Motosiklet Tarihi ve Toplumla Etkileşimi - 2(a)
-
26 Haziran 2011, 01:07
#1
BÖLÜM – 2 (a)
İlk Dalga – Kanunsuz savaş kahramanı: Motorcu Belirir
GİRİŞ
Motorcunun doğuşunu anlamanın bir yolu da tarihi olayları, yaradılışının koşullarını incelemektir. Bir önceki bölümde bahsedildiği gibi, yirminci yüzyılın başlarında motosiklet, ulaşım vasıtası olmaktan çıkıp ikincil araç ya da oyuncak sınıfına evrimleşmiştir. Arabalar ortalama şartlarda yaşayan bir aile için çok pahalıydı, motosiklet güvenilirdi ve pahalı olmayan bir alternatifti. 1908 yılında Henry Ford’un Model T seri üretimine baslamasıyla durum değişti (Bkz. Bölüm-1).
http://www.youtube.com/watch?v=Iejyyn3ikAQ
Henry Ford ve Model T
Model T Çeşitleri
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra “Flivver”ın fiyatı bir motosikletinki ile karşılaştırılır olmuştu.
Ford Flivver:
Ek olarak, yol yapımı ve benzeri gelişmeler kaydedilmekteydi. Sonuç olarak aileler için araba daha uygun, pratik ve geçerli bir opsiyon oldu. Sonra motosikletler daha çok spor amaçlı, lüks araçlar haline geldi. Bir anlamda, “Motosikletler sorumluluktan kurtuldu. Artık o kadar pratik olmaları gerekmiyordu. Önceden motosikleti ucuz ulaşım için de seçenler artık sadece ucuz ulaşım için seçiyorlardı.”
Motosiklet kulüpleri, motosiklet kullanıcıları ve yarışçıları olarak ortak bir ilgi alanını paylaşan insanlardan oluşmak suretiyle, motorculuğun en erken tarihlerinde popüler olmaya başladılar. Fakat bu kulüpler bugünkülerden biraz farklıydı. Saygı duyulan organizasyonlar olarak görülüyorlardı. Hani... Günümüzde “klasik araba” kulüplerinin, veya çeşitli yarışları teyid eden/teşvik eden otoritelerin sahip olduğu saygınlık gibi... Üyeler, kravat ve şapka içeren kılık kıyafet kodlarına uymadıkları için guruptan atılabiliyordu. Motosikletlere, Dünya Savaşları’nda sundukları servisten dolayı da saygı duyuluyordu. İşçi atlar gibiydiler; hafif ve kolay manevra yapılabilen... Bombalanmış yollara karşı gelebiliyor ve kurye servisine kadar birçok işte kullanılıyorlardı (Modern Marvels: Motorcycles, 2000;2002).
Peki bu umutlandıran çıkışıyla saygın motosiklet nasıl “müstehçen” ve sürücüsü “ahlaksız ve kafir” oldu? Bu dönüşümü Mauss’un (1975), sosyal hareketlerin doğal tarihi sınıflandırmasıyla kavramsallaştırabiliriz. Mauss’ a göre motorcu hareketinin ilk dalgası iki krallıktan oluşmaktaydı. Birincisi “gerçeklik”, ikincisi “sembolsellik”. Klapp’ın (1962) motorcu diye adlandırdığı sosyal tipleme, bahsettiğimiz “gerçeklik” olgusundan çıkmış ve “sembolsellik” ile takip eden 2. ve 3. dalgaları etkilemiştir.
OLAGELENLER:
Motorcu olarak bilinen olgunun ilk sinyalleri 2. Dünya Savaşı’ndan sonra görüldü. Başrolde savaşın veteranları vardı ve bu hareket Amerika’nın batı kıyılarında, ilk olarak California’da başladı. Savaştan dönen veteranlar yeniden normal bir hayat süreceklerini düşünüyorlardı (Modern Marvels: Motorcycles, 2000;2002; The Wild Ride of Outlaw Bikers: Real and Imagined, 1999). Genelde yeniden uyum sağlandı fakat bazıları için bu o kadar kolay olmadı. Sıralanabilecek bir sürü sebepten dolayı veteranların çoğu motosiklet kullanmaya başladı. Artık askeriyenin savaş gazisi motosikletleriyle, motosiklet, en ucuz ulaşım aracı olmuştu. Çoğu, savaştan önce de kullandıkları için sonra da “eski sporlarına” dönmüş oldular. Artık, savaş sırasında yükselen adrenalini ve heyecanı yerine koyabilecek bir araç haline gelmişti (In Search of History:Hells Angels, 1999; The Wild Ride..., 1999). Motosiklet kullanmak yoldaşlık anlamına gelmişti. Ayrıca, kaçmak anlamına da geliyordu. Geride bıraktıkları birçok korkudan ve karşılaşılacak zorluklardan (örn:sosyal beklentiler, kurallar, ve normlar) kaçmayı arzuluyor, buna ihtiyaç duyuyorlardı (The Secret History of Bikers, 1999; The Wild Ride..., 1999). Çoğu veteran için motosiklet kullanmak zayıflatılmış bir rahatlama hissiydi fakat bazıları için daha fazlası oldu (In Search of History: Hells Angels, 1999).
