Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

125cc Scooter ile 4500 km; "Türkiye'nin Yarısı;Kıyıları

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1

    Üyelik
    16 Ocak 2008
    Şehir
    İzmir / Balçova
    Motosikleti
    Daelim / History 125cc
    Başlangıç Tarihi : 15 Haziran 2007
    Motor Çetelesi : 125cc / Yağ soğutmalı / Daelim History Marka Scooter
    Yol Uzunluğu : 4550 km (takribi)
    Şehirsel Rota : İstanbul~İzmit~Yalova~Bursa~Balıkesir~Manisa~İzmir ~Aydın~
    Muğla~Antalya~Mersin~Adana~Osmaniye~İskenderun~Gaz iantep~Kahramanmaraş~Sivas~Tokat~
    Samsun~Sinop~Kastamonu~Bartın~Zonguldak~Düzce~Adap azarı~İzmit~İstanbul

    Bölgesel Rota : Marmara~Ege~Akdeniz~Güney Doğu~Orta Anadolu~Batı Karadeniz~Marmara

    Zayiatlar~Olaylar : Minik bir serçe’nin ölümü:(, Lastik patlaması, Fren balata faciası… harici hiçbir zayiat! …ve harika dostluklar!

    Başlarken ;
    Dostluklara doğal ortamlar da adım atınca, kendiniz gibi doğal, sıcak ve samimi olduğunu hissettiğiniz insanların ısrarla yolunuza çıkması kaçınılmaz olmakta.. İstanbul’da oturmakta iken; 2006-EnduroClub Kastamonu festivalinde tanıştığımız ve dönüşünde yol macerasıyla kaynaştığımız, “nadir” olarak karşınıza çıkabilecek insanlardan birinin(Kürşat), “İzmir Urla’da kamp yapacağız, sende gel” çağrısını kabul ederek, çadırımı, uyku tulumumu ve çantamı alıp, 125cc’lik minik motoruma atlamam ile başladı her şey..
    Haziran sıcaklarının ayyuka çıktığı bir 2007 yılı geçiriyorken, iki hafta gibi bir süre İzmir de konaklama fırsatı da bulmuştum.. İstanbul’a dönüş vaktinin geldiği tarihte ise, feribotla mı dönsem, İstanbul’a kıyıdan mı gitsem diye düşünürken, memleketim olan İskenderun’a kadar çadırda kalıp geze gezere giderek, beni İstanbul’a dönüyor bilen anneme sürpriz, kendime yol, ciğerlerime oksijen, gözlerime bayram yapmak adına, kıt kanaatte olsa yollara düşmemle başlayan, ani kararlar, plansız rotalar, kahverengi tabelalar, Akdeniz’in yeşili-mavisi, çardakta- benzin istasyonlarında-sandalye üstlerinde uyumalarla dolu, cepkenin delik olduğu, benzin parasının denkleştrilmeden çıkıldığı salaş bir maceradır benimkisi…
    Gitmediğim Yer; Benim Değildi... ama artık Türkiye'nin yarısına ait kıyı şeridi benim..
    seneye de umarım Doğu Karadeniz'i sahipleneceğim!..

    ~~~~~~
    1. Gün ; 15 Haziran 2007
    Yorgunluk had saffa da, 9 saatte İzmir’e 01:00 saatiyle giriş yapmış olmama rağmen Urladaki kamp alanını bir türlü bulamıyorum.. Telefonlar bir çekiyor, iki çekmiyor.. Köy içinden aldığım tariflerle garip, taşlı, karanlık yollara giriyorum kilometrelerce gidip geri dönüyorum.. Yağcılar köyünü, Karaburun yolunu iyice ezberledikten sonra gece 02:25 gibi Demircili Koyunu buluyorum.. Yüzümde gülücükler açarak orada kamp halinde, elinde fotoğraf makinesiyle beni bekleyen Kürşat abi ve taaa Konya Akşehirlerden benim gibi 600 km gibi bir rakam tepip gelen Cahit abi, yüzümdeki gülümsemeyi ölümsüzleştiriyorlar ve hasretle kucaklaşıyoruz.. 2007-EnduroClub Yenice festivalinden bu yana görüşmemiştik.. Kurulu çadır varken istifimi bozmuyorum tabii.. Bana ateş üstünde bıraktıkları son parça tavuklarını da ikram ediyorlar, biraz sohbet ve sonra uyku.. Yarına keyif var…;)




