Kapat
Üye Girişi
Motovento
Reklam Alanı
Motomax
Reklam Alanı

KOMMAGENE GEZİSİ

    Motovento
    REKLAM ALANI
  1. #1
    S6453 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Arkadaşlar merhaba. Sizlerle Ağustos ayında yapmış olduğum bu geziyi paylaşmak istedim. Bu bölgeyi gezmeyi düşünen arkadaşlara bir yardımı dokunur umarım. Daha fazla gezi, bilgi ve fotoğraf için http://anadoluyollarinda.blogspot.com.tr/ adresine bakabilirsiniz.

    Asur kaynaklarındaki Kummuh Krallığının devamı olan Kommagene, genel olarak Toros Dağları ve Fırat Nehri arasında kalan bugün Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan toprakları ifade eder. Günümüzde büyük kısmı Adıyaman ve Gaziantep ili sınırlarında kalan bölge ki gezime Gaziantep’ten başlayarak sonrasında Adıyaman-Kahta güzergahını izleyerek Nemrut Dağında sonlandıracağım.

    [IMG][/IMG]

    Gezinin ilk durağı Gaziantep. En son söyleyeceğimi ilk başta söyleyeyim. Gaziantep beni hayal kırıklığına uğrattı. Belki de günümüz konjonktürünün Gaziantep üzerindeki olumsuz etkilerinin dışa vurumu idi beni hayal kırıklığına uğratan.

    Ama yine de sadece Zeugma Mozaik Müzesi için Gaziantep’e gelmek gerekir. Ve tabi ki Gaziantep lezzetlerinin tadına varmak içinde. Gerçi bu konudaki çok büyük beklentilerimi karşılamadı Antep lezzetleri ama yine de denenmeli bu lezzetler.

    Antep’te Kalkolitik Dönemde dahi büyük bir yerleşimin olduğu bilinmektedir. Bugünkü ortaçağ kalesinin altında bulunan kale höyük bölgesinde Bronz ve Demir Çağı boyunca yerleşim devam etmiştir ancak bu dönem ile ilgili elimizde çok az kanıt var. Roma Döneminde alanda küçük bir yerleşim vardır. Höyük, muhtemelen Bizans’ın Kuzey Suriye’yi 10. yüzyılda tekrar fethetmesinden daha önce savunma kalesine dönüştürülmüştür. Bundan sonra yerleşim önem kazanmış ve Edesa’nın önemli savunma yerleşimlerinden biri olmuştur. Eyyubiler ve Memluk dönemlerinde oldukça gelişerek daha büyük ölçekte ekonomik ve yönetim merkezi olmuştur. Antep ismi “Ayıntap” tan türemiş olup Arapça zengin pınar anlamına gelmektedir. Kent 1516 yılında Osmanlıların eline geçmiştir.

    16 ve 17. yüzyıllarda kentte yaklaşık 15.000 kişi yaşamaktadır. Evliya Çelebi 1671 yılında Ayıntab’da 3.900 dükkan ve atölyenin bulunduğunu belirtmiştir. Kavalalı Mehmet Ali Paşanın kenti ele geçirmesi ile kent ekonomik olarak gerilemiştir. Osmanlı’nın kenti tekrar ele geçirmesi ile ekonomik hayat tekrar canlanmış ve 1900’lerde kent hatırı sayılır bir biçimde zenginleşmiştir.

    1914 yılında, Birinci dünya savaşı başladığı zaman Gaziantep 83 bin nüfuslu bir liva merkezi idi. I. Dünya Savaşı’nda mağlup çıkan Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918’de Mondros Mütareke namesini imzalamıştı. Mütarekenin imzalanmasından iki ay sonra, Kilikya’yı Fransızlar; Antep, Maraş ve Urfa’yı önce İngilizler sonrada Fransızlar işgal ettiler. Fransızlar 29 Ekim 1919’da Kilis’i 5 Kasım 1919’da Antep’i işgal ettiler. 1920 yılının başında ise ünlü Antep Savunması başlar. Fransızlar kenti kuşatır ve 1 Nisan 1920´de başlayan Gaziantep savunması 11 ay sürdükten sonra açlık yüzünden sona erer. Savunma süresince Fransızlar şehre 70.000 top mermisi atmış, 6.000 Antepli şehit olmuştur. Bu olağanüstü savunma sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisi 6 Şubat 1921 tarihli toplantısında Antep´e "Gazi" unvanını vermiştir. 15 Mart 1921 tarihinde Londra´da Türk Dışişleri Bakanı ve Fransız delegasyonu Antep, Adana ve çevrelerinin Türklere geri verilmesi hususunda mutabakat sağlamıştır. Nitekim bu antlaşma Ankara Antlaşması ile son şeklini almış ve 25 Aralık 1921´de son Fransız askeri Antep´ten ayrılmıştır.