Bu veteranlar, askeri müfreze büyüklüğünde kulüpler kurdular ve “kimseye sormadan – saygı duymadan” yol aldılar, yarıştılar ve partiler yaptılar (The Secret History..,1999). “Pissed off Bastards(*Öfkeli .içler), Boozefighters(*Alkollü Savaşçılar), Galloping Gooses(*Dört Nala Parmaklayanlar), ve 13 Rebels(13 İsyankar)” gibi isimlerle kendi motosiklet kulüplerini kurdular.
“Pissed Off Bastards” logosu:
“Boozefighers” ekibinden iki kanunsuz:
Böhöhöyt! “Galloping Gooses” logosu:
“13 Rebels” ekibi:
Kendi kulüplerini kurmalarının bir sebebi de, kendi eski motosiklet kulüplerine döndüklerinde hiçbir yere/şeye uyum sağlayamadıklarını görmeleriydi. Eski kulüpleri “vahşi” motorculara, onlar da eski kulüplerinin kural ve kısıtlamalarına değer vermiyorlardı. Sadece yalnız bırakılmak ve istediklerini yapmakta özgür olmak istiyorlardı. Askeri hizmetlerinden sonra dışlanmış ve unutulmuş hissediyorlar, yaşadıkları travmaları veteran arkadaşları dışında kimse ile paylaşamıyorlar ve bu da aralarında kemikleşmiş bir bağ oluşturuyordu (The Secret History..., 1999).
ORİJİNAL/ ASIL KANUNSUZLAR
Sürüş kulüplerindeki veteranlar ilk defa “kanunsuzlar” olarak adlandırılan grup oldular ve bir akım sonucu, “kanunsuz motorcu” olgusuna şablon oluşturdular. Bu erken dönemde “kanunsuz” denilince legal olmayan aktiviteler değil, yapılan yarışlar akla geliyordu. Birkaç “olay” sonrasında yeni oluşan kulüpler Amerikan Motosiklet Derneği (AMA) tarafından hem “hoşgörülmedi” hem de yarışlar için teşvik edilmedi. Yarışlarda yaşanan olaylardan birine örnek olarak, Boozefighters Motosiklet Kulübü kurucularından Willie Forkner (“Wino”) yarış arasında sıkılıp fazlaca alkol alıp çitlerden yarış sahasına atlamış, her nasılsa dengesini koruyabilmiş ve birkaç etap tamamladıktan sonra “kıçının üstüne düşmüştür” (El Cajone, CA - 1946). Kalabalık, bunu, atletik hüner gösterilerinden biri veya palyaço gösterisi zannedip “çılgına dönmüş”, fakat AMA yetkilileri “hiç” eğlenmemişti (The Wild Ride..., 1999; Rip and Trampo, 1983).
O zamanlar motosiklet yarışları, çocuklarla gidilebilecek bir aile etkinliği olarak görülüyordu ve organizatorler bu imajın pejmürde elementlerle karalanmasını istemiyorlardı. Birkaç tane daha “olay” yaşandıktan sonra AMA, yeni kulüpleri ve üyelerini organizasyonlarından soyutladı. Onlar da, kendi AMA-sız, “kanunsuz yarışlar” olarak bilinen yarış organizasyonlarını düzenlediler ve artık “kanunsuz kulüpler” çatısı altında bilinir oldular. Sokaklarda, çöllerde, ve “şehir içinde” eğlencelerine yakıt olan aşırı alkolle yarıştılar. 1940’ların sonlarına doğru bu tip kulüplerin sayısı bir düzineye ulaştı (In Search of History: Hells Angels, 1999).
Bu parti afişi de Türkiye’den - “Pissed Off Bastards” motosiklet kulübünün devamı olan “Hells Angels” (Cehennem Melekleri) organizasyonu:
Likör tüketimi yeni kulüp ahalisinin merkezi parçası olmuştu. Likör, açık olarak bir kaçıştı, fakat aynı zamanda hiç bitmeyecek iyi-zaman arayışlarında, rahatlamak ve acıyı azaltmak için kullanılan “sosyal merhemdi”.
Bir kanunsuz diyor ki:
“Pencerelerden dışarı atlamak ve binaları ateşe vermek gibi şeyler yaptık ama bunları cehaletle yaptık. Bir üye kamp yerinde ya da başka bir yerde uyuya kaldığında etrafına bir çember benzin döküp çemberi ve motosikletini ateşe verdik. Bu onları çabuk ayıltıyordu... Fakat hiç kimseyi incitmek istemedik, çünkü savaşta hepimiz çok incindik. İnan bana, bebeğim, hepimiz o savaşta acı çektik...” (Rip and Trampo, 1983)
Çoğu kanunsuz’un davranışı en iyi, “çocuksu” veya “okul bahçesi antikaları” şeklinde açıklanabilir. Buna rağmen olan biteni bilmeyenler için onlar “kaba ve tehlikeli” şeklinde yorumlandılar.
