Evin fiyatına göre %4'ten de aşağı olma şansı var mı? Mesela USD 500.000+ bedelli bir ev için %4 USD 20.000+ gibi ciddi bir tutar yapıyor. Neredeyse bir araba parası.tommygun adlı üyeden alıntı
Yaa tommy hadi arndiol zaten amator bir arkadas gercekleri goremiyor ama sende bunu bir problem olarak algiliyosun sanki.
Evime 520.000 tl deger biciyorum ve emlakci komisyonunu paylasitorum
vs
Evime 500.000 diyorum ve emlakci komisyonunu alici oder diyorum.
Simdi birinciyi alkislarken ikinciyi dovelim mi ?
Ben mal sahibiyim,sartlarimi sunarim alici veya kiraci kabul ederse is olur.
Sorun nerede ?
%4 üst limit (eskiden %6ydı), tabi ki daha altı da olabilir. Güçlü kimse onun dediği olur. Mülk sahibinin eşsiz bir mülkü vardır (Lokasyon, kalite, özellik) burada mülk sahibi güçlüdür. Piyasada kimse para harcamıyordur, evin kusuru vardır, alıcısı fazla yoktur burada alıcı adayı güçlüdür. Gayrimenkul danışmanı o mülk tipinin uzmanıdır ve o olmazsa satış işlemi çok geç ve sıkıntılı olur (örneğin akaryakıt istasyonu satışı gibi) burada da gayrimenkul danışmanı güçlü konumdadır. Örneklere göre kim güçlüyse kanuni sınırlar içinde onun dediği olur.
benim dediğim aslında satış değil kira için. satış işin öteki boyutu. Aslında konu başlıgı da kiracı ile alakalı
oranı bilmiyorum ancak eski evini satarken bir tanıdıgın 2ye bölünmüş tutarın kendine düşen payını baskı kurarak vermediğini gördüm. tabi alıcının kendi payı için böyle bir lüksü olmuyor.
--
Hırbo kardeş, bir yüzün olsun da sus. az erkek ol istenmediğin yerden uzaklaş. hadi bak dene başaracaksın.
Yok ben burada taraf değilim. Alıcı illa ki cebinden az para çıksın, satıcı illa ki en yüksek fiyata satayım, aracı da illa ki her 2 taraftan tam para alayım ister. Bu işlere nasıl baktığımız olaydaki rolümüzün ne olduğuna bağlı.
---------- Mesajlar birleştirildi - 13:48 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:45 ----------
Ben genelledim, satış ya da kiralama özelinde ayırmadım. Kira örneğine gelirsek maalesef kiracı adayı evin içine girene kadar bu denklemde en zayıf konumda olduğu için maalesef öder de öder. Kiracının kuvveti evin içine girdikten sonra artıyor.
ev sahibinden,kiralama için para istense tüm kiralıklar SAHİBİNDEN olursatış için hem alıcı hem satıcıdan %3 alınır.satanların yarısı zaten sahibinden diyor yada satılamayan bir ev olur onu verirsin emlakçıya.başka bir gerçek ülkenin içinde bulunduğu durum emlakçılar ve galericiler mezarı açtılar bıraktılar.şu saatten sonra 2 sektörde düzelmez
Emlakçı kiralık veya satılık emlağı kendisi pazara sürmüyor. Mal sahibi diyor ki bak kardeş bu emlak satılık veya kiralık bul müşteriyi al komisyonunu sen oradan kazan bende malımı satayım, veya kiraya vereyim.
Emlak odaları, Ticaret odaları, Tügem, Uluslar arası gayrimenkul franchising firmaları o kadar denyo ki, alayı o kadar tiri viri ki %6 olan hizmet bedelini %4'e indirtti yanlışlıkla beceriksizler. Gün sonunda belli bir eğitim seviyesinin altında kalan bu işi yapamasın deniyordu ama o kadar beceriksizler ki ilköğretim mezunu da bu işi lisanslı olarak yapabilecek yakında. Dötünde don olmayan yetkililer, hükümetle lobicilik işine girip patates oldu, sektördeki hak edişi düşürttü.
Arkadaşlar emlakçıyı ben dahil çoğumuz sevmiyor. 11 senedir emlak sektöründe çalışmama rağmen (Franchising yönetimi tarafındayım) ben de birçoğuyla "senin para kazanabilmen mucize tipine ettiğim" tadında nefrete dayalı bir ilişki yürütüyorum. Lakin şöyle de bir gerçek var; emlak işi bilinçli olarak tercih edilmiyor, insan ya işinden ayrılıyor ya eşinden ayrılıyor da bu işe giriyor Türkiye'de çoğunlukla. Yani belli bir yaşın üzerinde olan maaşlı kesim artık iş bulamıyor, para kazanmaya ihtiyacı var, en az sermayeyle en yüksek para kazanacağı işlerden biri emlak işi.
Ben batan adamın bu sektörde eskisinden daha zengin hale geldiğine şahit oldum. Sektörün algısı kötü ama sebat eden güzel paralar kazanıyor.
fiyat artış ya da inişini tartışmıyoruz.
Ev sahibinin kendi işini yapsın diye işe aldıgı emlakcının ücretini kiracıya yansıtmasını konusuyoruz.
Ev sahibinin üstün konumda olmasının şartları belirlediği bir durumda bu durumu haklı cıkarmaz. Tam tersi üstün konumda olanın diğerini ezmesi hoş bir durum değil.
Yani düdükleme söz konusu.
Bildiginiz gibi Almanya‘da Kiralik ev bulmak gerçekten zor. Eski binaları onarmak çok pahalıya geldiği için insanlar onarmak yerine boş tutuyorlar ve aşırı derece bina yapma olayı da yok. Yani burada ev sahipleri çok avantajlı durumda. Ev kiralamak için 50 kişi ile yarışmanız gerekiyor. Buna rağmen ev sahibi emlakçı ile anlaşmış ise emlakçının ücretini kendisi ödüyor. Kiracıya herhangi bir yük binmiyor.
Yasal olarak doğrusu nedir bilmiyorum ama pratikte şartları evi satan/kiralayan tarafın belirlediği kesin. Ben ev alırken çok gezdim, en sonunda kafama yatan biryer buldum ama adam ben satış için ücret ödemem zaten uygun veriyorum siz karşılarsınız dedi, alıcı satıcı harçlar vergiler falan adı her neyse hepsini ben ödedim.
Başka bir arkadaşım ev kiralarken sahibinden anahtarı aldı, gitti tek başına evi gördü sahibine anahtarı geri bıraktı, tamam tutuyorum dedi. Ev sahibide emlakçı olan amcasının oğlunun dükkanına yönlendirdi, kontrat yaparsın dedi. Emlakçı amcasının oğluda hiç bir şey yapmadan komisyon istedi. Arkadaşta komisyon vermek istemedi tabi adama sen ne yaptınki falan gibi konuştu ama cevap işine gelirse, mecbur komisyonuda ödedi.
Daha da komik birşey var. Ev ararken başıma geldi.
Kiralık ev bakarken aynı apartmanda başka bir kiralık ev buldum. Ev sahibine ulaştım.
Ev sahibi bana "emlakcıya vermiştim, kiralamayı sahibinden yapamıyorum sonra problem oluyor" dedi.
Yani evi ev sahibi gezdirdi, ev sahibini ben buldum ancak emlakcıya verdiği için biz kendi aramızda anlaşsak bile emlakcı parasını vermem gerekiyor.
Bunun neresi mantıklı?
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
