Motosiklet Sağlığa ve Topluma Zararlı mı !?
-
Motosiklet sektöründeki temel sorun, toplumsal algı sorunu! Toplumun büyük
bir kesimi motosiklet kullanıcılarından söz ederken “caddede sürten
zibidilerden, sürat meraklılarından, trafiği altüst eden kural tanımaz
serserilerden” dem vuruyor.
Gazete sütunlarında ve haber bültenlerinde ölümlü motosiklet kazaları,
motosikletli kapkaç olayları ile kasklı sapık haberleri, gündemi belirleyen
ekonomik ve siyasi haberlerle eşit muamele görüyor.
Oysa motosiklet kullanıcıları genel kanının aksine doğaya ve insana saygılı
insanlardan oluşuyor, onlar yaşamın ne kadar değerli olduğunu motosikletlerinin
üzerindeyken buram buram hissediyor. Elbette genel kanıyı destekleyecek,
onlara malzeme çıkaracak istenmeyen davranışları sergileyen motosiklet
kullanıcıları aramızda yok değil.
Ve ne yazık ki bu azınlık, sayısal olarak küçük olmalarına rağmen çıkardıkları
yaygara nedeniyle toplumsal algıya hükmediyor. Trafikte kenardan kenardan
efendice yol alan onlarca motosiklet, dikkat çekmezken şerit ihlali yapıp
otomobil sürücülerinin yüreklerini hoplatan “apaçiler”, tüm motosiklet
kullanıcılarının sterotipi olup önyargıları belirliyor.
Bu kahredici algı o kadar güçlü ki, motosiklet sektörünün bizzat kendi
temsilcileri bile bundan dert yakınıyor. Motosiklet satışlarının düşük olmasındaki
en büyük neden olarak anne babaların motosiklete karşı olmasını gösteriyorlar.
Yüksek vergilendirme bile nedenler arasında ikinci planda kalıyor. Sorunumuz
sadece vergi sorunu olsaydı, çözümü hükümette arar, yapabildiğimiz oranda
baskı oluştururduk.
Oysa sorun çok daha büyük! Başbakan dahil hükümet üyelerinin tamamının,
motosiklet ve kullanıcıları konusunda negatif düşünceye sahip olduğunu
düşünmemek elde değil.
Yoksa neden motosikleti de, alkol ve tütün gibi yüksek vergilerle kontrol
altında tutmaya çalışsınlar?
Eğer motosiklet alkol ve tütün gibi sağlığa ve topluma zararlı algılanıyorsa,
istenilen sektörel büyüklüğe ulaşmak için negatif algıları değiştirmenin bir
yolunu bulmak gerekiyor. Çünkü mevcut algı, doğru bir algı değil! Öyle olsaydı,
dünyada motosiklet endüstrisi çoktan topu dikerdi. İngiltere’ye bir bakalım.
Yapılan anket ve araştırmalardan anlaşılıyor ki, son bir yıl içinde motosiklet
sektörü 500 milyon sterlin değerinde olağanüstü bir güce erişmiş. Bu rakam
sadece motosiklet ve aksesuarlarının satışından elde edilmiyor.
Motosiklet hayatın içine dahil oldukça sektörü büyütüyor. Motosiklet ulaşım
aracı olarak kabul görürken, İngiltere’nin birçok yerine yayılmış motosiklet
yarışlarıyla sektör canlı tutuluyor. MotoGP, Superbike, motokros, enduro,
speedway, grasstrack, supercross ya da supermoto, aklınıza hangi yarış
gelirse gelsin İngiltere’de mutlaka bir karşılığı var.
Tüm ülkeye yayılan bu dev organizasyon turizme de canlılık katıyor. Yarış
aktiviteleri adı altında düzenlenen turistik turlar İngiltere’de sektörün önemli
gelir kalemleri arasında yer alıyor. Hükümet de bu gelirlerden kendine düşen
payı vergi olarak fazlasıyla alıyor.