    Antep’teki ilk durağım Zeugma Mozaik Müzesi. Burada Zeugma’nın harikulade mozaikleri sergilenmekte. Zeugma Antik Kenti, MÖ 300'de Büyük İskender tarafından ''Selevkia Euphrates'' adıyla kuruldu. Romalı Komutan Pompeius MÖ 64'de kendine yaptığı yardımlar karşılığında kenti Kommagene Kralı 1. Antiachos'a verdi. Kommagene Krallığı'nın 4 büyük şehrinden biri olan kent, MÖ 31'den itibaren tamamıyla Roma İmparatorluğuna bağlandı ve ''köprü'', ''geçit'' anlamına gelen ''Zeugma'' adını aldı. Roma döneminde büyük bir zenginlik ve ihtişam yaşayan Zeugma, MS 256'da Sasani Kralı 1. Şapur tarafından ele geçirilerek yakılıp yıkıldı.

    [IMG][/IMG]

    [IMG][/IMG]

    [IMG][/IMG]

    Müzede, yapımı 2000 yılında bitirilen Birecik Barajı göl alanı altında kalan Zeugma antik kentinde bulunmuş Roma dönemi eserleri sergilenmektedir. Bunlar: Mitolojik, tiyatro, doğa ve geometrik konulu mozaikler; mitolojik, geometrik, doğa konulu olan ve fresk tekniğinde yapılmış duvar resimleri; mezar taşları; tanrı ve tanrıça heykelleri ve mimari parçalardır.

    Öğle saatlerinde Müzeyi gezdiyseniz ve açıkmışsanız; Müzeye yakın bir nokta da bulunan Küşlemeci Halil Usta yemek yenecek güzel yerlerden birisi. Eğer küşleme yiyecekseniz bence baharatlısını yenmeli. Zira sadesi çokta matah bir şey değil bence.

    Gaziantep’teki ikinci durak Gaziantep Kalesi. Gaziantep Kalesinin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hususunda kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte tarihi günümüzden 6000 yıl geçmişe, kalkolitik döneme kadar giden bir höyük üzerinde kurulduğu, M.S 2-3. yüzyıllarda ise kale ve çevresinde “Theban” isimli küçük bir kentin olduğu bilinmektedir. MS 2-4. yüzyıllarda bugünkü Kalenin, ilk olarak Roma döneminde bir gözetleme kulesi olarak yapıldığı ve zaman içerisinde genişletildiği yapılan arkeolojik kazılar neticesinde anlaşılmıştır. Bugünkü biçimini ise Justinyanus döneminde MS 6. (MS 527-565) yüzyılda almıştır. Bizans dönemini takip eden yıllarda özellikle Memlüklüler, Dulkadiroğulları ve Osmanlılar ihtiyaca göre kaleyi zaman zaman onarmışlar ve buna dair de onarım kitabeleri koymuşlardır. Ana kapı üzerinde yer alan kitabeden, ana kapı ve kale köprüsünün iki yanındaki kulelerin, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1557 yılında yeniden yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Kale, günümüzde “Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi” olarak kullanılmakta.

    [IMG][/IMG]

    Gaziantep Kalesi ve çevresi eski şehir olarak adlandırıla bilinecek bir bölge. Dar sokaklar, tarihi evler ve camiler, hamamlar, hanlar, bedestenler sokak arası lezzetleri ile bu bölge saatlerce yürünerek gezilecek bir bölge. Tabi yaz sıcağında gezmiyorsanız.
    Bizim eski şehir bölgesindeki uğrak noktalarımız Gümrük Hanı, Zincirli Bedesten, Bakırcılar Çarşısı, Tarihi Paşa Hamamı, Emin Göğüş Mutfak Müzesi, 16-18. yüzyıllar arasında yapılan Handanbey Cami, Tahtani Cami, Boyacı Cami, Alaüddevle Cami, Tahmis Kahvesi idi.

