Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
4. sayfa BirinciBirinci ... 234

İçi Su Dolu Plastik Şişe

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #61
    MrT ilhan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Aralık 2010
    Şehir
    DÜZCE
    farklı bi bilgi güzel..tesekkurler


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #62

    Üyelik
    04 Şubat 2011
    Tamamını okuyamadım ama çok sağlıklı bir yöntem değil, şişenin iç kısmı kısmende olsa eriyip içindeki sıvıya karışıyor. Çok gerekli olmadıkça yapılmamalı.

  3. #63
    extrem_015 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Temmuz 2010
    Şehir
    ☺ ßƲRĐƲR ☻
    Motosikleti
    EŞŞİZ TR'DE TEK CBR600F PC35 4 CİĞERLİ EŞEK ARISI
    böyle ısınan su içilmez,ancak dağda bayırda sıcak suyla traş olunur.

  4. #64
    serdarmert - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Temmuz 2009
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Ybr Carmen 2005 125 cc
    Aman arkadaşlar bu yöntem çok sakıncalı..
    Normalde plastik pet şişelere örneğin su konduğunda bile yavaşta olsa kullanılan hammadenin kalitesine bağlı olarak, suya plastik hammade geçişi olmaktadır..Bu olaya migrasyon olarak da adlandırılır teknik olarak..Birde içersindeki suyu ısıttığınız zaman çok daha fazla geçiş olacaktır..Bu maddeler vücudumuzdan atılamamaktadır . Ve kanserojendir...
    Takma Kafana Hiçbirşeyi Kasktan Başka..

  5. #65
    excavatus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Ocak 2010
    Şehir
    Eskisehir (şimdilik)
    Motosikleti
    BMW F650 ST
    Su kaynayana kadar şişenin erimemesinin sebebi ısı transferidir. Şişenin içinde hava olması veya olmaması ile alakalı değildir. Sadece ateşe temas eden bölgede hava olmaması gerekir. Su ve şişe beraber tek bir kütle gibi davranır. Şişenin erime sıcaklığı 120 derece ise, içindeki su 120 dereceye gelene kadar şişe erimez. Sadece ısınır. Su kaynamaya başladığında, daha fazla ısı alamaz olur. Bu noktada ısıyı doğrudan şişe alır ve derhal erimeye başlar. Sudan kabarcıklar çıkmaya başladığı noktada, (90 - 95 derece) şişeyi sudan almak gerekir. Ancak unutmayın şişenin sıcaklığı da buna yakın değerlerdedir.

    Bu su ile ne yapabiliriz konusunda bir kaç bir şey yazan olmuş. Güneşte kalan pet şişelerin bir süre sonra inceldiğine şahit olmuş olabilirsiniz. Özellikle günümüzde kullanılan plastikler, doğada çabuk bozunma yeteneğine sahiptirler. Çevreye duyarlı olan bu özellik insan sağlığına zararlıdır. güneş ışığı ve sıcaklık, doğal bozunmanın en önemli katalizörleridir. Bırakın ateşte kaynayan şişeyi, güneşte beklemiş üretim tarihi eski şişeler bile insan sağlığına zararlıdır. Bu sebeple zaten üzerlerine "Güneş ışığına maruz bırakmayınız. Serin ve kuru yerde saklayınız" yazarlar. Bu bilgiler ışığında, doğrudan ateşe maruz kalan şişenin plastiğinin çok daha çabuk bozunduğunu anlayabiliriz. Bir kısmı dış yüzeyden havaya karışırken, ufak bir kısmı da suyun içine karışır. Bu şekilde kaynatılmış suyu, kesinlikle içmek için veya gıda maddelerinin temizliğinde kullanmayınız. Bana soracak olursanız, el yüz yıkamak, duş almak veya traş olmak için de kullanmayın. Cildiniz ile ne kadar az temas ederse o kadar iyi.
    HAYATINDA 1dk ICINDE ARDINDA BIRAKIP GIDEMEYECEGIN HIC BIR SEY OLMASIN...

