Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

Trakya rüzgarı 2700 km...

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #41
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Alıntı AYDEMİR adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Tek kelime ile mükembell bir gezi anlatım fotolar acıklamalar eline yüregine tekerine sağlik selcuk kardeş zevkle takip ediyorum seni.

    Rabbim kaza bela vermesin..
    Aydemir bey tatlının yemeğin geleneklerin kentine selam olsun... Derler ki; "100 yıl yaşasan Antep'te her akşam değişik bir yemek yersin" .. Kalınız sağlıcakla....


    Alıntı grognard adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    selcuk hocam tekerin hep duz bassın...

    zevkle okuyorum gezi yazılarını hatta ailecek okuyoruz...

    selamlar...
    Teşekkür ederim.. Özellikle ailece okuyoruz yada eşimle okuyoruz deyince çok daha mutlu oluyorum... Sonuçta motosiklete bencil zevkler arasında deniliyor ama aslında eşlerde ikna olunca bencilden ziyade ortak zevk ve hobby e dönüyor... O sebeble ailecek okuyanlara benden +1..
    Teşekkürler...
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #42
    remzi_39 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Kasım 2009
    Şehir
    büyük bir köy
    Motosikleti
    Var
    Geziyi yeni gördüm..
    Simdi herseyi okumaya vaktim yok..
    Vaktim oldumu tamamini okuyacagim..
    Ama gördügüm kadariyla harika...
    Babaeskiden resimler yok sanirim...
    Bu olmadi iste...
    Hayatin icin bir saniyeni harca.
    Hayatini bir saniye icin harcama.

  3. #43
    draggy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Eylül 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Dragstar 650
    İsmet Paşa ile yazdıklarınız tamamen kasıtlı uydurmalardır, söyleyenlere kulak asmayın Selçuk Bey, isteyen lozan tutanaklarını okuyabilir; tarihimizi uydurmalardan kurtaralım bence. Hatta gitmişken Lozan anıtını ve eski tren istasyonunu da ziyaret etseydiniz keşke. Edirne de gezilecek çok yer var. Beyazıt külliyesi en başta gelen eserlerden biridir, müzikle tedaviyi, avrupalılar delileri yakarken biz kullanıyor ve balkanların en önemli hastanesi işlevini görüyorduk. Karaağaç, söğütlük gezilmesi bol mekanlardan olup, Kaleiçi semti, Türkiye de bir örneği Kars ta bulunan ızgara düzenine göre düzenlenmiştir, yeni şehir ise ızgara planından çok uzaktır. Dikkat çekici bir anekdot kaleiçindeki evler 3 sınıfa ayrılır, Osmanlı-Türk, Levanten ve Yahudi konakları olmak üzere fakat ilgisizlikten birçoğu yıkılmak üzere, Dünyanın 2. büyük (pragtakinden sonra) en büyük havrası da bu sebeple yıkılmıştır. Edirne de eski kiliseler restore edilmişken ve ibadete açılmışken havranın öyle yıkık durması sahipsizlikten başka şeyler aklıma getirmiyor değil. Köprüler kentidir aynı zamanda Edirne, irili ufaklı 42 köprüye sahiptir. Tunca nehri ve Meriç Nehri arası kalan bölge şimdilerde Çay bahçesi ve gazinolarla doludur. Ama vakti zamanında Bülbül adası olarak adlandırılan bu yer, Osmanlı köşklerinin bulunduğu ve tüm avrupalı misafirlerin aşık olduğu bir yermiş, şimdi hiç bir tanesi kalmamış, toprağı biraz kazsanız temellere rastlıyorsunuz. Sınır şehri olması nedeni ile son 50 senedir yalnız bırakılmış bir kent Edirne, insanları sıcakkanlı ve misafirperverdir. Eşinizle bir kahveye gidip rahatça oturabilirsiniz, kimse de sizi rahatsız etmez. Balkan şehitlikleri abidesi ve buçuktepede ki Şükrü paşa anıtı ve mevzilerde Edirne kuşatmasının hüzünlü günlerini yad edebilirsiniz, ne yazık ki, çok değil 100 sene önce boğaz boğaza muharebelerin yaşandığı tabyalar, siperler şu an Toki inşaatı altında!!!