Türkiye’de ise motosikletten elde edilen vergiler, ciddiye alınmayacak kalemler
içinde yer alıyor. Motosiklet toplumsal yaşamın içinde değil dışında duruyor.
Motosiklet kullanmak anormal algılanıyor, adeta delilikle eş tutuluyor.
Türkiye’de yarışmak ise Don Kişot olmayı gerektiriyor. Alt yapıdan
organizasyona kadar nereye elinizi atsanız dökülüyor.
Sorun öylesine büyük ki, motosiklet sektörünün temsilcileri, kendileri için
yaşamsal öneme sahip TMF seçimlerine değil bulaşmak, ilgilenmek bile
istemiyor.
Oysa bir yerden başlamanın zamanı çoktan geldi. Sektörün büyümesi önünde
baraj oluşturan toplumsal algıyı değiştirmek bizzat sektörün elinde!
Bu konuda neler yapılabileceğini ise uzun uzun konuşmak, tartışmak gerekir.
Bakınız: kendi sorunlarını çözmek için paneller, konferanslar düzenleyen
sektörlere.
Motorunuzun ve yaşam sevincinizin hep “on” olması dileğiyle...
Cem Batırbaygil/Motoron
Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..Ne elbiseler gördüm içinde insan yok..
Reklamlar
-
Motosiklet Sağlığa ve Topluma Zararlı mı !?
Güzel soru. Cevabına gelince; evet burda zararlı olan birşey var ama bu motosiklet degil. Zararlı olan, motosikletin topluma zarar verdigini düşünen zihniyet.Bu zihniyet yüzünden bizler toplumda uzaylı gibi algılanıyoruz , bu zihniyet yüzünden bizi sürücü motosikletlerimizide araç yerine koymuyorlar ve yine bu zihniyet yüzünden birçok arkadaşımızı kaybediyoruz.Zaten yıllardır motosiklete şeytan işi diyen zihniyetin hüküm sürdügü bir toplumdanda farklı bir sonuç çıkmazdı.
Yazıda da dedigi toplum içimizde işi kuralına göre yapan binlerce sürücüyü görmek yerine yine içimizden çıkan 3-5 çürük elmayi afişe edip ana haber bültenlerinde işliyorlar. Yıllardır birdefada bak adam ne güzel motosiklet kullanıyo diye haber yaptıklarını görmek nasip olmadı. Bulurlar bir tane teker yapan ss sürücüsünü ve haberde 5 dk boyunca bozuk cd gibi sürekli aynı şeyleri söyleyip dururlar. Olaya aynı mantıkla baktıgımız zaman taksi sürücüleri veya dolmuş sürücülerinin içinde daha fazla çürük elma var onları ne yapacagız peki?
-
motosiklet kullanıcılarının gökten zembille inmiş melekler olarak tasvir edilişi hep komik geliyor bana,
motosiklet kullanıcısı kimdir nedir ?
öncelikle bu sorunun cevabını netleştirmek lazım.
aradım bulamadım bulan var ise yazsın memlekette en çok satılan motosiklet türü hangisidir ?
müneccim olmanın karı var mı ?
şüphesiz scooter ve 150 cc altı vitesli motosikletler.
peki bu scooter sınıfı kimlerin gözdesi,
ya 150cc altı vitesliler,
bırakalım artık kendimizi kandırmayı,
yazıyı yazan kişinin çevresi bu şekilde (?) diye genelleme yapabilir mi ?
motosiklet toplumsal kültürün uzantısıdır. bizde de öyle bir kültür yok.
motosiklet asiliğin simgesidir,
biz de asiliğin ne çeşit yaftalar ile tu kaka olduğunu bugün dahi görüyoruz.
nazarımda laf ola beri gele diye yazılmış bir yazı.
motosiklet kullanıcılarının herhangi bir sorununa çözüm önerisi getirmiyor, sorunu tam olarak teşhis edemiyor.
vergi açıklamasına değinmiyorum bile.
neyse yazının varlığı yokluğundan iyidir,
lakin yetersiz .
can't be worried about that shit. life goes on man.