  6. #66
    F54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2010
    Şehir
    sakarya
    Motosikleti
    crf 1000L + dio
    herkez düşüncelerini yazmış fakat kar yağarken avda bu yöntemle çok kahve içtim bi zarar görmedim hatta içim ısındı fayda sağladı yani mecbur kalmasak böyle bi yönteme baş vurmaz dık bile
    hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır

  7. #67
    excavatus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Ocak 2010
    Şehir
    Eskisehir (şimdilik)
    Motosikleti
    BMW F650 ST
    Alıntı F54 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    herkez düşüncelerini yazmış fakat kar yağarken avda bu yöntemle çok kahve içtim bi zarar görmedim hatta içim ısındı fayda sağladı yani mecbur kalmasak böyle bi yönteme baş vurmaz dık bile
    Tabiki tercih kişinin kendisine kalmıştır. Ancak "insan sağlığına çok zararlı" cümlesinden, bu suyu içtikten 30 sn sonra hönküre hönküre boğulmaktan veya zehirlenmekten bahsetmiyorum.

    Plastik şişelerin yapımında kullanılan malzeme, en anlaşılabilir tabiri ile, bozunduktan sonra insan vücuduna girerse, vücüt tarafından algılanamayacak kadar küçük partiküller halinde oluyor. Vücutta birikme yapıyor. Hücreler tarafından kabul edilen ve hücre içine alınan bu partiküller bir süre sonra hücre tarafından benimseniyor ve hücre kendi parçası sandığı bu maddeyi, bir sonraki bölünmede kopyalamak istiyor. Bunu başaramayacağını anlayınca da kendi DNA'sını mutasyona uğratıp denemeler yapmaya çalışıyor. Sonuç olarak sağlıklı bir organ veya doku hücresinden mutasyona uğramış yeni hücreler türüyor. Buna da halk arasında kanser diyorlar. Çok uzun, yıllar süren ve yüksek oranda birikme gerektiren bir süreç. Ama bunun 1 tane bile partikül ile olamayacağını kimse söyleyemez diye tahmin ediyorum. Dolaşım yoluyla aldığınız bu bozunmuş plastik partiküllerinin kan yolu ile istediği yere ulaşabileceği ve bu kanser riskini tüm vücudunuzun taşıdığını da eklemek lazım.

    Özet olarak, türküz biz bize bi şey olmaz. Ha olursa da kader zaten... bizim elimizde değil.
    HAYATINDA 1dk ICINDE ARDINDA BIRAKIP GIDEMEYECEGIN HIC BIR SEY OLMASIN...

  8. #68
    F54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2010
    Şehir
    sakarya
    Motosikleti
    crf 1000L + dio
    Alıntı excavatus adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Tabiki tercih kişinin kendisine kalmıştır. Ancak "insan sağlığına çok zararlı" cümlesinden, bu suyu içtikten 30 sn sonra hönküre hönküre boğulmaktan veya zehirlenmekten bahsetmiyorum.

    Plastik şişelerin yapımında kullanılan malzeme, en anlaşılabilir tabiri ile, bozunduktan sonra insan vücuduna girerse, vücüt tarafından algılanamayacak kadar küçük partiküller halinde oluyor. Vücutta birikme yapıyor. Hücreler tarafından kabul edilen ve hücre içine alınan bu partiküller bir süre sonra hücre tarafından benimseniyor ve hücre kendi parçası sandığı bu maddeyi, bir sonraki bölünmede kopyalamak istiyor. Bunu başaramayacağını anlayınca da kendi DNA'sını mutasyona uğratıp denemeler yapmaya çalışıyor. Sonuç olarak sağlıklı bir organ veya doku hücresinden mutasyona uğramış yeni hücreler türüyor. Buna da halk arasında kanser diyorlar. Çok uzun, yıllar süren ve yüksek oranda birikme gerektiren bir süreç. Ama bunun 1 tane bile partikül ile olamayacağını kimse söyleyemez diye tahmin ediyorum. Dolaşım yoluyla aldığınız bu bozunmuş plastik partiküllerinin kan yolu ile istediği yere ulaşabileceği ve bu kanser riskini tüm vücudunuzun taşıdığını da eklemek lazım.