    [IMG][/IMG]

    [IMG][/IMG]

    [IMG][/IMG]

    [IMG][/IMG]

    Eski şehir bölgesindeki geziyi İmam Çağdaş’ta kebaplarımızı yiyip, Tahmis Kahvesi’nde de kahvelerimizi içerek tamamladık. Tahmis Kahvesi bu gezideki favori noktalarımdan birisi idi. Antep’te muhakkak uğranması gereken noktalardan. Tarihi Tahmis Kahvesi Türkmen Ağası ve Sancak Beyi Mustafa Ağa Bin Yusuf tarafından Tekke’ye gelir getirmesi amacıyla 1635-38 yılında yaptırılmış. 1901-1903 tarihlerinde iki büyük yangında hasar görmüş. Mevlevihanede postnişlik yapan Feyzullahoğlu Şeyh Münip Efendi, Tahmis Kahvesi ve 33 dükkânı yeniden yaptırmış. Tahmis Kahvesi uzun yıllar “Löküslü Kahve” ve “Tömbekici Kahvesi” olarak da anılmış. “Tahmis” kahvenin dövüldüğü yer anlamına geliyormuş. Rivayet o ki 4. Murat Bağdat seferi sırasında burada dinlenmiş ve dibek kahvesi içmiş.

    [IMG][/IMG]

    Kommagene Bölgesindeki gezimin ikinci günündeki ilk durağım Rumkale. Rumkale; Gaziantep şehir merkezinden 62 km uzaklıkta. Ağustos ayında bu bölgeyi geziyor olursanız yolculuğunuza antepfıstığı bahçeleri ve yoğun antepfıstığı kokusu eşlik edecektir.

    Rumkale Merzimen Çayı’nın Fırat Nehri ile birleştiği yerde, dik kayalar üzerinde yer almakta. Rumkale’ye Kasaba köyünden ve Halfeti’den teknelerle kolaylıkla ulaşılmakta. Antik dönemden günümüze kadar Şitamrat, Kal-a Rhomayta, Hromklay, Ranculat, Kal-at el Rum, Kal-at el Müslimin, Kale-i Zerrin (Altın Kale) ve Rumkale gibi birçok isimle adlandırılmıştır. Rumkale, Fırat ve Merzimen kıyılarından itibaren dimdik yükselen sarp kayalıklarla çevrili yüksek bir tepe üstüne kurulmuştur. 1838 de Rumkale’yi ziyaret eden Moltke’ye “kayalığın nerede bittiğini, insan eserinin nerede başladığını söyleyebilmek çok zor” dedirtecek kadar doğayla uyumlu mimari özelliğe sahiptir.
    Rumkale bir zamanlar Halfeti (Şanlıurfa) ile Gaziantep arasında sınır oluşturan Fırat ırmağı kıyısında yer alırdı. Merzimen çayının suyu Rumkale dibinde, derin ve sarp vadi içinde akan Fırat nehrine karışırdı. Günümüzde üç yanı Baraj gölüyle çevrilmiş olup, yarım ada görünümündedir. Kalenin eteklerinde ise aşağı şehir bulunmaktaydı. Rumkale’nin doğu ve batıdan olmak üzere iki ana giriş kapısı mevcuttur. Doğu girişi Fırat nehriyle, batı girişi ise Merzimen çayı üzerine kurulmuştu.

    [IMG][/IMG]

    [IMG][/IMG]

    Rumkale’den sonraki durak buraya 25 km uzaklıktaki Elif Beldesi. Elif Beldesi ve yakınlarında MS 2-3. yüzyıla tarihlenen anıt mezarlar bulunmakta.

    [IMG][/IMG]

    Elif Beldesi’nden sonra yolculuğumun motivasyon kaynağı olan Nemrut Dağı Milli Parkına doğru sürmeye devam ediyorum. Güzergâh Besni, Adıyaman, Kahta, Nemrut Dağı Milli Parkı şeklinde. Bu güzergâhta sıcaklık yer yer 45 dereceye ulaştığı için sık sık mola vermek zorunda kaldım.

