Günlerden Cumartesi. Sabah saatlerinde henüz evden çıkmamışken telefonum çaldı. Arayan Bahadır'dı. Toplantıda ucundan kulağından biraz konuşmuştuk ama program yapmamıştık.
''Biraz gezelim abi'' dedi telefonda bahadır. ''Hatta'' dedi, ''çadırları da alıp fırsat bulursak deneyelim mi ?'' tarzında anlamsız bir soru yöneltti. Kısaca kediye ciğer sordu.
Eh, motosikletle gezme fikri, hele bir de kamp varsa ucunda hiçbir motosikletçinin reddedemeyeceği bir teklif bence.
Malzemeleri alıp önce garaja, ardından işleri düzenleme adına işyerime gittim. Buluşma yerimiz burası olacaktı.
(İşyerimden bu manzarayı ne kadar izlesem de doyamam.)
Kısa süre sonra Yücel geldi. Aslında Yücel bizi Pozantı'da yaylalara götürmeyi teklif etmişti. Biz gitmeyince O bizimle gelme kararı aldı.
Derken Elif-Bahadır Çifti,
Ve Taner geldi.
-Hazırız mıyız ?
-Eeeveeettt...
-Hadi gidelim.
Gerekli ikmaller için istasyona girdik.
Bahadır yeni Go-Pro'yu deneyecek bugün.
''Hadi bismillah'' deyip şehri terketmeye hazırlanıyoruz.
Hava güzel, tatlı bir esinti var. Tam motosiklet havası.
İstasyonda belirlemiştik güzergahın ilk bölümünü. Batıayaz Yaylası'na doğru çıkacağız. Batıayaz Köprüsü'nde kısa bir mola veriyoruz.
Batıayaz Köprüsü oldukça eski bir köprü olup kayaların üzerine inşa edilmiştir.
Taner'in sincaplığı tuttu.
İn aşşaadan çek be Taner'im.
İnerken bööle zıp zıp zıplarsın işte.
Elif, bitkilerden anlıyor. (Ne de olsa eczacı.)
Muzlarımızı yiyelim bu arada.
Saygılar yengem.
Muzlarımızı bitirip bir çırpıda miss gibi çam kokulu virajlı yolu geçerek Batıayaz'a vardık. (Videosu Bahadır'da.)
Batıayaz'ın suları buz gibidir. Suyun yanında durunca hissediyorsunuz serinliği.
Bolca ceviz ağacı vardı durduğumuz yerde. Elif taze ceviz avında.
Hadi bir de çay içelim dedik ve,
Bu serin bahçede çaylarımızı yudumladık.
Sırada kilise ziyaretimiz var.
Meryem Ana Kilisesi 1930'lu yıllarda yapımına başlanıp yarım kalmış bir kilisedir.
Mevcut durumunu korumak adına şu sıralar restorasyon görmekte.
Taner bu işten anlıyor. Bize yapım tekniği hakkında bilgiler aktarıyor.
-Peki, bu üst katta görünen kapı ne amaçla yapılmış olabilir Taner'im ?
-Valla abi, yapmışlar işte. (Şaka şaka...Elbette ki yapımı bitmemiş.)
Bahçesi oldukça serin. Ayrılmak istemedik doğrusu.
Kilise ziyaretimizi sonlandırıp demir atlarımıza doğru ilerledik.
Bahçe girişi.
Gene Batıayaz'da bulunan Çağlayan'a uğruyoruz.
Manzarasıyla,
Serin suyuyla cennetten bir köşe gibi Çağlayan.
Şimdiki hedefimiz Hıdırbey Köyü. Musa Ağacı'nı ziyaret edeceğiz.
(Gezimiz doğaçlama olduğu için Çağlayan'da rotayı belirledik.)
Doğayla içiçe olan bu yol bize fazlasıyla keyif verdi.
Su geçişimiz bile vardı.
Defne ağaçlarının kokusuna daha fazla dayanamayıp hem kokusuna doymak, hem de biraz toplamak için mola verdik ve,
Tekrar yola koyulduk.
İkibin yıllık Musa Ağacı'nın gölgesindeyiz.
Ağacın içi.
On kişiyi rahatlıkla içine alır.
(Daha önce köy sakini bir vatandaş bu kovukta berberlik yapardı.)
Köyden manzaralar.
Musa Ağacı'na ve Hıdırbey Köyü'ne veda edip, Türkiye'nin tek Ermeni Köyü olan Vakıflı'ya çeviriyoruz rotayı.
Vakıflı'da kilisenin önündeyiz.
Kiliseyi gezdik ama fotograflayamadık. Yasaklamışlar.
Bu arada kilisenin bahçesinde 15 bayanın birlik oluşturarak ürettikler natürel ürünlerini sergiledikleri dükkanı incelemeye aldık. Bu küçücük dükkandan bişeyler almadan ayrılmak çok zor. Türlü türlü reçeller, yöresel tatlar, enfes meyve likörleri ve şarapları,
tamamen doğal olarak üretiyorlar.
Alışverişimizi bitirdiğimiz sıralarda Edip, Gökhan ve kardeşi ile kilise önünde karşılaştık. Dolaşıyorlar.
Hepbirlikte Çevlik'e inmeye karar verdik. Sabahtan beri dolaşıyoruz. Acıkmışız iyice.
Muhteşem duruşuyla Keldağ ve Çevlik Sahili karşımızda.
İlk işimiz balık ekmek yapan bir yere kendimizi atmak oluyor.
İskorpit bu işi iyi yapıyor.
Evet, siparişlerimiz gelmeye başladı.
Bu iyi oldu işte.
Çevlik'e yukarılardan el sallayıp,
Rüzgar santrallerinin arasından,
Köylerden tek tek geçerek,
Yayladağı'na doğru yelken açtık.
Zaman zaman bulutlara başımız değdi.
Zaman zaman aralarından geçtik.
Yılan gibi uzayan yolları katedip,
O enfes manzaraya nail olduk.
Burası Yayladağı Baraj Göleti.
Manzara karşısında büyülendik adeta.