Ben de 30’lu yaşlarda iş sebebiyle yurtdışında yaşamaya başladım. Yurtdışında doğup büyüme vs gibi bir durumum olmadığı için ikinci üçüncü nesil gurbetçiler gibi olmuyor bu iş. Yani gerçekten yurtdışına gidiyorsunuz. Herşeyiniz değişiyor orada sizi bekleyen aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız vs olmuyor. Artılarıda var eksileri de. Bunları Yanyana koyup öyle karar vermelisiniz.
Amerika, Kanada gibi uçakla 10 küsür saat süren yerlere gitmek bambaşka bir şey. Yılda 1-2 belki Türkiye’ye gelebilirsiniz, telefonla bile konuşamıyorsunuz 9-10 saat zaman farkı olunca. Yani gerçekten her şeyi arkanızda bırakmanız lazım.
Avrupa daha farklı. gidip gelmesi kolay, zaman farkı yok sayılır, Türk nüfus daha fazla vs. Bunların eksi yönü biraz ırkçılığa uğramanız söz konusu olabilir.
Arap yarımadası daha da farklı. Buralarda güzel kazanırsınız ama 20 sene de kalsanız asla vatandaşlık vs alamazsınız bir anda işsiz kalıp ülkeyi terketmek zorunda kalabilirsiniz vs.
Doğuda Avusturalya var ama Amerika’dan bile uzak. Tek uçakla bile gidemediğiniz bir kıta.
Ülke seçiminde bunları mutlaka hesaba katın.
Şimdi gelelim asıl sorunun cevabına. İş bulup gidin ya da en azından bir planınız olsun şu eğitimi alıp şu işi yaparım gibi tabii bunu da çok iyi araştırmanız lazım olur mu olmaz mı diye. Türkiye’de gerçekten çok zor bir durumda değilseniz, borç batağında iflasta vs değilseniz oralarda kaçak göçek çalışmanın, vasıfsız eleman olmanın manası yok. Ben yöneticiyim eşim mühendis demişsiniz sizce gidip başka ülkede sağda solda vasıfsız eleman olarak çalışmaya değer mi?
İngilizceniz iyi değilse Türk şirketleri üzerinden deneyeceksiniz. En mantıklısı bu. Yurtdışında iş yapan Türk şirketleri üzerinden oralardaki pozisyonlara başvuracaksınız. Ya da İngilizcenizi geliştirip yabancı şirketlere başvuracaksınız ama bunların dikkatini çekebilecek bir özgeçmişimiz varsa bile sizinle online mülakat yapacaklardır orta seviye İngilizce ile zor.