Lütfen örnek verirken dikkatli olalım.

Amacım burada kimseyi savunmak bir kesimin avukatlığını yapmak değil.

Yok, sen Arapların avukatlığını yapmak istiyorsun. Belli ki bunlar hakkındaki düşüncelerim biraz dokunmuş sana.

[Angrypower]

Bu insanlar tek kelime ile cahil. Cahil oldukları için de böyle davranıyorlar. Cahil insanları gelişmiş topluluklarda sevmezler ve çöp muamelesi yaparlar, bunlar da Türkiye'ye geldiklerinde ise; kendilerini gelişmiş zannedip, çöplerini ve çöp fikirlerini burada bizim üstümüze boşaltmaya çalışıyorlar.

Ne demiş atalarımız? Eşeğe altın semer vursan da eşek gene eşektir