Pazar günü 10:30 da yola çıktım düzcede Ali hocamla buluştuk. Eve döndügümde saat gece 10:30 ve pekbi duraklamada yapmadık hep motor üstündeydik, 350 km kadar yol yaptık. Ve gidecegimiz yer düzceden 45 dakkalık yoldaymış yani baya bi uzatmışık yolu. Kardeşim isimmi kalmadı insan aynı ile baglı iki köye aynı ismi verirmi.
Neyse işte yolun hikayesi, düzcede önce benim delinen depoyla ugraştı ali hocam dolu depoyu nereye boşaltıcaz derken sagolsunlar akşamcı amcamlar bayabi skol birası içmiş (efes içseler yandık yani).düzceden samandere yoluna girdik, bayılırım o yola hele şimdi başka güzel sonbaharın renkleri dereler, şimşirlikte mola verdik daha önce sezai hocamın götürdügü güzel bir tesis var sagolsun sahibi çay ikram etti bize, çıkarkende gidemezsiniz yol kötü dedi ama bir deneyelim dedik, vurduk kendimizi daga araziye evet biraz kaygandı ama güzeldi, abanta kadar araziden gittik, abanttan hızlı bir şekilde geçip aşagıya indik çepni köyünü bulduk, ama ne traverten var ne akmina, sorduk bakkala megersem boluya yakın bi çepni köyü daha varmış oradaymış. neyse oldu artık mudurnuya ugrayamadık o oldu, gene asfalttan hızlıca gidip bulduk travertenleri, kaynagından akmina maden suyu içtik boş midelere, Ali hocam beleş bulunca abarttı biraz dur boş mideye dokunur dedimsede dinlemedi. Tesis hala yapılıyor yaza çok güzel olur herhal büyük bide havuz var maden suyunda yüzüyorsunuz. Oradan bolu yemek faslı ve dönüş, bolu geçidine gelmeden yagmur başladı, giyindik kuşamlarımızı Ali hocam yeni aldıgı tulumu test edip onayladı. Yagmur altında bolu geçidini geçip düzceye geldik kazık bi çay faslından sonra ayrıldık. Güzel ve hızlı bir geziydi.