    Ancak Nemrut Dağı Milli Parkı’na varmamla birlikte gördüğüm güzellikler tüm sıkıntılarımı unutturdu. Nemrut Dağı Milli Parkı içerisinde, Nemrut Dağı’nın zirvesinde yer alan Kral Antiokhos’un anıt mezarı, Karakuş Tümülüsün’de kraliyet ailesi kadınlarının mezarı, Cendere Köprüsü ve Arsameia birbirine yakın bir konumda yer almaktadır.

    Nemrut Dağı Milli Parkı’nda sizi ilk karşılayan Karakuş Tümülüsüdür. Tümülüs Kahta Irmağı’nın geniş vadisindeki Kommagene toprağının görkemli manzarasına hakim bir yerde konumlanmıştır.

    [IMG][/IMG]

    Koni şeklindeki tümülüsün çapı 100 m olup yaklaşık 30 m yükseklikte çakıl ve kumdan oluşturulmuş bir tepedir. Tümülüsün çevresinde aslında 6 adet olan sütunların 4’ü bugün hala ayaktadır. Sütunların birinin üzerinde 2,5 m yüksekliğinde tümülüse adını da veren bir kartal heykeli bulunmaktadır.

    Anıtlarda yer alan yazıtlardan, yapı kompleksinin II. Mithtridates’in annesi İsias, kız kardeşi Antiokhos ve onun kızı Aka için yaptırdığı anlaşılmıştır. Yapım tarihin ise MÖ 50-20 yılları arasında olduğu tahmin edilmektedir.

    Karakuş Tümülüsü’nün muazzam manzarasında biraz nefeslendikten sonra Cendere Köprüsü’ne doğru tatlı virajları olan bir yoldan ilerliyorum. 15 dakikalık bir yolculuktan sonra Cendere Köprüsüne varıyorsunuz. Bu köprü yaklaşık 1.800 yıl boyunca kuzey doğu Kommageneye ulaşım için kullanılmıştır. Ta ki 2002 yılında artan trafikten ciddi bir biçimde etkilenene kadar. Köprü’nün korkuluk duvarında yer alan yazıt bize köprünün MS 198-200 yıllarında Samsat’ta konumlanmış Roma Lejyonunun bir öncü bölüğü tarafından inşa edildiğini bildirmektedir.

    [IMG][/IMG]

    Köprünün her iki tarafında üzerinde yazıt bulunan sütunlar yer almakta idi. Bugün bunlardan 3’ü ayaktadır. Bu sütunlardan ikisinde Septimius Severus ve karısı Julia Domna’ya ithaf yazıları vardır. Diğer sütun ise Septimius Severus’un oğlu Marcus Aurelius’a ithaf edilmiştir. Günümüze ulaşmayan diğer sütunun ise Marcus Aurelius’un öldürttüğü kardeşine ait olduğu ve kardeşinin isminin tüm imparatorluk sınırları içindeki yapılardan kaldırılmasını istemesi üzerine sütunun kaldırıldığı düşünülmektedir.

    Köprü 7 m genişliğinde ve 120 m uzunluğundadır. Köprünün arkasındaki boğazda bulunan geniş bir kaya barınağında neolitik yerleşim kalıntıları bulunmuştur.

    [IMG][/IMG]

    Bir sonraki durağım Arsameia oldu. Cendere Köprüsünden 10-15 dakikalık bir yolculuktan sonra bir tabela sizi Arsemia ve Nemrut Dağı’na doğru yönlendiriyor. Bu tabeladan 1 km sonra Arsameia’ya ulaşıyorsunuz. Arsameia’ya ulaştığınızda hiç fark etmeden yola devam edebilirsiniz çünkü görülebilir bir tabela bulunmuyor. Arsemia ve Nemrut Dağı tabelasından 1 km sonra bir üç yol ağzına geldiğinizde durun ve sol kolunuz üzerindeki patikadan yürümeye başlayın Patikada karşılaştığınız her yol ayrımında sağ taraftaki patikada kalarak Antiokhos ve Herakles steline ulaşabilirsiniz.

    [IMG][/IMG]

    Arsameia MÖ 2. yüzyılda Kral Arsames tarafından kurulmuştur. MÖ 1. Yüzyıl ortalarında Antiokhos kendi kutsallığının onuruna yaptırdığı çok sayıda anıt ve yapı ile kenti geliştirmiştir. Yazıtlardan Arsameia’da bir garnizonun bulunduğu ve kentin önemli bir askeri üs olduğu anlaşılmaktadır. Ancak yine de buranın büyük ve kalabalık bir kent olduğu şüphelidir.

