Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
2. sayfa BirinciBirinci 12

İncil - Romalılar 13

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #21
    hokahey - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Kasım 2016
    Şehir
    papua yeni gine
    Alıntı drtayfun adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İlginç bir şekilde Türkler kökenini keşfediyor, Araplaşma macerasının ters teptiği günler başlıyor. Osmanlı zamanında hakarete uğrayan halk kendini keşfetmeye başlıyor. 2 bebeği emziren kurt simgesi Roma simgesi, aslında bir Hun mitolojisi, onu da koyalım buraya.Macaristan'da bir Türk Partisi var, ve ciddi oy oranı var,kendilerini Hun kökenli olarak tanımlıyorlar, milliyetçi bir parti. O da yan köşede dursun.
    öyle deme, osmanli zamaninda türklere etrak-ı bi idrak derlermiş. ilk zamanlar ben buna çok bozuldum, kızdım ama şimdi neden etrakı bi idrak dediklerini anlıyorum. boşuna koymamış adamlar bu lakabı. demek ki bi bildikleri varmış.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #22
    The Dude - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Ocak 2008
    Şehir
    Khalkedon
    Motosikleti
    sym joymax
    m.ö. yıllarda türklerin yaşam biçimleri göz önüne alındığında bu durumun pek mümkün olduğunu sanmıyorum,
    tabi arada uygurlar gibi medeniyetleri ayrı tutuyorum.

    göçebe toplumların gelenk ve görenekleri de sözlü yani taşınabilir olması gerekiyor,
    bu her coğrafyada geçerli bir durum.

    yazı kökenleri konusunda aklımda kalan en eski yazılı kaynaklar sümerlere ait,
    onların da yaşadığı coğrafya altın hilal diğer adı ile mezopotamya.

    tarih nihayetinde bükülebilir,
    olmayacağını iddia edemiyorum,

  3. #23

    Üyelik
    11 Eylül 2012
    Şehir
    Türkiye
    Motosikleti
    Yamaha X-Max 250
    Kazım Mirşan okumanızı tavsiye ederim efendim. Tarihimiz Rus ve Çin topraklarında - belgelerinde. Batıdan bir şey öğrenemeyiz.
    Medeniyet ve göçebelik meselesine gelince, Çin Seddi'nden sonraki en büyük mühendislik projesi olan karızları Türkler yapmıştır ve hala çalışmaktadır, tarihimiz bize öğretilenden çok daha derin ve muhteşemdir.

  4. #24

    Üyelik
    26 Kasım 2017
    Şehir
    Sin City
    Motosikleti
    MT-07
    Aklıma ohal geldi nedense...

  5. #25
    BatuhanK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Ekim 2009
    Şehir
    İzmir
    Bu metin ile kuranda geçen metin arasında büyük bir fark var.
    İncilde otoriteler tanrının yeryüzündeki yansıması deniliyor. Ve vergi meselelerine, ceza uygulamalarının haklılığına kadar girilmiş
    Kuranda ise “rasule ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin “deniliyor. İsra 16. ayette ise yönetimlerin tanrıdan olmadığı anlamını çıkarabiliyoruz.

    İncilde yönetimle ilgili başka yerler var mı bilmiyorum. Varsa bile bu metin çok fazla; “toplumu bi düzene sokayım-yasalara uyulsun, isyanlar bitsin, vergiler gelsin, biz de işimize gücümüze bakalım” düşüncesindeki dönemin güçlülerinin kaleminden çıkmış gibi görünüyor.
    Şu judası da merak ettim, bakayım...

    Alıntı yaşlıveacemi adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Hristiyanlıkla ilgili şeyleri okuyup, araştırıp paylaşıyorsun ama iş Kuranı Kerime gelince kulağının üstüne yatıyorsun bize soracağına onuda oku araştır paylaş.