-
zevkli
bence motosiklet son derece zevkli,çevreci ve keyifli bi araç. ayrıca ba aleti kuralına göre ve düzgün kullandıktan sonra hiç bir tehlikede yok. motosikletlerin önünü açalım. ispanyanın, italyanın çok çok gerisindeyiz bu ülkeleri örnek alalım.
-
Toplumda motosiklete karşı herhangi bir önyargı olduğunu düşünmüyorum,gerçek şuki trafikte görülmüyoruz diye bir şey de yok,denizdeki büyük balığın küçük olanı yediği gibi,karşı algılama şu şekilde,bu araç benden küçük o yol versin,bu yüzdendirki trafikte en fütursuz kamyon şoförleridir,sıkıysa yol verme.adamlar frene bile dokunmuyor,kornaya dokunuyor.
yani özet olarak trafikte kanun orman kanunu,cüsseli olan haklıdır.
ölümlü kazada suçlu olarak cinayetle yargılanan biliyormusunuz? ben duymadım.
AMAN DİKKAT!!!
Vergiye gelince motosiklet kullanımında menfi bir etken olduğunu düşünmüyorum,2005e kadar motosiklette vergi yoktu.hiç kimse bunun vergisi yok 3-5 tane alayım demedi.
Motosiklet kullanıcısının %99 ihtiyaçtan motor alıyor zevk için binerim diye değil.
o yüzden küçük cc tercih sebebi yakıtı masrafı az olması birinci tercih.
+ kaliteli büyük motorlar çok pahalı.20.000 den 70.000 tl arası.
mesela 3 kuruş kar hesabı yapan benim gibi sezsiz çoğunluk,30-40 bin lirayla motor yerine, alırım bir trasporter ailecek gezerim çok daha haz alırım.
Ha param çoksa egomu tatmin için,bitanede BMV Enduro ,lardan alırım dağ bayır yurdumu gezer kafama göre takılırım,yapabilenlere ne mutlu gıpta ediyorum (hayali bile güzel)
imkanı olan arkadaşlara kazasız belasız sürüşler dilerim,saygilar
İSTİSNAYIM KAİDEYİ FENA BOZARIM
-
Türkiye'deki motosiklet kullanıcıları birkaç sınıfa ayrılıyor:
1-Motoru sadece araç olarak kullananlar. Bu grup 2004'te Çin malı motorların piyasaya girişinden sonra hızla büyüdü. Bu kişilerin fazla ortak noktaları yok.
2-Apaçiler. Motosikleti hava atma aracı olarak görenlerden oluşuyor. Her yanı çıkartmalarla kaplı motorları ve tehlikeli sürüşleriyle tanınması kolay bir grup. Bu grup genel olarak balta sapı olarak istihdama katılmaya çalışan ancak başaramayan gençlerden oluşmakta.
3-Gazcılar. Bu grup "en hızlı motor benimki", "geçen otobanda 300 yaptım", "Boğaz Köprüsü'nde bi teker çektim millet şaşırdı" tarzı cümlelerle tespit edilebilir. Genel olarak 600 veya 1000cc süperspor motosikletler kullanırlar, kaskı sadece aksesuar olarak taşırlar. Ömürleri en kısa olan gruptur. Sahibinden.com'da "2009 model 2000 kilometrede 1000RR" gibi ilanlar vasıtasıyla ulaşılabilirler.
4-Motorcular. Bu grup motosikletine aşık kişilerden oluşur. Kullandıkları motorlar 50cc mobiletten Goldwing'e kadar değişkenlik gösterir. Kişilerin altlarındaki motora değil, motosiklet hakkındaki bilgilerine saygı gösterirler. Yolda kalmış bir motor gördüğünde yanına gidip yardımcı olan esas grup budur.
