asd mkingman30 adlı üyeden alıntıEvet beyler bu soğuk kış gününde geçen yazdan kalma gezimin fotoğraflarımı sizlerle paylaşarak içinizi ısıtmak istedim.30 yaşımdan sonra motorsiklet sevdasına kapılmış biri olarak henüz 2 aylık motosiklet kullanıcısı iken CBF 150'mle 3000 km devirmiştim.300 km'lik bu yola çıkmadan önce 50,100 ve 150 km menzilli kısa geziler yapmıştım.Daha önce otomobilimle defalarca gittiğim yazlığa motorla gitmek gözümü korkutmuyo değildi.Ancak ağustosun sonuydu ve sezon bitmeden böyle bir gezi yapmayı kafaya koymuştum.Otomobilimle 5 saatte gittiğim bu yol motorumla tahminen 5.5 saat sürecekti.Servise uğrayıp motorun bakımını yaptırıp gerekli hazırlıklarımı tamamladım.Öğleden sonra saat 3 gibi yola çıktım:
Bursaya hiç girmeden otobandan devam edip balıkesir yoluna çıkacaktım.
Otobanda 90-100 km hızlar arasında rahat bir yolculuktan sonra Balıkesir yoluna yöneldim.
100 km sonra Bursa'yı arkamda bırakmıştım.Bu sıcak havada motorumu 100 km arayla dinlendirmem gerekliydi.Ne de olsa hava soğutmalı.Benzinlikte bir mola verdim.
Bir süre sonra Susrluğa varmıştım.İşte o meşhur susurluk kazasının olduğu yer.Sisli bir havada kamyonun biri bu benzinlikten yola çıkarken bir mercedes ona çarptı ve ondan sonra neler oldu neler ....
Kısa süre sonra ulusoy dinlenme tesislerine varmıştım.
McDonalds da bir mcturko menü iyi geldi.
Sonunda Balıkesir'i de arkamda bırakmıştım.Şimdi önümde 90 km.lik uzun ince bir yol kalmıştı.Edremit yolu tek yön gidiş ve tek yön geliş virajlı bir yol olduğu için biraz daha dikkat gerekli.
303 km sonunda güneş batmadan ören'e ulaşmıştım.Günbatımının keyfini çıkararak dinlendim.Bu sıcakta o kadar yol gittikten sonra kendimi denize atarım diyordum ancak karşımdaki kaz dağlarından gelen esinti bütün yorgunluğumu almıştı.Otomobilimle molalar dahil 5 saate gelebildiğim yazlığıma 5.5 satte ulaşmıştım.Kendime güvenim geldi.Motorun da o kadar tehlikeli birşey olmadığını ancak daha fazla dikkat gerektirdiğini anlamıştım.Akşam bir kaç kahvaltılık alışverişinden sonra Ören de turladıktan sonra yazlığa dinlenmeye çekildim.
Sabah pırıl pırıl bir yaz havasıyla uyandım ve balkonda güzel bir kahvaltı ziyafeti çektim kendime.Daha sonra hazırlanıp denize attım kendimi.
Akşama doğru Ören'e yemek yemeye gittim ve çarşıda biraz dolaştım.
Gençler akşamüstü plaj valeybolu oynuyor.
Akşam Akçay'a gidip bir balık ekmek yemek istedim.İşte renkli Akçay akşamları :
Akçay'a giderseniz bu iskeledeki balıkçıdan mutlaka bir balık ekmek yiyin.
Geceleri balkondan hırkasız oturmak mümkün değil.Karşıdaki kaz dağlarında gelen esinti yazın en sıcak günlerinde dahi geceleri insanı üşütüyo.İşte o esinti sabah kalktığımda sandalyeleri nasıl devirmiş.
İşte bu da meşhur kaz dağları.Dünyada bu kadar çok oksijen üreten iki dağ varmış:biri İsviçre Alpleri diğeri de Kaz dağları.Bu sene çok kalamıcam.Zamanım yok.Ancak seneye kaz dağlarının heryerini keşfetmeye niyetim var.
2 gece kaldıktan sonra artık seneye görüşmek üzere vedalaşıyorum.
Dönüşte Susurlukta dinlenme tesislerine geldiğimde bir BMW ile karşılaşıyorum.1200 cc devasa bir touring motor.Ancak bana fazla gelir bu motor.2.viteste 100,3.viteste 150,4.viteste 200 .... görüyo bu motorlar.Hız yapmak için üretilmiş.Türkiye yollarında 6. vitese takabilen yoktur heralde.Ancak şu cbf 150 keşke 250 cc olsaydı dediğim çok oldu dönüş yolunda.Giderken neden bu kadar rahat gidebildiğimi dönüş yolunda anladım.Çünkü giderken rüzgar arkamdan esiyomuş.90-100 km hızlarla hiç zorlanmadan gitmiştim.Şimdi dönerken zaman zaman 80 km hızın üzerine çıkamıyordum.Motor 5 vitese atacak deviri yakalayamaz olmuştu.Sürekli dip gaz benzini su gibi içmeye başlamıştı.
Bu yaz sıcağında sıkışık trafikte kamyonların arasında 80 km hızla seyretmek işkencelerin en büyüğüydü.
Akşam olmuş hava kararmaya başlamıştı.5.5 saatte gittiğim yol 1 saat uzamıştı.Normalde beni 400 km götüren benzin 300 km dayanamamıştı.Yedeğe alıp hemen kendimi bir benzinciye attım.Uzun yolda rüzgara karşı sınıfta kalmıştı CBF 150 benim için.Ancak kısa mesafeli yolculuklarda rahatlığıyla yakıt tasarrufuyla bana motorculuğu sevdiren,üst cc'ye geçerken keşke hiç satmadan üst cc'ye geçsem dediğim bir motor.Dağ yolu,köy yolu her türlü yolda kullandım ve şu an 8.400 km'yi devirdim.Bana hiç sorun çıkarmadı.
Aşşağıdaki fotoğraflar da geçen yazdan kalan Uludağın eteklerindeki yeşil köylere yaptığım gezilerden kalan fotoğraflar.Bursa'ya neden yeşil Bursa dendiğinin ispatıdır :