    Neyse maksat Hristiyanlığın reklamı olunca olur böyle şeyler.
    Gündüzleri gerici yobaz akpli, akşamları ise misyonerim. Bir süper kahraman kolay yetişmiyor

  6. #26
    tigermbz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Şubat 2006
    Şehir
    Samsun
    Motosikleti
    Ducati 797
    'soyut bir tanrı anlayışı, egemenlerin tanrı anlayışıdır. asr-ı saadet’te din ile adalet eşdeğerdi. ama sonradan ilahî adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki yeryüzünde ondan söz edilmesin. bunu söyleyenler, dinin afyon tüccarlarıydı.'
    ali şeriati

  7. #27
    SavageGarden - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Eylül 2016
    Motosikleti
    HONDA NC750S
    dinler konusunda, genel bir tanım yapıp, kaçacam.

    aslında ben demiyorum. mükemmel bir kitabın harika birkaç alıntısı diyor...alt alta okuyunca zaten anlayacaksınız:

    "yalandan farklı olarak hayali gerçeklik, herkesin inandığı bri şeydir ve bu ortak inanç sürdüğü müddetçe hayali gerçeklik dünyada belli bir güce sahiptir...sapiensin icat ettiği hayali gerçekliklerin muazzam çeşitliliği (din, devlet, hukuk, spor, ticaret, mitler, kanunlar, imparatorluklar) ve bunun sonucu olarak gelişen davranış örüntülerinin çokluğu 'kültür' dediğimiz şeyin başlıca bileşenidir. kültür ortaya çıktığından beri değişimi ve gelişimi hiç durmamıştır ve 'tarih' dediğimiz de aslında bu durduralamayan değişimlerdir"

    " 'doğal düzen', istikrarlı düzendir.. mesela insanlar yarından itibaren varlığına inanmayı bıraksalar bile, yerçekimini ortadan kaldırmanın imkanı yoktur. buna karşın 'hayali düzen' (din, devlet, hukuk, ticaret, para vs) her zaman çökme ihitmaliyle karşı karşıyadır, çünkü varlığı mitlere bağlıdır ve mitler insanlar ona inanmayı bıraktığı anda çökerler. hayali düzeni koruma, sürekli ve büyük çaba gerektirir. bu çabaların bazıları şiddet ve zorlama biçimindedir. ordular, polis kuvvetleri, mahkemeler, hapishaneler kesintisiz olarak insanların hayali düzene uygun olarak davranmasını sağlamak üzere çalışır...askerler, gardiyanlar, polisler, yargıçlar neden inanmadıkları bir hayali düzeni korumak için uğraşsınlar?...bir orduyu zor kullanarak örgütlemek imkansızdır ve en azından birçok komutanın ve bazı askerlerin tanrı, onur, vatan, erkeklik veya para gibi şeylere inanmaları gerekir."

    bugün inanmayı bıraksak ortada hıristiyanlık denen bir din kalmaz. ortada islam denen bir din olmaz.

    basit tanımıyla,
    "alman markı" insanlar ona inanmayı bıraktığı için bugün sadece bir kağıt parçasından ibaret.
    "sscb", bugün kimsenin takmadığı bir ülke, çünkü artık varlığına kimse inanmıyor.
    bir zamanlar %90 oy alan seçimlerin galiplerine bugün küfürler ediliyor. çünkü kimse onlara inanmıyor. partiler öldü.
    "osmanlı imparatorluğu" bugün diriltilmeye çalışılsa da, 90 yol önce insanlar tarafından öldürüldüğü için, YOK.

    din de böyledir. birinci mesajda olduğu gibi, sürekli propaganda gerektirir. zira insanların ona inanmama riski her zaman vardır. inanmadıkları anda da biterler.

    bugün günde beş vakit ezan dinliyorsanız, pazarları kiliseye çağırılıyorsanız, günde en az 20 kez radyoda-tvde-instagramda-facebookta-twitterda yani her türlü kütle ileitişim araçlarında "Allah" adının geçtiğini görüyorsanız, hep bu yüzdendir. inanılmaz bir propagandaya maruz kalıyorsunuz...

    o yüzden Allah'ın olmadığı bir yaşamı hayal bile edemiyorsunuz

  8. #28
    BatuhanK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Ekim 2009
    Şehir
    İzmir
    Alıntı tigermbz adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    'soyut bir tanrı anlayışı, egemenlerin tanrı anlayışıdır. asr-ı saadet’te din ile adalet eşdeğerdi. ama sonradan ilahî adalet diye adaleti göklere çıkardılar ki yeryüzünde ondan söz edilmesin. bunu söyleyenler, dinin afyon tüccarlarıydı.'
    ali şeriati
    Çok ilginç, ali şeriati de öyleymiş...