    Velhasıl kelam Selçuk Bey, Edirne'ye 1 gün yetmez, bir kaç gün daha kalsa idiniz kesin aşık olurdunuz
    askersss bunu beğendi.
    İkinci el Dragstar alacaksanız bknz: http://www.motosiklet.net/forum/motosiklet-modelleri/44545-yamaha-dragstar-xvs-650-kullanicilari-bilgi-paylasim-basligi-12.html#post2100035

  4. #44
    adasel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mayıs 2007
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Honda CBF1000
    çok güzel bir gezi olmuş. paylaşımınız da çok sürükleyici olmuş. ancak daha fazla resim olsa nede güzel olurdu
    Keway SS250 - Honda CBF250 - Honda CBF500 - Honda CBF600SA (Enj) - Honda XL650 Transalp - BMW F800GS - CBF1000

  5. #45
    haluka28 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Mart 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    Honda NC750X DCT
    selçuk tebrik ederim arkadaşım. çok güzel ve açıklayıcı bir gezi yazısı olmuş yani olması gerektiği gibi.
    2008 Regal Raptor 250 2009 Hyosung GV 650 2010 Bianchi 150
    2011 Honda Transalp XL700 2013 Kymco Xciting 250 2015

  6. #46
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Alıntı haluka28 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    selçuk tebrik ederim arkadaşım. çok güzel ve açıklayıcı bir gezi yazısı olmuş yani olması gerektiği gibi.
    Çok teşekkür ederim Haluk... İnşallah bir daha kine beraber.. Ne yaptın motosiklet işini?... Alabildin mi bişeyler?

    Alıntı remzi_39 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Geziyi yeni gördüm..
    Simdi herseyi okumaya vaktim yok..
    Vaktim oldumu tamamini okuyacagim..
    Ama gördügüm kadariyla harika...
    Babaeskiden resimler yok sanirim...
    Bu olmadi iste...
    Babaeskiye geldiğimizde tabela ve işaretler bizi direkt çevreyoluna yönlendirdiler.. Fark ettiğimiz anda geriye dönemedik... Sonuçta haklısınız.. Mazaret değil bunlar...

    Alıntı draggy adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    İsmet Paşa ile yazdıklarınız tamamen kasıtlı uydurmalardır, söyleyenlere kulak asmayın Selçuk Bey, isteyen lozan tutanaklarını okuyabilir; tarihimizi uydurmalardan kurtaralım bence. Hatta gitmişken Lozan anıtını ve eski tren istasyonunu da ziyaret etseydiniz keşke. Edirne de gezilecek çok yer var. Beyazıt külliyesi en başta gelen eserlerden biridir, müzikle tedaviyi, avrupalılar delileri yakarken biz kullanıyor ve balkanların en önemli hastanesi işlevini görüyorduk. Karaağaç, söğütlük gezilmesi bol mekanlardan olup, Kaleiçi semti, Türkiye de bir örneği Kars ta bulunan ızgara düzenine göre düzenlenmiştir, yeni şehir ise ızgara planından çok uzaktır. Dikkat çekici bir anekdot kaleiçindeki evler 3 sınıfa ayrılır, Osmanlı-Türk, Levanten ve Yahudi konakları olmak üzere fakat ilgisizlikten birçoğu yıkılmak üzere, Dünyanın 2. büyük (pragtakinden sonra) en büyük havrası da bu sebeple yıkılmıştır. Edirne de eski kiliseler restore edilmişken ve ibadete açılmışken havranın öyle yıkık durması sahipsizlikten başka şeyler aklıma getirmiyor değil. Köprüler kentidir aynı zamanda Edirne, irili ufaklı 42 köprüye sahiptir. Tunca nehri ve Meriç Nehri arası kalan bölge şimdilerde Çay bahçesi ve gazinolarla doludur. Ama vakti zamanında Bülbül adası olarak adlandırılan bu yer, Osmanlı köşklerinin bulunduğu ve tüm avrupalı misafirlerin aşık olduğu bir yermiş, şimdi hiç bir tanesi kalmamış, toprağı biraz kazsanız temellere rastlıyorsunuz. Sınır şehri olması nedeni ile son 50 senedir yalnız bırakılmış bir kent Edirne, insanları sıcakkanlı ve misafirperverdir. Eşinizle bir kahveye gidip rahatça oturabilirsiniz, kimse de sizi rahatsız etmez. Balkan şehitlikleri abidesi ve buçuktepede ki Şükrü paşa anıtı ve mevzilerde Edirne kuşatmasının hüzünlü günlerini yad edebilirsiniz, ne yazık ki, çok değil 100 sene önce boğaz boğaza muharebelerin yaşandığı tabyalar, siperler şu an Toki inşaatı altında!!!

