Herkese birkez daha gunaydinlar.
Cumartesi gunu bulutlu ve yagmurlu bir havaya ragmen Pazar gunu icin planlarimizi yapip gezi icin bulusma karari aldik. Pazar sabahi bizi guzel bir supriz bekliyordu.Yagmur icin hazirlik yapmis olmamiza ragmen hava yagissiz fakat kismen bulutluydu. Vakit kaybetmeden blulusma yerimize gidip sabah caylarimizi yudumlarken guzergahimiz uzerinden konusmaya basladik.
Bu pazar gunu toplum olarak kiymetini bilemedigimiz KALELER'e bir gezi planlamis ve ekte ki rota uzerinde Yılan Kale / Anavarza / Kastabala / Aslantas / Toprakkale'yi gormeyi planladik.
Ben sarp kayaliklar uzerine bundan yuz yıllar once insa edilmis ve kimbilir kac farkli kulture evsahipligi yapmis kalelere cok buyuk bir hayranlik; bunlari bugunlere kadar dayanacak sekilde insaa eden o zamanin insanlarina da bizlere biraktiklari miraslardan dolayi saygi duyuyorum.
Ne yazik ki biz bu miraslarin kiymetini bilemiyoruz.
6 motor yola koyuluyoruz ve rotamiz uzerindeki ilk durak Yilan Kale - Ceyhan
Cukurovanın yuksek tepelerinden birine insa edilmis bu kale gercekten de inanilmaz buyuk ve ovaya hakim bir pozisyonda
Burda kisa bir mola verip yavas yavas ısınmaya baslayan adanaya has ilk bahar havasinin tadini cıkartip motorlarimizla kaleleri ayni kare icerisinde olumsuzlestiriyoruz.
Burdan sonra Ceyhan kaymakamligina bagli bir cay bahcesine geciyoruz. burda sabah kahvaltimizi yapiyoruz, deve kusu, geyik vb hayvanlara biraz bakiyoruz ve herkes icindeki cocugu disariya cikartiyor.
Yola devam edip Anavarza Kalesine dogru gidiyoruz. Yolda ufukta ki devasa kayaliklarin uzerinde kale belirmeye basladiginda inanilmaz bir hayranlikla bir kac fotograf cekiyorum.
Tum ovaya hakim bu kalenin eteklerinde bir ogle yemegi molasi veriyoruz.
Burda bir amca vardi.
Bize kendince kalenin tarihini anlatti. Yurdum insanının sıcakkanliligi...
Bu amcayla biraz daha derin bir sohbete dalinca burda ekili 1-2 donum arazisindeki ekinleri kuslardan korumaya calistigini ogrendik. Kendince bir metod gelistirmisti. Elinde ki bastonuyla bir metal tasa vurup kuslari korkutmaya calisiyordu.
isini bukadar sahiplenen baska birini gormemisimdir herhalde.
Amcayi ve anavarzayi arkamizda birakip biraz da rotamizda farklilik yaparak koy yollarindan Kastabalaya dogru ilerliyoruz.
Yine bir duzluk uzerinde yukselen kayaliklara insa edilmis bir kale. Kastabala
Kastabala'da bir anfik tiyatro.
Kastabala'yi da gordukten sonra zamanımızın tukenmeye baslamasindan dolayi Adana'ya donme karari aldık.
Kastabalaya giderken yol uzerinde Hemite kalesinide gorme sansimiz olmustu.
Kazasiz belasiz bir geziyi tamamlamis fakat istedigimiz tum noktalari gorememistik. Toprakkale, Aslantas birdaha ki geziye kaldi.
Kısmet olursa birdaha ki sefere kalelere kadar cıkmayi planliyorum.
Sizlerle kalelerin iclerinden fotograflari paylasmak uzere.
Herkese keyifli / kazasiz geziler dilerim.