29 Ocak 2006 Pazar.
Uzun bir süredir buluşup bir yerlere gitmeyi istiyorduk.
Bu güne kısmetmiş.
aythakan ve harduro buluşmasını sonunda gerçekleştirdik.
aythakan ne zamandır bir enduro alma düşüncesinde.
Çünkü toprak arazide ve zorlu koşullarda olmak onunda hoşuna gidiyor.
Öyle ki , son arazi gezisinde ön çamurluğa dolan çamurlar yüzünden yaşadığı zorluklar sonunda onu ön çamurluğu çıkarmaya götürmüş.
Sabah buluşma yerine geldiğinde ilk farkettiğim oydu.
Artık bir enduro almanın zamanı gelmiş Hakan kardeş.
Son yağan yağmurlardan sonra bu gün arazide çamurla kucaklaşacağız gibi.
Dereler son yağmurlardan dolayı coşmuş bu yüzden boğulma riskini göz ardı etmenin hiç gereği yok.
En iyisi köprüleri kullanmak.
Yükseklerde çamurla boğuşmak bizi yoruyor. Zaman zaman durup dinlenirken Torosların'ın güzelliğini ve bol oksijeni sindiriyoruz...
Yollarda bir sürü macera yaşıyoruz. Yeni yerler keşfetme sevdası ile sonu bir tarlada biten uzun yollardan geriye dönüyoruz çoğu zaman.
Yol sorduğumuz köylülerle yaşadığımız diyaloglarda neşelendiriyor bizi.
En son Büyükalan çevresini dolanırken "Orman Bekçisi" olduğunu söyleyen 72 yaşındaki Musa Emmi bizi lafa tutup uzun yaşamının bir bölümünü ayak üstü bizimle paylaşıyor..
Büyükalan'dan geri dönerken acıktığımızı anlıyoruz.
Hakan'ın mangal ustalığını sergileme zamanı ...
Hakan'ın "Etler geri gitmesin abi!" lafını ciddiye alıp biraz fazla besleniyoruz ve yola kilo almış olarak devam ediyoruz..
Son olarak geri dönüş yolunda adını yanlış hatırlamıyorsam Menevişler diye bir sapağı değerlendirip günün en ilginç yolunu keşfediyoruz.
"Umarız bu yoldan geri dönmeyiz" diye düşünerek yol alırken karşımıza çıkan engeli biraz zorlansak da aşmak daha çok işimize geliyor...
Çakırlar'da Hakan'ın kayınpederine uğrayıp çaylarını içtikten sonra şehire dönüyoruz..
Sonunda ne zamandır yapmayı planladığımız geziyi gerçekleştirmiş oluyoruz.
Güzel oldu be aythakan , bunun devamı gelir artık..