Art arda combo virajları olan doğal eğitim pisti Kazdağları yollarında hem tecrübe kazanmak hem de sonbaharın sıcak günlerini değerlendirmek amacıyla hazırlıklarımı yaptım ve yola çıktım.
Gezi güzergahı resimdeki gibidir.
Edremit’in kuzey çıkışında Yenice yoluyla turumuz başladı. Evden çıkarken bu yoldaki benzincide demir atı doyururum diye düşünüyordum ki yoldaki tek benzinci de kapalıydı. Dolayısıyla ilk dersimiz şu oldu her zamanki benzincinden vazgeçmeyeceksin.
Yollar genel olarak fena değil, çok fazla girinti çıkıntı yok. Dağa tırmandıkça zeytin ağaçlarının yerini çam ağaçları alıyor ve bu bölgede 3-4 tane mesire yeri var.
Dağ yollarında manzara süper.
Uzakta Edremit körfezi hava biraz puslu da olsa seçilebiliyor.
Sonbaharın güzelliği de bir başka, yapraklar iyice sararmış…
Kaklım beldesinin girişi. Bu bölgeye Agonya veya yerli halk tarafından Avunya ismi veriliyor. (Agonya veya Avunya;Çanakkale'nin Yenice ilçesinden Balıkesir'in Gönen ilçesine kadar olan ve Kazdağları’nın arkasındaki bölgeye verilen isim). Yörenin Avunya Mantısı ünlüymüş, ben de yeni öğrendim, yemek kısmet olmadı ama güzel olduğunu söylüyorlar.
Yolda ilerledikçe çok miktarda kırmızı biber tarlası gördüm. Yine sonradan öğrendiğime göre Agonya biberi ünlüymüş. Kota konduğu için belli miktarda üretilebiliyormuş.
Eski adıyla Koyuneli köyü yeni adını Kuvayi Milliye kahramanı Köprülülü Hamdi Bey’den alan Hamdibey Beldesi ve Edremit Kaymakamı Şehit Hamdi Bey.
Yol ayrımı, sağa mı sola mı?
Biraz mola verelim.
Büyük İskender'in Granikos Muharebesinden sonra 334 Haziran ayı içinde yaptırdığı Agonya Kapısı olarak bilinen Kayatepe Köprüsü halen tarihe meydan okuyarak dimdik ayakta.
Truva savaşının önemli kişilerinden Truva Kralı Pran’ın oğlu "Paris" sürülerini bu yörede otlatmış.
Gezi süresince bu tip ağaçların çevrelediği yollar oldukça sık.
Uzakta dağın tepesinde radar.
Tarihte çok şatafatlı bir ilçe olan şimdilerde ise ilçe vasfını bile kaybetmiş Balya ilçesi. Söylenenlere göre eskiden burada çok zengin kurşun madenleri bulunurmuş ve Fransızlar işletirmiş. Hatta Anadolu’da ilk elektrik bu ilçeye gelmiş.
Balya girişinde bulunan bu köprüyü de zamanında Atatürk’ün Fransızlara yaptırttığı söyleniyor.
Balıkesir-Edremit yoluna çıkmadan önce bulunan Güngörmez köprüsü.
Ve yolda kendi kendime çekebildiğim birkaç fotoğraf.
Gezimizin sonu. Toplamda 173km, 3 saat 20 dakika.
Edinilen tecrübeler;
1- Daha önce bu yolu Gönen’e kadar gidip gelmiştim, 100km daha fazlaydı ve yaklaşık 4 saat sürmüştü. Fotoğraf çekmek hem gezi süresini uzatıyor hem de fotoğraf çekeceğim diye dikkat dağınıklığı yaratıyor. Daha dikkatli olmak lazım.
2. Tek köpeğin kovalama ihtimaline karşı hazırlıklıydım ancak iki tane ve bir tanesi de karşıdan gelince ne yapacağımı şaşırdım. Korna ve bacak sallama gibi abuk bir hareket yaptım, biraz heyecan yarattı. Tavsiyesi olan varsa alabilirim.
3. İstanbul’daki arkadaşların çok iyi bildikleri ama benim hakkında fikrim olmadığı Şile-Ağva-Kandıra rotası ile bu geçtiğim yolları karşılaştıran bir arkadaşın sözlük sitesinde yazmış olduğu entry’i not olarak düşmek istiyorum.
“Balıkesir ilinin, küçücük, şirin bir ilçesi. Bahar aylarında etrafı yemyeşil, trafiği olmayan tatlı virajlı yolları ile motosiklet kullanmak için çok elverişlidir balya ve çevresi. İstanbul’dan, Bandırma feribotunu kullanıp, Bandırma-Gönen üzerinden gidilip, aynı akşam dönülebilir. İstanbullu motosikletseverler tarafından her virajı ezberlenmiş olan Şile-Ağva-Kandıra rotasının, daha güzel bir alternatifi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca Edremit yada Ayvalığa gidenler tarafından da kullanılabilir Gönen-Balya güzergahı, ancak yolların fazla hızlı gitmeye elverişli olmaması nedeniyle acelesi olanlara tavsiye etmiyorum.”
Bu yollardan benim ikinci geçişim, ilkinde birkaç kez viraj çizgisini kaybedip tehlike atlatmıştım bu sefer kendime göre daha iyiydim.
Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Herkese kazasız sürüşler.