evet dostum bende oha dedim ama bana burası TÜRKİYE işine gelmiyorsa git tv den seyret demezmi görevli arkadaş.kayışı koparacaktım ama neyse sayın başkan bir taş ta bizim kafaya indirmesin diye bişey yapamadık.zaten organizasyon tam bir rezalletti.
Ben değişik ihtimaller üzerinde duruyorum.
İhtimal 1- Süleyman memnun karete öğrenmeye başlamış. pek te antreman yapacak vakti olmadığından motorsiklet,hoparlör bariyer , Allah ne verdiyse o an için ortamda ne varsa ,tekmeleyip karete bilgisini pekiştirmektedir. Hatta gaza gelip arada taş atarak gülle atma talimi bile yapmaktadır.
İhtimal 2 - Süleyman Memnun kendisine Ktm alacaktır ama sağlam olup olmadığınıda merak etmektedir. bizzat kullanıp deneyecek zamanı olmadığını için sağlamlık testini tekmeleyerek yapmaktadır. aryrıca hoparlörlerin ve bariyerlern Tse standartlarına uygunluğunu bile tekmeleyerek anlayabilmektedir.Zira kemal merkitin araç camının dandik olduğunu taş atarak ispatlamıştır.
İhtimal 3- Süleyman Memnun çevre düzenlemesi ve peyzaj konularına merak sardığı için kendince göze kötü gözüken çadırların yerini değiştirerek ,seyircilerin etkinlikten daha memnun olarak ayrılmasını amaç edinmiştir.
İhtimal 4 - Tmf kuralları ayrı süleyman memnun kanunları ayrıdır diye mesaj vermek için tüm bunları yapmıştır, Süleyman kanunlarına uymayanların cezası her zaman ve her yerde sıkı bir tekmedir.
Yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. ilerde daha çok vukuatına şahit oluruz
BİLET SORMAYIP 0,5 METRE KARE MOTOSİKLETTEN 5 TL almasını bilen ve izlemeye yer bile olmayan uyduruk bir pistte bırakın izlmeyi kimin kaçıncı turda ne kadar kaldıgını sadece rampalardan atlayan motrocular gördük. bumudur zihniyet?
+ türkiye motosiklet üzerinde sektörü olan birini TMF ye başkan yapan zihniyete akıl erdiremiyorum.
Federasyon Başkanı mı? Ne federasyonu, ne başkanı; ikisinide tanımıyorum.
Ayrıca kan emici sülük ve benzeri türlerinden de nefret ederim.
Yarış günü kırık camlı arabayı ve üzerindeki kaya parçasını görmüştüm. İçimden "Ulan hangi ayı yapmış bunu ya hemde uluslararası yarışçıların olduğu bir organizasyonda... Yazık" demiştim. Sonradan öğrendim kimin olduğunu... Normaldir arkadaşlar, güzel yurdumuzda ülkeyi yönetenlerin yaptıklarından sonra TMF Başkanı eşkiyalık yapmış çok mu? Cumartesi ve pazar yarışları seyretmen için 10 TL park parası verdim. TMF değnekçiler gibi park parası toplar, başkanı gelip cam kırar. Bizde ülkemizde motosiklet kültürü gelişsin diye ööle bekleriz. Zihniyet belli yaptıklarıda bu zihniyete göre normaldir. Başka birşey beklenmez bunlardan. Allahtan KTM yarış takımına saldırmamış " Ne geziniyonuz ulan burda" diye...
Nasıl yani yaaa, federasyon başkanı mı eşkıya mı bu
Anlatılanlar neticesinde böyle bir adamı bu mevkiye getiren yurdum insanı zihniyetini de ayrıca kınıyorum.
Gerçi seçilmek için sağlam bir kampanya yürüttüğüne de eminim bu şahsın, boşuna oy vermemiştir başa getirenler. Menfaat ve çıkar ilişkileri malum.. Kömür, beyaz eşya vs. dağıtıp iktidara gelinen bir ülkede yaşıyoruz ne de olsa.
