30 Nisan - 20 Mayıs tarihleri arasında yaptığım Antik Kentler gezimin önceki bölümlerine aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz.

http://www.motosiklet.net/forum/etki...si-s02e01.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...-babakale.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...ale-izmir.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...mir-aydin.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...in-akyaka.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...aka-datca.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...a-fethiye.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...thiye-kas.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...s-olympos.html
http://www.motosiklet.net/forum/etki...mpos-side.html
--


Sessiz, rahat bir uyku sonrası eşyaları topladıktan sonra kahvaltıyı Manavgat içinde yaptım ve tekrar yola koyuldum, istikamet Lyrbe. Antik kentin ismi bazı kaynaklarda Seleuika olarakta geçiyor ama bu ismin yanlış olduğunu belirtenler de var. Side'ye yaklaşık 20km mesafedeki antik kent Manavgat'ın kuzeyindeki dağlarda yer alıyor. Yolda giderken hava zaten kapalıydı, serin serin gezerim derken yağmur çiselemeye başladı ben de yol üzerinde, 2 otobüs dolusu Alman ve Rus turistin de yağmur molası verdiği, bir mesire yerine sığındım. Onlar da şaşırdı bu herif nereden çıktı diye herhalde.

Çay içerken 15-20 dakika kadar yağmurun dinmesini ve bulutların dağılmasını bekledim daha sonra da bozuk asfaltlı yoldan antik kentin girişine kadar ulaştım. Yol boyunca 2021 yaz aylarında bu bölgede çıkan orman yangınının kötü etkilerini görebiliyorsunuz, yanmış ağaçlar, kararmış kayalar, siyah toprak. Orman yangınından antik kentin bir kısmı da, özellikle agora ve dükkanların olduğu bölümler, etkilenmişti.



Şehrin giriş kapısı, sarnıçlara su götüren kemerli tünel benzeri yapılar, sütunlu sokakları çok belirgin. Tapınak ve nekropolis bölümleri ise ağaçlık arazide kaybolmuş gibi, daha az belirgin.











Havadaki nem ve yerin ıslak olması sebebiyle şehri çok detaylı gezebildiğimi söyleyemem, genelde taşların üzerinden yürümeye çalıştım. Havadan ve ışıktan dolayı çektiğim fotoğraflar da biraz puslu olmuş.



Manavgat'a dönerken yolumun üzerindeki Manavgat Şelalesi'ne de uğradım. Belediyenin işlettiği şelale bölgesine giriş ücreti 10TL, içeride alışveriş tezgahları, içecek alınabilecek büfeler, hediyelik eşya dükkanları var. Ortam çok kalabalıktı, bir kaç fotoğraf çekip hemen çıktım çok uzun süre kalmadım.



Şelaleden çıktıktan sonra havadaki bulutlar artmaya başladı, yağmura yakalanmadan Antalya'ya gitmeyi planladım, hız yapmadan, acele etmeden herhangi bir sorun da yaşamadan şehir içine vardım. Vardıktan sonra Antalya'da geçen sene de kaldığım arkadaşlarımı aradım, şehirde değillermiş döneceklerini söylediler ben de onların evlerinin yakınında bir cafede oturup gezi notlarını düzenleyip, fotoğrafları kontrol ettim, fotoğraf seçimi yaptım.

Arkadaşlarım döndükten sonra dinlenme, onlarla birlikte akşam yemeği ve sohbet. Geziden, antik kentlerden, planlardan, sorunlardan, eğlenceli durumlardan konuştuk, sonra da Youtube 'da bazı gezi videolarına baktık.

Gece geç uyuyabildim ama çok rahat ettim.