    Yolculuğumun zirve noktasına ulaşmak için Nemrut Dağı’nın virajlı yollarını tırmanmaya başlıyorum. Hedef 2.150 m yükseklikteki Tümülüs. Nemrut Dağı’nın zirvesine yeni bir yol yapılmış. Eski yoldan çok daha kısa. Bu yol yaklaşık 1 saatlik bir avantaj sağlıyor. Yol oldukça da iyi. Arsameia’dan 15-20 dakikalık bir yolculuk sizi Nemrut Dağı’nın zirvesinde yer alan tümülüsün girişine ulaştırıyor.

    [IMG][/IMG]

    Giriş noktasından sonra yaklaşık yarım saatlik bir tırmanış sizi bekliyor. Benim gibi idmansız iseniz yüksek rakımla birlikte bu tırmanış sizi zorlayabilir. Tırmanışa başlamadan önce yanınızda su bulundurmaya dikkat edin ve dinlenerek tırmanışı tamamlayın. Tırmanışa mükemmel Fırat Nehri manzarasının eşlik ettiğini düşününce dinlenerek çıkmak için yeterince bahane de mevcut.

    Tümülüsün doğu ve batı teraslarında o meşhur heykeller bulunuyor. Ben öncelikle doğu terasından gezmeye başladım. Kral I. Antiokhos’un mezarının bulunduğu Nemrut Dağı’nın zirvesi “Tanrıların Tahtı” olarak da adlandırılmaktadır. Tümülüs, 2.150 m yükseklikte yer alması, devasa heykelleri ve yazıtıyla örneğine az rastlanır bir anıtsallık sunmakta. Kommagene’ye yapılacak bir gezinin zirve noktası her yönü ile Kral I. Antiokhos’un mezarıdır.

    [IMG][/IMG]

    Dağın zirvesine yapılan yolculuk sırasında bir an kendinizi dünyadan kopmuş hissedebilirsiniz. Manzara bu dünyadan değilmiş gibi. Hele bir de benim gibi ziyaretçilerin son derece az olduğu bir dönemde buraya gelirseniz kendinizi koca bir gezegende tek başınaymışsınız gibi ya da sonsuzluk içinde ufacık bir noktaymışsınız gibi hissedebilirsiniz.

    Tümülüsün iki yanındaki teraslarda kireç taşı ile inşa edilmiş 8-10 m yüksekliğinde tanrı heykelleri ve her iki yanlarında koruyucu hayvan heykelleri yer almakta. Bu tanrılar içerisinde hem Yunan hem Pers tanrıları yer almakta. Kral Antiokhos kendi heykelini de burada yaptırarak kendisini tanrılarla eşleştirmiştir.

    [IMG][/IMG]

    Her iki terasta, anıtsal heykeller ve kült kabartmalarının yanında ata kabartmaları da yer almaktadır. Yeşilimsi renkte olan bu kabartmalar I. Antiokhos’un kendi kraliyet soyunun eskiye uzanan bağlarını çağdaşlarına anlatmak için kullandığı etkileyici bir yöntemdi. Bu kabartmalarla Kral kendisini anne tarafından Büyük İskender’e, baba tarafından Pers Kralı I. Darius’a bağlamakta idi. Mithridathes Kallinikos’un doğulu ve batılı atalarının inanç, kültür ve geleneklerini birleştirerek krallığına Yunanca “genler topluluğu” anlamına gelen “Kommagene” adını vermesi de, Nemrut Dağı’nın zirvesinde bulunan teraslardan birinin doğuya birinin batıya bakması da bunun içindir.
    Bu görsel betimlemeler doğu ve batı arasında bir köprü olan bu topraklar için son derece anlamlı bir sembolik gösterge.