    Velhasıl kelam Selçuk Bey, Edirne'ye 1 gün yetmez, bir kaç gün daha kalsa idiniz kesin aşık olurdunuz
    Değerli dostum, haklısın bende bu lakırtıları Turizm Bürosundan duydum yoksa yazılı bir belgeye dayandırmadım.. Ama insan Dedeağaç'a kadar sınır uzatmak istemiyorda değil hani..

    Lozan anıtını ve eski tren istasyonunu ziyaret ettik lakin dediğiniz gibi 1 gün yetmedi.. Sağlık müzesi de ertesi güne kaldı.. Dediğiniz gibi Edirne 3 günlük bir gezi aslında ama biz 1.5 günde halletmek istedik.. Karaağaç dediğiniz bölge aynen bahs ettiğiniz gibi.. Meriç nehrinin yanında cafe ler çok.. Hanımla bir çay içmek için oturduk çok ta keyf aldık... Onları 6. Güne ekleyeceğim.. Malum bir oturuşta gezi yazısı raporu yazmak çok zor.. İşin açıkçası özensiz yazı yazmadan sadece resimler eklemeyide doğrusu çok şık bulmuyorum.. Konan resimleri anlatmak gerek yoksa anlatınca resim anlam kazanıyor.. Cumbalı evler çok şıktı elbette bakımlı olanları... Ama insanlarada kızamıyorum ki.. Böyle bir eve restorasyon yapmak 25000 TL den başlıyormuş... Ne diyim ki..
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  7. #47
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    6.GÜN 450 KM EDİRNE'DEN BALIKESİR'E...

    Sabahleyin otelimizde uyandıktan sonra artık Edirne’den ayrılıp Hanımın Balıkesir’deki Teyzesini kızına ziyaret yapacaktık.. Ama daha Sağlık Müzesi Eski Tren İstasyonu ve Karaağaç’taki sınır ziyareti vardı.. Aslında yarım günlük bir gezi programı sayılırdı bu.. Hadi hayırlısı deyip kahvaltımızı yaptıktan sonra sabahın erken saatinde sis vardı, Edirne’de…



    Selimiye…



    İstikamet 2.Bayazıd Külliyesi Sağlık müzesi…


    Tıp Medresesi.. Osmanlıda Tıp uygulamalı olarak öğrenilir ve ileri düzeyde imiş.. Bu resim Tıp öğrencilerinin odası…


    Bu resimde Müderris ti sanırım.. Şimdiki prof. Makamına denk bir kadro.. Belinde sakatlığı olan bir hastayı tedavi ederken hasta bakıcı, yardımcı ve öğrencisi hepsi beraber…


    Buda ilginç bir olay.. O zaman beyin organı ile kafatası arasındaki ödem (su kütlesi) kafatası açılarak boşaltılır ve hasta rahatlatılırmış…


    Burada Baş Müderris (Başhekim) Müderris ile bir toplantıda..


    Buda deneysel tıp… Yılan tavuğu ısırır.. Tavuğa çeşitli panzehirler zerk edilir ve sonuç gözlemlenir..


    Burada da bel fıtığı tedavisi.. Temel mantık omurlar arasına sıkışan sinirler genişletilen omurlar sayesinde geçici rahatlık yada tamamen şifa bulma..