    Özet olarak, türküz biz bize bi şey olmaz. Ha olursa da kader zaten... bizim elimizde değil.
    yazdıklarının gerçekten mantıklı bi yaklaşım olduğu için tebrikler fakat son satır beni anlatan bi satır olmamış sonuçta insan sağlına zararlı olan ne olursa olsun kullanmam( rakı ve motor hariç) bunlarında bende mantıklı bi açıklaması vardır
    hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır

  9. #69
    excavatus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Ocak 2010
    Şehir
    Eskisehir (şimdilik)
    Motosikleti
    BMW F650 ST
    Ben sadece, "Ben içtim bir zararını da görmedim" cümlesi üzerine bunları yazmıştım. Anlatmak istediğim, bu durumun aynı benzer kanserojen maddelerde olduğu gibi 1 - 2 günde değil, yıllar sonra zararını göstereceğiydi. Anlatmak istediğimi anlatamadıysam affola.

    Son cümle de genel olarak yazılmış şahsa hitap etmeyen bir cümleydi. Sonuçta millet olarak "bana bir şey olmaz" mantığını güttüğümüz su götürmez bir gerçek.
    HAYATINDA 1dk ICINDE ARDINDA BIRAKIP GIDEMEYECEGIN HIC BIR SEY OLMASIN...

  10. #70
    mayildiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Mart 2010
    Şehir
    İzmir
    Motosikleti
    Yamaha Xmax 250 abs
    Bir extra bilgide benden. Suyun deniz seviyesindeki kaynama ısısı 100 derece.
    Yükseklik arttıkça basınç azalmakta ve suyun kaynama ısısı düşmektedir.
    Kamp yapılan yerlerde şayet 1500-2000 rakımın üzerindeyse suyun kaynama ısısı
    85 derece dolaylarına düşmektedir. Hatta profesyönel dağcılar 4000 metre rakıma ulaştıklarında suları 70 derecede kaynamakdatır.
    Bunun ne önemi var derseniz: dağcılar patateslerini suda haşlıyorlar,
    tabi patates 70 derece suda 5 saatte kalsa bir türlü lezzetli yenecek kıvama ulaşamıyor.
    Adamlar patatesi katur kutur yiyorlar ve suda haşlamaktan vazgeçip közlüyorlar.
    Diğeri çantadan kangal sucuğu çıkarıyor, derken bu dağcılar adrenalinemi gelmiş
    pikniğemi gelmiş muhabbeti çıkıyor.

    Aynı mantıkla suyu kaynatmanın tek yolu onu ısıtmak değildir.
    Eğer suyu kapalı bir kap içinde basıncını yeterince düşürürseniz, hiç ısıtmadan oda ısısında suyun fokur fokur kaynadığını görebilirsiniz.
    Damıtılmış saf su üretimi yapanlar bu yöntemi kullanır. Suyu 50 dereceye kadar ısıtıp basıncınıda yeterince düşürürler. Bu sayede 50 derecedeki su buharını yoğunlaştırma işide kolaylaşır. Çok hızlı bir şekilde saf su üretirler.

    Pet şişe içinde ısıtılmış suyun da içilmemesi gerekir. Pratikte size hiçbirşey olmasa bile bu tip kimyasal
    maddeler yumurta ve sperm DNA larını bozar.
    Sonra "vay hanım sen beni ahtapotlamı aldattın? Niye bu çocuğun 8 kolu var? " olmasın.
    Haksızlığın önünde eğilmeyin, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz.

  11. #71

    Üyelik
    23 Haziran 2011
    Şehir
    izmir
    Motosikleti
    honda cbf 150
    çünkü nedeni su ateş şişeyi ısıtıyor ama su soğutuyor.şişe hava almadığı için içindeki su buharlaşamıyor.

  12. #72
    gv650i - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Kasım 2010
    Şehir
    HAREM ÜSKÜDAR
    Motosikleti
    GV 650 HYOSUNG AGUİLA
    erimez çünki su ısıyı içeride emiyor ve 100 dereceye gelinceye kadar bir şey olmuyor 125 dercede eriri bu plastik ama saglıklı olmaz zorda kalmadıkca tavsiye edilmez


    REKLAM ALANI
4. sayfa BirinciBirinci ... 234

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler