Geçenlerde ayıptır söylemesi Göcek-Fethiye-Ölüdeniz-Bodrum yaptıydım... BMW Borusan ve Motoreast ortaklığıyla düzenlenen, muhteşem bir tatil organizasyonunda hem bir sürü yeni dost edindim hem de uzun yolda BMW 1200 GS'le pek eğlendim.


Planım dönüş yolunda Bandırma'dan İstanbul Deniz Otobüsleri'ne ait feribotla karşıya geçmekti. Hem yolumu kısaltacak hem de İDO Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Mutlu ile şu zam olaylarıyla ilgili röportaj yapacaktım. İskeleye yaklaşıp ilk giriş gişelerindeki motor yığınını görünce, garip bir misyon üslenip kendimi 'Noluyo burada bakayım... açılın...aloo.. kim ne demiş? Kim küfür etmiş?' filan derken buldum. Sanane di mi? Yok her ota karışmak serde var ya... Bir de Rüzgarın Kızı ayağına, bir şey mi sandık kendimizi o an için ben de çözemedim ama tamamen iyi niyetle yaptığıma eminim. Neyse durumu anlatayım. 10-15 adet motosiklet bu gişelerde park etmiş, sürücü ve artçıların bir kısmı, zavallı gişe memurunun başına üşüşmüş, gişe memuru feryat figan aynı şeyleri söylüyor sesi çıktığı kadar bağırarak ama üslubundaki kibarlığı koruyarak; 'ya gerçekten kaptan almıyor. Benim yapabileceğim bir şey yok arkadaşlar' Bu arada polis geliyor ve gişe memuru motorcu arkadaşlardan birini göstererek şikayetçi olduğunu söylüyor. Kız arkadaşıyla beraber yüz ifadeleri değişen bu iki arkadaş, çok sıkı kaynak ve görgü şahitlerinden dinlediğim üzere gişe memurunun 'alamıyoruz yer yok' sözü üzerine tereddütsüz 'nasıl alamazsın ya diye başlayıp, senin var ya...'' diye devam ederek bildiği küfürlerin bir kısmını sallamış. Bu olay üzerine, zaten rica minnet biletli araçlardan yer kaldıkça arada iyi niyet göstergesi olarak gemiye kabul edilen biletsiz motosikletlerin hiç biri bu seferde yer alamadı. 'Bakın telsizle sizin yanınızda bir daha sorayım... 'Kaptan bilmem kaç konuşuyor. Kaptan motorcu arkadaşlar gemiye binmek istiyor. Bir kez daha söyler misiniz alabilir miyiz?' bıırııt bııroot 'Kaptan konuşuyor, gemideki araç kapasitesi dolmuştur, biletsiz araç alınmayacak' bırrrıııt, bırrroot! Gişe memuru o kadar daralmış ki, adamcağız ter akıtıyor adeta... Zavallı gişe memurunun, bu çabaları bile bizim sevgili motorcuların huzursuzluğunu gideremedi. Ben de elimden geleni yapıp, yetkili pek çok kişiyle konuşmama rağmen, o sefere biletsiz olan motosikletlerin hiç biri alınmadı. Hatta zorla girmeye çalışanlar bile oldu. Hatta ve hatta bu küfürsever arkadaş ve artçısı bu çalışkanlardan biriydi. Bir ara ben de mi binmesem diye düşünsem de, hem görevli olduğum için hem de ortada motorculara yapılmış haksızlıktan öte İDO'ya motorcu birkaç arkadaş tarafından yapılmış haksızlık olduğu için tüm motorcu arkadaşlar bekleşirken girdim gemiye... İlk iş kaptan'a sordum; 'Bir sürü motorcu arkadaş dışarıda kaldı, isteseniz alabilirdiniz, neden almadınız? Bu gemi bu seferde zaten limitlerini zorlayacak ölçüde araç aldı. Biz elimizden gelen hassasiyeti gösterip, mümkün olduğunda biletleri olmamasına rağmen motorcu dostlarımızı arkamızda bırakmıyoruz. Ama elini vicdanına koy, ne var canım onlar da önceden bilet alsalar?' Ben ne diyeyim adam haklı... Sığmaz mıydı peki en azından 1-2 motor? Belki sığardı ama yeterince huzursuzluk çıkardılar, daha fazla huzursuzluk çıksın istemedik. Sonra onu aldı bizi almadı olacak... Bir sonraki seferle rahat rahat gelirler...' diyor kaptan..

BU OLAYDAN ÇIKARILAN DERSLER

Evet arkadaşlar şimdi bu olaydan benim çıkardıklarım..

1) Lütfen motosiklet kullanıyorken, başkalarıyla ettiğiniz her tartışmanın, ettiğiniz her küfürün, her kaba söz ve hareketin tüm motorculara mal edildiğini ve 'serseri motorcu' imajını güçlendirdiğini unutmayın. Bu yüzden bu tür davranışlardan en azından motosiklet kullanırken uzak durun. Efendi motorcu imajına uygun davranmayı deneyin.

2) İDO ile seyahat etmeyi düşünüyorsanız, adamların iyi niyetle boş yer olduğunda biletsiz kapıya geldiğinizde sizi kabul ediyor olmalarından güç alıp, bunu sanki İDO'nun bir görevi diye düşünüp hareket etmeyin. Mümkünse ki çok mümkün biletlerinizi önceden alın.

3) Kurunun yanında yaş da yanar... Kendi yaptığınız saçmalıklar yüzünden başkalarının zarar görmesine göz yummayın. Ayıp!

XT karşınızda YAMAHA 660

Geçtiğimiz hafta sonunu Yamaha XT 660'la geçirdim. Süleyman Memnun'un Atatürk Sanayi Sitesindeki yerinden motoru teslim aldığımın ertesi günü 3 motor, 2 otomobil düştük yollara... Haftasonu, zaman dar, uzak da yere gidiyoruz diye, cuma gecesi saat 3'te yola çıkınca ve hazırlıksız yakalanınca, inanın otomobilin içindeki arkadaşların üzerlerindeki herşeyi kendimize transfer ettik. Siz siz olun gece yola çıkarsanız ki tercihen çıkmayın, üzerinize mutlaka kalın bir şeyler alın. Neyse genelde, oldukça keyifli bir yolculuktu... XT enteresan bir alet... Benim kullandığım fotoğraftan da göreceğiniz üzere enduro modeli. Aynısının bir de asfalt lastikli, daha şehir tipi modeli var. Her şeyden önce XT çok eğlenceli bir motor. Tek silindir 48 beygir bir aletten beklenmeyecek bir akselerasyona sahip. Bir kere motosikleti alıp trafiğe karıştığımda ilk hissettiğim şey yüksekliğiydi. Kendimi jip kullanıyor gibi hissettim. Ve en hoşuma giden şey aynalarımın hiçbir otomobilin aynasına çarpmıyor oluşuydu. Sonra oldukça hafif bir motor. 173 kg. İnsana her an onunla bisiklet gibi hoplayıp zıplayabilirmişsiniz hissini veriyor. Doğal olarak bu bir uzun yol motoru değil ama ben hafta sonu 1000 km ye yakın yol yaptım. Beni çok üzdüğünü söyleyemeyeceğim. Ancak çok normal ki, o bir tek silindir ve o bir enduro. Vibrasyon uzun mesafede can sıkıcı olabiliyor. Bu pek kros görünümlü alet, dediğim gibi fevkalade eğlenceli bir kullanıma sahip. Yani insanın yüzünde enteresan bir gülümseme yapıyor. Gidonu tutuşunuz, oturuşunuz, altınızdaki aletin karakteri birden sürücüsünü yaramaz bir çocuk havasına sokuyor. Yani bana öyle oldu. Çizgi film karakteri gibi hissettim yol boyunca kendimi... XT uzun yol için düşünülmemiş ve hafiflik ön planda tutulmuş olduğundan oldukça küçük bir yakıt deposuna sahip. 15 Lt. Bu durumda yolda en çabuk benzini biten doğal olarak siz oluyorsunuz. Yani ben oldum Onun dışında kısa vites aralıkları ile alt vites ve devirlerde huzursuz çalışan motor, yüksek vites ve devirlerde kendini buluyor. Kısacası eğlenceli, dağ, tepe sizinle olacak bir koca çocuk oyuncağı isterseniz XT kendi sınıfının şu anda en yenisi...

Ayşe Şule Bilgiç
ruzgarinkizif650gs@hotmail.com