    @savagagerdan ;

    Bahsettiğiniz durum tanrıya inanışları kapsıyor daha çok. Kutsal kitaplar, ritüeller onlar bunlar. Dünya üstündeki tüm inanışları bilmiyorum ancak muhtemelen çoğunda tanrının ölümsüzlük, ezelden beri var olma durumu vardır. Bu da insanın geçmişini merak etmesiyle başlıyor. Geriye sardıkça başlangıç merak konusu oluyor.
    Yani demem o ki bugün herkesin kafası sıfırlansa farklı inanışlar ortaya çıkabilir ama bir inanış mutlaka olur

  9. #29
    SavageGarden - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Eylül 2016
    Motosikleti
    HONDA NC750S
    Alıntı BatuhanK adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Çok ilginç, ali şeriati de öyleymiş...

    @savagagerdan ;

    Bahsettiğiniz durum tanrıya inanışları kapsıyor daha çok. Kutsal kitaplar, ritüeller onlar bunlar. Dünya üstündeki tüm inanışları bilmiyorum ancak muhtemelen çoğunda tanrının ölümsüzlük, ezelden beri var olma durumu vardır. Bu da insanın geçmişini merak etmesiyle başlıyor. Geriye sardıkça başlangıç merak konusu oluyor.
    Yani demem o ki bugün herkesin kafası sıfırlansa farklı inanışlar ortaya çıkabilir ama bir inanış mutlaka olur
    ilginç bir bakış açıcı.
    işin garibi, olağan üstü kibirli bir varlık oluşumuza tam da tezat içeriyor, aslında ne kadar da savunmasız olduğumuza dair.

    ben daha çok dinlerin (ya da senin tabirinle, inanışların) kibirden ve aciziyet arasındaki savaşımızdan çıktığını düşünüyorum.

    sonsuz yaşam istiyoruz,
    sonsuz yaşamda sürekli keyif sürmek istiyoruz,
    sonsuza dek acı çekmek istemiyoruz,
    diğer tüm türlerden üstün olduğumuzu ve öteki dünyaya gidebilecek yegane varlık olduğumuza inanmışız,
    herşeyin insan için yaratıldığı gibi inanılmaz kibirle dolu bir takıntıya sahibiz,
    öte yandan varoluşumuzdan bugüne kadar anlam veremediğimiz milyonlarca şey var (yıldırım, sel, yangın, deprem, big bang...adına ne derseniz deyin) ve her biri için bizden üstün bir gücün olduğuna inanmak istiyoruz,
    maddi/manevi umudumuzun olmadığı her anda sığınacak bir güç arıyoruz,

    tüm bunların ortak noktası inanış: inanmak. delil yok, ispat yok. inanış var.

    dolayısıyla rasyonel insanın buna inanacağını sanmıyorum.
    zira hayatın acı gerçeklerini kabul edebiliyor rasyonel insan. rahatsız edici gerçekleri.

    haklısın, pembe yalanlar her zaman olacaktır, bilmeden/araştırmadan inanan zaten var ve muhtemelen de olacaktır (zira yukarıda dediğim gibi, bu kişiler her gün inanılmaz derecede yoğun bir propagandaya maruz kalıyorlar)

    ama eğer eğitim galip gelecekse, bu kör inanışlar bitecektir.

    benim düşüncem böyle.

  10. #30
    BatuhanK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Ekim 2009
    Şehir
    İzmir
    Dünyadaki canlıların nasıl oluştuğuna dair olan teoriler de bir inanış Ben ise kendime mantıklı gelen açıklamalarım ile yaratana inanıyorum. Tercih.

    “Rasyonel insan” diyorsunuz mesela ki bence insan rasyonelliğe en uzak canlıdır. Öyle olmasaydık herkes yeteneklerini en iyi şekilde kullanıyor olur, yaşantısında ve düşüncesinde hep gerekenleri yapardı.
    Herkes hatalar, yanlışlar yapıyor değil mi? Bazen suygularımızla hareket ediyoruz. Bir karınca, arı, kedi, köpek, uçan kuş, yüzen balık... hepsi inanılmaz rasyonel, robot gibiler. Yapmaları gerekeni yapıyorlar.
    Fakat bana göre insanı diğer hayvanlardan üstün kılan bilinci onu rasyonellikten uzaklaştırıyor.

