rezillik diz boyu, bu ne biçim iddialarla içeri tıkma yarışı, yukarıda ALLAH var, el insaf ...
emekli generallerden birinin yazlığının adresinde 16/9 geçiyormuş, adamı 169 tane yazlığı var diye silivriye tıkacaklarmış, bir diğerine 224 tane evin var demişler, o da askeri lojmanların sayısı çıkmış, yok mu bunlara dur diyecek birileri, bu ne biçim iddialar ... yuh olsun ... rezil ettiler askeri ...
Olayı anlamamışsınız. O verilere ulaşılmış fakat yargılama ile ve süreci ile ilişkilendirilmiyor. Kanunende yapılamıyor sanırım . Peşin peşin gereksiz panik yapışsınız.
Fakaaaatt bence de normal değil. Ve gelin ve damatlarda hep para ne tesadüfse. İleriyi iyi görmüş olabilirler de.minareyi çalan kılıfını hazırlamışta olabilir.
Birde işişne gelen koca 169 u 16/9 işine gelmeyen 16/9 u 169 görebilliyor asıl sorunda bu aslında bence.
Sen ve ben dahil kimse tarafsız değil. Herkes kendi doğrusunu gören gözlüke dolaşıyor. İşin bku hakimine savcısına kadar böyle.
Tapuda kaydı var kuydu var...
Eğer ki varsa bir alengirik olay zaten düşerler peşine..
Adamlar darbe sırasında naapmışlar anlamadım...
Apartmanlara damı çökmüşler?...
İşhanlarına mı el koymuşlar?...
Merak içinde beklemedeyim...
Konuyla alakalı gibi görünmemesine rağmen derin alakalı bir örnek vereyim.
Antalya tapusunda bir eleman işlem yaparken tapu müdürünün hafızası sayesinde yakalanmış.
Tezgah şöyle: Nüfus idaresinin serverları hacklanmış vaziyette, Elemanlar yeni ölen birisinin nufus kayıtlarına sanki ölenin oğlu, kardeşi vs vs gibi kendi elemanlarını ekliyorlar.Ölenin yakınları cenaze ve ys ile ilgilenirken bu eleman mahkemeye gidip veraset ilamı istiyor. Hakim talep edenin hak sahibi olup olmadığı için UYAP ( ulusal yargı ağından ) nufus kayıtlarını görüyor ve eleman hak sahibi gözüktüğü için veraset ilamını veriyor. Eleman bu mahkeme kararıyla mirascılara kalan parasaysa bankaya , motorlu tasıt ise trafik şubeye , gayrimenkul ise tapuya herkezden önce gidip parayı alıyor , aracı veya tapuyu kendi üzerine geçirip anında satıyor. Gerçek mirasçılar ise olaya uyanana kadar , çoktan iş işten geçmiş oluyor.
Konuyla alakası ise şu : Resmi kurumlar ve arşivler ne kadar elektronikleşirse , kayıtlar üzerinde oynama yapmak o kadar kolaylaşır.Eğer uygun bağlantılarınız varsa , canınız kimi istiyorsa o kişinin her türlü bilgileri değiştirilebilir ve bu kayıt RESMİ kayıt olduğu için geçerlidir...Hele hele sırf bu iş için o konuma birileri tarafından getirilenler varsa , resmi kayıtlar gerçeği değil o işten menfaati olanların istediklerini gösterir. Banka , tapu , nüfus vs vs aklınıza gelen her şey değiştirilebilinir.
80 darbesi sanıklarından mı bahsediyorsunuz?
mal varlıklarını boşverin, ihanet-i vataniyeden yargılansınlar
bunlar ağızlara bir parmak bal çalma mevzuu
bir süre hüküm giyer evren, o da yaşlılık hastalık vs derken havaya gider
100 defa idam edilseler memlekete verdikleri zararın bedeli olamaz
işi adamakıllı araştırıp derine indiğinizde yargılananların da yargılayanların da aynı amaç doğrultusunda hareket ettiğini görmek zor değil
sadece birilerinin vakti geçti, çöpe atılıyorlar
bir diğerlerinin de başına geleceği gibi
28 şubat sorgulandı da demirel içeri mi atıldı? tanık olarak dinlendi, komediye bakın
ya aydın doğan?