    Aynı dönemde Avrupa’da psikiyatr diye bi’şey yok.. O dönem insanın içine şeytan girmiş deyip çarmıha gerip diri diri yakma olayları varken; Osmanlı bunu ilim edinmiş.. Çok yüksek bir oranlada şifa dağıtabilmiş..


    Çeşitli rahatlatıcı psikiyatr ilaçlarının hazırlandığı yer..


    Şurupçu…



    En son çare müzikle tedavi…



    Zararlı psikilojik hastaların karantinası..


    Su ve müzik sesi….


    Artık tekrar yola koyulmak gerek; istikamet Karaağaç….



    Şimdi kapalı olan dönemin en ünlü Yunanistan-Türkiye Tren Garı… Yunanistan 1974 Barış Harekatından sonra burayı kapatır.. Bizlerde Trakya Üniversitesine devr ederiz… Yani Trensiz gardır burası…


    Pazarkule sınır kapısı.. Öte artık Türkiye için yok….


    Antalya’ma dönüş başlar artık burası dönüş noktamdır…. Maksimum noktasındayım gezimin..



    Tekrar 140-150 gaz açarız… Keşan’a doğru….


    Saat 14;00 civarı acıkırız.. Keşan’da Migros da durur meyva yeriz..


    Öğle yemeğini Lapseki’de balıkla yemek fikri vardır… O heyecan ile Keşan’dan bir gaz açarız direkt Gelibolu hemen vapura atlarız 5 dakika sonra hareket ederiz.. Şanslıyız yani…


    Gemi çok güzel….


    Manzaralar harika…


    Hava mükemmel…


    Hoşçakal Gelibolu… Hoşça kal TRAKYA..

    Şimdi devir hesap devri… Öğlen Lapsekide 45 dakika yemeğe ayırsak kaç km Balıkesir hesapları…





    Boşver hanım hesapları deyip ilk gördüğüm balıkçı lokantasına atarız kendimizi… Onu bunu bilmem Çanakkale sadece bu kaliteli balıkları sayesinde yaşanması için yeterli bir sebebtir… Ahtapotu, kalamarı, sardalyesi, istavriti hepsi mükemmel tadlarındalar..


    Keşke sizde olsaydınızda tadsaydınız… Çanakkaleyi balıksız geçmeyin… Sardalyesi bile tek kelime ile süper…


    Tekrar gaz açarız.. Mudanya falan filan en son hatırladığım bir sürü tavuk çiftlikleri idi.. Susurlukğuda onuda jet hızı ile geçince ilk gördüğüm OPET ve mola anı…. Yorulmuşuz.. OPET in çayları iyi geldi.. Bu arada benzinlikte “Abi benimde KAWASAKi m vardılar”.. Ne hikmetse hep kawasaki olur.. Yamaha filan diyen çıkmadı… Sanırım KAWASAKİ daha bi karizmatik marka..


    Ve akşam saat 18;30 gibi Balıkesir’e varırız.. Teyzesinin kızı ve Volkan Binbaşı bizleri karşılar….



    5.günüde böylece tamamladıktan sonra 6.gün ve Antalya kalıyor…
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  8. #48
    işçi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Mart 2009
    Şehir
    karacabey
    Motosikleti
    rks 150 titanic
    bu yaz sizin gezileri okuyarak geçti güzel motorunuzla daha nice güzel geziler yapmanız dileğiyle

  9. #49
    Adana İl Temsilcisi adanalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Ekim 2006
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    YAMAHA XJ6 DİVERSİON F, YAMAHA BW'S 100
    devam,güzel gidiyor kardeş.
    DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN. BORA KARAKAŞ (BEN)
    KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE

  10. #50
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Teşekkür ederim Bora Abi bugün son günüde ekleyeceğim...
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  11. #51
    Gaziantep İl Temsilcisi AYDEMİR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    10 Mart 2006
    Şehir
    Gaziantep..
    Motosikleti
    O Bir Goldwing 1800 cc Birde Yamaha 250 cc
    Alıntı Selka adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Aydemir bey tatlının yemeğin geleneklerin kentine selam olsun... Derler ki; "100 yıl yaşasan Antep'te her akşam değişik bir yemek yersin" .. Kalınız sağlıcakla....
    Kismet olursa bir gün size o gelenekleri o tatlılıları o yemeklerin tadına vardırmak isterim...
    Yolun acık olsun........
    HAyat bisikLET GİBidİR PEDal ceVİRmeSSEn düşERSİn....
    O BİR SUZUKİ ( YAKIŞIKLI )

  12. #52
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    7.GÜN BALIKESİR-ANTALYA 550 KM ANTALYA'YA DÖNÜŞ...