  11. #31
    SavageGarden - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Eylül 2016
    Motosikleti
    HONDA NC750S
    Alıntı BatuhanK adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Dünyadaki canlıların nasıl oluştuğuna dair olan teoriler de bir inanış
    'oluşmak' fiili zaten inanışla başlar
    zira dediğim gibi, big bang'e kadar gidilebilyor. öncesi yok.
    'zaman' denen boyut bile yok iken ne vardı bilebilmek mümkün değil. dolayısıyla, inanılıyor....şimdilik

    ayrıca bildiğim kadarıyla hiçbir rasyonel bilimsel teori "oluşma" ile ilgilenmez. evrim teorisini kast ediyorsan canlılığın nasıl 'oluştuğuna' dair tek bir cümlesi bile yoktur. canlıların nasıl evrildiklerine dair sonuçlar çıkarır (bakın teori üretir demiyorum. adı teori olmakla birlikte, çıkan sonuçlar bilim dünyası tarafından kabul görmüştür. adının teori olarak kalmasının tek sebebi matematiksel formülasyona dönüşememesidir. ama zaten evrimsel gelişim matematiksel oalrak ilerlemediği için hiç bir zaman formüle dönüşemeyecektir. ne ironik. insanın kuyruk sokumu kemiğnin küçülmesini nasıl formüle edebilirsiniz ki?! )

    Alıntı BatuhanK adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Ben ise kendime mantıklı gelen açıklamalarım ile yaratana inanıyorum. Tercih.
    muhakkak ki tercihtir. zaten dinlerin çıkış sebebi de aynen budur

    Alıntı BatuhanK adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    “Rasyonel insan” diyorsunuz mesela ki bence insan rasyonelliğe en uzak canlıdır. Öyle olmasaydık herkes yeteneklerini en iyi şekilde kullanıyor olur, yaşantısında ve düşüncesinde hep gerekenleri yapardı.
    Herkes hatalar, yanlışlar yapıyor değil mi? Bazen suygularımızla hareket ediyoruz. Bir karınca, arı, kedi, köpek, uçan kuş, yüzen balık... hepsi inanılmaz rasyonel, robot gibiler. Yapmaları gerekeni yapıyorlar.
    Fakat bana göre insanı diğer hayvanlardan üstün kılan bilinci onu rasyonellikten uzaklaştırıyor.
    bazı yönleriyle katılmıyorum...bahsini veridğim kitaptaki örnekle açayım, onbinlerce şempazeyi istanbul kapalıçarşıya, atatürk olimpiyat stadına, ankara'daki meclis binasına veya mekke'deki mescid-i haram'a sıkıştırırsanız sonuç dev bir kargaşa olacaktır. buna karşın insan, bu tür yerlerde düzenli olarak binler halinde rahatlıkla toplanırken, birlikte tek başlarına asla kuramayacağı düzenli örüntüler ortaya çıkarabilirler. insan'ı bir arada tutan bu efsanevi yapıştırıcıdır ve bu yapıştırıcı bizi yaratımın ustası haline getirmiştir...

    bugün teknoloji vasıtasıyla ikimiz, birbirimizi hiç görmeden, gerçekte var bile olmayan şeyler hakkında konuşabiliyorsak, bu bizim zekamızla ve rasyonalitemizle ilgilidir. fikrime katılmayanlar beni kendi fikirleri ile bundan caydırmaya çalışacaklar da bunu tamamen rasyonellikleri ile yapcaklar.

    ayrıca benim fikrime göre, "yapmaları gereken" bir şey yok hiçbir canlının...sadece tek güdüleri vardır; hayatta kalmak ve neslini devam ettirmek. bu bir güdür, ilahi bir şey değildir bana göre. siz mesela muhtemelen bunun ilahi bir şey olduğunu düşünüyorsunuz. güdüler rasyonle olmaz. çünkü rasyonaltie mantık ve zeka karışımından doğar. biz buna "çıkar" katıyoruz. o yzüden size rasyonel gelmiyor...mesela, "betonlaştırmak" bir çıkardır, bina dikmek ise barınmak için "rasyoneldir".


    REKLAM ALANI
2. sayfa BirinciBirinci 12

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)