    2. Gün; 16 Haziran 2007
    Haritada da görülen Titus Doğa sporlarının olduğu nokta da, İzmir Doğa sporları ve Off Road Kulübü’nün düzenlediği, TRT’ninse naklen yayınladığı ilk mahalli off-road yarışları olduğundan Cahit abiyle birlikte yarışı izlemeye gittik.. Bu sporu ilk defa izleme şansı buluyordum.. Heyecan verici bir spor, harika bir yarıştı..



    EC(EnduroClub)’den HOCA takma isimli Ünal abi ve arkadaşları ziyarete gelmişler, -ki ben o sırada güzel koyun en derin bölgelerini palet/şnorkel ile keşfetmekle meşguldüm.. Sağolsunlar adaya benim yanıma da geldiler.. Islak bir hatıra fotoğrafı da çektirmeyi ihmal etmedik tabii ki.. EC’den Sinan da bir ara hayalet gibi göründü ve kayboldu..
    Deniz keyfi dolu bir günün ardından kamp’a katılan, hızlı F650 endurocu Cuneyd abimiz, sanırım Takashi idi markalı motoru olan Barış arkadaşımız ve Endurocu Hannibal grubunun en profesyonel çekirgesi Bülent abi de arabasıyla da olsa bize eşlik ederek sohbetimize ortak olmuşlardı.. Erkan abi ve eşi hemen arkamızdaki kamp alanında hınca hınç kamp malzemesi dolu araçlarıyla hepimizin karnını doyurmaya ant içmişçesine, bizi besliyordu … Yaat borusu öttü, ancak çıyanlar, 15-20 cm’lik örümcekler için hayat yeni başlıyordu.. Meskun mahalde gördüğümüz takribi 15-20 cm’lik örümcek ağzında akşam yemeği olan çekirge ile Kürşat abiden köşe bucak kaçmaktaydı.. Fakat zehirli örümcek ailesi bu rahatsız etmenin öcünü gece Kürşat’ı bacağından ısırmak suretiyle fazlasıyla almış, 1 hafta davul gibi şişen bacağını zor kurtarmış olsada sabah çadırın kenarında hazır bekleyen “çıyan”la muhatap olmamamız da ayrı bir şans eseri olsa gerek.. Siz siz olun yada olmasanız da, asla çadırın kapısını benim gibi açık bırakmayın, yoksa benim kadar şanslı olsanız da arkadaşınızı doğa hayvanatları ısırabilir.. Mümkün ise yanınızda “Kükürt” bulundurup, çadır kuracağınız alana ve 1 mt etrafına halka oluşturacak şekilde kükürt dökerseniz, hayvanatlarla muhatap olmayacağınız gerçeğini bir kez daha hatırlatırım!.. Gün yine bitti.. yarın minik bir gezi ve koy keşfi ile İzmir’e döneceğiz..










    Tooo Beee continueeed (Devaaam Edeceeek...)
    avcagatay, RAMİREZ ve cece89 bunu beğendiler.
    Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
    [b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
    TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2