    Akşam beni ve eşimi Volkan Binbaşı harikulade ağırladılar… Sabah kahvaltı sonrası yola koyulmak gerek diyerek aşağıya garaja indik..


    Volkan’da bana eski motosikletçilerden olduğunu söylerek V-Strom ile bir tur atmak istediğini söyler..



    Kıramam…



    Biraz tarif üzerine Volkan gayet başarılıdır.. Ama artık oyalanmamak gerek..


    Volkanın bıcır kızı…. Onuda öper yola koyuluruz...


    Yolda güzel bir manzara..


    Sındırgı üzerinden Simav’a geçmek itseriz.. Allahım yollar berbat..


    Çakıl çukul.. Bazen yumruk büyüklüğündeki taşların üzerinden geçerken dengeyi kaybediyor gibi oluyorum ve tekrar dengemi sağlıyorum….
    10 km böyle devam eder…


    Arasıra manzaralar güzelleşiyor ama..
    Yol allahım bu sıcakta, bu yükte artçılı çekilmez derken….
    Yol bir anda inşaat firması taşeronlar tarafından Simav çayına yönlendirlir…


    Taşeron; Abi sağdan devam et…


    Ben; İyi iyi zaten son 40 km dir hopladık…


    2 km devam ederim.. Heyhat.. Simav çayı önümdedir. Yaklşık 20 ile 30 cm yüksekliğinde bir çay bu.. Kamyonlar tırlar zıldır zıldır şaldur şuldur yara yara geçer… Dururum, eşim iner ne yapacağımızı bilemez etrafa aval aval bakarız…

    Ben; Hoooopp… Hemşehrim Traktörcü dur bir hele…
    Traktörcü; Nen var netcen beni…
    Ben; Yahu hemşehrim bu dereden mi geçiliyor?
    Köylü; evet geçin bişeycik olmaz.. Geçenlerde bir araba battı idi ama sen motorsun geçersiz…
    Der ve gider…


    Allah allah geri dönsem en az 120 km var.. Bu dereyi geçsem ya yan yatıp eksoz su alıp motor bloğunu su ile doldursam derken oğlum Selçuk Şap a oturduk dedim.. O sıra inip dereye girdim…



    Botlar yukarıdan şırıl şırıl buuzz gibi suyu aldı.. Rakım 2000 m filan.. Bir düzlük buldum gibi.. Gözü kararttım.. Eşim yapma dedi ama ne yapıcaz?
    Arkadaki top case bile indirmeden yaldır yaldır suya girerim.. Kolay olur.. geçerim…

    Eşim mutlu olur.. İnanamam… Kolay olmuştur.. Neyse der eşim motora biner 3 km off road yapmamışken daha büyük bir dere çıkar…

    Moral sıfır.. Kaldık mı dağın başında iki dere arasında.. Bu dere daha derin… Sinirden videosunu çekmeyi unuturuz…

    Eşim tekrar iner.. Ben dereye girerim… Zemin bir öncekine göre daha oynak.. Taban daha iri taşlıklı.. Ulan ben bu motoru bu derede nasıl sürecem derken hadi bismillah dedim… Sinirden hanıma bile bakmadım.. Motora bindim çalıştırdım.. Suya girince direksiyon taş gibi oldu.. Aniden gidon bir sağa bir sola kayıyor.. Akıl bu ya motordaki yükleri bile boşaltmadım… Fena değil 6 m kadar ilerledim.. Tam ortasında küüüt dedi kaldım. Motorda üstünde hızım sıfır. Bir an dengedeyim.. Ayağımı yere koayamam eminim yatırırım.. Ani bir gaz ama ön teker oturmuştur. Az daha gaz derken ön teker 15 cm kadar şahlanır… Allahım ne oluyor derken ön teker iner ve zıldır zıldır kıyıya ulaşırım…
    O sırada taşeronu görürüm..
    Kardeşim bu ne suyu ya!
    Simav çayı…
    ???
    Peki az önceki ne idi?
    O Simav çayının kolu idi….