http://www.youtube.com/watch?v=raX2_QGgFdg
cumhurbaşkanı, ordu kurmayları, basını...
yukarıdan abileri öyle emretmişti çünkü
dönemin genelkurmayı i. hakkı karadayı 27 şubatta israilden geldi, 28 şubatta mgk da erbakanın önüne 18 madde koydu, tesadüfe bakın ki amerikadan da böyle bir talep gelmişti yakın zamanda
alan makovski "fine tuning" emri verdi, çevik bir "balans ayarı" yaptı tank yürüterek
demokrasiye...
hani ırağa da gitmişti de halkın 1.5 milyonu ölmüştü
28 şubatta kurtardıkları demokrasimiz bize ekonomik kriz ve şimdiki hükümet olarak geri döndü
hep diyorum 28 şubatı anlarsanız geçmişte ve bugün dönen dolapları çok net görürsünüz
kanımızı nasıl emdiklerini anlarsınız
araştırın yenen haltları, uzak değil arkadaşlar, yakın tarihten bahsediyoruz
bilin ki 50 lerden bu yana bu ülkeyi "milli hükümetler" yönetmedi
Aslında sorunun cevabı basit.
Oturduğunuz mahallede kaç emekli subay komşunuz var ?
Yokmu ? memur maaşı ile lüks semtlerde gayrimenkul yatırımları olmuş ve oralardan servetler kazanıp yedi göbek rahat sıkıntısız izole bir hayat yaşıyor olabilirlermi ?
Kuş olup uçmak isterken uzaklara, Ağaç olup kök salıyorum buralarda.........
toplum bilgisiz olursa medya maşa olursa toplumsal linç hükümetlerin en sık başvurduğu ve en etkili yöntem oluyor tabi ki.
Vay be...Sinan Er adlı üyeden alıntı
Sen kalk ömrünün 30 senesini o dağ senin, bu vadi benim geçir...
Karını, çocuğunu aylarca görme...
3 senede bir ülkenin farklı bir yerine taşın...
Dağa çıkıp teröristle çatış...
Canın her dakika tehlikede olsun...
Devre arkadaşlarını şehit ver...
Kazandığın parayı istesen de harcayama...
Sonra herifin biri çıksın kazandığın helal parayı sorgulasın!
Ayıp!
Al sana 2012 asker maaşları:
Uzman çavuş maaşı 1800-2100 TL
Astsubay çavuş 2150 TL
Teğmen maaşı 2400 TL
Yüzbaşı maaşı 3600 TL
Binbaşı maaşı 4800 TL
Albay maaşı 5400 TL
Orgeneral maaşı 7800 TL
Bu rakamlara çok diyorsan insaf...
Bu arada size medyanın durumu:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22028431.asp
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...DocID=22032557
8 saat arayla çıkan iki haber. Sanki ilk haberi kendileri yapmamışlar gibi, 2. haberde hiç bahsetmiyorlar.
basligi okuyunca kucuk Emrah'i da iceri attilar sandim
Bugüne kadar asker sorgulanamadığı için ülke büyük buhranlar yaşadı. Şahsi fikrim asker sorgulanmalı.
Sen bu rakamları bildiğine göre 30 yıl içinde çatışmada ölen subay sayısınıda biliyor olabilirsin. Paylaşırsan sevinirim.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın verdiği bilgiye göre 1984-8 Haziran 2012 tarihleri arasında 411 subay, 375 astsubay, 585 uzman jandarma/uzman erbaş ve 4 bin 798 erbaş/er olmak üzere toplam 6 bin 169 personel şehit oldu.
Milli Savunma Bakanı'nın verdiği bilgiye göre 1984-8 Haziran 2012 tarihleri arasında 256 subay, 263 astsubay, 401 uzman jandarma/uzman erbaş, 3 bin 88 erbaş/er olmak üzere toplam 4 bin 8 personel gazi oldu.
http://www.aktifhaber.com/iste-28-yi...si-631016h.htm
http://www.sabah.com.tr/Gundem/2012/...-bin-169-sehit
Bulması zor bir bilgi.