    [IMG][/IMG]

    Yolculuğumun dönüş kısmını sürekli bu betimlemeleri, binlerce yıl önce oluşturulan bu paradigmanın bugün geçerli olup olamayacağını düşünerek geçirdim. Ve sonunda 2.200 km’lik yolculuğu kirlenip, yorularak, düşünerek, mutlu olarak tamamlayıp kürkçü dükkanına geri döndük.
    sailor33, okican, crocodil ve 11 diğerleri bunu beğendiler..
    anadoluyollarinda.blogspot.com.tr


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    iguven - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Ekim 2011
    Şehir
    Kocaeli
    Motosikleti
    2015 MT-09 Tracer Race Blue :)
    Abi güzel gezmişşsin eline, ayağına, koluna, bileğine sağlık

    Seneye ben de planlıyorum bir nemrut gezisi. Bir de tracer'a terfi etmişik, hayırlı uğurlu olsun. Tracer'ı olan çok geziyor benden demesi
    S6453 bunu beğendi.

  3. #3
    S6453 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Çok teşekkür ederim dostum. Umarım sizin gibi güzel geziler yapabilirim Tracer ile
    anadoluyollarinda.blogspot.com.tr

  4. #4
    DKN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Ocak 2013
    açtığınız konuları detaylı inceliyecek durumda değilsem favorilerime ekleyip sonra inceliyorum bu kadar emeğe farenin tekerini hızlıca kaydırıp geçemem. yine tam anlamıyla eksiksiz bir gezi yapmışınız
    S6453 bunu beğendi.

  5. #5
    efeeryurt - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ağustos 2015
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    Yamaha Tenere 660
    Valla yine güzel bir rota, süper bir anlatım.. Elinize sağlık..

    Ben hafta sonlarını, Ankara civarını gezerek turlarken sizin bu tarz uzun rotalar yapmanızı imrenerek takip ediyorum..

    Maşallah..
    S6453 bunu beğendi.

  6. #6
    iguven - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Ekim 2011
    Şehir
    Kocaeli
    Motosikleti
    2015 MT-09 Tracer Race Blue :)
    Alıntı S6453 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Çok teşekkür ederim dostum. Umarım sizin gibi güzel geziler yapabilirim Tracer ile
    Abi benden çok daha güzel geziler yapıyorsun sen zaten. Çok bilgilendirici oluyor senin geziler ben zevkle okuyorum. Bayağı ortak rotamızda var gittiğimiz karşılaştırıyorum senden bayağı birşey öğreniyorum
    S6453 bunu beğendi.

  7. #7
    S6453 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Çok teşekkür ederim. Umarım paylaşımlar amacına ulaşıyordur ve buraları gezmeyi düşünen arkadaşlara az da olsa bir faydası oluyordur.

    Tekrar çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:28 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:26 ----------

    Alıntı DKN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    açtığınız konuları detaylı inceliyecek durumda değilsem favorilerime ekleyip sonra inceliyorum bu kadar emeğe farenin tekerini hızlıca kaydırıp geçemem. yine tam anlamıyla eksiksiz bir gezi yapmışınız
    Çok teşekkür ederim. Umarım paylaşımlar amacına ulaşıyordur ve buraları gezmeyi düşünen arkadaşlara az da olsa bir faydası oluyordur.

    Tekrar çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:29 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:28 ----------

    Alıntı DKN adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    açtığınız konuları detaylı inceliyecek durumda değilsem favorilerime ekleyip sonra inceliyorum bu kadar emeğe farenin tekerini hızlıca kaydırıp geçemem. yine tam anlamıyla eksiksiz bir gezi yapmışınız
    Çok teşekkür ederim. Umarım paylaşımlar amacına ulaşıyordur ve buraları gezmeyi düşünen arkadaşlara az da olsa bir faydası oluyordur.

    Tekrar çok teşekkür ederim zaman ayırdığınız için

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:29 ----------

    Alıntı efeeryurt adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Valla yine güzel bir rota, süper bir anlatım.. Elinize sağlık..

    Ben hafta sonlarını, Ankara civarını gezerek turlarken sizin bu tarz uzun rotalar yapmanızı imrenerek takip ediyorum..

    Maşallah..
    Çok teşekkür ederim

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 12:34 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:31 ----------

    Alıntı iguven adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Abi benden çok daha güzel geziler yapıyorsun sen zaten. Çok bilgilendirici oluyor senin geziler ben zevkle okuyorum. Bayağı ortak rotamızda var gittiğimiz karşılaştırıyorum senden bayağı birşey öğreniyorum
    Estağfurullah. Bende sizin gezilerinizi büyük iştahla okuyorum. Sizin yazılarınızı okurken bende sürekli notlar alıyorum. Özellikle Karedeniz geziniz benim için seneye planladığım gezi için çok faydalı oldu. Belki bir gün bir yerlerde yolumuz kesişir
    iguven bunu beğendi.
    anadoluyollarinda.blogspot.com.tr

  8. #8
    karaca3 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Ocak 2016
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    pulsar 200 ns
    Güzel ve açıklayıcı bir paylaşım olmuş,elinize ve emeğinize sağlık.