    Üyelik
    16 Ocak 2008
    Şehir
    İzmir / Balçova
    Motosikleti
    Daelim / History 125cc
    3. Gün; 17 Haziran 2007
    Harika bir güne uyanmak, çarşaf gibi bir denizde yüzünü yıkamak, karnını doyurmak ve yanına su almayı unutarak bulunduğumuz alandan tepelere, yamaçlara doğru çıkmakla başladı küçük gezintimiz.. Ana tema “Keşif” idi, ama tabii bizim için keşif, Kürşat abi için ise seneler sonraki ziyaretten öte değildi.. gevşek zemin üzeri, sivri oynak taşlarla dolu bir zeminden sonra kamp alanımız olan “Demircili Koyu” gözlerimizin önünde, ufukta ise “Seferihisar-Sığacık” antik liman kenti olan TEOS belli belirsiz görünmekte… Bu harika manzaranın altında yatan gerçeklerden biri, Ege bölgesindeki nadide bir fay hattıyla süslü olması.. Demircili “Çılga Burnu” ile “Kokarca Burnu” arasındaki fay hattı 21/10/2007 tarihinde 5.9 büyüklüğündeki deprem ile Urla ve civarı sarsarak aktif olduğunu göstermekle kalmayıp, tam bizim kamp yaptığımız ağacın hizasında, bir insanın rahatlıkla elini sokabilecek büyüklükte yarıklar oluşturmuş… Zira, bizim kaldığımız günlerde deprem olsaydı, oluşacak yarığın tam üstünde olacağımızdan, ben şuan size “Magmaya Motosikletle Yolculuk” adlı raporu yazamayacak uzaklıkta olabilirdim Bu kadar geyik yeter, ben anlatanların ve akut sitesinin yalancısıyım..





    Dere tepe düz gidince işte bu el değmemiş, bakir tabirinin en uygun olduğu, denizle uğraşanların, tekne sahiplerinin ve bizim gibi birkaç keşifçinin dışında pek kimsenin bilmediği, ama artık sizin bu resimlerle öğrendiğiniz enfes bir kumsala ulaşıyorsunuz.. Yolunuz düşerde buraya giderseniz lütfen ama LÜTFEN çöplerinizi, hele ki torba, pet şişe gibi plastik maddeleri, doğal olmayan her şeyi, getirdiğiniz şekilde geri götürmesini de bilerek hareket ediniz.. Eğer atan densizlerin bıraktıkları varsa –ki ne yazık ki hep vardır- toplama zahmetini gösterirseniz, bir dahaki gelişinizde aynı şekilde doğallığı gördüğünüz güzellikleri çocuklarınızda aynı doğallıkla görebilecektir!..



    O kadar çok sevmiştim ki burayı; yerim yerimm ben şirin ada parçacığını.. Kürşat abi ise dokunmakla yetindi Sahile inme hevesimiz manzarayı görünce kat ve kat artmış halde, deyim yerindeyse Metin Çetin abimizin “vercen gazı” tabiriyle, Ege’nin maki bitki örtüsü arasından süzülüverdik sahile…Üç demir at, “bu bizi kesmez, devam edelim” dercesine bize bakıyorken devam etmemek olmazdı.. Balık avı meraklılarının aklına ilk gelen “Ne çıkar buradan” olacaktır.. Kulaktan dolma ufak bir bilgi malumatı vereyim hemen.. Kıyı avcılığında söylenen Çipura,Levrek ve mırmır yaptığıdır.. Kokarca koyu tarafı, yani sağ tarafa doğru balık çiftlikleri bulunmaktadır… limanda ki iskeleden ziyade adanın en uç noktasındaki kayalıklardan avlanılması tercih sebebidir.. İlgilenenlerin bilgisine..








    Dik bir tırmanış çıkıyoruz ve tırmanış sonrası susuzluğumuzun farkına varıyoruz.. Güneş altında pişmekteyiz, dilimiz damaklarımıza yapışmış bir tek kişi hariç! Kürşat abi her zaman tedbirli azda olsa suyu var, altıda kuru, keyfi de yerinde… Neyse bu konuyu geçelim.. Denizin berraklığı daha uygun bir konu –ki bir sonraki benim “saklı koy” olarak tabir ettiğim cenneti görünce içim ferahlıyor.. İyi ki İstanbul’dan atlayıp gelmişim buralara diyerek, bu sefer başka bir araca iç geçiriyorum… Tekneler!.. ama işte orada duran yelkenli hepsinden değerli benim için.. İzmir’e taşınma ve “Tekne de Yaşam” önünde motosikletim.. İki tekerle yeşil doğaya, tekneyle maviyle doyasıya kucaklaşmaya açılan yelkenleri aklımın köşesinden suya indiriyorum.. Yelkenler Fora!.. Hepsi şu gördüğünüz kayalığın tepesinde geçiyor aklımdan.. Kesinlikle burada kamp yapmalıyız diyorum, diyoruz.. Merak etmeyin, bu gezi bittikten 2 hafta sonra İzmir’e yerleşeceğim ve 4 ay sonrasında da Hannibal (Hannibal kimdir? Nedir? Merak edenler buraya tıklayın ) adını verdiğimiz motosiklet kaşifleriyle burada kamp yapıyor olacağım.. şöyle ki ;



