Çarşamba günü Ankaradan geldim, ilk işim motorun örtüsünü açmak ve toz içinde kalan motoru temizlemek oldu. Bu arada yeni aldığım sissy barı da monte ettim. Bugüne kadar da yağmur fırsat vermemişti nihayet bugün kısa da olsa teker çevirebildim.
Yola çıkyorum
Yoldan görünümler. Gidişte otoyolu kullandım.
Bir tafata zümrüt gibi bahçeler,tarlalar,diğer tarafta doğa katili endüstri.
Bahar yavaş yavaş kendini gösteriyor geçen yıllarda akmayan küçük dereler bu sene iyi yağıştan dolayı akmaya başlamış.
Çiçek kokularını içime çekerek(zaman zaman da tezek) Karatepeye vardım
Karatepe Hitit kralı Astivandes tarafından M.Ö 4. yüzyılda kurulmuş. Bugüne kadar kale, kral evleri, fırtına tanrısı, bazı sfenks ve yazıtlar kalmış. Bu bölgenin kazılarını neredeyse yaşamının büyük kısmını buraya adayan Prof. Dr. Halet Çambel 60 lı yıllardan 2000 li yıllara kadar sürdürmüş.
Giriş yolu ve girişte Prof. Çambelin büstü.
ve açık hava müzesindeyim. açıkahava müzesi de bildiğim kadarı ile türkiyede ilk ve tek korumalı açık hava müzesidir.
Resimde görülen fırtına tanrısı değildir.
fırtına tanrısı bir sonraki fotoda görülüyor.
İşte fırtına tanrısı
Müzeden Aslantaş baraj gölü de görünüyor.
Biraz yorgunluk attıktan sonra, dönüş yoluna başladım, tabi yolda bahar müjdecisi bir dosta da yakın ilgimi esirgemedim.