    Allahım Uşak Balıkesir yolunu Simav çayı üzerinden veriyorlar.. Akıllara ziyan der yola devam ederiz..

    Bu arada soğuk hava ayaklarıma vurur.. Ayaklarım donmuştur.. 20 km sonra vites atamam…


    Tam bu esnada montun fermuarıda bozulur mu? Hay allahım ne bu iş….


    Yola devam.. Yaklaşık 40 km bozuk dağ yolundan sonra çakıllı stabilize yol başlar…


    Bu esnada öndeki araç bir taş atar çatttt…



    Benim vizör… Çatlar.. Allahtan yedek vizörüm vardır ve bütün yolculuk boyunca bu yedeği niye aldım diye kendime kızarken… Offfffffffffff…


    Bu arada çok yorulur.. Bir göl kenarında dinleniriz..


    Ama inanın ne gölü olduğunu bilmiyoruz..

    Rüzgar, ıslaklık, yol beni bitirmiştir.. Gerçekten mukavemet istiyor bu iş…


    Artık resim yok… Direkt Antalya’da garaja geliriz….

    Dedesi, Anneannes, ve oğlum bizleri karşılar….


    Bizlerde oğluma söz verdiğimiz gibi (dedesinin almış olduğu bisikleti) oğluma biz almış gibi veririz.


    Oğlumda yeni bisikletini kapmış olmanın haklı gururunu yaşarken…


    Böylece oğlumun kalbide yapılmış olarak kazasız belasız 2800 km yi tamamlamış oluruz…

    Ne diyeyim darısı daha büyük gezilere….
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  13. #53

    Üyelik
    01 Kasım 2010
    Şehir
    Milas-Muğla
    Motosikleti
    Yamaha Ybr 125
    Güzel fotoğraflar tebrik ederim. Ayrıca anlatım üslubunuz da çok hoş. Devamını bekliyoruz.

  14. #54
    Naci63 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Aralık 2005
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    BMW F800GS, TRIPLE BLACK
    Elinize ve emeğinize sağlık. Güzel bir gezi ve güzel bir anlatım. Paylaşım için teşekkürler.
    2012 Bmw F800gs; 2016 Mondial RX3i (2016-18); 2003 Bmw R 1150R (2009-17); 2006 Honda Shadow VT 750 C (2009-10); 2006 Ramzey QM 250 Cruiser (2006-10); 2006 Ramzey QM 200 Enduro (2006-9); 1990 350 cc çift silindir Jawa (1990-93); 1979 vitessiz Puch (1979+).

  15. #55
    mitmuallim - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    29 Mart 2005
    Şehir
    İzmit /Kocaeli
    Motosikleti
    Mondial RX3i EVO
    Selçuk bey bu geziler ilerde bir moto-gezi kitabı olrak karşımıza çıkar mı diye düşünmüyor değilim hani ,zevkle okuduk ve resimlere baktık eline tekerine sağlık.
    Bu arada yeğenimde cbf 150 den sonra dl 650 ye fena halde kaptırdı kendini son sürat araştırmaları yapıyor ,babadan izin koparabilirse 2011 yazında o da dl 650 sahibi olur büyük bir ihtimalle.. hayırlısı bakalım..
    "Yolculuk bir fersahda olsa cehennemden bir parçadır" ..... seyyah pirimiz Evliya Çelebi

  16. #56
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    http://www.youtube.com/watch?v=3ORLC_yjvbw

    Burada 1.cisi olan kolay dereyi geçiş videosu var ilgilenen merak eden arkadaşlar bakabilirler...