5-Zengin motorcular. Bu grup 35-60 yaş arasında hali vakti yerinde kişilerden oluşur. Genellikle BMW R1200GS, Honda Goldwing, Harley Davidson modelleri gibi motorlara sahiptirler. "Motorcular" grubunun alt grubu gibidirler, ancak genellikle kendi aralarında gruplaşırlar. Motorlarını severler, ama motorun sadece hobi olduğunu unutmazlar. Eğitim seviyeleri ve teknik bilgileri yüksektir.
Tüm bu gruplar sadece anlıktır, motoru sadece araç olarak kullanan birisi gerçek motorcu olabilir. Bir apaçinin gazcı olması eline geçecek 10.000 lira paraya bakar. Bir scooter ile kalabalık grup gezilerine katılan bir motorcu motorunu büyüttüğünde kendi makinasına yakın motorların olduğu bir gruba geçebilir.
Daha genişletilebilir.
-
Motosiklet kullanımı bakış açısıyla da ilgilidir.
Yukarıda bahsedilen apaçi tanımı içine; ana yollarda zikzak çizenler
kastedildiği gibi, motor kullanırken sigara içenler ve kasklarını hiç
takmayanlar veya kafasında olması gereken kaskı kollarına takanların
kasdedildiğini hepimiz bilmekteyiz..
Motosiklet kullanımını asilikle bağdaştırmak ise son derece yanlıştır.
Keyif ve zevk alma , ekmeğini motordan çıkarma okey, ama asilik asla..
Akıllı motorcu hem kendisini, hem artçısını, hem'de çevresini düşünür..
Fakat motosiklet kullananları, çevresi pekde akıllı olarak değerlendirmez.
Elint'in değindiği üzere, farklı meslek grubunda yer alıp, trafik canavarı
olan fazlasıyla kişi aramızda dolaşmakta, bu kişilerle aynı havayı teneffüs
etmekte ve aynı karayolunu paylaşmak zorunda kalmaktayız..
Ne zaman insani değerler öne çıkarsa, işte o zaman;motosiklet ve onu
kullanan kişiye bakış açısı, olumlu yönde gelişme gösterecektir.
Ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok..Ne elbiseler gördüm içinde insan yok..
-
Neden motosikletçilerin tek düze olmasını istiyoruz ki
Dört teker kullananlarında kimi düzgün,kimi acemice, kimi hızlı,kimide serserice araç kullanmıyormu?
Motosiklette bir vasıta olduğuna göre onuda her türlü kullanan çıkacaktır elbette.
Eğer toplumda saygı görmek istiyorsak,efendice kullanmayı öğreneceğiz,kılık kıyafetimiz şık olacak ve önemlisi motosikletle mola verdiğimiz zamanlar çok kibar ve nazik olmaya çalışacağız.Zira diğer kişiler tarafından hakkımızdaki not,inanın mola yerlerinde verilir.Bizlerinde insan olduğunu orada fark ederler.
Motorcu için varmak değil,yolda olmak önemlidir
Bizim buraların en meşhur motoru PANCAR dır
Ne Motorcular Gördüm Üstünde Elbise Yok,Ne Elbiseler Gördüm İçinde Motorcu Yok.
-
-
Asıl sorun şudur ki,
Dışarıdan bakan gözler ki motosiklete hiç binmemiş motosiklet ile alakası sadece trafikte aynı yolu paylaşmış olmaktan öteye geçmemiş çok geniş bir kitledir. Bizlerin kendi aramızda yaptığı ve yukarıda yapılmış kabaca dört ayrı sınıfsal değerlendirmeden haberleri yoktur.
Bu önemli kitle üzerinde motoru bulunan her iki tekerlekli aracı ve onu kullanan kişileri aynı kabul eder ve birinin yaptığını tümüne mal ederler.
Özellikle medyada sık sık karşılaştığımız " Yarışan motosikletler kaza yaptı" haberleri aslında kaza mahaline hiç gitmemiş motosikletten bi-haber muhabirlerin ,çekilen fotoğraflar veya videolar üzerine kendi standart motorcu kalıplarını yapıştırmaları ile ortaya çıkmaktadır.