TSK'nın personel yapısı da şu şekilde:
Tıoplam : 726.067 (2012 rakamı)
General/Amiral: 362
Subay: 39.672
Yedek Subay: 8161
Astsubay: 94.929
Uzman Jandarma: 24.384
Uzman Erbaş: 41.837
Erbaş/Er: 462.534
Sivil Memur/İşçi: 53.561
madem konu kan ve ölümler üzerinden yürüyecek;
2010 yılında iş kazalarından ve meslek hastalıklarından dolayı "sadece 1 yıl içerisinde" 2878 kişi hayatını kaybetmiş, 2085 kişi sürekli iş göremez hale gelmiştir.
yani askerliği bir meslek olarak seçenlerin ordu evi, lojman, dolgun maaş, türk milletini garson terzi ve berber olarak kullanmak dışında ekstra talepleri ve ayrıcalıkları olamaz.
ordu bizim ordu, asker bizim asker.
ama malumunuz üzre bi kısım ordu chp'nin ordusu gibi hareket edip seçkinler ordusu olmaya meylediyorsa biri çıkıp hop der. e desin de zaten.
"laubalilikten hoşlanmam, ciddiyeti severim, disipline hayranım!.."
benim var, kendi öz dedem.
Bornova'da Apartman dairelerinin arasına sıkışmış küçücük müstakil evinde eveli sene vefat etti. birtek oturduğu ev ve yazlığı vardı. emekli maaşıyla geçinirdi. yani yedi göbeği, torun tombalağı, varlık içerisinde filan da yüzmüyor.
belki sizinde mahallenizde vardır???? üzerinde ben subayım yazılı tişörtler giymediğinden görmemiş olabilirsiniz.
kaçımız üst katımızdaki komşumuzu tanıyoruz ki???
Asker ve polislere bizim için insan öldürsünler diye maaş veriliyor. İlginç değil mi?
Yargı da: Türk Milleti Adına karar verir.
Türk Milleti Adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Kanun çıkartır (Askeri İç Hizmet Kanunu) ve onlara bizim için düşman (her kimse) öldürme yetkisi ve görevi verilir. Ve tabii ki bunu da her an bir ölüm tehdidi altında yaparlar.
Mahallede arasında top oynamakdan, kahvede çay içmekden, ofisde / fabrikada çalışmakdan, motosikletle gezmekden ne kadar farklı...
Hayatın başka bir boyutu.
Asker şöyle, polis böyle derken daha geniş bakmakda fayda var. Ben 1974 Kıbrıs Barış Harekatını, 12 Eylül 1980 Darbesini, 28 Şubatı ve de AKP dönemini yaşadım, yaşıyorum. Hepsi birer sürecin, kararların ve geleneğin sonucu.
Hemen herkese yafta yapıştırmamakda fayda var.
Geçtiğimiz Cumartesi bir gazetede gördüğüm yazıda şöyle diyordu : .... 32 yıl önce yapılan bir darbenin liderlerini, onların yolunu döşedikleri demokratik düzen sayesinde yargılamak, sıfır riskli ucuz kahramanlık gibi duruyor.
Yazı eki de aşağıda (bence yazının tamamı da bir Eğitim niteliğinde) : http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22000839.asp
Not: Emekli subay komşumuz var idi. Ankara da.
Rakamları çok güzel bir şekilde dökmüşsün.
Birde rica etsem asgari ücret, vasıflı işçi ve memur maaşlarını yazabilirmisin.
Sonrada kira ve diğer genel giderler üzerinde konuşur lojman ve diğer faydalanılan asker imkanlarınıda bu hesaba katmayı unutmayalım.
Örneğin 600 tl ye kiraya oturulan bir bölgede bulunan askeri lojmanın kirası yakıt ve yönetim güvenlik giderleri gibi rakamlar nelerdir.
Birde kıdam ve görev farkları var. Sürekli olarak kriz olan bir ülkede sürekli iş değiştirmek zorunda kalan insanların bir türlü vakıf olamadığı kıdem farkı ikramiye ve tazminatlarını olmayışı üzerine konusuruz.
Hala insafsız olan halk utanmadan birde askere hesap soruyor değilmi ?
Ben oyumu askerin gırtalığını sıkanlara verdim. O doymak bilmeyen girtlakdan daha büyük zararlar görmemek için.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
, En azından yatacak yeriniz olur. 