    Çok merak ediyorsanız o kampın gezi resimlerini ve yorumlarını buraya Tık ile görebilirsiniz.. ama özet olarak ta bir kaç foto koyarak, özet olarak merak gidermiş olalım istedim ;)








    Artık dönüşe geçiyoruz, dik yamaçtan inişte önden Kürşat abi KLR 650’si ile iniyor ve bizi fotoğraflıyor… Tabii objektife; Takashi motoruyla dönüşü alamayarak motoru yatıran, sonrasında “Bu yollar ve enduro bana göre değil” kararını alan barış’ın düşüş anı kare kare takılıyor.. Öğrendiğim şey şudur ki; motoru inişte, rampada, düzde, virajda Çeviren de; Deviren de GAZ olduğudur.. Gaz dengenizi iyi ayarlayabiliyorsanız ve yanında sürüşünüzü fren kabiliyetinizi arttırarak süslemişseniz, düşme riskinizi en aza indirmişsiniz demektir.. Yazı içerisinde naçizane sürüş yorumu yapmamı, amatör bir scooter kullanıcısının ders vermesi değil, Kürşat gibi ustalardan edinilen bilgileri uygulayıp fayda gören bir amatörün, bilgi paylaşımı olarak görünüz..
    İniş biter, teker döner, hikayenin kahramanı İzmir’e döner!..





    ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ~~~~~~~~
    İki hafta gibi bir süre İzmir den yola çıkamadım, sıcaklar alev topu gibi motorun üstünde yakmakta, rüzgardan yağmurdan kapattığımız çene açılır kaskı artık sıcak rüzgardan yanmamak için kapatır haldeyken, İstanbul’a geri dönüş yoluna dönmek mantıklı gelmemişti.. Mordoğan, Karaburun, Çeşme-Ilıca, Urla-Çeşmealtı gibi yerlerde denizin, tekneyle balık avının iki hafta boyunca tadını çıkardım.. Denize doymuştum artık..

    Kürşat abi ile 15 gün sonra 2007-EnduroClub Festivalinin yapıldığı Düzce Güzeldere Şelalesi kamp alanına kadar görüşemeyecektik…
    ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ ~~~~~~~~

    Tooo Beee continueeed (Devaaam Edeceeek...)
    Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
    [b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
    TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]

  3. #3
    kroscu01 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Mayıs 2007
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    Honda XR400R
    doğa ile baş başa işte olay bu elinize sağlık.

  4. #4
    efendy_iso - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Mayıs 2007
    Şehir
    Güneşin doğduğu yer ( Adana )
    Motosikleti
    R1_8
    Hakkaten çok güzel bi gezi olmuşşş,scooter ile o yollara girip gitmennde ancak takdir edilir emeğine sağlık dostumm
    [I]315 ile uzaklaştım,aynamda görünmüyorsun...I]

  5. #5

    Üyelik
    22 Aralık 2007
    Şehir
    kahraman maraş merkez
    Motosikleti
    xy150 çelik
    valla helel olsun imrendim sana arkadaşım imkan olsada aynen yabtığını yapabilsem

  6. #6
    XT.600 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Nisan 2008
    Şehir
    ADANA
    Motosikleti
    XT600
    Manzara Güzel Ortam Güzel Sukuturda Araziye Uymuş

  7. #7
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Şubat 2008
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Honda Titan 125(mavilim), XT600(Haydut)
    yerler güzel anlatım güzel. Devamını bekliyoruz endorsuz endurocu

  8. #8

    Üyelik
    12 Ekim 2007
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Yamaha XT660R
    Muhteşem bir gezi, harika fotoğraflar. Devamını bekliyoruz.

  9. #9
    VaScO1925 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Aralık 2007
    Şehir
    -------- i Z M i R --- İsim:£.я.h.α.η
    devamını beklıyoruz.... hoş olmuş..
    Drift Religion, iZMiR ŞußeSi

  10. #10
    mete_han - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Ağustos 2005
    Şehir
    4.LEVENT & SERENGETI
    Motosikleti
    Melmeket Uşak/Manisa.2020 NC 750 X DCT/2015 CBF150
    DAELIM in ne kadar sağlam bir motor olduğunu biliyordum...
    Gerçekler acıdır/Metehandro acıtır//Pinokyo/BMX/Star103/Cobra105/Dt125/İnnova125/Lıberty200/Ybr125/CBF150/PCX/Activa/Inazuma/NC700S/750S/750 X/750SDCT
    (1992/2020) Köftestar&Pandastar&Banstar

  11. #11

    Üyelik
    23 Şubat 2008
    Şehir
    izmir
    Motosikleti
    O ŞİMDİ ANILARDA YAŞIYOR...
    Alıntı mete_han adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    DAELIM in ne kadar sağlam bir motor olduğunu biliyordum...
    abi sen bide WASKO nun mondiyi gör izmir e gelip.ikimizi 230 kg.birde kendini ikiçeşmelikten kadife kaleye cıkarıyor



    güzel bir gezi olmuş
    derdimi dinledim, derdimden iğrendim onun derdini gördüm, derdime imrendim Ömür Dediğin Üç Gündür,
    Dün Geldi Geçti, Yarın Meçhuldür,

  12. #12
    CBF150 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Mart 2007
    Şehir
    ANKARA
    Motosikleti
    2010 BMW R 1200 GS Adventure
    Bizim Ankara'lı pastaneciler iş motorda değil bakın ruhta arkadaşımız ne güzelde gezmiş scooter ile.Tebrik eder devamını bekleriz Enduro ruhlu arkadaş.

  13. #13
    pozitif_man - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    20 Haziran 2007
    Şehir
    Vatan: Bozyazı, Mekan: Antalya
    Motosikleti
    Yenisini alana kadar yok.
    Tek kelimeyle süper olmuş... Ben de çadır vs. gezmek için ekipmanları tamamladım, yaz tatilini bekliyorum. Sizi görünce heveslendim valla!
    İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dört kanatlı oldukları halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur.

  14. #14

    Üyelik
    10 Nisan 2008
    Şehir
    Adana
    Motosikleti
    KAWASAKİ VN 800
    tebrik etmemek elde değil yürekten teşekkürler 125 cc lik bir motorla yapılan gezi helal olsun teşekürler

  15. #15
    blackberry - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    09 Eylül 2006
    Şehir
    İzMiR RR - MaNiSa
    Motosikleti
    Kırmızı Şeytan...
    çok güzel bir gezi...ve büyük cesaret...
    Durdurun Dünyayı İnecek VARRRRR!!!.....

  16. #16
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    29 Aralık 2007
    Şehir
    DAVOS :p
    Motosikleti
    HONDA CBF 150 --(SİYAH)
    gezi güzelde scootera yazık olmus gariban neler cekmiş artık dayım history i satar bi enduro alırsın..

    kazasız belasız bol km ler..

  17. #17

    Üyelik
    16 Ocak 2008
    Şehir
    İzmir / Balçova
    Motosikleti
    Daelim / History 125cc
    kroscu01, efendy_iso, ustacık1973, XT.600, murti06, ozgr, VaScO1925, mete_han, tr.davutak, CBF150, pozitif_man, Endurocu01, blackberry, hepinize teşekkür ederim arkadaşlar..

    06bluedragger, bu artık evladiyelik oldu benim için.. bunun yanına kardeş bir Dr350 gelmesini hayal ediyoruz..

    4. Gün; 30 Haziran 2007
    17-30'u arası olan 50 dereceye varan sıcaklar biraz hafiflemişken, Selçuk'a kadar durmadan geliyorum.. Daha önce Ege-Akdeniz gezisi yaptığım arkadaşım Olympos'ta eşiyle birlikte balayında.. Onlarla beraber yudumlamak için çok sevdiğim Şirince Karadut aromalı şarabı alıp, uyku tulumumun içine sıkıştırıyorum.. Efes'i daha önce gezmişliğim var, Kuşadası da öyle olduğundan ikisine de uğramadan Aydın üzerinden Muğla'ya doğru yola devam ediyorum..

    Önümden çok sağıma soluma bakarak ilerlerken, zeytin ağaçlarının arasında Mağara girişine benzer taş yapı dikkatimi çekiyor, merak işte duruyorum.. Motorla oraya gitmeye çalışıyorum ama yol ayak yolu.. Zeytin ağaçlarına komşuluk eden taşlar tarih kokuyor..



    Dikkatimi çeken şeyi buluyor ve içine dalıyorum.. keşfettiğim şey SU oluyor.. açıkçası Türkiye'nin kuraklık çektiği, derelerin kuruduğu, barajların eksildiği bir dönemde, kurak bir arazi içinde ve yol kenarına yakın bir yerde SU ile karşılacağımı hiç ummuyordum.. Tabii bir boş şişe, kullanılmış sünger ve o arazide göremeyeceğiniz bir hayvanat olan Kurbağa?yı da unutmamak gerek!..



    Aslında tabela resimlerini sevmem ama ne zaman nerede olduğumu not tutmak yerine fotoğraf çekmek bana daha pratik geliyor... Başka bir anlamı yok benim için...

    Bu asfalt motosikletler için yapılmış gibi, benim minik sıcağa rağmen şimdilik keyifli.. Telefonum da araç şarjına sürekli takılı, zira şarj tutmama gibi bir sorunu var..

    Yükseklik yönünden Avrupa da 1., Dünyada ise 5. sırada yer alan, Silindir ile sıkıştırılmış betondan yapılan Çine Barajı... Bu gördüğünüz, 300 trilyon harcanmasına karşın bitmemiş çileli baraj tam 42 yaşında.. Aslen çine çayının taşkınlarını önleme amaçlı olarak, su ihtiyacı ve elektrik üretimi için 1966 yılında başlanmış yapımına.. yıl 2007... 2010 yılında bitmesi planlanıyormuş.. "Yeni şartlarla, yeni bir dünya kurulur. Türkiye bu dünya da yerini bulur" sözlerinin sahibi ve kucağına oturtulduğumuz ülkeler gelip geçiyor aklımdan.. şşşt kuzu sus, yola devam...

    ...evet evet, benimde aklıma tıpkı sizin ki gibi "ne gazlanır bu yollarda" diye geçti.. ama yola devam etmeliydim.. yoksa gerçekten çok cezbedici bir kıvraklığı var toprak yolların


    Çine'nin mitolojideki efsanesi de Apollon ile Midas arasında geçiyor.. Efsane şöyle: Tanrıça Athena bu vadi içinden akan derenin kenarında dolaşıp kaval çalarken sudaki aksinde yanaklarının şişkin olduğunu görmüş. Aksini çirkin bulup fırlatıp atmış kavalı. Kavalı bulan Marsyas zamanla öyle güzel çalmaya başlamış ki, ünü her yeri sarmış. Müzikte kendisini rakipsiz gören Tanrı Apollon'a kafa tutar hale gelmiş. Apollon Marsyas?ı yarışmaya davet etmiş. Kral Midas ta hakem olmuş. Marsyas kavalı daha güzel çalmasına rağmen yenik ilan edilmiş, ama kıskançlığını yenemeyen Apollon Marsyas?ın derisini yüzdürmüş, Midas?ın kulaklarını eşekkulağına dönüştürmüş. Ama sonradan yaptığına pişman olup Marsyas?ın bedenini ırmak haline getirmiş. İşte antik adıyla Marsyas, bugünkü adıyla Çine çayı böyle oluşmuş.

    Sanki bu kayaları birileri misket gibi yuvarlayıp üst üste getirtmişçesine ilginç durması garip.. Seramikte kullanılan "potasyum felspad" madeninden, bu kayaların dibinde sakladığı 275,000 ton rezerv bulunmakta imiş..

    Mitolojik efsaneden sonra yönümü gerçek bir olay sonrası dilimizden düşmeyen Ormancı türküsü'nün kaynağı olan ?Belen Kahvesi 8 km? tabelasına döndürüyorum...


    Kuraklığın vurduğu derelerden, yeşili bol, rengarenk çiçeklerle dolu olan yolların arasında, Belen Kahvesi yazılı kahverengi tabelalar ile yolumu buluyorum.. Gps denen teknolojik alet yok


    Kuraklık dedik ama yol üstünde rastladığım ikinci su kuyusu.. Bu öyle gizli saklı değil.. alenen ortada ve ucuna bağlı bir kova ile orada öylece duruyor..





    Ormancı Türküsünde; "çıktım belen kahvesine, baktım ovaya" sözündeki ovadan yol alırken kahveye doğru, gözüm güneyden gelen kara bulutlara takılıyor.. Yağmurun sel olup akacağı belli..

    Çıktım Belen kahvesine...

    Baktım ovaya...

    Bay Mustafa çağırdı,
    Dama oynamaya...
    Ormancı da gelir gelmez
    Yıkar masayı...


    Olayın Hikayesi

    Yakılan Türkü'nün sözleri..

    Olayla ilişkili kişiler ve akrabalar







    Kahve'nin içerisinde bulunan "Hatıra Defteri"... sürekli Muğla Türküleri ve Ormancı Türküsü çalan mekanda, türküler eşliğinde hatıra defterine dilediğinizi yazabilirsiniz.. Bunlarda yazılanlar dan örnekler...


    yorgunluk çayımı yudumladıktan sona yavaş yavaş hareketleniyorum..

    yol boyunca en temel gıda olarak aldığım besin öğesi.. Türkiyenin çeşitli yörelerinde bulunan Teyzelerimin yaptığı gözlemeler.. Bunlar da Muğla daki teyzelerim ;)



    yağmur düştü düşecek, yağmurluklar giyiliyor..


    Gökova ya kadar sel baskını hızında yağmur altında yol aldım.. Kask ve montun içinde sıcaktan bunalan bana çok iyi geldi.. Gerçi kask'a çarpan yağmur taneleri öyle hızlıydı ki, çıkan sesten dolayı bir an kafamı boş teneke kutusu sandım... Bu kadar hızlı yağan yağmur altında hiç bu kadar km gitmemiştim.. yıllar önce yağmur altında gittiğim 21 saatlik istanbul-izmir seferini saymazsak...




    Bu abimizin balları kendi üretimi.. Biraz sohbet sonrası hediye ettiği balı çantama koyup, taşucun da kahvaltı da tüketmiştim.. sağolsun..


    Tam hızımı almış, yağmur dinmiş, pistin son km'lerindeyim derken kırmızı bayrak havada!..
    Durmak zorunda kalıyorum.. solladığım bütün araçlar arkamda pervane oldular..

    Bir çok noktada sel baskını yapan şiddetli yağmur, burada yolun çökmesine neden olmuş.. inceden geçiyim diyorum ama izin alamayınca, görevli arkadaşlarla sohbet muhabbet ediyoruz..


    Güzelim ormanların yanmasına sebep olanlar utansın.. Gökova da çıkan yangından arta kalanlar.. Bu arada şimşekler birer birer çakmaya devam ediyor..

    Ortaca ya doğru yaklaşırken sağımda gördüğüm ağaçların arasındaki mekan beni cezbediyor.. meraktan dalıyorum içeri.. Fotoğraf için izin isteyip bir kaç kare çekiyorum...
    Tavus kuşlarını doğa da serbest olarak ilk burada gözlemliyorum.. Sesleri gerçekten ürkütücü..






    Yağmurun altında masumca duran motorumun bana yaptığı süpriz ile irkiliyorum..

    "Arka Lastik Patlak"...
    Kürşat abinin uyarısıyla İzmir'den çıkmadan Kipa dan aldığım bisiklet pompasına iş düşüyor..
    Gücümün yettiğince şişiriyor, Ortaca girişinde yardım sever bir ortacalı sayesinde lastikçinin cep telefonuna ulaşıyorum.. Arkadaş dükkanı kapatıp denize gitmiş, 1 saat beklemek zorundayım.. Acıktığım aklıma geliyor, köftecide karnımı doyurarak vakit geçiriyorum..

    Bizim yanık lastikçi de denizden geldi.. Fitil ile patlağı 2 dk da halletti ancak fitil in yanlış bir çözüm olduğunu sonradan öğreniyorum.. 3 mm'den fazla olmayan tüm patlakları içten yama ile tamir edilmesi, fazla olan durumlarda ise lastiğin değiştirilmesi gerektiği söylenmekte... (Kaynak Bkz. http://www.dodexpress.com/lastik/alt/lastik_tamiri.html )

    Göcek Tüneline varıyorum..
    2006 yılına kadar Göcek'e ulaşmak için Göcek Geçidi olarak bilinen oldukça dar ve virajlı bir yolu geçmek gerekmekteydi.. 2006 Haziran ayında yani ben geçmeden bir sene önce, hizmete giren 980 metre uzunluğunda ki Göcek tüneli ile ulaşım son derece kolaylaşmış.. Ayrıca bu tünel ülkemizde yap-işlet-devret modeli ile yapılan ilk tünelmiş.. Geçiş 2 YTL

    Ben 2 YTL vermeyi tercih ediyorum, zira karanlıkta kamyon ve tırlarla 125cc'lik bir motorla muhattap olmak biraz riskli.. Kastamonu EC şenliğine giderken, x bir tünelin içinde durarak çektiğim resimden sonra akıllandım.. Artık tünellerin içinde durarak resim çekmiyorum

    Fethiye de dükkanı bulunan ve online motorsiklet parça satışı yapan EC üyesi MotoStyle Gökhan'ın yanına varıyorum.. Cross yaparken yaşadığı düşüşten dolayı ayakta kırık var ancak iki tekerden vazgeçmemiş, Bisiklet ile tek teker yaparken yakaladım

    Dükkanda biraz sohbet, bot denemelerinden sonra çadır kuracağım Ölüdeniz'e doğru yola çıkıyorum..

    Yol üzerinde Jandarma kontrolü, henüz 1 gün geçmiş olan Muayene'yi göstererek bu seferlik affediliyorum..
    Deniz mesafesine inmeden sol tarafta bulunan düzlük o yorgunlukla gözüme 5 yıldızlı otel mekanı gibi görünüyor, saat 01:00 civarı..

    Benimle aynı zamanda gelen komşularım var, onlar da uzun yoldan gelmiş, arabalarının farıyla koca çadırlarını kurmaya çalışıyorlar...

    Komşularım gece yemeğine davet ediyorlar.. hemen çadırımı kurup, bu davete dahil oluyorum..


    TekiL, Ay ışığı çadırımın içine vuruyor, deniz gözlerimi açtığımda tam karşımda olacak şekilde kurduğum manzaralı çadırımda, yorgunluktan sızıp kalıyorum..


    ...yarın harika bir manzaraya uyanacağım!..

    Tooo Beee continueeed (Devaaam Edeceeek...)
    EGE YELI ve namk bunu beğendiler.
    Öğrenmenin En Güzel Yanı ; Bilgileri Paylaşmaktır !..
    [b]Motor; Ayağını yerden kesen en iyi arkadaştır!..[/b]
    TekiL`ay` ~\ Ümit KAPLAN \ [b] O Rh(+)[/b]

  18. #18

    Üyelik
    04 Mayıs 2008
    Motosikleti
    parasızlık + kararsızlık...
    eline sağlık çok güzel bir gezi olmuş nice uzun yollara...

  19. #19
    selcuk543 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Şubat 2008
    Şehir
    eskişehir
    Motosikleti
    ARORA KS150-23 GREEN DRAGON
    valla bayıldım ve çok özendim resimlere bakarken çok eğlendim darısı hepimizin başına inşallah
    No Manita No DIRDIR ONLY MAKARA ONLY GIRGIR

  20. #20

    Üyelik
    29 Temmuz 2007
    Şehir
    ESKİŞEHİR ADI:Sinan
    Motosikleti
    YBR_125_'05_KIRMIZI BROADWAY '92_BEYAZ
    güzel gezmişsin ya scooterla helal valla nice km'lere


    REKLAM ALANI
1. sayfa 123 ... SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler