Farketmez, suçu tespit edilmiş olur. Veya dediğim gibi, suça karışan kim varsa atarsın hapse. Dersin ki bu partiyi suçlulardan temizledik. Bir yerde suç görüyorsan ve gerekeni yapmak yerine sızlanıyorsan, işte ona isim veremiyorum. Benzer şekilde, FETÖ FETÖ FETÖ diye konuş konuş konuş. Sonra CeHaPe 15 Temmuz'u araştırma komisyonu kurulması için önerge verince reddet.
yetişen mimarlar mühendisler iş yapamaz demiyorum, mimarlarımız ve mühendislerimiz yetişiyor ama niye biz yapamıyoruz diyorum ama sen yanlış anlamışsın.BatuhanK adlı üyeden alıntı
ben yazılım ön lisans okuyordum ve sadece 1 dersten kaldım ve 2. senesinde o derside vermekten vaz geçerek üniversiteyi terk ettim. "C#" dilinde web sayfaları oluşturduğumuz bir dersti ve ben bilerek mezun olmaktan vazgeçtim sadece o ders için. çünkü 450 lira civarı harç parası yatırmam gerekiyordu ve bende buna deymez dedim bıraktım.
4 yıllık üniversite okumuş boş gezen arkadaşlar geldi aklıma ve bu yüzden bu ön lisans diploması işime yaramazdı ve ben bunu geç anladım.
zaten üniversite hayatımda yazılımla ilgili iş imkanları buldum ve okul okumama gerek yokmuş onuda üniversite okurken anlamak benim için trajedi oldu çünkü gereksiz yere milyarlarca masrafa girmiştim ve üniversite de bana pek bir eğitim öğretim sağlamadı zaten.
arkadaşım için grafiker ararken yazılımcı bir ekibe denk geldik ve bize "javascript ve c++ biliyorsanız ekibimizle çalışabilirsiniz" demişlerdi ve bende bu dilleri öğrenmek istedim ama sonradan vazgeçmiştim.
masa başı iş bana göre değil, uzun süre bilgisayarda oturmak bana zor geliyor...
Bi sürü acayip şey degil de, Altay tankina takacak dizel motor yapabileydik iyiydi...
Zenginlerin zenginleşmesi lazim da, uluslararasi pazarda rekabet ederek, ulkeye para getirerek... Ayarli ihalelerle rusvet karsiligi rant cevirip halki daha da fakirlestirerek degil...
Söylediklerinize katılıyorum, yanlış bir tarafı yok. Tank motorunu yaptığımız, tamamen şeffaf ve kim olursa olsun yansız bir Türkiyeyi umarım görürüz
Az silindir, çok iş
Aselsan ürettiği ürünlerde x86 kullanıyor maalesef.
Türkiye'de smd basit entegreler üretiliyor ama mikro işlemci üretilmedi. Aselsan asic tasarımlar yapıyor ama bunların hiç biri senin evine girecek ürünler değil. Üniversitelerde devam ediyor ama bu tasarımlar çok basit.
Ne cisc ne risc mimarileri üzerine kurulu işlemcimiz yok. Gerçi arm'yi lisanslayan bile olmadı yanlış bilmiyorsam.
İşlemci üretimi optik teknolojisi üzerine kurulu optikte ne kadar iyi olsak bile bu konudaki bilgi birikimimizi nedense farklı alanlara yayamıyoruz Arge özürlü olduğumuzdan da olabilir.
En son Bilkent tarafında Ekmel Özbay'ın yönettiği bir üretim tesisi kurulacaktı ama nedense haberlere çıkan o milyon dolarlar kısıldıkça kısıldı.
Dünyada mikro işlemci üretebilen bir kaç yer var. Onlarda da ben ürettirmek istiyorum dediğinde hadi gel demiyorlar. Yani sizin dediğiniz gibi tasarla istediğin yerde ürettirirsin vs diye bir şey yok.
Üstat, neden aramadan buraya yazıyorsunuz? Klişe muhalefet olsun diye mi?
Çok incelemedim ama, 80 li yıllarda bile üretiyorduk.
Yahu arkadaşlar motosiklet.net te değilmiyiz? Torna tezgahı, çip vs.de önemli tabi ama en azından bu platformda bizim için öncelikli olan:
motosikleti geçtim, aksesuarlarını üreten bir markamız olsaydı keşke. Koruma demiri üreten, çanta taşıyıcıları üreten, sis farı üreten, gidon yükseltme aparatı, ne bileyim şöyle doğru dürüst elle tutulur bir kask, bir mont, bir eldiven üreten olsaydı iyiydi. O kadar ağırıma gidiyorki o (altı üstü 2 kilo bükülmüş kaynaklanmış boru) koruma demirine o kadar para vermek.
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:35 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:31 ----------
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:38 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:35 ----------
Bu da obama: sonra neden böyleyiz? Al sana cevap
http://www.hurriyet.com.tr/video/oba...n-yapin-103442
Saman ve dizel motor değil de, "radar sistemlerinden, hava savunma sistemleri, seyir füzeleri, hassas ve lazer güdüm kitleri, ve bi sürü acayip şey" yapıyomuşuz baksanıza... İlginç...
Uzaya çıkmadan evvel şu dizel motor olayını halledeydik keşke. Koreden aldığımız tank dizaynına Almanlar motor vermeyince mal gibi ortada kalmayaydık keşke...
