Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Doğaçlama Gezi, Kamp...

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    Guven - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Eylül 2005
    Şehir
    HATAY-ANTAKYA
    Motosikleti
    Crf 250 L
    Günlerden Cumartesi. Sabah saatlerinde henüz evden çıkmamışken telefonum çaldı. Arayan Bahadır'dı. Toplantıda ucundan kulağından biraz konuşmuştuk ama program yapmamıştık.

    ''Biraz gezelim abi'' dedi telefonda bahadır. ''Hatta'' dedi, ''çadırları da alıp fırsat bulursak deneyelim mi ?'' tarzında anlamsız bir soru yöneltti. Kısaca kediye ciğer sordu.
    Eh, motosikletle gezme fikri, hele bir de kamp varsa ucunda hiçbir motosikletçinin reddedemeyeceği bir teklif bence.

    Malzemeleri alıp önce garaja, ardından işleri düzenleme adına işyerime gittim. Buluşma yerimiz burası olacaktı.
    (İşyerimden bu manzarayı ne kadar izlesem de doyamam.)





    Kısa süre sonra Yücel geldi. Aslında Yücel bizi Pozantı'da yaylalara götürmeyi teklif etmişti. Biz gitmeyince O bizimle gelme kararı aldı.



    Derken Elif-Bahadır Çifti,





    Ve Taner geldi.





    -Hazırız mıyız ?
    -Eeeveeettt...
    -Hadi gidelim.



    Gerekli ikmaller için istasyona girdik.







    Bahadır yeni Go-Pro'yu deneyecek bugün.











    ''Hadi bismillah'' deyip şehri terketmeye hazırlanıyoruz.



    Hava güzel, tatlı bir esinti var. Tam motosiklet havası.



    İstasyonda belirlemiştik güzergahın ilk bölümünü. Batıayaz Yaylası'na doğru çıkacağız. Batıayaz Köprüsü'nde kısa bir mola veriyoruz.







    Batıayaz Köprüsü oldukça eski bir köprü olup kayaların üzerine inşa edilmiştir.



    Taner'in sincaplığı tuttu.
    İn aşşaadan çek be Taner'im.



    İnerken bööle zıp zıp zıplarsın işte.



    Elif, bitkilerden anlıyor. (Ne de olsa eczacı.)



    Muzlarımızı yiyelim bu arada.



    Saygılar yengem.





    Muzlarımızı bitirip bir çırpıda miss gibi çam kokulu virajlı yolu geçerek Batıayaz'a vardık. (Videosu Bahadır'da.)
    Batıayaz'ın suları buz gibidir. Suyun yanında durunca hissediyorsunuz serinliği.











    Bolca ceviz ağacı vardı durduğumuz yerde. Elif taze ceviz avında.



    Hadi bir de çay içelim dedik ve,





    Bu serin bahçede çaylarımızı yudumladık.



    Sırada kilise ziyaretimiz var.



    Meryem Ana Kilisesi 1930'lu yıllarda yapımına başlanıp yarım kalmış bir kilisedir.
    Mevcut durumunu korumak adına şu sıralar restorasyon görmekte.































    Taner bu işten anlıyor. Bize yapım tekniği hakkında bilgiler aktarıyor.











    -Peki, bu üst katta görünen kapı ne amaçla yapılmış olabilir Taner'im ?



    -Valla abi, yapmışlar işte. (Şaka şaka...Elbette ki yapımı bitmemiş.)



    Bahçesi oldukça serin. Ayrılmak istemedik doğrusu.









    Kilise ziyaretimizi sonlandırıp demir atlarımıza doğru ilerledik.



    Bahçe girişi.



    Gene Batıayaz'da bulunan Çağlayan'a uğruyoruz.
    Manzarasıyla,



    Serin suyuyla cennetten bir köşe gibi Çağlayan.







    Şimdiki hedefimiz Hıdırbey Köyü. Musa Ağacı'nı ziyaret edeceğiz.
    (Gezimiz doğaçlama olduğu için Çağlayan'da rotayı belirledik.)