  9. #9
    S6453 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Alıntı karaca3 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Güzel ve açıklayıcı bir paylaşım olmuş,elinize ve emeğinize sağlık.
    Çok teşekkür ederim
    anadoluyollarinda.blogspot.com.tr

  10. #10
    mesut hoca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    11 Mart 2012
    Şehir
    eskişehir
    Motosikleti
    Yamaha XT660 r-honda CBF - SUZUKİ GW 250 İNazuma
    buralar bize çok uzak dostum,çok güzel fotolar,nemrut dağı ve eski tarihin en güzel yönlerini bizlere sunmuşsun,gönlüne ve yüreğine sağlık,selamlar...
    S6453 bunu beğendi.
    - HAYAT GEZİNCE GÜZEL -

  11. #11
    S6453 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Alıntı mesut hoca adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    buralar bize çok uzak dostum,çok güzel fotolar,nemrut dağı ve eski tarihin en güzel yönlerini bizlere sunmuşsun,gönlüne ve yüreğine sağlık,selamlar...
    Hocam belki bir gün o uzakları yakın yaparsınız belli mi olur?
    mesut hoca bunu beğendi.
    anadoluyollarinda.blogspot.com.tr

  12. #12
    biglebowski - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Eylül 2010
    Şehir
    Adana
    Bir solukta okudum ise giderken. Mesajimi da is dönüşü... Anlatiminiz ya da anlattiklariniz, belki de en son uzun yillar once, rehberlik yaptigim yillarda oralara gitmis olmam, ya da hepsi diyelim... Yine Bir anda artik bastirmakta zorlandigim motosiklet seyahati arzusu ateşlendi. Yola cikmak, arastirmak, ogrenmek, anlatmak, paylasmak; yolda olmak, görmek, dusunmek, animsamak... Ates yakmak, cadir kurmak, lastik degistirmek, usumek, terlemek, fotograf cekmek... Bir koyde soluklanirken etrafina dolusan cocuklarla konuşmak... Bagda uyanmak, urpermek, ateste kahve pisirmek.... Bir de bu fotograflar olsa bu raporda sabaha noterin yolunu tutardim heralde... Cok guzel paylasim , elinize saglik. Saygilarimla...
    S6453 bunu beğendi.

  13. #13
    S6453 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mart 2013
    Şehir
    Ankara
    Motosikleti
    MT-09 Tracer
    Alıntı biglebowski adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Bir solukta okudum ise giderken. Mesajimi da is dönüşü... Anlatiminiz ya da anlattiklariniz, belki de en son uzun yillar once, rehberlik yaptigim yillarda oralara gitmis olmam, ya da hepsi diyelim... Yine Bir anda artik bastirmakta zorlandigim motosiklet seyahati arzusu ateşlendi. Yola cikmak, arastirmak, ogrenmek, anlatmak, paylasmak; yolda olmak, görmek, dusunmek, animsamak... Ates yakmak, cadir kurmak, lastik degistirmek, usumek, terlemek, fotograf cekmek... Bir koyde soluklanirken etrafina dolusan cocuklarla konuşmak... Bagda uyanmak, urpermek, ateste kahve pisirmek.... Bir de bu fotograflar olsa bu raporda sabaha noterin yolunu tutardim heralde... Cok guzel paylasim , elinize saglik. Saygilarimla...
    Çok teşekkür ederim. Paylaşımı beğenmeniz beni çok mutlu etti
    anadoluyollarinda.blogspot.com.tr

  14. #14
    MCV - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    14 Mayıs 2014
    Şehir
    sivas
    Motosikleti
    150 mcx-Kuba KEE100-RKS Winner200- Hero XPULSE 200
    Güzel bir gezi olmuş.Anlatım ve bilgilendirmeler çok faydalı olmuş.Resimlerde çok güzel.
    Paylaşım için teşekkürler.


    REKLAM ALANI

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler