Merhaba arkadaşlar. Gezilerimize gezi katmaya devam. Geçtiğimiz haftasonu yeğenlerin düğün törenleri için Düzce'ye davet aldık. Bahane hazırdı ve biz bunu hemen bir geziye dönüştürdük. Düğün yoğunluğu sebebi ile davet edemediğim tüm arkadaşlarımıza selamlar
220 Km lik yolu bir çırpıda aldık ve Düzce Depremi sonrası yapılan Kalıcı Konutlarda bulduk kendimizi.
Ertesi gün geleneksel kahvaltı ile başladık.
Motorlar kardeş kardeş bizi beklediler
Kalıcı Konutlardan Düzce Ovası2 nın görünümü
İlk hedefimiz 7 Göller, orman yollarından başlıyoruz.
Çeşme başı molası
Dayanamadım ve yalaktayım
Burak ve Denizcieylem de peşimden yalaktalar
Bir başka çeşme başı molası...
Diğer biri
Yollar ve manzaralar
Dağ başında çeşme bulamazsanız Gözeler var
acıcık off-road
7 Göllere yaklaştık ve yukarıdan manzara
7 Göller Milli Parkı girişi. Ücretli imiş ama, bekçi dayının fişi kalmadığı için bizde vermedik tabii
Orman insanı vahşileştiriyormu ne
Küçük Göllerdeyiz...
Manzaraya biz de katılalım..
Çadır kampı ağaçların altında ve çok serin
Yazın en kurak zamanlarında gölleri besleyen sular azalmış, o yüzden göller çok duru sayılmazdı.
Parktaki Anıt Ağaç
Orman Köylerinin içinden Düzce'ye dönüş...
Hasanlı Baraj Gölüne yukarıdan bakış. Sular çok azalmış
Mandalar ve denizcieyleme aşağıdan bakış
yayladan inerken Köy Kadınlarının pazarına rastladık. Kekik, acı bal, solmayan yayla çiçekleri, bir sürü şeyy
Mangal olmadan gezi olurmu. Kuzen dönüşte bizi hazır bekliyordu
Çocukluğumun geçtiği köydeyizHerşey bıraktığım gibi neredeyse..
Köy evimizin varendası
Evin arkasında bahçe ve mısırlar...
Bahçe kuyusu. yüzeyden 1 metre aşağısında su var, nerede ise ağzına kadar dolu
Rahmetli Dedem ustaydı, bu Kümbeti yaparken ben çocuktum ve yanındaydım. Şimdi taze çamur ile sıvanmış kuruyor
Atıştırmalıklar hazır.
Yemek yeneceğini haber alan Handros atladığı gibi motora bizi buldu. Gelirkende yiyeceğini bahçeden kopartıp getirmiş
Yemek iyi güzelde, Handros herşeyin bir bedeli olduğunu bilmeliydi
Çocukluğumuzda ağaçtan keser ile oyarak yaptığımız ağırlıklar (Dambl). Teyzem hatıra olarak hala saklıyormuş yaaa
Yemek sonrası ikinci etabımız Güzeldere şelalesi ve yaylasına doğru yola çıktıkYukarılar buz gibiydi ve yağmur çiseliyordu. Asfalt yol çok şahane ve virajlar süpperdi
Veee Güzeldere yaylası Şelalesi girişiii
Yayla ne içindir Yayıldık bizde Dağlar sisli, hava çisentiye devam ediyor.
Bunlarda Yayla Pelvanları
Şelaleye indik. ağaçlardan merdivenler yapmışlar ve yaklaşık 60 metre kadar aşağıya iniliyor
Şelalenin içindeyiz. Yaz günü üşünürmü demeyin, donduk vallah billur gibi sularda
Yarmalar az daha nehrin yönünü değiştirip Düzce turizmini baltalayacaklardı
Bir adet Şelale Pandası
Bir adet Uçan Panda
handros'un yüzlerce basamağı şelaleden yukarı tırmandıktan sonra Manda Mayıs'ı gibi yayıldığı andır
Bu kadar enerji sarfedince hemmen Sıcak Katlamalara giriştik
Yaaav bu kız mı köpekleri buluyor, köpekler mi onu anlamıyorum yaavv
Benim mütevazi Yayla Evimden enstantaneler. Handro çıkmak istemedi vallah
Yayladan inişe geçtik. Yerler ıslak ve yağmur çiselemeye devam ettiğinden yavaş yavaş Hatta 15 Km kadar kontak kapalı devam ettik
Ufak bir mola verdik. Arkamızda Düzce Depreminin Merkezi Efteni Ovası-Gölü görünüyor.
Düzce Ovasına Vardık
Köyde Yaşlı büyük teyzem Kolaç dediğimiz hamur işlerini yapmış bizi beklemekteydi. Kolaç: Taze pırasa filizleri, kabak, bol peynir, tatlı toz biber den yapılan kendini çok yediren bir hamur işidir. Yanında da en iyi yoğurt giderKarnım acıktı yazarken yaavvv
Düzce İstanbula 220 Km. uzakta, yemyeşil bir ovadır. Etrafı dağlarla çevrili olduğundan gezilebilecek çok yaylası vardır. Biz kısıtlı zamanımız nedeni ile ancak bu kadar koşturabildik. Daha Pürenni, Sinekli Yaylaları kaldı görülecek oradanda güney dağlarından Abant gölüne varmak düğünü Bahane edip bir gezi kopartabildik böylelikle. Toplam 700 Km. yol yaptık ama değdi
Herkese kazasız belasız şahane geziler dilerim.