    Doğayla içiçe olan bu yol bize fazlasıyla keyif verdi.











    Su geçişimiz bile vardı.















    Defne ağaçlarının kokusuna daha fazla dayanamayıp hem kokusuna doymak, hem de biraz toplamak için mola verdik ve,















    Tekrar yola koyulduk.



    İkibin yıllık Musa Ağacı'nın gölgesindeyiz.







    Ağacın içi.





    On kişiyi rahatlıkla içine alır.
    (Daha önce köy sakini bir vatandaş bu kovukta berberlik yapardı.)





    Köyden manzaralar.













    Musa Ağacı'na ve Hıdırbey Köyü'ne veda edip, Türkiye'nin tek Ermeni Köyü olan Vakıflı'ya çeviriyoruz rotayı.







    Vakıflı'da kilisenin önündeyiz.





    Kiliseyi gezdik ama fotograflayamadık. Yasaklamışlar.
    Bu arada kilisenin bahçesinde 15 bayanın birlik oluşturarak ürettikler natürel ürünlerini sergiledikleri dükkanı incelemeye aldık. Bu küçücük dükkandan bişeyler almadan ayrılmak çok zor. Türlü türlü reçeller, yöresel tatlar, enfes meyve likörleri ve şarapları,
    tamamen doğal olarak üretiyorlar.











    Alışverişimizi bitirdiğimiz sıralarda Edip, Gökhan ve kardeşi ile kilise önünde karşılaştık. Dolaşıyorlar.







    Hepbirlikte Çevlik'e inmeye karar verdik. Sabahtan beri dolaşıyoruz. Acıkmışız iyice.



    Muhteşem duruşuyla Keldağ ve Çevlik Sahili karşımızda.



    İlk işimiz balık ekmek yapan bir yere kendimizi atmak oluyor.





    İskorpit bu işi iyi yapıyor.















    Evet, siparişlerimiz gelmeye başladı.



    Bu iyi oldu işte.



    Çevlik'e yukarılardan el sallayıp,



    Rüzgar santrallerinin arasından,



    Köylerden tek tek geçerek,



    Yayladağı'na doğru yelken açtık.



    Zaman zaman bulutlara başımız değdi.





    Zaman zaman aralarından geçtik.



    Yılan gibi uzayan yolları katedip,









    O enfes manzaraya nail olduk.



    Burası Yayladağı Baraj Göleti.







    Manzara karşısında büyülendik adeta.

    EN YAKIN YOL,BİLDİĞİN YOLDUR.


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    Guven - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Eylül 2005
    Şehir
    HATAY-ANTAKYA
    Motosikleti
    Crf 250 L
    Hemen dört bir yandan kamp kuracağımız uygun bir alan arayışına girdik.
    Taner ve Bahadır aşağılara giderken,



    Yücel yukarılara gitti.











    Evet, bu alanı beğendik ve çadırlarımızı kurmaya davrandık.







    Benimki hazır.
    İlk kez kurduğumuz çadırlarımızın gayet kolay kurulduğuna şahit olduk.











    Çadırım, Siyah İnci'm ve sandalyem.
    Keyif katsayım tavan yaptı.



    Yücel, kamp yapacağımız kesin olmadığı için çadırını getirmemiş.







    Hava kararmak üzere. Bahadır, Elif ve Taner alışveriş için Yayladağı'na gittiler. (Yayladağı, gölete 6 km. mesafede)





    Nevaleler geldi.









    Hımmm...Gençlerin niyeti bozuk.



    Ne yapıyorlar dersiniz ?



    Motosikleti çalınmasın diye çadıra bağlıyorlar. Yok yok... Çadırı uçmasın diye motosiklete bağlıyorlar.



    Kampımıza karanlık çöktü.
    Ne yapmalı ?



    Tabii ki kamp ateşimizi yakmalı.



    Etraftaki çalı çırpıyla,



    Güzel bir kamp ateşi yaktık.







    Bu ışıkta çok güzel fotograflar çekmek mümkün.
    (Bahadır'ın kallavi makinasında ne fotograflar vardır kimbilir...)















    Ateşimiz köz oldu. Şimdi boş midelerimizi sevindirmekte sıra.



    Olmazsa olmazlarımızın başında közlenmiş biberlerimiz.



    Bu arada Yayladağı'ndan misafirlerimiz var. Taner'in Anne-babası ve aile dostları ziyaretimize geldiler. Yemek sonrası közde kahveyi düşünmeyeceğimizi tahmin edip bize kahve ve meyve getirmişler. (Teşekkürler)







    Odun ateşinde, açık havada pişen herşey enfes oluyor. Aslında buna dostların sevgisi karışınca lezzet başka bir anlam kazanıyor.







    Yemek işi tamam. Şimdi üstüne enfes Türk Kahvesi resitali geliyor.



    Yani şimdi bu içilmez mı..!





    Bu saatlerde ateşbaşı sohbetlerine akıyoruz.



    Ve beklediğimiz arkadaşımız Erhan teşrif etti. (Saat 23.00)





    Hoşgeldin Erhan'ım.



    Bir arkadaşımız gelirken diğeri dönüyor.



    Yücel'in dönmesi gerekiyordu.



    Hava oldukça serinledi. Uzun kollu giyecekler çıktı çantalardan.



    Afiyet olsun Erhan'ım. (Nasıl pişmiş ama..!)



    -Hınk-
    Ne adamsın Taner'im, gecenin bir yarısı bizi korkutma allasen.





    Şu güzelliği ancak yaşamak gerekir. Anlatacak kelime bulamıyorum.



    Erhan'ın çadırına yardım ediyoruz.







    Oldu bitti bile. Kampa geç gelmenin faydaları. Herkes boş, yardım eden çok.





    Hadi yatalım derken,



    Rahat duramıyor Erhan. Yanında getirdiği sucuğun tadına bakmadan uyuyamayacağını söylüyor.





    Ben de bu arada bazı çekim denemeleri yapıyorum.



    Gecenin birbuçuğunda ikinci akşam, (yok) gece yemeği. (Kavaltı da denmez ki buna ?)







    Tadına bakılır mı ? Bakılır...



    Bu, kamp ateşimizin son görüntüsü.



    Bu sağlam havada iki saatlik uyku bana yetti. Saat 05.00'te ayaktaydım.



    Günün ağarmasına tanıklık ettim.





    Bu iyiymiş.



    Gündoğumu ve balıkçı.











    Ve yavaş yavaş uyanan kamp sakinleri.



    Gece çok serindi. Yağmur yağmış gibi. Hertaraf ıslak. Lakin çadırlarımız on numara. Dışı ıslanmış olsa da içeride en ufak bir nem yoktu.



    Bahadır işbaşında.



    Doğadaki dostlarımız sabah mesaisinde.





    Saat ilerledikçe göle çöken sis daha da belirginleşiyor. Ve cömertçe bize fotomodellik ediyor.









    Dağın üzerindeki bulutlar güneşi kapattı. İkinci fasıl şekerleme için tekrar çadıra giriyoruz.



    Uyumak ne mümkün ? Delioolan'ın haykırışıyla aralıyoruz gözümüzü. (Uyumak isteyen de yok zaten. Bu güzel ortamın keyifini en üst düzeyde yaşamak istiyoruz.)



    İşte, Erhan da kalktı.



    Akşamdan kalan elmaları kemiriyoruz sabah sabah.





    Vay vay vay...Poza bak.



    Şşt, Erhan...(Klik) Önden daha iyi oldu gibi.



    Güneş bulutlardan kurtuluyor.









    Evsahiplerinden biri. Kontrole gelmiş. Bizim yeşil çadırları çimen sandı herhalde.





    Allahım...Göl şekilden şekile giriyor. Hasta oldum görüntülere. (Ben tekrar gidicem buraya.)













    Kuru dallarda yaşam...







    Eh, son eleman kalktığına göre yavaş yavaş toplanabiliriz. Ama bu ortamı bırakmak emin olun çok zor.





















    Dün akşam Taner'in Anne-Baba'sından kahvaltı daveti almıştık. Hedefimiz kahvaltı sofrası. (Yayladağı yani.)







    Elif'in elindekiler ne ola ki ?



    Güzel güzergah.
    Çam ağaçları olan yollar beni herzaman cezbetmiştir.



    Evet, Elif'in elindekiler çöptü.



    Elimizdeki ve motosikletimdeki çöplerle birlikte 5 km. yol yaptık. Çöp merkezi bulana kadar.





    Yola devam. Aç kurtlar gibiyiz.









    Hedefe ulaştık.



    Hüseyin Amca balkonda bekliyor bizi.



    Evin girişinden manzaralar.





    Evin içinden manzaralar.



    Evde iki tane Güzel Sanatlar uzmanı olunca çarşıdan tablo almak gerekmiyor.



    Taner'in çalışması.



    Hasan'ın çalışması



    Şimdi de kahvaltı masasından manzaralar...



    İyi bir kahvaltıydı. Teşekkür ederiz.



    Bir saatlik sohbetten sonra aşağı indik,



    Motosikletlerimize binip Yayladağı'na ''eyvallah'' dedik,



    Ve gezimizin son hedefi olarak belirlediğimiz Antakya'ya doğru yollandık.





    Bunu, küçük gruplar halinde de olsa, sık sık yapalım arkadaşlar...

    Sevgiyle...
    EN YAKIN YOL,BİLDİĞİN YOLDUR.

  3. #3
    jackonbir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Mayıs 2011
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    hondabeat > cbf150 > twsapache > cbf150 > NC700 >
    yazacak birşey yok
    bu resimlere baktıktan sonra biz de moraller sıfır....
    harley is making love with davidson

  4. #4
    fatih545 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Temmuz 2010
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    '16Pulsar200-16'MT07
    Alıntı jackonbir adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    yazacak birşey yok
    bu resimlere baktıktan sonra biz de moraller sıfır....
    Hakkaten ya, oldu mu şimdi bu bizde isteriz
    *İyi gelişmiş refleksler şanstan daha hızlıdır.

    *Ön sezilerini dikkate almayı öğren.Bir gün hayatını kurtarabilir.

  5. #5

    Üyelik
    08 Haziran 2011
    Şehir
    kayseri
    Motosikleti
    henuz yok
    ya sızı kıskanmamk elde degıl

  6. #6
    Ramazan Can - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    05 Ekim 2006
    Şehir
    Pendik / İstanbul
    Motosikleti
    BMW GS 1200 / Honda Africa Twin dct1000L- VESPA LX
    resimlere bakarken imrendim size..... çok güzel bir gezi olmuş......
    Fuzuliye sormuşlar "sevmek mi daha güzel sevilmek mi?" Sevişmiyorsanız ikisi de fuzuli demiş... SEMTİN HAYLAZI

  7. #7
    Adana İl Temsilcisi adanalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Ekim 2006
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    YAMAHA XJ6 DİVERSİON F, YAMAHA BW'S 100
    sıtkı abi yine harikasınız.bravo.
    DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN. BORA KARAKAŞ (BEN)
    KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE

  8. #8
    Felon - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Nisan 2010
    herşey süper yeni gezileri paylaşmanızı bekliyor olacağım
    https://www.youtube.com/alifeyizoglu

  9. #9

    Üyelik
    31 Ocak 2006
    Güzel bir gezi ve keyifle izlenen bir anlatım... Teşekkürler..

  10. #10
    Phantom264 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Şubat 2011
    Şehir
    İstanbul\Beylikdüzü
    Motosikleti
    CBR250R TriColor Cibcib*
    Vay arkadaş ağzım açık kaldım monitöre bakıyorum öyle :O

    Gerçekten çok güzel olmuş
    Gaza gelme. Gaza getirme. TriColor

  11. #11
    isg - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Şubat 2011
    Şehir
    KOCAELİ ( EDREMİT'liyim)
    Motosikleti
    Lifan xplore 200 CROS
    harbiden güzel ve hoş sohbetlerle dolu bir gezi olmuş hepinizi kutlarım.
    DÖRT TEKER BEDENİMİ İKİ TEKER RUHUMU TAŞIR...!!!

  12. #12
    Samet Ağır - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Nisan 2008
    Şehir
    istanbul pendik
    Motosikleti
    YAMAHA YZF 1000 thunderace ,NC 750 S
    gezi çok güzel olmuş..tebrikler...

    ama oofffff ya resimlerden başım döndü...bu kadar resmi yükleme sabrını gösterebilme becerisini daha çok taktir ettim...
    ben hayatta yapmaya dayanamazdım...

    10 tane resim yüklesem kafayı yerim yahu
    Biliyorsan konuş,ibret alsınlar...
    Bilmiyorsan sus ki,seni ADAM sansınlar...

  13. #13
    ahmetusta61 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Ekim 2006
    Şehir
    İSTANBUL KARTAL ANADOLUYAKASI
    Motosikleti
    yamaha xmax 400
    yaw harika gezi olmuş hayretle ve zevkle okuyup seyrettım fotoları on numara gezi tekerinize sağlık çök teşekkürler paylşaımınız için
    www.ahmetusta61.blogspot.com
    ÇILGIN MOTORCU

  14. #14
    fat280 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Haziran 2009
    Şehir
    Alanya/ANTALYA
    Motosikleti
    en kısa zamanda olacak inş.
    çok güzel bir gezi olmuş abi elinize sağlık
    SALCANO WOLF125 SİYAH BENİM MAKİNE

  15. #15
    abolgi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    08 Aralık 2010
    Şehir
    ANKARA
    Motosikleti
    CBF 150 (GRİ)
    çok özel ve güzel bir gezi olmuş. tebrikler. sabah kahvaltısıda kamp alanında o muhteşem manzarada olaymış sanırım daha bi güzel olurmuş ( kahvaltıya davetli olduğunuz ve gitmek zorunda kaldığınız her halukarda belli ama manzarada muhteşem )
    Tekerlek döndüğü sürece hedefine varırsın. Önemli olan hedefe ulaşabilmektir, erken varmak değil. CBF 150[/COLOR]

  16. #16
    alosyi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    21 Mayıs 2010
    Şehir
    konya
    Motosikleti
    klx250
    keyfle izlediğim en güzel raporlardan bir tanesi.
    en kötü gününüz böyle olsun sağolun
    Allah rahmandır rahimdir, ama arpa ekene buğday vermez

  17. #17
    extrem_015 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Temmuz 2010
    Şehir
    ☺ ßƲRĐƲR ☻
    Motosikleti
    EŞŞİZ TR'DE TEK CBR600F PC35 4 CİĞERLİ EŞEK ARISI
    güzel gezi paylaşım için tşkrlr...

  18. #18
    sarıdev - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Mayıs 2011
    Şehir
    istanbul
    Motosikleti
    cbf 150
    Mükemmel.......
    Akilzsizlar hirsizlarin en zararlilaridir: Zamaninizi ve nesenizi çalarlar.

  19. #19
    YÖRÜK - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Temmuz 2008
    Şehir
    ANTALYA
    Motosikleti
    BMW R1200 GS
    çok güzel gezi olmuş,emeğinize sağlık..

    ben bir enduroya geçiş yapayım da ondan sonra tanışayım en iyisi sizlerle
    SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR!!!

  20. #20
    F54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Haziran 2010
    Şehir
    sakarya
    Motosikleti
    crf 1000L + dio
    güzel gezi olmuş.........
    hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır


    REKLAM ALANI
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)