Not: *’lı çevirmeler, o kelime guruplarının sözlük karşılığı var olmadığından (en azından ben bulamadım), olay örgüsüne ve kişisel mizah anlayışıma dayanarak çevirilmiştir
Devam edecek...
Kaynak:Eric Stephen Primm, 2004
Çeviri:Cezerye
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
Reklamlar
-
26 Haziran 2011, 01:48
#2
emeğin için tşk aydınlatıcı bir yazım..
kişisel neyimiz varki iletimiz olsun...
-
26 Haziran 2011, 01:49
#3
Motosiklet Eğitmeni
Gayretlerin güzel sonuçlar verecek gibi.
Farkindamisin bilmiyorum ama kolay ulasilamayacak müthis bir Türkçe döküman olusturmak üzeresin.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
26 Haziran 2011, 01:57
#4
Yeter ki okuyalım
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
26 Haziran 2011, 03:38
#5
Bırakın otomobil inadını. Hayat motosiklette diyorum ve işin içine bodoslama giriyorum.
-
26 Haziran 2011, 10:31
#6
Emeğin için teşekkürler, gerçekten kolay bir iş değil bu
Başka bir forumda paylaştım , bir sakıncası yoktur inşallah.
Bedenimdeki Ruhun ^3^ günlük sahibiysem istedigim gibi yaşarım.
-
26 Haziran 2011, 10:52
#7
Sakıncası yok
Bir tek şey: "Eric Stephen Primm, 2004" ü bi de MT' yi ( ) kaynak olarak gösterelim ;)
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
26 Haziran 2011, 11:20
#8
cezerye adlı üyeden alıntı
Sakıncası yok
Bir tek şey: "Eric Stephen Primm, 2004" ü bi de MT' yi (
) kaynak olarak gösterelim ;)
Aynen , ceviri kısmına cezerye yazdım
Bedenimdeki Ruhun ^3^ günlük sahibiysem istedigim gibi yaşarım.
-
26 Haziran 2011, 11:26
#9
Öyle demek istememiştim, ama eyvallah...
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
26 Haziran 2011, 11:48
#10
-
26 Haziran 2011, 13:45
#11
Bölüm 2 (b)'de medyadan nefret edeceksiniz :(
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
26 Haziran 2011, 14:33
#12
cuma gecesi bio-ci'de "Hells Angels vs. Mongols" belgeseli izlemiştim çok hoştu üzerine de bu yazı gayet iyi oldu, teşekkür ederiz, devam!!
[COLOR="DeepSkyBlue"][U][B][I]Özgrlk için motosklt..![/I][/B][/U][/COLOR] :cat: [B]CBR[/B][COLOR="#FF0000"][B] 125[/B][/COLOR][B]R[/B]
-
26 Haziran 2011, 14:46
#13
devam devam
'' NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE ''
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
-
26 Haziran 2011, 14:57
#14
Yolda
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
26 Haziran 2011, 17:26
#15
Asıl heyecan şimdi başlıyor sanki.
Farkıda mısın yaptığın şey sadece tarihi bir araştırmayı çevirmek değil.
Bu ülke adına tarih yazıyorsun.
Teşekkürler.
-
26 Haziran 2011, 19:45
#16
Okunduğunu gördükçe daha çok yazmak istiyorum. Destek için teşekkürler
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
27 Haziran 2011, 17:04
#17
cezerye adlı üyeden alıntı
Bölüm 2 (b)'de medyadan nefret edeceksiniz :(
Kendi adıma, medyadan zaten nefret ederim. Benim açımdan bir yenilik olmayacak
I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...
-
27 Haziran 2011, 17:29
#18
Ben kötü habercilik ve reklamcılık yüzünden televizyon dahi izlemiyorum artık. İyi mi yapıyorum kötü mü yapıyorum tartışılır da... Uzun zamandır merak ettigim çoğu bilgiye internetten ulaşıyorum
Wanna see my Bannnnnnnkai?!?!!!
-
27 Haziran 2011, 17:37
#19
cezerye adlı üyeden alıntı
Ben kötü habercilik ve reklamcılık yüzünden televizyon dahi izlemiyorum artık. İyi mi yapıyorum kötü mü yapıyorum tartışılır da... Uzun zamandır merak ettigim çoğu bilgiye internetten ulaşıyorum
Al benden de o kadar. Aslında internet üzerinde de güvendiğim tek Türkçe haber sitesi Bianet.
Bir belgeselde izlemiştim, "The War on Democracy" olabilir, tam emin değilim. Şöyle diyordu: "Resmi makamlar tarafından yalanlanmadıkça hiçbir haberin doğru olduğuna inanmam". Artık ben de bu prensip doğrultusunda hareket ediyorum
I'm all alone, I smoke my friends down to the filter...
-
27 Haziran 2011, 17:49
#20
Okuyorum, bilgileniyorum... Emeğiniz için teşekkürler...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)