Deli Çerkes adlı üyeden alıntı
Aklıma ne geldi dostlar
Garipçeye bir gezi daha düzenlenirse Süleyman Memnunda çağırılsın. İşyeri sahibi kelek atarsa ,"Bu sahildeki masaları benden izinsiz niye buraya koydunuz " diyerek masaları tekmeleyip ,150.000 dolarlık arabanın camına taş atar.
İyi fikir
MotorOn dergisi Mart sayısında Rauf GERZ'in Suleyman Memnun roportajından sonra köşesinde yazdığı yazı.
Alıntı:
İki ay üst üste motosiklet federasyonu yazmak beni sıktığına göre sizi haydi haydi baymıştır. Ama ülkemizdeki motosikletle ilgili sorunlarda düştüğümüz bu denizde başka kime sarılacağız ki?
Motosiklet federasyonunun yeni Başkanı Süleyman Memnun’la yaptığımız röportaj sırasında tanıştığım Süleyman Memnun’un konulara olan bakış açısını özetleyeceğim.
Açıklamalardan pek Memnun olduğumu söyleyemem.
Kısaca; Süleyman Memnun başında olduğu müddetçe federasyonun motosikletler ve motosikletçilerin genel problemleriyle ilgili bir mücadele yapması konusunu unutabilirsiniz.
Yine kısaca hakkını vermek isterim ki Süleyman Memnun işin başında olduğu müddetçe ülkemizde motokrosun son derece yaygınlaşabileceğine de emin olabilirsiniz. Bunun motosiklet ve motosikletçilere ne kadar faydası olacağı konusu ise buraya sığamayacak kadar yoruma açık.
Aramızdaki röportaj diyalogu benim açımdan biraz körler ve sağırların birbirini ağırladığı muhabbete dönüştü. Ben ona “İşin kültür yönüyle ilgili ne yapacaksınız” diye sordum; o bana “Turing, senin için ne yapıyor ki” diye cevap verdi.
“Kimin ne yapmadığıyla değil, sizin ne yapacağınızla ilgiliyim” dediğimde de bu misyonu markaların üzerine attı.
İşin kültür yönü, motosikletler ve motosikletçinin sorunlarına yönelik bir planı olmadığını “Federasyonun statüsünde böyle bir şey yok derlerse ne cevap vereceğiz. Esas işlerimi aksatmamak için bu iş zor” diye gayet net biçimde açıkladı. Arkasından da “Kim ne yapmak isterse biz yanındayız” diyerek bir mavi boncuk vermeyi ihmal etmedi.
Bu mavi boncuk sizi bilmem ama bendeki nazarı kesmez.
“Yarışlar sayesinde mi motosiklet sevilir, motosiklet sevildiği için mi yarışlar olur” denklemi aramızda bir “Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan” paradoksuna döndü.
Ona katılmadığımı başından beri söylüyorum, halen de öyle. Ama eklemek isterim ki “Yanlış yapıyor” diyemem; iddiam “Eksik yaptığı” yönündedir.
Bu arada birçok kişinin çizdiği “Süleyman Memnun sanayide motosiklet satan, tamir eden eski bir yarışçıdır” tarifinde onu sınırlandıran cümleye katılmadığımı söyleyeyim. Memnun, bu tanıma oturmuyor. Bence nasıl adım atması gerektiğini, hayatta nasıl zorluklarla karşılaşacağını bilen, zeki ve kendi stratejisini nasıl uygulayacağını planlamış birisi gibi hareket ediyor. Bende ne yaptığını bilmeyen birisi izlenimi uyandırmadı açıkçası.
Ama zamanında yaptığı motokros ve buna bağlı oluşan motokros sevdası onu tamamen bu kelimeye çakılı bırakmış. Hiçbir zaman sosyal binici (bu tanım da sosyal içici gibi oldu ya neyse) olmadığı için işin hobi bölümünden, motosikletin trafikteki sorunlarından tamamen kopuk gözüküyor.
Varsa yoksa spor.
Eh ama buna da iyi konsantre olduğunu söylemeliyim.
Bu görüşme sonucunda onu mahalle veterineri kendimi ise sokak köpeği gibi hissettim. Ben can derdindeyim o ise parlak tüylü kuçu nasıl yetişir onun peşinde.
Motoron - Rauf GERZ
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