Yaşı olan ama zekası olmayan,
Öğrenme kabiliyeti de olmayan,
Kuş kadar zekası olan bir AKP'linin yazacağı şeyin size faydası olmaz, çok akıllı Fatih kardeş.
Ben size yazmayayım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:52 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:44 ----------
Üstat, bir şey tartışmıyoruz. her şey ortada zaten.
Ben yonga üretiyoruz diye sallasam, üç saniye sonra, len hani üretiyorduk demesi çok kolay.
Eğer özel sektörde çalışıyorsanız, 80 li yıllarda takım, tezgah üreten yerli bir firmanın niye şimdi üretemediğini bilirsiniz zaten.
Çinli gibi üretip, çinli kadar işçinize maaş verebilirseniz her şeyi üretiriz.
Sizinde bildiğiniz gibi daha bir çok sebebi var tabii.
en akılsız ve zakası abuk subuk bir insan bile bir şeylerden rahatsız olabilir, bu insanın doğasında var. ne kadar kabiliyetsiz ya da anlayışın zayıf yada zekan düşük olsa bile mutlaka rahatsız olduğun bir yanı vardır yönetimin.Yaşı olan ama zekası olmayan,
Öğrenme kabiliyeti de olmayan,
Kuş kadar zekası olan bir AKP'linin yazacağı şeyin size faydası olmaz, çok akıllı Fatih kardeş.
Ben size yazmayayım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 00:52 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:44 ----------
Üstat, bir şey tartışmıyoruz. her şey ortada zaten.
Ben yonga üretiyoruz diye sallasam, üç saniye sonra, len hani üretiyorduk demesi çok kolay.
Eğer özel sektörde çalışıyorsanız, 80 li yıllarda takım, tezgah üreten yerli bir firmanın niye şimdi üretemediğini bilirsiniz zaten.
Çinli gibi üretip, çinli kadar işçinize maaş verebilirseniz her şeyi üretiriz.
Sizinde bildiğiniz gibi daha bir çok sebebi var tabii.
sen söylemesen dahi ben insanın ruhunu okurum, inadı bırakıp rahatsız olduğun tek bir yanını söyle bende rahatlayayım.
Meral satınalma opsiyonunu kullanmadı. 15 milletvekili chp'ye geri döndü. Akıllara şu fıkra geldi.
"Maraba ile ağa, ağanın arabasında tıngır mıngır kasabaya gidiyorlar. Yolun yarısında, arabayı çeken hayvan patır kütür yola pisliyor. Ağa marabasının arabada gözü olduğunu biliyor. Hem marabayı küçük düşürmek hem de eğlenmek için, “Üle Memo! Şu boku yersen, arabayı sana verecem” diyor. Bizimki bir an düşünüyor, kararını veriyor, koşumları ağaya uzatıp arabadan iniyor ve taze at pisliğini yiyor. “Tamam”, diyor ağa “araba senin” Bizimkinin midesi dönmüş, gururu çiğnenmiş, kendinden iğreniyor. Ağa ise bir dakikalık bir eğlence uğruna arabasından olduğuna pişman, kendi budalalığına yanıyor. Dönüş yolunda ikisinin de ağzını bıçak açmıyor, ikisi de kurdukça kuruyorlar. Tam marabanın pislik yediği noktaya geldiklerinde ağa dayanamıyor; “Üle Memo! Bir halt ettim, şaka uğruna araba elden gitti, b.k yemenin ederini vereyim, arabayı geri alayım.” Memo’nun genzinde, ağzında, yüreğinde, öfkesinde hâlâ pislik tadı var. “Olur Ağam” diyor, “olur ama bir şartla: sen de aha şu kalan kurumuş b.kları yiyeceksin ki ödeşelim.” Ağanın gözü kararmış, iniyor bir miktar pislik de o yiyor. Çiftliğe yaklaşırlarken, Memo düşünceli, kederli soruyor: “Ağam, araba giderken de senindi dönerken de senin, peki biz bu kadar b.ku neden yedik?”
vezirler huzura çıkmışlar:
- padişahım, hazinede para kalmadı. yeni vergilere ihtiyacımız var
padişah, kavuğunun altından kafasını kaşımış,
- eeee! ne vergisi koyalım?, demiş..
- köprülere adam koyalım, geçenden bir akçe alsınlar! padişah, tamam, demiş. aradan bir süre geçtikten sonra sormuş vezirlerine:
- tepki var mı?
- hiç bir tepki yok!
- iyi o zaman köprünün diğer tarafına adam koyun, çıkandan da bir akçe alsın! aradan bir süre geçmiş, padişah:
- var mı şikayet?
- yok! halkının tepkisizliğine kızan padişah, gürlemiş:
- köprülerin ortasına da adam koyun, gelip geçeni ...! aradan birkaç gün geçmiş, halktan bir tepkinin olmamasına içerleyen padişah, çağırmış vezirlerini,
-halkı dinleyelim hele bir, demiş gitmişler köye, padişah sormuş:
- var mı şikayet? ses yok. padişah tekrar :
-var mı şikayet ? şikayeti olan söylesin! diye gürleyince arkalardan cılız bir ses duyulmuş:
-padişahım, o köprünün ortasındaki adam var ya!..
- eeee!, demiş padişah bir umutla...
- aksamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, bir adam daha koysanız...
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