    ---------- Mesaj ekleme zamanı: 23:29 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 23:27 ----------

    Alıntı Naci63 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Elinize ve emeğinize sağlık. Güzel bir gezi ve güzel bir anlatım. Paylaşım için teşekkürler.
    Alıntı kircil adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Güzel fotoğraflar tebrik ederim. Ayrıca anlatım üslubunuz da çok hoş. Devamını bekliyoruz.
    Teşekkür ederim..

    Alıntı mitmuallim adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Selçuk bey bu geziler ilerde bir moto-gezi kitabı olrak karşımıza çıkar mı diye düşünmüyor değilim hani ,zevkle okuduk ve resimlere baktık eline tekerine sağlık.
    Bu arada yeğenimde cbf 150 den sonra dl 650 ye fena halde kaptırdı kendini son sürat araştırmaları yapıyor ,babadan izin koparabilirse 2011 yazında o da dl 650 sahibi olur büyük bir ihtimalle.. hayırlısı bakalım..
    İnşallah bakalım kısmet... Bu arada DL 650 hem güzel motordur hemde hata affetmez...


    Bu arada gezi yazılarıma destek verip yorum katan siz değerli dostlarıma sonsuz teşekkürler...
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  17. #57

    Üyelik
    11 Mart 2007
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    bmw f650 gs

    Seni tebrik ediyorum kardeşim !...

    Helal size Selçuk ve Işılay. Bu gezide yanınızda olamadığımız için hayıflandık ama zevkle Trakya rüzgarına kapıldık gittik. Hep birlikte yeni gezilerde buluşmak dileğiyle.
    bmw f650 gs

  18. #58
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Alıntı pangasuspan adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Helal size Selçuk ve Işılay. Bu gezide yanınızda olamadığımız için hayıflandık ama zevkle Trakya rüzgarına kapıldık gittik. Hep birlikte yeni gezilerde buluşmak dileğiyle.
    Sevgili Özgür kardeşim inan gezinin her sabahında uyandığımızda keşke Özgürle Yadigar da yanımızda olsaydı demediğimiz hiç olmadı.. Mutluluklar zevkler heyecanlar paylaştıkça artıyor.. İnşallah bu yaz sen ve eşinle daha uzun, daha maceralı daha güzel gezilere çıkarız... Mete 'yi bizler için kocaman öpmeyide unutma..
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA

  19. #59
    Adana İl Temsilcisi adanalı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    25 Ekim 2006
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    YAMAHA XJ6 DİVERSİON F, YAMAHA BW'S 100
    vay selçukcuğum,dönüş yolunun son etabı sizin için epey zorlu geçmiş.dereler,mont fermuarı ve kask camı.ee olur gezilerde böyle aksaklıklar.biliyorsun doğu beyazıt gezinizde ayağını incitmiş ve ön camını çatlatmıştın.sağlık olsun,bundan daha beterinden korusun allahım.paylaşım için çoook teşekkürler.darısı nice gezilere.sevgilerimle.
    DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN. BORA KARAKAŞ (BEN)
    KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE

  20. #60
    Selka - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ekim 2008
    Şehir
    Antalya
    Motosikleti
    SUZUKI DL650 V-STROM
    Alıntı adanalı adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    vay selçukcuğum,dönüş yolunun son etabı sizin için epey zorlu geçmiş.dereler,mont fermuarı ve kask camı.ee olur gezilerde böyle aksaklıklar.biliyorsun doğu beyazıt gezinizde ayağını incitmiş ve ön camını çatlatmıştın.sağlık olsun,bundan daha beterinden korusun allahım.paylaşım için çoook teşekkürler.darısı nice gezilere.sevgilerimle.
    Bora abi ilgine çok teşekkür ederim.. Böyle ufak aksaklıklar olsunda büyükleri olmasın.. Eşim bu ara Antep te Antep diye duruyor.. Mayıs ayı gibi belki 3 günlük G.Antep yapma ihtimali olabilir.. O zaman Adanada seni rahatsız eder çayını içip öyle geçerim ANtep'e...

    Abi bu arada CBF500 vardı? Ne yaptın?
    SOSYAL BİR MESAJIM KALMADI ARTIK BU İNSANLIĞA


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)