Kazaların oluş şekli veya kimin kusurlu olduğunun bir önemi yoktur. Onlar için ortada kaza yapmış bir motor varsa mutlaka yarış ve aşırı sürat vardır.
Toplumun bu şekilde motorcuya yaklaşmasının sebebi maalesef apaçiler ve gazcılar adı altında tanımlanan iki gurubun davranışlarıdır. Bu iki gurubun asıl amacı olan dikkati çekmek , varlığını altındaki makina ile özdeşleştirip kendini ispat çabası maalesef insanların kafasındaki motorcu imajını oluşturmaktadır.
Diğer motor severler ve sürücüler dikkat çekici şekilde aksesuarlar kullanmadıkları , yüksek ses ile dikkat çekmedikleri , akrobatik hareketler ile trafik düzenini altüst etmedikleri için toplum hafızasında kalıcı bir iz bırakmaz ve maalesef çoğu sürücü tarafından farkedilmezler bile.
Bence asıl sorun budur.
MT ve benzeri forumların başlıca sosyal sorumluluğu çığ gibi büyüyen motosiklet camiasına yeni katılacak kardeşlerimize hangi seçeneğin doğru olduğunu açıkça göstermektir.
Sabırlı olalım ve kardeşlerimizi doğruya güzele , güzellik ve kendi doğrularımızla yöneltmeye çalışalım. Dışlama yada zorlama ile varılabilecek olumlu bir sonuç olduğuna inanmamaktayım.
Saygılarımla
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
mavipatika adlı üyeden alıntı
bence motosiklet son derece zevkli,çevreci ve keyifli bi araç. ayrıca ba aleti kuralına göre ve düzgün kullandıktan sonra hiç bir tehlikede yok. motosikletlerin önünü açalım. ispanyanın, italyanın çok çok gerisindeyiz bu ülkeleri örnek alalım.
abıcım "tehlıke yok" bolumu baska ulkelerde tamam ama turkıyede oyle bırsey yok.. Hergun mıncırlarla dans edıp mınıbusculer kamyonlar vs. ler tarafından sıkıstırılmaya trafıkte ıkı araba arasında sıkısmamaya sınyal vermeden serıf degıstıren ınsan(!) lardan kacmaya calısıyorsan ya delirmissindir yada delirmeye baslamıssındır...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 14:14 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 14:07 ----------
motorcu farklı trafik canavarı farklı seyler abılerım herseyden once 160la temden gıdıp en sag serıtten en sol serıde gecerken kaza yapana kusura bakmayın ama ben motorcu dıyemıyorum trafık canavarı dıyorum... ne kask takmıyorlar dıye yakınıyoruz adamın motorunda ayna bıle yok 70 le gıderken arkaya bakarken dengesını kaybedıp sans eserı toparlıyor bumu motorcu plakanın olmamasını gectım zaten... tv lerde seyredıyoruz adam 150 ıle kaza yapmıs barıyerlerde kalmıs sonra motorsıklet tehlıkelı yaahu adam akıllı kullansan su makıneyı "motorsıklet teklıkelı" mantelıtesı bıter! BENCE EN ÖNEMLİSİ VATANDASLARIMIZA MOTORUN DUZGUN KULLANILDIGINDA TEHLIKELI OLMADIGINI GOSTERMELIYIZ....
---------- Mesaj ekleme zamanı: 14:17 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 14:14 ----------
Khutuck adlı üyeden alıntı
Türkiye'deki motosiklet kullanıcıları birkaç sınıfa ayrılıyor:
1-Motoru sadece araç olarak kullananlar. Bu grup 2004'te Çin malı motorların piyasaya girişinden sonra hızla büyüdü. Bu kişilerin fazla ortak noktaları yok.
