-Tatlı rüyalar aşkım..
-MMh sana da
....
-Kapatsana!
-Haayııırr sen kapat
-Olmaz önce sen
-bınaane seen!
-Sen
-Sen
.
.
.
şeklinde bir diyalog yaşayamadan çürüdü gitti gençliğimiz.
Hemen kapatıyorduk çünkü.
-Tatlı rüyalar aşkım..
-MMh sana da
....
-Kapatsana!
-Haayııırr sen kapat
-Olmaz önce sen
-bınaane seen!
-Sen
-Sen
.
.
.
şeklinde bir diyalog yaşayamadan çürüdü gitti gençliğimiz.
Hemen kapatıyorduk çünkü.
Böyle şeyleri görünce kendimi yaşlı hissediyorum.
Ortaokuldayken babamın bosch marka telefonu bana kalmıştı. Hat kapanana kadar kontör almayıp son anda alınırdı. Üç aydı sanırım süresi.
Daha sonra 5110 Nokia. Siemens'in bir modeli derken işler değişmeye başladı. Hiç normal telefon kullanmadım. Herkes nokia kullanırken ben motorola kullanırdım. Hala öyleyim. Çevremde herkes android işletimli yada iphone kullanırken ben Blackberry kullanırdım. Çokda memnundum mükemmel bi telefon. Ama whatsapp desteği çekilince mecburen takoz bi samsung aldım hiçde memnun değilim.
Lise zamanlarımdaydı sanırım 100 kontör 20 lira. Bir sms 2 kontör. Yani ayda kontör alsam 50 sms yazabiliyorum. Ve ucu ucuna yetiyordu. Sevgililerimde oluyordu ama yetiyordu. Msn filanda yok o dönem. Arayıp konuşma işi zaten yok. Bazen yetmezdi. Başka şeylerden kısıp parayı parça kontöre harcardım.
Şimdi tarifemde 5000 dk sınırsız sms 10 gb internet var. Ama hiç tadı kalmadı bu işlerin. Biz tek smse sesli harf kullanmadan destan yazardık. Şimdi whatsappda her kelimeyi yollayan tek satıra cümle sığdırmayan insanlar var.
Telefonun arkaplanına logo almak için kontör harcardır. Ericsonn telefonda kendimiz beste yapardık. Sonra Nokiada çıkardı o özelliği. Küçük kitap alırdık sürekli telefon melodisini popüler şarkılardan ayarlardık. Günde değiştirdiğimiz olurdu onu. Ama arayan yoktu. Yani pekde çalmazdı. Genelde çağrı atılırdı ondada melodinin sonuna kadar dinleyemezdik. Çağrı atan yakalar korkusuyla hemen kapatırdı kesik kalırdı.
Şimdi son görülme saati yüzünden kavga çıkıyor mesela. Çevrimiçi olup malum kişiye yazmazsanda büyük suç. Vay sen kimle konuştun diyip büyüyor mevzular.
Gelişen teknoloji korkutuyor beni. Arkadaşlarla oturup çay içmenin bile tadı kalmadı. Telefona gömülen gidiyor. Geçen arkadaşlarla çay içmeye giderken telefonu evde bıraktım. Onların telefonunada el koydum başka yere aldım. Muhabbet etmeyi özlemişiz.
Bu konuda çok doluyum dahada yazarımda yemek hazırmış mutfağa geçeyim.
Adam ya yazmış valla ya.
Sen beni yazmışın.
Evde yadigar 3310 var hala biliyormusun.
Yarın bir foto atarım buraya.
Hala cıncık gibi.
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:12 ----------
İyisiyle kötüsüyle 6 yıl.
Mayıs gibi evlenmeyi düşünüyorum.
Abimde aynı senin cümleleri kurardı şimdi kafasını taşlara vuruyor.
İlk telefonu kuponla aldığımız hatta eksik kupon olacak diye tüm şehirde gazete bayilerinin altını üstüne getirişimizi hatırlıyorum. Cihaz geldiğinde bir de en afillisinden ÇETBORD vermişlerdi ki arkadaş çevresinde çokta havalı ama kullanması pekte mümkün olmayan bir gavur icadıyla hava atmaya çalışıyorduk Değiştirilebilir kapak dedikleri bir özelliği bile vardı meretin ama cebime koyunca, anteni kemer hizama kadar geliyordu neredeyse.
Sanırım yaşlanmışız Ama iyi ki o dönemleri görmüşüz ve bence şanslıyız.
Ericsson Gh688 bu işin kralıydı sene 97-98 falan. Babamda vardı. Sonra o telefonu ben almıştım babamdam. Pratik Hat diye bişey vardı mavi renk. Telsim.
Her saat başı çaldırmak aklımdasın demekti
Motosikletimin üstü açık..
https://www.youtube.com/channel/UCp4K0dvqaCd6YAr_beEsudA/featured?view_as=subscriber
Yıl 1995
İlk telefonumu satın almıştım.
Ericsson 337
Tam tamına 1,200 amerikan doları saymıştım.
Arabada yan koltuğa koymuştum kutuyu.
Arada bir gözüm kutuya bakıyordu.
Çok sevinmiştim.
Artık benimde bir cep telefonum vardı.
Hemde en pahalısından.
Eve hemen gidip eşime ve çocuklarıma göstermek istiyordum telefonumu.
Kırmızı ışıklarda beklerken, yanı başımda bir at arabası durdu.
Karpuzcuydu.
Adam arabanın üstünde ayakta duruyordu..
Karpuzcunun eli kulağındaydı.
Arabanın üstünde telefonla konuşuyordu.
Elindeki telefon yeni aldığım telefonun aynısıydı.
Birden o şehvetim söndü gitti...
Bana ulaşılamaz gelen o Ericsson 337, hayalini kurduğum telefon gitmişti,
Yerini at arabanın üstünde karpuz siparişi alan adamın telefonu olmuştu.
Aradan 21-22 sene geçmesine rağmen halen unutamam o anıyı.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)