2-Apaçiler. Motosikleti hava atma aracı olarak görenlerden oluşuyor. Her yanı çıkartmalarla kaplı motorları ve tehlikeli sürüşleriyle tanınması kolay bir grup. Bu grup genel olarak balta sapı olarak istihdama katılmaya çalışan ancak başaramayan gençlerden oluşmakta.
3-Gazcılar. Bu grup "en hızlı motor benimki", "geçen otobanda 300 yaptım", "Boğaz Köprüsü'nde bi teker çektim millet şaşırdı" tarzı cümlelerle tespit edilebilir. Genel olarak 600 veya 1000cc süperspor motosikletler kullanırlar, kaskı sadece aksesuar olarak taşırlar. Ömürleri en kısa olan gruptur. Sahibinden.com'da "2009 model 2000 kilometrede 1000RR" gibi ilanlar vasıtasıyla ulaşılabilirler.
4-Motorcular. Bu grup motosikletine aşık kişilerden oluşur. Kullandıkları motorlar 50cc mobiletten Goldwing'e kadar değişkenlik gösterir. Kişilerin altlarındaki motora değil, motosiklet hakkındaki bilgilerine saygı gösterirler. Yolda kalmış bir motor gördüğünde yanına gidip yardımcı olan esas grup budur.
5-Zengin motorcular. Bu grup 35-60 yaş arasında hali vakti yerinde kişilerden oluşur. Genellikle BMW R1200GS, Honda Goldwing, Harley Davidson modelleri gibi motorlara sahiptirler. "Motorcular" grubunun alt grubu gibidirler, ancak genellikle kendi aralarında gruplaşırlar. Motorlarını severler, ama motorun sadece hobi olduğunu unutmazlar. Eğitim seviyeleri ve teknik bilgileri yüksektir.
Tüm bu gruplar sadece anlıktır, motoru sadece araç olarak kullanan birisi gerçek motorcu olabilir. Bir apaçinin gazcı olması eline geçecek 10.000 lira paraya bakar. Bir scooter ile kalabalık grup gezilerine katılan bir motorcu motorunu büyüttüğünde kendi makinasına yakın motorların olduğu bir gruba geçebilir.
Daha genişletilebilir.
Özet olarak hepsı motorcudur abıcım ne olursa olsun kategorıze etmek yanlıstır önemlı olan herkesın egıtımlı motorcular olmasını bır sekılde saglamak o 300km yapmaması gerektıgını anlatmak elındekı kaskın kafasını korumadıgını anlatmak gerek gerçi hepsi biliyor fakat BANA BİRŞEY OLMAZ USTA! zihniyetini bitirmeliyiz
for heavy metal we would dıe
-
-
boş yazı ve boş laflar,
yok motorcu kaça ayrılır, motor kaça ayrılır..
kültürün, toplumun, hayatın içinde ne varsa ayna gibi yansıması motor camiasının motorcunun içinde de vardır...
işin aslı motorun topluma değilse de sağlığa kesinlikle zararlı olduğudur. Yazın bile boyunluk kullanmama karşın boyun fıtığı oldum..
bel /boyun fıtığı
romatizma
bilekte karpal tünel
diz ve omuzlarda kireçlenme
sinüzit
-
The Dude adlı üyeden alıntı
motosiklet kullanıcılarının gökten zembille inmiş melekler olarak tasvir edilişi hep komik geliyor bana,
motosiklet kullanıcısı kimdir nedir ?
öncelikle bu sorunun cevabını netleştirmek lazım.
aradım bulamadım bulan var ise yazsın memlekette en çok satılan motosiklet türü hangisidir ?
müneccim olmanın karı var mı ?
şüphesiz scooter ve 150 cc altı vitesli motosikletler.
peki bu scooter sınıfı kimlerin gözdesi,
ya 150cc altı vitesliler,
bırakalım artık kendimizi kandırmayı,
yazıyı yazan kişinin çevresi bu şekilde (?) diye genelleme yapabilir mi ?
motosiklet toplumsal kültürün uzantısıdır. bizde de öyle bir kültür yok.
motosiklet asiliğin simgesidir,
biz de asiliğin ne çeşit yaftalar ile tu kaka olduğunu bugün dahi görüyoruz.
nazarımda laf ola beri gele diye yazılmış bir yazı.
motosiklet kullanıcılarının herhangi bir sorununa çözüm önerisi getirmiyor, sorunu tam olarak teşhis edemiyor.
vergi açıklamasına değinmiyorum bile.
neyse yazının varlığı yokluğundan iyidir,
lakin yetersiz .
Son satır hariç.Yetersiz bile değil bence, tespitler yanlış diye düşünüyorum.
Zannediliyor ki tüm motor sürücüleri akşam eve gelip bu forumları okuyor. Yok öyle bir şey.
Adet bazında büyük çoğunluk apaçi işte. İster kabul edin ister etmeyin. Ayrıca burada yazan, her türlü kural ve tedbirden haberli olan, zaman içinde her türlü koruma kıyafetini de edinmiş ve öğrenmiş arkadaşlar ilk motorlu günlerinde nasıldılar acaba, birde onu anlatsınlar.
Motorculuk büyük oranda serserilik çünkü Türkiye'de yaşıyoruz. Bunu ayrıca konuşabiliriz. Sadece motosiklet değil, aykırı her türlü şeyi yapan serseridir bu ülkede. Kaya tırmanışçısı, dağcısı, kayakçısı, paintball'cısı, bmx akrobatı, hatta madalya alana kadar pek bilinmeyen spor branşları da dahil. Ne zamanki bir madalya alıp tv'ye çıkarsın, çok kıymetli bir devlet büyüğü de ekranlar karşısında sana aferin der, elini sıkar, işte o zaman kısıtlı bir çevrede kabul görürsün. Yahu ressamını döven, yazarını içeri tıkan, sanat galerisi açanın dükkanını ateşe veren bir toplum içinde yaşıyoruz, siz halan neden bahsediyorsunuz bende bunu anlayamıyorum? Şu toplumu, bu ülkeyi daha halen tanıyamadınız mı? Motorcu serseridir arkadaşım, bitti. Zoruna gidiyorsa bırak motora binmeyi.
Güvenliğine önem veren motor kullanmaz. "Kurallarına göre kullanılırsa tehlikeli değil" denmiş. Yanlış. Motosiklet tehlikeli bir araç. Kurallara uymak kimseye kazadan kurtulma garantisi vermediği gibi ülkemizde kurallara uymak bizzat kazaya davetiye çıkartabilir. Ayrıca motosiklet kazasında araba kazasına göre ölüm oranı 20 kat fazla diye bir istatistik bilgisi var. Bunu n'apıcaz? Yok mu farzedelim?
Çocuğum olsa motosiklet kullanmasını istemezdim. Kardeşim başlamasın diye 40 takla attım. Kimseyi kandırmaya çalışmayalım.
---------- Mesaj ekleme zamanı: 20:06 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 20:00 ----------
omercem adlı üyeden alıntı
boş yazı ve boş laflar,
yok motorcu kaça ayrılır, motor kaça ayrılır..
kültürün, toplumun, hayatın içinde ne varsa ayna gibi yansıması motor camiasının motorcunun içinde de vardır...
işin aslı motorun topluma değilse de sağlığa kesinlikle zararlı olduğudur. Yazın bile boyunluk kullanmama karşın boyun fıtığı oldum..
bel /boyun fıtığı
romatizma
bilekte karpal tünel
diz ve omuzlarda kireçlenme
sinüzit
Ben yazarken bu yazı gelmiş. Çok doğru. Bir de işin bu yönü var. Sağlığa da zararlı. Kimse "kötü hava yoktur, kötü ekipman vardır" geyiği de yapmasın. 10 yıl, 20 yıl binsin ondan sonra konuşsun. Bugün bu forumda yazan pek çok kişi 30 yıl sonra kütük gibi sağır olacak. Romatizma vs. de cabası.
-
jawa adlı üyeden alıntı
:Bugün bu forumda yazan pek çok kişi 30 yıl sonra kütük gibi sağır olacak.
Ha? Ne? Duyamadım?
-
motosikletle ilgili medyada ve toplumun genelinde yerleşmiş bulunan önyargı göründüğü kadarıyla doğruyla yanlışı birbirinden ayırmaktan aciz.
kazalara atfen yapılan sözde mantıklı ama özünde yanlış analizler, sebep-sonuç ilişkileri kurmakta yaşanan zorluklar, insanların önyargısını daha da güçlendirmekte.
her yaz insanların 20-30 kişi traktöre atlayıp düğüne giderken can verdiği bir ülkedeyiz. neden traktörlerin topluma zararlı mı olduğunu tartışmıyoruz? neden traktörler günah keçisi değil?
memlekette vasıtalarla yayaların dahil olduğu kazalarda hep denir ki, örneğin "hızını kesemeyen kamyon yayayı ezdi". bildiğimiz gibi yayalık da bir seyahat şekli. her gün yayalar ölüyor, neden "yayalık tehlikeli" demiyoruz?
olayı izah etmekte zorlanıyorum. iş motosiklete gelince hemen potansiyel suçlu psikolojisi uygulanıyor. bir kaza oluyor, algı şöyle : motora biniyormuş zaten kendi kaşınmış.
malesef toplum olarak bazı şeyleri doğru okuyamıyoruz. can kaybına sebep olan şeyler aracın tipi değil, insan hatası. teoride uçaklar da çok tehlikeli, ama alınan önlemler ve uyulan kurallar havayollarını yolcu taşımacılığında dünyanın en güvenli sektörü yapmış. kimbilir belki bizim gibi motorcular da aynı başarıyı bir gün motosiklet ulaşımı konusunda gösteririz..
-
motosiklet kulananlar efendi olmak zorunda mı?
böyle bir mecburiyet mi var?
-
neredeyse 100 yıldan fazladır bu toplumda kendisinden farklı zümrelere hor bakan ve onları kategorize eden kişiler var. bunun yansımalarını da apaçi kavramında görüyorum. kendi uydurdukları ve elit saydıkları pencerelerden topluma bakan ve kendisinden aşağıda gördüğü her sınıfı yaftalayan bu anlayış aslında "apaçilik" denen şeyden daha önemli. şimdi ben de bir kategorize edeyim şu sınıfı:
a) ortalama maaşla çalıştıkları işyerlerinde ekonomik sistemin kendilerinden kopardıklarını ve iktisadi köleliklerini farketmeyip 2-3 bin liraya bir motor alarak hevesini almaya çalışan gençlere hor bakanlar
b) kullandıkları istüpünün parasını bile almaktan utanmayıp yaptıkları birkaç basit işi afilli kavramlarla süsleyip, o işleri tuvalette bile yapabilecek esnafı hor görenler
c) bu kişilerle alakaları olmayıp farkında olmadan onların jargonunu kullanan arkadaşlar. tıpkı burada olduğu gibi
20 yıldır motosiklete biniyorum. benzin masrafından kaçabilmek için cbr 600rr'ımı satıp hyosunga geçtim. motosiklete binmek her geçen gün daha lüksleştiriliyor. bunu yapan da sanıldığı gibi yüksek vergiler ve devletler değil, bu aletin üretimini elinde tutup yedek parçasından fiyatına kadar herşeyi beyaz türklere göre belirleyen, üstüne bir de "doğa-çevre-insan" tandanslı yorumlar yapan şirketler. apaçiler kimdir nedir tam bilemiyorum, ama sanırım bu kelimeyle herşeyden mahrum oldukları için hevesleri fazla olan ve abartıya kaçan yoksul gençler kastediliyor. bu kavramın her olumsuzlukta kullanılması da toplumun alt sınıflarına nasıl bakıldığını ortaya koyuyor.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)